yıldız öz samaha haberleri sayfasında yıldız öz samaha hakkında son dakika haberler ve güncel bilgiler bulunmaktadır. Toplam 116 yıldız öz samaha haberi, videosu, fotoğrafı ve yazar yazısı yer almaktadır. Geçmişte ve bugün yeni yayımlanan son durum gelişmeleri ile pek çok haber sayfamızdan takip edilebilir.
u hafta ağustos sonlarında çıkan ve eylül ayı itibariyle lezzeti doruk noktaya ulaşan mürdüm eriğinin etle buluştuğu, Osmanlı saray mutfağının etkisinin görüldüğü bir reçete ile geldim; mürdüm erikli lokum et. Meyvelerin etle buluştuğu yemeklerin saray mutfağında ne denli önemli bir yere sahip olduğunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Osmanlı mutfağı yüz yıllardır gastronomiye sihirli bir dünya sunuyor. Saray mutfağında en çok pişirilen yemek türleri arasında da en fazla tatlı etler dikkat çekiyor. Çünkü 15. ve 16. yüz yılda et yemeklerinin çoğunu ekşi-tatlı et yemekleri oluşturuyor. OrtaAsya, Anadolu, Orta Doğu ve Balkan ülkelerinin tatlarıyla zenginleşen Osmanlı mutfağında en sık kullanılan meyvelerin başında ise kavun, ayva, erik, yenidünya, kuru kayısı, kuru üzüm ve incir geliyor. Yemeğe sadece lezzet katması açısından değil, içinde bulunan vitaminlerin yemeğe geçmesi açısından da meyveler saray yemeklerinde sıkça yerini alıyordu. Günümüzün bazı yörelerinde de hala meyveler yemeklere lezzet katmaya devam ediyor. Üstelik bu saklı kalmış saray lezzetlerini günümüze taşıyan restoranların sayısı da günden güne artıyor.
#MürdümDeğerli okurlarım ve lezzetsever dostlarım; bugün sizleri, biz torunlarına geniş bir lezzet seçkisi bırakan Osmanlı saray mutfağına ait en özel tatlarından biri ile buluşturmak istiyorum: kayısılı yahni… Dünya tarihinin en önemli ve en güçlü imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu, 700 yıl gibi uzun bir döneme yayılan egemenliğin hükümdarlığını sürdürdü. Sınırlarını ve topraklarını genişlettikçe birçok kültürü ve mutfağı himayesine katan Osmanlı, zamanla bu çeşitliliği kendi saray mutfağına da uyarladı. Bu özel mutfağın farklı çeşit ve tatlara sahip olmasının en büyük nedenlerinden biri de payitahtta farklı kültürlerin bir arada yaşamasıydı. Et yemeklerinin büyük önem taşıdığı saray mutfağında, en fazla tercih edilen etlerin başında ise koyun eti, keçi eti ve oğlak eti gelirken, etin en büyük eşlikçisi de tereyağı ve kuyruk yağı oluyordu. Meyve ve bol baharat kullanımı da saray mutfağında öne çıkan özellikler arasında sayılıyordu. Öyle ki kayısı, erik, üzüm hatta kavun, saray mutfağında et yemeklerinin vazgeçilmezi olmuştu.
#Kayısılı YahniSevgili lezzetsever dostlarım; bu hafta sizi yine Hatay’a doğru bir yolculuğa çıkarıp, İskenderun’un o enfes mezelerinin olduğu sofralara davet etmek istiyorum. Hatay’da ister bir restorana gidin ister bir evin sofrasına konuk olun, daha yemekler masaya gelmeden sıcacık, henüz dumanı üzerinde olan özel ekmeğiyle birlikte Hatay mezeleri gelir masaya. “Daha ne yiyeceğiz?” diye düşünmeden mezeler adeta bir görsel şölen yaşatır. Bu mezelerin başında da tabii ki cevizli biber ezmesi gelir. Yine Hatay mutfağına ait olan muhammara ile çok benzerlik gösteren cevizli biber ezmesi, muhammaranın aksine içine ekmek konulmadan hazırlanıyor. Türkiye’nin batısında ise acuka olarak adlandırılıyor.
#Cevizli BiberSevgili lezzetsever dostlarım; Bu hafta size “soğan sever misiniz?” sorusuyla geldim. Soğanla mesafeli olan, soğanı seven fakat diri tüketemeyen, hatta kıyma köftesine efsane bir alternatif arayanları tek bir tarifte buluşturmak istiyorum; kırmızı soğan köftesi. Minimal malzemelerle maksimum lezzet sunan soğan köftesi, iddia ediyorum ki size kaç adet yediğinizi unutturacak.
