Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da ‘demokratik temel düzeni devre dışı bırakmak’ istemekle suçlanan AfD’nin faaliyetleri bazı eyaletlerde Anayasa Koruma Teşkilatları tarafından izlenirken, Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde ‘kesinleşmiş aşırı sağcı’ olarak kayıtlara geçti. Meiningen İdari Mahkemesi, AfD Thüringen Teşkilat Başkanı Björn Höcke’ye “Faşist” denilmesine izin verirken, bazı AfD’li politikacıların ise Alman Anayasası ile bağdaşmayan tutum sergiledikleri belirlendi. Tüm bu nedenlerle uzun süredir AfD’nin yasaklanması için Federal Anayasa Mahkemesi’nin devreye sokulması yeniden gündeme geldi. SPD, Yeşiller ve FDP’li parlamenterlerle ana muhalefet CDU/CSU ve Sol Partili bazı milletvekillerinin ortaklaşa hazırladıkları taslak, Federal Meclis’e sunularak milletvekillerinin imzasına açıldı. Taslağın Meclis’te görüşülebilmesi için 733 milletvekilinden en az 37’sinin imzasına gerek var ve partiler bu rakama çok rahat ulaşabiliyor.
AfD’YE KARŞI POLİTİK MÜCADELE
Ancak Almanya’da politikacıların büyük bir bölümü AfD’nin yasaklanmasına sıcak bakmıyor. Bunun yerine aşırı sağcı partiye karşı politik mücadele verilmesinden yana. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, AfD’nin demokrasi için bir tehdit ve tehlike oluşturduğunun altını çizerken, bu partinin Federal Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanması olasılığının zayıf olduğuna dikkati çekti. SPD’li Şansölye Olaf Scholz da demokratik partileri ve sağduyulu Almanları, Almanya’nın temel değerleriyle bağdaşmayan bir politika peşinde olan AfD’ye karşı birlikte mücadele vermeye çağırdı. CDU Genel Başkanı ve CDU/CSU’nun başbakan adayı Friedrich Merz de CSU Federal Meclis Grup Başkanı Alexander Dobrindt de AfD yasağının bir şey getirmeyeceği görüşünü savundular. Yasak davasının yıllarca süreceği ve bunun da AfD’nin işine yarayacağı uyarısında bulundular.
ALMANYA’DA PARTİ YASAKLARI
Alman Anayasası’nın 23 Mayıs 1949 tarihinde kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nde şimdiye kadar Federal Anayasa Mahkemesi’nin onayıyla iki parti kapatıldı. Nazilerin Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) uzantısı konumundaki Sosyalist İmparatorluk Partisi (SRP) 1952, Almanya Komünist Partisi (KPD) de 1956 yılında yasaklandı. SPD ile Yeşiller’in Gerhard Schröder başbakanlığında oluşturduğu koalisyon hükümeti döneminde, aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti’nin (NPD) yasaklanması için Federal Meclis ve Eyaletler Meclisi, 30 Mart 2001’de ayrı ayrı Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Federal Anayasa Mahkemesi, NPD’nin yönetim kadrolarında Federal Anayasa Koruma Teşkilatı ile Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatları adına çalışan ‘köstebekler’ bulunduğu gerekçesiyle 18 Mart 2003’te başvuruları geri çevirdi. 8 Türk, 1 Yunan ve 1 Alman kadın polisin Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü teröristleri tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkması üzerine NPD’nin yasaklanması için Eyaletler Meclisi Federal Anayasa Mahkemesi’ne yeniden başvurdu. Ancak mahkeme, bu başvuruyu da “NPD nasyonal sosyalist düşüncede olsa da demokratik temel düzeni değiştirecek güce sahip değil” gerekçesiyle 2017 yılında geri çevirdi.