Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU)

AfD’ye yasak önergesi Meclis’te

Aşırı sağcı parti AfD’nin kapatılması tartışması devam ediyor. Farklı partilerden 113 milletvekili, sağ popülist AfD’nin yasaklanması için Federal Meclis’e önerge sundu.

50 yıl sonra gelen ceza

Yıl 1974... 29 Mart Cuma günü. Yer: Eski Doğu Almanya olarak bilinen Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin başkenti Doğu Berlin’deki Friedrich Caddesi’ndeki tren istasyonu. Aynı zamanda Doğu Berlin’den Batı Berlin’e geçiş noktası. Yani “özgürlüğe geçiş” noktası...

AfD yasağı taslağı Meclis’te

Almanya’da koalisyon hükümetini oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP’li parlamenterlerle ana muhalefet CDU/CSU ve Sol Partili bazı milletvekillerinin, sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) Federal Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanması için ortaklaşa hazırladıkları tasarının taslağı Federal Meclis’e sunuldu.

AfD’ye yasak tartışması

Almanya’da koalisyon hükümetinin büyük kanadı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller, ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sol Parti mensubu bazı milletvekilleri, iktidara doğru koşar adım ilerleyen sağ popülist, ırkçı Almanya için Alternatif’in (AfD) yasaklanması için harekete geçtiler.

Köln’de şüpheli paket alarmı

NSU terör örgütü tarafından 9 Haziran 2004'te gerçekleştirilen bombalı saldırının 20. yıl dönümü için düzenlenen törende, şüpheli paket paniği yaşandı. Polis bölgeyi güvenlik kordonuna aldı.

‘Döner cinayetleri’, ‘Mafya işi’ palavraları

Almanya’da ırkçı cinayetler hep görmezden gelindi. Katledilen Türklerin arkasından hep aynı palavralar atıldı: “Döner cinayetleri”, “Mafya hesaplaşması”, “Uyuşturucu ticareti”, “Aile içi kavga”... Bu ifadeleri hep kelli felli siyasetçiler kullandı. Alman medyası da bu şekilde yazdı. Ta ki terör örgütü NSU ortaya çıkana kadar.

Keup saldırısının 20’nci yılına ‘birlikte’ anma

Almanya’nın Köln kentinde ‘Küçük Türkiye’ olarak bilinen Mülheim kesimindeki Keup Caddesi’nde 9 Haziran 2004 tarihinde bazıları ağır olmak üzere 22 kişinin yaralandığı ‘çivili bomba’ saldırısının 20’nci yıl dönümü vesilesiyle olay bölgesinde anma ve ‘kültür şenliği’ etkinlikleri düzenlenecek.

Ne yaparsan yap, her zaman ‘diğerisin’

NSU cinayetlerinden esinlenerek çekilen ‘Sevgiden Geriye Kalan’ filmi, Almanya’da yabancılara olan bakışı bir kez daha gözler önüne serdi. Berlin’deki özel gösterime katılan Devlet Bakanı Reem Alabali-Radowan, ülkede yaşayan göçmen kökenli insanlara ne yaparlarsa yapsınlar her zaman ‘diğerleri’ gözüyle bakıldığını söyledi.

Keup Caddesi’nde 3 bin kişilik iftar sofrası

Almanya’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Köln kentindeki Keup Caddesi esnafının verdiği sokak iftarında 3 bin kişi yemek yedi. Cadde boyunca 500 metre uzunluğunda kurulan iftar sofrasına Almanlar da yoğun ilgi gösterdi.

Solingen kurbanları son yolculuğuna uğurlandı

Solingen’de kundaklama olduğu öğrenilen yangında hayatını kaybeden aynı aileden anne, baba ve iki çocuğu bugün son yolculuğuna uğurlandı.

Katil zanlıları 25 yıl sonra gözaltında

Almanya’nın Würzburg kentinde yaklaşık 25 yıl önce öldürülen Edip Saraç’ın katil zanlıları Tahir K. ile oğlu Lokman yakalandı. Baba oğul gözaltına alındı.

‘NSU konusunda yapılan hatalar utanç verici’

Federal Siyaset Eğitim Merkezi (bpb), aşırı sağcı terör örgütü ‘Nasyonal Sosyalist Yeraltı’ (NSU) kurbanları için bir anma ve dokümantasyon merkezi kurulmasına ilişkin fizibilite çalışmasını yayımladı. Çalışma, Federal İçişleri ve İçişleri Bakanlığı (BMI) adına yapıldı. Araştırmaya göre böyle bir çalışma, ‘NSU’ terörünün araştırılmasında önemli bir adım olacak.

NSU davasında bir iddianame daha!

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi katleden aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında hüküm giyen Andre E.’nin eşi Susanne E. hakkında, örgüte destek olduğu suçlamasıyla iddianame hazırlandı.

Tek suçları göçmen olmaktı

BUNDAN tam 4 yıl önceydi.Tobias R. isimli ırkçı bir Alman, 19 Şubat 2020 akşamı Hessen eyaletinin başkenti Wiesbaden yakınlarındaki Hanau kentinde 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmeni katletti.Bu insanların ‘tek suçları göçmen kökenli olmalarıydı’.

Bu mu sizin hukuk devleti anlayışınız?

Hamas’ın İsrail’de giriştiği ve aralarında çok sayıda çocuk ve kadınların da bulunduğu 1300’den fazla insanı katletmesinin, yerli-yabancı 250’nin üzerinde kişiyi rehin almasının savunulacak ve tasvip edilecek hiçbir yönü yoktur. Olamaz da... Buna misilleme olarak İsrail’in Gazze’ye bomba ve kurşun yağdırarak aralarında en az 724 çocuk ve genç ile 458 kadının da bulunduğu 2 bin 300’den fazla Filistinli insanı katletmesinin de savunulacak ve tasvip edilecek de hiçbir yönü yoktur. Olamaz da...

