Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde, işe gitmek için yola çıktıkları otomobilin baraj suyuna kapılması üzerine kaybolan Mürsel Meracıoğlu'nu arama çalışmaları, 3'üncü günde yeniden başlatıldı. Annesi Sale Meracıoğlu'nun umutlu bekleyişi sürerken yaptığı açıklama ise yürek yaktı: ‘O kadar sevilen bir çocuk ki, su onu o kadar çok sevmiş ki vermiyor, vermiyor, vermiyor. Su bize onu vermiyor. Canım burada ya…’
#KayıpANTALYA'da, kız çocuğuna hamile kaldığı için erkek arkadaşı İbrahim E. (46) tarafından dövülen ve bebeği karnında ölen Gonca Sadıklı (32), kapatıldığı evde 3 gün işkence gördü. Beyin kanaması geçiren ve başına 28 dikiş atılan genç kadın, 4 kez uzaklaştırma kararı aldırmasına rağmen işkenceci sevgilisinden kurtulamadı. İbrahim E.'nin kendisini öldürmesinden korkan Sadıklı, "Erkek çocuk istiyordu. Kız çocuğuna hamile olduğumu öğrenince şiddet başladı. Benim ve ailemin can güvenliği yok" dedi.
#AntalyaKadın cinayetleri durmuyor, durdurulamıyor. Her gün yeni bir cinayet haberi daha geliyor. Temmuz ayında her gün bir kadın öldürülmüş. Dün bu haberlere yenileri eklendi. Gaziantep’te Ahmet Y., boşanma aşamasında olduğu Güldane Y.’yi doğum yaptığı hastanede ziyaret etti. Ahmet Y., barışma teklifini reddeden kadını birçok yerinden bıçakladı, dişlerini kırdı. Kadını ölümden kardeşi kurtardı.
#GazetehaberleriADANA’da geçen pazar günü ortadan kaybolan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in sabaha karşı cesedi bulundu. Minik Gizem’in bıçakla işkence edildikten sonra, boğularak öldürüldüğü, cesedinin de yakıldığı belirlendi. Cinayeti minik Gizem’in ablasıyla evlenmesine izin verilmeyen akrabaları 20 yaşındaki S.A.’nın intikam için işlediği belirlendi. S.A.’nın şüphe çekmemek için aileyle birlikte arama çalışmalarına da katıldığı ortaya çıktı. S.A yoğun güvenlik önlemiyle Adli Tıp'a getirildi. Zanlının savunması için yapılan talebi 41 avukatın reddettiği öğrenildi. Zanlının korkunç ifadeleri ise kan dondurdu.
#AdanaDaha bir hafta önce, Cumhuriyet Gazetesi’ne molotofkokteyli atanların ikisinin çocuk çıkmasının ardından, dün de 12-14 yaşlarında üç çocuk, bir cami önüne el bombası attılar. Üstünden iki araba geçen bomba, ateşleme mekanizması yerinden çıktığı için patlamadı. Patlama olsa, el bombası, onu yeterince uzağa atamayan çocukları da ’yakacaktı’.
Her yıl binlerce insanın hayatına mal olan trafik kazalarını önlemek ne kadar önemliyse, kaza anında araçtakilerin güvenliğini sağlamak da o derece yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu kazalarda ise en fazla riski yetişkinlere göre birçok fiziksel zaafı bulunan çocuklar taşır. Kendileri küçük ama riskleri büyük olan çocuklar için saatte 20 kilometre hız bile ölümcül olabilir.
Geçtiğimiz hafta Volvo’nun davetlisi olarak Uluslararası Çocuk Güvenliği Semineri için İsveç’e gittim ve trafik sorunu denince sadece sıkışan trafiği anlayan bir ülkenin vatandaşı olarak çok ama çok önemli bilgiler edindim. Anneler bundan sonra bebeklerinizi otomobile ters oturtuyorsunuz. Sakın unutmayın!