#Kırmızı SoğanSevgili lezzetsever dostlarım... Bahar ayları ılık ılık kendini hissettirmeye, yaz sıcaklığı ise baharın yerini almaya hazırlanırken, tezgahlar da yazın ferahlığını sofralara taşıyan sebzelerle süsleniyor. Bunların başında da tabii ki semizotu geliyor. Körpe yapraklarıyla sağlığı ve lezzeti çağrıştıran bu sebze, çorbasının yanı sıra pirinçli, pirinçsiz, bulgurlu ya da yeşil mercimekli gibi çeşitlerle yemek haline getirilebiliyor. Hatta yeşil elma ya da domates ile buluşturulduğunda, ortaya enfes salatalar dahi çıkarılabiliyor. Fakat ben bu hafta, yine tüm klasiklerin dışına çıktım ve semizotunu, hardal tohumu, patates, patlıcan, havuç ve renkli biberlerle mayhoş tadını desteklediğim bir tarif oluşturdum.
#SemizotuOn bir ayın sultanı Ramazan’ı tüm uhrevi duygularla yaşamaya devam ederken, bu güzel ayı bir güllaç reçetesi vermeden uğurlamak istemedim sevgili lezzetsever dostlar.Zira tartışmasız geçmişte de günümüzde de Ramazan’larınolmaz olmaz lezzetidir güllaç. Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan güllacın, lezzetinden ziyade bir de tarihi olmalı değil mi? Reçeteyi vermeden önce size kısaca güllacın günümüze yolculuğunu aktarmak istiyorum.
#GüllaçSevgili lezzetsever dostlarım... Bir Ramazan ayına daha kavuşmanın sevinci ve heyecanı içindeyiz. Bir ay boyunca iftarlar yapılacak, kocaman sofralar kurulacak, o sofralara “onun da sahibi gelir” diye bir tabak fazla konacak, paylaşımlar artarken, en keyifli sohbetler de birbirinden enfes lezzetlerle buluşacak. Ee peki, bu bereketli akşamlarda tatlı yiyip tatlı konuşmayalım mı yani?
#Haşhaş Ezmeli Milföy TatlısıSevgili okurlar... Bu hafta karşınıza dolu dolu bir Sri Lanka Turu ile geldim. Gördüklerimi, deneyimlediklerimi sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.Evet, geçtiğimiz haftalarda rotamı; filleri, tapınakları, çay ve baharat bahçeleri,tropik plajları ve bol baharatlı yemekleriyle beni etkisi altına alan Sri Lanka’ya çevirdim. Bu doğa harikası ülkeye seyahat etme şansım doğunca, size de kısa bir Sri Lanka rotası çıkardım.
#Hindistan Cevizi EkmeğiSevgili lezzetsever dostlarım...Türk mutfağına olan sevgim ve ilgim, artık hepinizin bildiği bir gerçek... Türk mutfağı ve lezzetlerini hazırlayıp en sevdiklerime sunmanın yanı sıra sizinle de paylaşmayı çok seviyorum, artık onu da biliyorsunuz. Bana “Türk Mutfağı dışında en sevdiğin 2. mutfak hangi ülkeye ait?” diye sorsalar, kesinlikle “İtalya” derim. Çünkü hem Türk damak tadına çok yakın hem de zeytinyağı ve taze baharatlara çok fazla değer veriyorlar. Bu nedenle İtalyan mutfağı artık uzmanlıklarım arasında yerini aldı bile. Makarna ve pizzadan ibaret gibi gözükse de aslında İtalyan mutfağı derya deniz bir kültüre sahip. Fakat bizim gibi hamur işine çok düşkün olduklarını da inkar edemeyeceğim.Bu hafta sizinle Focaccia ve pizzanın buluştuğu, dışı kıtır, içi yumuşacık enfes bir tarifle geldim. Bu tarifi özellikle minikler çok sevecek.
#FocacciaMerhaba lezzetsever dostlarım... Bu yılbaşında yeni yılı saray sofrası dokunuşlarıyla karşılamaya ne dersiniz? Havalar iyice soğumuş, bir de yeni yıla çok az bir zaman kalmışken, yılbaşı sofralarınız için saray mutfağının ve sultanların gözbebeği olan ayva tatlısı ile geldim. Kış meyvelerinin gözdesi ayvanın sahneye çıktığı bu çok özel yılbaşı tatlısı, yeni yıl sofranızı taçlandırmanın en güzel yolu olacak.
#Milföylü Ayva TatlısıSevgili lezzetsever dostlarım... En sevdiğiniz et restoranlarının burgerlerini evinizde çok daha sağlıklı ve leziz bir şekilde yapabileceğinizi söylesem ne dersiniz? Çocuklu evlerin en gözde yiyeceklerinden biri şüphesiz ki hamburgerdir. Yanında patates kızartması da oldu mu, hiç bir miniğin “hayır” diyeceğini düşünmüyorum. Tarihi Orta Asya’ya kadar uzanan hamburger tutkusunun ülkemizi de kasıp kavurduğu aşikar. İki dilim yuvarlak ekmeğin arasına yerleştirilen bir köfteyle yapılan hamburger, genellikle ketçap, mayonez, turşu, karamelize soğan, domates, hardal gibi çeşitli malzemelerin ilavesiyle servis ediliyor. Peki, Hatay’da büyümüş biri olarak, dünya lezzeti olan hamburgeri bizim toprakların yöresel lezzeti sürk çökeleği ile buluşturdum desem? Ortaya çıkan lezzete inanamadım.
