Mısır gerek Kızıldeniz’in muhteşem sualtıyla gerekse binlerce yıllık piramitleri ve tapınaklarıyla mutlaka gezilip görülmesi gereken bir ülke. Bunda anlaşalım... Arap coğrafyasında daha önceki seyahatlerimden bildiğim üzere bu yolculuğun kolay geçmeyeceği belliydi. Vize sürecinde başladı ve katlanarak gitti. İki sırt çantalı kadın, tursuz ve arabasız Mısır’da ne yaptık? Zor muydu? Kesinlikle evet. Bu yazı biz gezginlerin nelerle karşılaşabileceğini anlatmak ve hayatlarını kolaylaştırmak için bir rehber niteliğinde yazıldı...
#MısırÇok az kültür geride Eski Mısır kadar büyüleyici hazine ve anıtlar bırakmıştır. Büyük Piramit Sfenks, Krallar Vadisi, Tutankhamun’un altın maskesi ve Rosetta Taşı, her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlıyor. Şimdi dünyaca ünlü yazar Nigel Fletcher-Jones'un ‘Treasures of Ancient Egypt’ adlı kitabını yakın mercek altına alıyor ve Eski Mısır’ın gizemine ışık tutuyoruz…
#Eski Mısırİstanbul bünyesinde kültürel ve sosyal açıdan birçok özel mekan barındıran bir şehir. Yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği İstanbul’un diğer ülkelerde olduğu gibi kesinlikle gezilip görülmesi gereken bir çok yeri de mevcut. İşte İstanbul’da görülmesi gereken 10 yer…
#İstanbulMÖ 4000'li yıllarda yerleşim kurularak bir uygarlığa dönüşen Mısır'ın hikayesi, gizemini koruyor. Kendilerini tanrının oğlu olarak kabul eden firavunlar, mumyalar, lahit mezarları, kendine özgü yapıları ve kültürü ile hala büyük bir sırra sahip. Mısır'a gittiğinizde bu medeniyetin geçmiş dönemlerde bir başka medeniyetlerin etkisi altında kalmadığını kendi gözleriniz ile tanıklık edebilirsiniz. İşte size gizemli Mısır Uygarlığı...
#MısırDoğu Karadeniz’de uzanan Kaçkar Dağları, çok sayıda zorlu zirveye ve bunların arasındaki düzlüklere saklanmış buzul göllerine ev sahipliği yapıyor. Bu doğa değerlerine ulaşmak başlı başına bir macera ama biraz çabayı göze alanları benzersiz manzaralar bekliyor. Bölgenin en güzel manzaralı dağ ve göllerini sizin için derledik.
Marka Konferansı’nda konuşan marka danışmanı, melek yatırımcı ve eski Virgin Group Online Başkanı Alex Hunter, bütün firmalara internette kendi cemaatlerini tanımalarını önererek, “Kullanıcıları bilin, tanıyın. Onlar sizin tanrılarınız. Tanrılarınızın emrinden çıkmayın” dedi.
Sonbaharın renkleriyle yazın sıcağını birleştiren dört günlük eylül tatili için hazır mısınız? Eğer planınızı hâlâ yapmadıysanız seyahat yazarlarına kulak verin. Londra’da bu hafta festival atmosferi yaşanıyor. Prag sonbaharın renklerine büründü. Sanat şehri Floransa bağbozumu döneminde bir başka güzel. Guilin yılın en güzel dolunayını şölenle kutluyor. Yurtiçinde kalacaksanız Bozcaada, Abant, Alanya ve Kemaliye sayısız sürprizler vaat ediyor.
Caral halkı, günümüzden beş bin yıl önce, Peru’nun And Dağları bölgesinde Amerika’nın ilk medeniyetini kurmuştu. Mısır, Mezopotamya, Hint uygarlıkları birbirlerinin bilgi birikiminden yararlanıp yükselirken, onlar tüm dünyadan uzak, tek başlarına geliştiler.
Mısır, insanlık tarihinin önemli adımlarının atıldığı coğrafyalardan biri. Herodot’un deyimiyle, "Nil’in armağanı." Güneşin, güneş tanrıların, piramitlerin, mumyaların, firavunların gizemli ülkesi. Antik Yunan’dan Roma’ya, Arap’tan Osmanlı’ya tarih boyunca farklı uygarlıkların ilgisini çekmiş. Günümüzde bile, milyonlarca kişi bu gizemi yakından görebilmek, hissetmek için akın akın Mısır’a gidiyor. Ancak, gerçek şu ki, Mısır’ı yalnızca Nil üzerinde yapılan kurvaziyer gemi gezileriyle tanımak mümkün değil. Bu gizemli ülkenin, o kadar çok bilinmeyeni var ki... Büyük bir kısmı da, Kahire-Luksor arasında kalan yaklaşık 500 kilometrelik bölgede yer alıyor. Yani Orta Mısır’da.
Yazın en sıcak günlerinde terlemeden gezebileceğiniz, ruhunuzu serinletebileceğiniz, içinizdeki kaşifi kıştırtabileceğiniz bir tatil rotası arıyorsanız çantanızı hazırlayın. Barhal Vadisi’nde bulutların üstündeki balkonlarda kahvaltı yapıp, yeşilin binbir tonunu keşfedeceksiniz. Kapuzbaşı Şelaleri’nde yeraltı nehirlerinin dağı yarıp fışkırdığı şelaleri gördüğünüzde şaşıracaksınız.
"Ölümün Gölgesi denilen vadiye girecegiz. Sizleri evlerinize sağ getirebileceğime söz veremem. Ama şuna yemin ederim ki savaşmaya gittigimizde alana ilk ayak basan da, ayağını en son çeken de ben olacağım. Hiç kimseyi arkada bırakmayacağım, canlı ya da ölü, eve hepimiz birlikte dönecegiz."