‘Cinayetlerden ben de sorumluyum’

NSU terör örgütü üyesi Beate Zschaepe, 2000-2006 yılları arasında örgütün işlediği cinayetlerde kendisinin de suçu olduğunu ilk kez itiraf etti.

AfD’ye çalışmadan önce bakın neler yapmış?

Aşırı sağcı parti AfD’nin seçim zaferi kazandığı Sonneberg’de, bir seçim kampanyası çalışanının neo-Nazi yapılarla bağlantısı olduğundan şüpheleniliyor.

‘Teslim olsaydım cinayetleri önlerdim’

Almanya’da 8 Türk, 1 Yunan ve bir Alman Polisi öldüren NSU terör örgütünün hayatta kalan ve ömür boyu hapse mahkûm edilen tek üyesi Beate Zschaepe, Bavyera Eyalet Parlamentosu Araştırma Komisyonu’na Chemnitz Cezaevi’nde verdiği ifadede, ilk kez cinayetlerle ilgili pişmanlık duyduğunu söyledi.

‘Terör saldırıları tüm topluma saldırıdır’

Almanya’da terör kurbanları anılırken, halka da şiddete ve teröre karşı kararlı mücadele verme çağrısında bulunuldu. Ülke genelinde Terör Şiddeti Kurbanlarını Ulusal Anma Günü vesilesiyle ikinci kez düzenlenen etkinlikte konuşan Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, terör kurbanlarının da, kurban yakınlarının da unutulmaması uyarısında bulundu.

Sağ şiddetin karşısındaki 3 kahraman kadın

Almanya’nın Frankfurt kenti yakınlarındaki Hanau’da 19 Şubat 2020’de girişilen katliamının üçüncü yıl dönümü yaklaşırken, Frankfurt’ta gerçekleştirilen bir panelde, Almanya’daki sağ şiddetle mücadelenin öncüleri arasında yer alan üç kadın bir araya geldi.

‘Almanya’da ırkçılık var!’

Federal Hükümetin Göç, Sığınmacılar ve Uyum ile Anti Irkçılık Sorumlusu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan, Bakanlar Kurulu’nda ele alınan ‘Almanya’da ırkçılık’ raporuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında Almanya’da insanların yüzde 90’ının ülkede ırkçılık olduğu görüşünü paylaştığını söyledi. Radovan, Hürriyet’in sorusu üzerine “Evet ben de ırkçılık yaşadım” dedi.

‘Yılmadık, yılmayacağız’

İki Almanya’nın birleşmesinden sonra artan yabancı düşmanlığı ve ırkçılık motifli şiddetin sembollerinden biri haline gelen Mölln kurbanları, saldırının 30’uncu yıl dönümünde düzenlenen törenlerle anıldı. Törenlerde yapılan konuşmalarda ırkçılıkla mücadelede daha etkin çalışmalar yürütülmesi gerektiği belirtilirken, yangında annesini, kızını ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan, “Tüm Almanlara ya da Almanya’ya aşırı sağcı diyemem, bu bana uymaz. Ailemi yakan, kalbime acı salan iki aptaldı. Ama biz yılmadık, yılmayacağız. Bugün olduğu gibi her zaman burada olacağız ve mağdurlar olarak sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” dedi.

NSU destekçisi yeniden hapse girecek

Aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten ceza alan Ralf Wohlleben, hapse geri dönecek. Karlsruhe’deki Federal Yüksek Mahkeme (BGH), Wohlleben’in hapis cezasının kalan 3 yıl 4 aylık kısmının ertelenmemesine karar verdi.

‘23 yıl sonra özür ve tazminat bekliyoruz’

Almanya’da 8 Türk, 1 Yunan ve 1 Alman polisi öldüren aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun ilk gerçekleştirdiği saldırının mağduru 23 yıl aradan sonra Bavyera Eyalet Parlamentosu Araştırma Komisyonu’unda tanık olarak dinlendi.

NSU destek soruşturmasında şüpheli sayısı 4’e düştü

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne destek verdikleri şüphesiyle haklarında soruşturma yürütülen 9 kişiden 5’i hakkında takipsizlik kararı verildi.

Bitmeyen ırkçılık

Almanya’nın Hessen eyaletine bağlı Hanau kentinde, 19 Şubat 2020 tarihinde aşırı sağcı bir Alman, 4’ü Türkiye kökenli 9 göçmeni kurşunlayarak öldürdü. Hiçbir şey olmamış gibi otomobiline binip evine gitti ve annesini de öldürdükten sonra intihar etti. Bu katliamın birinci yılında o zaman Başbakan olan Angela Merkel, “Hanau saldırısı, bizim toplumumuzdaki barış içinde birlikte yaşam ve Almanya’daki insanların birlikteliği için bir dönüm noktasıydı. Irkçılık bir zehirdir. Nefret ve kin bir zehirdir” açıklamasında bulundu.

Yüreği acı, kalbi sevgi dolu Mevlüde anne

29 Mayıs 1993’te Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin Solingen kentinde yaşayan Genç ailesinin evi sabaha doğru ırkçı, yabancı düşmanı, aşırı sağcı 4 Alman genci tarafından kundaklandı. Benzin dökerek ateşe verdikleri binada, 4 yaşındaki Saime Genç, 9 yaşındaki Hülya Genç, 12 yaşındaki Gülüstan Öztürk, 18 yaşındaki Hatice Genç yanarak can verdi.

Almanya’da Sultan Ahmet Camisi’ne ırkçı saldırı

Almanya’nın Dortmund kentinde bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Sultan Ahmet Camisi’ne domuz fotoğraflı tehdit mektubu gönderildi.