#HamburgerSevgili lezzet sever dostlarım... Hiç şüphesiz domatesler, tezgahlara çıkmaya başladığı ilk andan itibaren kıpkırmızı görüntüsüyle iştah kabartır. Peki ya yemyeşili? Her yaz sonu olduğu gibi bu sonbahar da kısa bir süreliğine kendini gösteren yeşil domatesler, hasat edilmeye başlandı. Yeşil domatesler mutfaklarımızda her ne kadar genellikle turşu hazırlıkları için kullanılsa da ben bu kez size yemek önerisiyle geldim. Yeşil domatesin yemeğini bilenler kadar ilk defa duyanların olacağını biliyorum. Fakat mayhoş tada sahip yemeklerden keyif alanlardansanız bu tarifin vazgeçilmezleriniz arasına yerleşeceğine inanıyorum.
#Yeşil Domates YemeğiKızarmış, fırınlanmış; püresi, böreği, gözlemesi hatta poğaçası... Ülke olarak patatesin her halini çok seviyoruz. Hem her tarife kolayca uyum sağlaması hem de içine girdiği tüm tariflere ekstra bir lezzet sağlaması nedeniyle patates, mutfağımızın vazgeçilmezi halini almış durumda. “Patatesi çok seviyorum ama klasik patates yemeklerinin dışında bir tarif arıyorum” diyenlerinizin çokça olduğunu da biliyorum. Bu nedenle, bu hafta Fransız mutfağından doğan patates graten’e pastırma ve kaşar peyniri ile yöresel dokunuş yaptığım, tam bir lezzet şöleni yaşatan tarifimle geldim: pastırmalı kremalı patates!
#Kremalı PatatesSelamlar sevgili okuyucularım... Daha önce hiç pirpirim aşını duymuş muydunuz? Duymadıysanız bu hafta size, adı her ne kadar ilginç gelse de kendisi aslında hiç de yabancısı olmadığımız bir sebzeden bahsedeceğim; semizotu. Yazın en sevilen sebzelerinden biri olan semizotuna, Gaziantep yöresinde pirpirim adı veriliyor. Pirpirim aşı da bulgur, mercimek ve nohudun buluşmasıyla hazırlanan oldukça besleyici bir yemek olarak tanınıyor. Hatta bu yemek, Gaziantep’in coğrafi işaretli lezzetleri arasında da oldukça dikkat çekiyor. Semizotu, kolayca yetiştirilebilir olduğundan Antep mutfağında kendine kolayca yer buluyor. Pirpirim aşı için semizotunun ekşiliği bakliyat ile bir araya geldiğinde ise ortaya çok doyurucu ve besin değeri yüksek bir yemek çıkıyor.
#Pirpirim AşıSevgili lezzetsever dostlarım... İtiraf etmeliyim ki yoğun sıcak hava dalgasının hakim olduğu yaz aylarında benim canım genellikle çok meşakkatli yemekler yapmak istemiyor. Böyle durumlarda da imdadıma çoğunlukla çeşit çeşit salatalar yetişiyor. Bu hafta sizinle de adeta bir Güney Amerika mucizesi olan vitamin, mineral ve iyi karbonhidrat içeren tatlı patates ile çok severek yaptığım bir salata tarifini paylaşmak istiyorum.
#Tatlı Patates SalatasıMerhabalar sevgili dostlar… Bir Ramazan ayını daha uğurluyor, bir bayramla daha kucaklaşıyoruz. Fakat en çok da bu sene “Nerede o eski bayramlar” diyoruz, en çok da bu sene eski bayramları özlüyoruz. Yaraları birlikte sarmak içinse deprem bölgesinde var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Şu sıralar sık sık Hatay’ı ziyaret ediyor, bölgede gelişen ihtiyaçları yerinde tespit edip, yardım ürünlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Orada her ne kadar buruk bir heyecan olsa da özellikle çocuklar için bayramı gerçekten bayrama dönüştürebilmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.
#KömbeHemen hemen hepimiz yaz aylarını sevsek de bunaltıcı sıcaklardan sıkıldığımız dönemler yaşayabiliyoruz. Böyle zamanlar için mükemmel bir kurtarıcı önermek istiyorum bu hafta size; taze şeftalili buzlu çay. Özellikle şeftali mevsiminde hazırlayacağınız bu tarif, çok canlandırıcı, çok tatlı ve çok mükemmel olacak.
