Paylaş
Pirpirim aşının serüveni ise her yıl Temmuz ile Ağustos aylarında başlıyor. Taze semizotları kesme tahtasına yatırılıyor ve öncelikle topraklı kökleri kesiliyor. Kalan otlar iyice yıkanacak şekilde birkaç kez sudan geçirilerek sirkeli suda bekletiliyor. Artık iyice toprak ve kumlardan arındığına emin olunduktan sonra otlar, çürük ve yumuşamış kısımlardan ayıklanıyor. Ardından kurutmaya hazırlamak için yapraklar saplarından ayrılıyor. Kimi yörelerde ise saplarıyla beraber kurutulması tercih ediliyor. Bu kısmı tamamen sizin damak zevkinize bırakıyorum. Ayırma işleminin ardından semizotları ince ince doğranıyor ve temiz bir tepsinin içine ya da uygun müsait bir masanın üzerine diziliyor. Yalnız güneş semizotlarında vitamin kaybı yaşatabileceğinden, gölge bir alanda kurutulması büyük önem taşıyor. Otlar, kuruduğundan emin olunduktan sonra ise saklama kaplarına dolduruluyor ve kışa hazırlık için yine güneş görmeyen bir yerde saklanıyor.Eğer kavanozlama işleminin evinizde çok yer kaplayacağını düşünüyorsanız, vakumlu saklama poşetleri de iyi bir alternatif olabiliyor. Kurutulan semizotları robottan geçirildiğinde de baharat olarak yemeklerde ayrıca bir kullanım alanı yaratıyor. Yazdan pirpirim hazırlığına girişmek istemiyorsanız birazdan tarifini vereceğim şekilde taze semizotları ile de yemeğinizi kolaylıkla hazırlayabilirsiniz.
Güneşe maruz bırakılmadan kurutulan pirpirimler, içerisinde koruduğu Omega-3 yağ asitleri sayesinde beyin fonksiyonlarını ciddi anlamda destekliyor. İçerdiği A, B ve Cvitaminleri, magnezyum, kalsiyum, potasyum ve demir ile diğer yeşil yapraklı bitkilerden ayrılan semizotu, kalp sağlığını geliştirirken bol miktarda lif barındırması sebebiyle kilo kaybıda sağlıyor. Kemikleri güçlendirdiği bilinen bu mucizevi sebze, idrar söktürücü ve toksin temizleyici özelliğiyle böbrekte oluşan kum ve taş gibi problemleri de çözüyor.
Aslında yemek ile çorba arası bir lezzet olarak adlandırılan pirpirim aşının yapılışı yöreden yöreye değişiyor. Her bölgede farklı malzemelerle hazırlanan pirpirim aşının temel malzemeleri semizotu, soğan, sarımsak, bulgur ve pirinçten oluşsa da tercihe göre içine kıyma ve nohut da ilave edilebiliyor. Son dokunuş da yine kimi bölgelerde koruk suyu ile yapılırken, limon veya sumak ekşisi de tercih edilebiliyor. Servis edilmeden önce en son olarak da eritilmiş tereyağında kızdırılan pul biber ve nane ikilisiyle buluşturuluyor. Yine tarif öncesi geleneksel bilgi verme işlemini tamamladığımıza göre artık detaylara inebiliriz.
Sorularınız, merak ettikleriniz ve diğer leziz tariflerime ulaşmak için beni Instagram’da @cheffyildiz hesabımdan takip edebilirsiniz.
Malzemeler
1 bağ semizotu
1 adet kuru soğan
2 adet sarımsak
1 adet domates
1 yemek kaşığı salça
2 adet sivri biber
Yarım çay bardağı pirinç
Yarım çay bardağı bulgur
Yarım kase haşlanmış yeşil mercimek
Yarım kase haşlanmış nohut
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Yarım limonun suyu
1 çay kaşığı tuz
Yapılışı
. Sıvıyağı genişçe bir tencereye alıp kızdırın ve ardından küp küp doğradığınız soğan ve sarımsakları ekleyip hafifçe kavurun.
. Salçayı ilave edip biraz daha kavurduktan sonra üzerine doğradığınız biberleri ve domatesleri ekleyin.
. Domates suyunu saldıktan sonra pirinç, mercimek, bulgur,nohut, tuz ve limonun suyunu ilave edip biraz daha kavurun.
. Malzemelerin üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyin ve bakliyatlar yumuşayana kadar pişirin.
. Doğradığınız semizotlarını tencereye ekleyip karıştırın. Hafif renkleri dönünce tencerenin kapağını kapatıp 3-4 dakika kadar kısık ateşte pişirin. Ocaktan aldıktan sonra sıcak servis edin.Afiyet olsun.
Paylaş