#Şeftalili Buzlu ÇaySevgili lezzetsever dostlarım, bu hafta sizi kokusu ve tadıyla baş döndüren kiş tarifi ile Fransa mutfağına konuk etmek istiyorum. Her ne kadar Fransız mutfağının yıldızı olsa da dünya mutfağının da zirvesine yerleşmeyi başaran bu tuzlu bir tart türü olan “quiche”, dilimizde “kiş” olarak karşılık buluyor.Fransa’nın hem kahvaltı hem de yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan bu lezzet, bizim için de özellikle son dönemlerde çay saatlerinin en keyifli eşlikçisi olarak kabul görüyor. Kişin dünya üzerinde et, peynir ve deniz ürünleri ile yüzlerce farklı çeşidi yapılsa da benim favorim her zaman sebzeliden yana oluyor. Damak zevkine göre ister sıcak ister soğuk olarak servis edilebilen bu tarifte en büyük görevi ise hamuru üstleniyor. Öyle ki kiş hamuru, iç malzemeye taban oluştururken, tarifin de tart formunu almasını sağlıyor. Benim bu tarifimde kiş hamurumun başrolünü lazanya üstleniyor. Türk mutfağının geleneksel börek kültürüne alternatif olarak doğan bu lezzet, ülkemizde çay saatlerinin yanı sıra kahvaltılarda, öğle yemeklerinde, akşam öğünlerinde hatta kutlama sofralarında dahi keyifle servis edilebiliyor.
#Kiş TarfiTopraklarımızda asırlardır en sevilen lezzetlerden biri olan mantının bizim için anavatanı her ne kadar Kayseri kabul edilse de aslında kökeninin Orta Asya olduğunu biliyor muydunuz? Mantı, her ne kadar göçebe Moğol atlıları tarafından Anadolu’ya getirilse de takvimler ancak 13. yüzyılı gösterdiğinde Türk mutfağındaki yerini alabilmiş. Hamur, kıyma ve yoğurdun muhteşem uyumu olarak tanımlayabileceğimiz bu yemek için Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden desem hiç de abartmış sayılmam sanırım. Üstelik yaklaşık bin yıldır milyonlarca insanı bir araya getiren bir lezzetken. Öyle dayanışmayı diri tutan bir yemektir ki mantı, Anadolu’da kadınlar hala mantı hazırlayabilmek için bir araya gelir, hamurunu birlikte açar ve elleriyle tek tek içlerini kıyma ile doldurur.
#Çıtır Mantıu hafta ağustos sonlarında çıkan ve eylül ayı itibariyle lezzeti doruk noktaya ulaşan mürdüm eriğinin etle buluştuğu, Osmanlı saray mutfağının etkisinin görüldüğü bir reçete ile geldim; mürdüm erikli lokum et. Meyvelerin etle buluştuğu yemeklerin saray mutfağında ne denli önemli bir yere sahip olduğunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Osmanlı mutfağı yüz yıllardır gastronomiye sihirli bir dünya sunuyor. Saray mutfağında en çok pişirilen yemek türleri arasında da en fazla tatlı etler dikkat çekiyor. Çünkü 15. ve 16. yüz yılda et yemeklerinin çoğunu ekşi-tatlı et yemekleri oluşturuyor. OrtaAsya, Anadolu, Orta Doğu ve Balkan ülkelerinin tatlarıyla zenginleşen Osmanlı mutfağında en sık kullanılan meyvelerin başında ise kavun, ayva, erik, yenidünya, kuru kayısı, kuru üzüm ve incir geliyor. Yemeğe sadece lezzet katması açısından değil, içinde bulunan vitaminlerin yemeğe geçmesi açısından da meyveler saray yemeklerinde sıkça yerini alıyordu. Günümüzün bazı yörelerinde de hala meyveler yemeklere lezzet katmaya devam ediyor. Üstelik bu saklı kalmış saray lezzetlerini günümüze taşıyan restoranların sayısı da günden güne artıyor.
#Mürdümİstanbul Turizm Fuarı, 9-10 Ekim 2024 tarihlerinde düzenlenecek. 35 ülkeden 200 yabancı satın alıcının fuara katılacağını belirten Dream Project CEO’su Volkan Ataman, “Fuarda yeni sezon anlaşmaları için 100 milyon Euro’luk kontrata imza atılacak” dedi. 15 binin üzerinde ziyaretçinin fuara katılacağını belirten Ataman, “Sadece fuara gelecek ziyaretçilerin uçak, konaklama, yeme-içme ve alışveriş harcamalarının 50 milyon TL’yi aşması öngörülüyor” diye konuştu.
#İstanbulDeğerli okurlarım ve lezzetsever dostlarım; bugün sizleri, biz torunlarına geniş bir lezzet seçkisi bırakan Osmanlı saray mutfağına ait en özel tatlarından biri ile buluşturmak istiyorum: kayısılı yahni… Dünya tarihinin en önemli ve en güçlü imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu, 700 yıl gibi uzun bir döneme yayılan egemenliğin hükümdarlığını sürdürdü. Sınırlarını ve topraklarını genişlettikçe birçok kültürü ve mutfağı himayesine katan Osmanlı, zamanla bu çeşitliliği kendi saray mutfağına da uyarladı. Bu özel mutfağın farklı çeşit ve tatlara sahip olmasının en büyük nedenlerinden biri de payitahtta farklı kültürlerin bir arada yaşamasıydı. Et yemeklerinin büyük önem taşıdığı saray mutfağında, en fazla tercih edilen etlerin başında ise koyun eti, keçi eti ve oğlak eti gelirken, etin en büyük eşlikçisi de tereyağı ve kuyruk yağı oluyordu. Meyve ve bol baharat kullanımı da saray mutfağında öne çıkan özellikler arasında sayılıyordu. Öyle ki kayısı, erik, üzüm hatta kavun, saray mutfağında et yemeklerinin vazgeçilmezi olmuştu.
#Kayısılı YahniSevgili lezzetsever dostlarım; bu hafta sizi yine Hatay’a doğru bir yolculuğa çıkarıp, İskenderun’un o enfes mezelerinin olduğu sofralara davet etmek istiyorum. Hatay’da ister bir restorana gidin ister bir evin sofrasına konuk olun, daha yemekler masaya gelmeden sıcacık, henüz dumanı üzerinde olan özel ekmeğiyle birlikte Hatay mezeleri gelir masaya. “Daha ne yiyeceğiz?” diye düşünmeden mezeler adeta bir görsel şölen yaşatır. Bu mezelerin başında da tabii ki cevizli biber ezmesi gelir. Yine Hatay mutfağına ait olan muhammara ile çok benzerlik gösteren cevizli biber ezmesi, muhammaranın aksine içine ekmek konulmadan hazırlanıyor. Türkiye’nin batısında ise acuka olarak adlandırılıyor.
#Cevizli BiberSevgili lezzetsever dostlarım; Bu hafta size “soğan sever misiniz?” sorusuyla geldim. Soğanla mesafeli olan, soğanı seven fakat diri tüketemeyen, hatta kıyma köftesine efsane bir alternatif arayanları tek bir tarifte buluşturmak istiyorum; kırmızı soğan köftesi. Minimal malzemelerle maksimum lezzet sunan soğan köftesi, iddia ediyorum ki size kaç adet yediğinizi unutturacak.
#Kırmızı SoğanSevgili lezzetsever dostlarım... Bahar ayları ılık ılık kendini hissettirmeye, yaz sıcaklığı ise baharın yerini almaya hazırlanırken, tezgahlar da yazın ferahlığını sofralara taşıyan sebzelerle süsleniyor. Bunların başında da tabii ki semizotu geliyor. Körpe yapraklarıyla sağlığı ve lezzeti çağrıştıran bu sebze, çorbasının yanı sıra pirinçli, pirinçsiz, bulgurlu ya da yeşil mercimekli gibi çeşitlerle yemek haline getirilebiliyor. Hatta yeşil elma ya da domates ile buluşturulduğunda, ortaya enfes salatalar dahi çıkarılabiliyor. Fakat ben bu hafta, yine tüm klasiklerin dışına çıktım ve semizotunu, hardal tohumu, patates, patlıcan, havuç ve renkli biberlerle mayhoş tadını desteklediğim bir tarif oluşturdum.
#SemizotuEtiler’deki bir ara sokakta iki katlı, şirin mi şirin bir villa... Beca’nın gecesi ayrı, gündüzü ayrı hareketli. Mekân şu sıralar şehirdeki ikinci yılını doldururken yenilenen menüsünü de servis etmeye başladı.
#Melis YılmazOn bir ayın sultanı Ramazan’ı tüm uhrevi duygularla yaşamaya devam ederken, bu güzel ayı bir güllaç reçetesi vermeden uğurlamak istemedim sevgili lezzetsever dostlar.Zira tartışmasız geçmişte de günümüzde de Ramazan’larınolmaz olmaz lezzetidir güllaç. Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan güllacın, lezzetinden ziyade bir de tarihi olmalı değil mi? Reçeteyi vermeden önce size kısaca güllacın günümüze yolculuğunu aktarmak istiyorum.
#GüllaçSevgili lezzetsever dostlarım... Bir Ramazan ayına daha kavuşmanın sevinci ve heyecanı içindeyiz. Bir ay boyunca iftarlar yapılacak, kocaman sofralar kurulacak, o sofralara “onun da sahibi gelir” diye bir tabak fazla konacak, paylaşımlar artarken, en keyifli sohbetler de birbirinden enfes lezzetlerle buluşacak. Ee peki, bu bereketli akşamlarda tatlı yiyip tatlı konuşmayalım mı yani?
#Haşhaş Ezmeli Milföy TatlısıSevgili okurlar... Bu hafta karşınıza dolu dolu bir Sri Lanka Turu ile geldim. Gördüklerimi, deneyimlediklerimi sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyorum.Evet, geçtiğimiz haftalarda rotamı; filleri, tapınakları, çay ve baharat bahçeleri,tropik plajları ve bol baharatlı yemekleriyle beni etkisi altına alan Sri Lanka’ya çevirdim. Bu doğa harikası ülkeye seyahat etme şansım doğunca, size de kısa bir Sri Lanka rotası çıkardım.
#Hindistan Cevizi EkmeğiSevgili lezzetsever dostlarım...Türk mutfağına olan sevgim ve ilgim, artık hepinizin bildiği bir gerçek... Türk mutfağı ve lezzetlerini hazırlayıp en sevdiklerime sunmanın yanı sıra sizinle de paylaşmayı çok seviyorum, artık onu da biliyorsunuz. Bana “Türk Mutfağı dışında en sevdiğin 2. mutfak hangi ülkeye ait?” diye sorsalar, kesinlikle “İtalya” derim. Çünkü hem Türk damak tadına çok yakın hem de zeytinyağı ve taze baharatlara çok fazla değer veriyorlar. Bu nedenle İtalyan mutfağı artık uzmanlıklarım arasında yerini aldı bile. Makarna ve pizzadan ibaret gibi gözükse de aslında İtalyan mutfağı derya deniz bir kültüre sahip. Fakat bizim gibi hamur işine çok düşkün olduklarını da inkar edemeyeceğim.Bu hafta sizinle Focaccia ve pizzanın buluştuğu, dışı kıtır, içi yumuşacık enfes bir tarifle geldim. Bu tarifi özellikle minikler çok sevecek.
#FocacciaMerhaba lezzetsever dostlarım... Bu yılbaşında yeni yılı saray sofrası dokunuşlarıyla karşılamaya ne dersiniz? Havalar iyice soğumuş, bir de yeni yıla çok az bir zaman kalmışken, yılbaşı sofralarınız için saray mutfağının ve sultanların gözbebeği olan ayva tatlısı ile geldim. Kış meyvelerinin gözdesi ayvanın sahneye çıktığı bu çok özel yılbaşı tatlısı, yeni yıl sofranızı taçlandırmanın en güzel yolu olacak.
#Milföylü Ayva TatlısıSevgili lezzetsever dostlarım... En sevdiğiniz et restoranlarının burgerlerini evinizde çok daha sağlıklı ve leziz bir şekilde yapabileceğinizi söylesem ne dersiniz? Çocuklu evlerin en gözde yiyeceklerinden biri şüphesiz ki hamburgerdir. Yanında patates kızartması da oldu mu, hiç bir miniğin “hayır” diyeceğini düşünmüyorum. Tarihi Orta Asya’ya kadar uzanan hamburger tutkusunun ülkemizi de kasıp kavurduğu aşikar. İki dilim yuvarlak ekmeğin arasına yerleştirilen bir köfteyle yapılan hamburger, genellikle ketçap, mayonez, turşu, karamelize soğan, domates, hardal gibi çeşitli malzemelerin ilavesiyle servis ediliyor. Peki, Hatay’da büyümüş biri olarak, dünya lezzeti olan hamburgeri bizim toprakların yöresel lezzeti sürk çökeleği ile buluşturdum desem? Ortaya çıkan lezzete inanamadım.
#HamburgerSevgili lezzet sever dostlarım... Hiç şüphesiz domatesler, tezgahlara çıkmaya başladığı ilk andan itibaren kıpkırmızı görüntüsüyle iştah kabartır. Peki ya yemyeşili? Her yaz sonu olduğu gibi bu sonbahar da kısa bir süreliğine kendini gösteren yeşil domatesler, hasat edilmeye başlandı. Yeşil domatesler mutfaklarımızda her ne kadar genellikle turşu hazırlıkları için kullanılsa da ben bu kez size yemek önerisiyle geldim. Yeşil domatesin yemeğini bilenler kadar ilk defa duyanların olacağını biliyorum. Fakat mayhoş tada sahip yemeklerden keyif alanlardansanız bu tarifin vazgeçilmezleriniz arasına yerleşeceğine inanıyorum.
#Yeşil Domates YemeğiKızarmış, fırınlanmış; püresi, böreği, gözlemesi hatta poğaçası... Ülke olarak patatesin her halini çok seviyoruz. Hem her tarife kolayca uyum sağlaması hem de içine girdiği tüm tariflere ekstra bir lezzet sağlaması nedeniyle patates, mutfağımızın vazgeçilmezi halini almış durumda. “Patatesi çok seviyorum ama klasik patates yemeklerinin dışında bir tarif arıyorum” diyenlerinizin çokça olduğunu da biliyorum. Bu nedenle, bu hafta Fransız mutfağından doğan patates graten’e pastırma ve kaşar peyniri ile yöresel dokunuş yaptığım, tam bir lezzet şöleni yaşatan tarifimle geldim: pastırmalı kremalı patates!
#Kremalı PatatesSelamlar sevgili okuyucularım... Daha önce hiç pirpirim aşını duymuş muydunuz? Duymadıysanız bu hafta size, adı her ne kadar ilginç gelse de kendisi aslında hiç de yabancısı olmadığımız bir sebzeden bahsedeceğim; semizotu. Yazın en sevilen sebzelerinden biri olan semizotuna, Gaziantep yöresinde pirpirim adı veriliyor. Pirpirim aşı da bulgur, mercimek ve nohudun buluşmasıyla hazırlanan oldukça besleyici bir yemek olarak tanınıyor. Hatta bu yemek, Gaziantep’in coğrafi işaretli lezzetleri arasında da oldukça dikkat çekiyor. Semizotu, kolayca yetiştirilebilir olduğundan Antep mutfağında kendine kolayca yer buluyor. Pirpirim aşı için semizotunun ekşiliği bakliyat ile bir araya geldiğinde ise ortaya çok doyurucu ve besin değeri yüksek bir yemek çıkıyor.
#Pirpirim AşıSevgili lezzetsever dostlarım... İtiraf etmeliyim ki yoğun sıcak hava dalgasının hakim olduğu yaz aylarında benim canım genellikle çok meşakkatli yemekler yapmak istemiyor. Böyle durumlarda da imdadıma çoğunlukla çeşit çeşit salatalar yetişiyor. Bu hafta sizinle de adeta bir Güney Amerika mucizesi olan vitamin, mineral ve iyi karbonhidrat içeren tatlı patates ile çok severek yaptığım bir salata tarifini paylaşmak istiyorum.
#Tatlı Patates SalatasıMerhabalar sevgili dostlar… Bir Ramazan ayını daha uğurluyor, bir bayramla daha kucaklaşıyoruz. Fakat en çok da bu sene “Nerede o eski bayramlar” diyoruz, en çok da bu sene eski bayramları özlüyoruz. Yaraları birlikte sarmak içinse deprem bölgesinde var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Şu sıralar sık sık Hatay’ı ziyaret ediyor, bölgede gelişen ihtiyaçları yerinde tespit edip, yardım ürünlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Orada her ne kadar buruk bir heyecan olsa da özellikle çocuklar için bayramı gerçekten bayrama dönüştürebilmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.
#KömbeHemen hemen hepimiz yaz aylarını sevsek de bunaltıcı sıcaklardan sıkıldığımız dönemler yaşayabiliyoruz. Böyle zamanlar için mükemmel bir kurtarıcı önermek istiyorum bu hafta size; taze şeftalili buzlu çay. Özellikle şeftali mevsiminde hazırlayacağınız bu tarif, çok canlandırıcı, çok tatlı ve çok mükemmel olacak.
#Şeftalili Buzlu ÇaySevgili lezzetsever dostlarım, bu hafta sizi kokusu ve tadıyla baş döndüren kiş tarifi ile Fransa mutfağına konuk etmek istiyorum. Her ne kadar Fransız mutfağının yıldızı olsa da dünya mutfağının da zirvesine yerleşmeyi başaran bu tuzlu bir tart türü olan “quiche”, dilimizde “kiş” olarak karşılık buluyor.Fransa’nın hem kahvaltı hem de yemek kültüründe önemli bir yere sahip olan bu lezzet, bizim için de özellikle son dönemlerde çay saatlerinin en keyifli eşlikçisi olarak kabul görüyor. Kişin dünya üzerinde et, peynir ve deniz ürünleri ile yüzlerce farklı çeşidi yapılsa da benim favorim her zaman sebzeliden yana oluyor. Damak zevkine göre ister sıcak ister soğuk olarak servis edilebilen bu tarifte en büyük görevi ise hamuru üstleniyor. Öyle ki kiş hamuru, iç malzemeye taban oluştururken, tarifin de tart formunu almasını sağlıyor. Benim bu tarifimde kiş hamurumun başrolünü lazanya üstleniyor. Türk mutfağının geleneksel börek kültürüne alternatif olarak doğan bu lezzet, ülkemizde çay saatlerinin yanı sıra kahvaltılarda, öğle yemeklerinde, akşam öğünlerinde hatta kutlama sofralarında dahi keyifle servis edilebiliyor.
#Kiş TarfiTopraklarımızda asırlardır en sevilen lezzetlerden biri olan mantının bizim için anavatanı her ne kadar Kayseri kabul edilse de aslında kökeninin Orta Asya olduğunu biliyor muydunuz? Mantı, her ne kadar göçebe Moğol atlıları tarafından Anadolu’ya getirilse de takvimler ancak 13. yüzyılı gösterdiğinde Türk mutfağındaki yerini alabilmiş. Hamur, kıyma ve yoğurdun muhteşem uyumu olarak tanımlayabileceğimiz bu yemek için Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden desem hiç de abartmış sayılmam sanırım. Üstelik yaklaşık bin yıldır milyonlarca insanı bir araya getiren bir lezzetken. Öyle dayanışmayı diri tutan bir yemektir ki mantı, Anadolu’da kadınlar hala mantı hazırlayabilmek için bir araya gelir, hamurunu birlikte açar ve elleriyle tek tek içlerini kıyma ile doldurur.
#Çıtır Mantı“Kırların özgür çiçeği nedir?” diye sorsam eminim hepimizin aklına ilk önce gelincikler ve papatyalar gelir. Zarif, incecik dalları ve süslü kırmızı saten dokusundaki yapraklarıyla gelincikler özellikle doğadaki üç beş günlük kısacık ömürlerine rağmen bizleri büyülemeyi başarıyor. Ben de baharı büyük bir heyecanla karşıladığımız bu günlerde, haftaya Fetiye’den sevgili Nebahat Hanım’ın gönderdiği gelinciklerle hazırladığım şerbet ile başlamak istedim sevgili dostlar.
#Gelincik ŞerbetiSevgili dostlar, bu hafta köşeme Hatay bölgesine has karadut cinsi Şam-ı duttan yapılan, tamamen doğal, katkısız karadut reçelini taşımak istiyorum. Bizim topraklarımızda Şam-ı dutun genellikle şurubu yapılıyor. Hatta damakları şenlendiren bu karadut şurubu, Hatay’da bayramların vazgeçilmez ikramı olarak anılıyor. Canım memleketim, yaşadığı deprem felaketine rağmen bu yıl da bolluğunu bereketini bizden esirgemedi ve karadut ağaçları meyveleriyle doldu taştı.
#Karadut ReçeliBir Ramazan ayıyla daha buluşmanın sevincini yaşıyoruz, fakat bu yıl başka. Bu yıl buruk sevinçle yaşıyoruz Ramazan’ı. Bereketiyle birlikte gelen bu ay, yakın zamanda yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle biraz kederli geçse de Ramazan ayının sahip olduğu paylaşma ve dayanışmanın, millet olarak daha fazla kenetlenmemize vesile olacağına inanıyorum.
#GüllaçKış gelince, tezgâhları çeşit çeşit elmalar sardığında elim hemen elmalı tariflere gidiyor. Elmalı turta, elmalı kek derken tabii ki yetmiyor ve daha farklı arayışlara yöneliyorum. Tam da bu noktada imdadıma kış mevsiminin vazgeçilmez lezzeti olan tahin yetişiyor ve kendimi elma ile tahini buluşturduğum bu enfes tarifi hazırlarken buluyorum. Buram buram elma ve tahin kokusu eve yayıldığında o kadar mutlu olurum ki, tart fırında pişerken onu yemekten çok kokusunu duymaktan keyif alıyorum.
#TartMerhabalar sevgili dostlar. Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle, hüznüyle mutluluğuyla bir senenin daha sonuna geldik. Eminim ki aramızda yılbaşını sıradan bir gün sayanlarımız ve herhangi bir özel hazırlığa gerek duymayanlarımız da vardır fakat ben “yeni yıla ancak enfes yılbaşı sofralarıyla girilir” diyenlerdenim. Bunun için de benim gibi düşünen ve yeni yıla lezzetli bir başlangıç yapmak isteyen hatırı sayılır bir kitlenin olduğunu varsayarak yine enfes öneriler hazırladım.
#2023 Yılbaşı MenüsüHerkese merhaba sevgili dostlarım. Bu hafta patlıcanseverleri çok mutlu edecek bir tarifle geldim, üstelik galeta unu ve susamla buluşturduğum enfes bir versiyonu ile: susamlı patlıcan pane. Patlıcan, birçok yemek çeşidi çıkarılabilen, mutfaklarımızın olmazsa olmaz meyvelerindendir. Evet, meyve dedim, yanlış görmediniz.Patlıcanı çoğumuz sebze olarak kabullenmiş olsa da kesilip yakından incelendiğinde görülen, ete gömülü küçük tohumları patlıcanı meyve olarak niteler. Yani kısacası, çekirdekli ve tohumlu tüm besinler meyve sınıfında adlandırılır. Kızartmak, sotelemek, fırınlamak gibi farklı seçenekli yemeklere eşlik edebilen patlıcan, pek çok kültürde de oldukça sevilir. Cilt pigmentlerini geliştirmeye olan katkısı ve birden fazla içerdiği flavonoid ile de sahip olduğı antioksidan özellikler sayesinde beslenme uzmanları tarafından tüketimi sıkça tavsiye edilir. Fakat kendine özgü tadı nedeniyle patlıcanı bir de sevmeyen hatır sayılır kitlesivardır. Eğer onlardan biriyseniz, her yemeğin lezzetinin onu nasıl yaptığınıza ve hangi malzemeleri kullandığınıza bağlı olduğunu unutmayın. Bunun için de size pane yönteminden bahsetmek istedim.
#Patlıcan