‘Cinayetlerden ben de sorumluyum’

Güncelleme Tarihi:

‘Cinayetlerden ben de sorumluyum’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2023 11:25

NSU terör örgütü üyesi Beate Zschaepe, 2000-2006 yılları arasında örgütün işlediği cinayetlerde kendisinin de suçu olduğunu ilk kez itiraf etti.

Haberin Devamı

NASYONAL Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü, 2000-2006 yıllarında sekizi Türkiye, biri Yunanistan kökenli ve bir de Alman polis memuru olmak üzere 10 kişiyi katletti, banka soygunları ve bombalama eylemleri gerçekleştirdi. Örgüt üyesi Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt, 2011 yılında yine bir soygun sonrası polisle yaşadıkları kovalamacanın ardından bir karavanda ölü bulunmuş, Beate Zschaepe ise kaldıkları evi ateşe vermişti. Beş yıl süren davanın ardından ömür boyu hapse mahkûm edilen Zschaepe, mayıs ayı sonunda Bavyera Eyalet Meclisi NSU Araştırma Komisyonu’na ifade vermişti. İşte o ifadenin detayları meclis protokollerinin yayımlanmasıyla ortaya çıktı. Tutanaklara göre Beate Zschaepe, ilk kez cinayetlerden sorumlu olduğunu itiraf etti: “Ben de suçluyum. Silahın tetiğine basmadıysam da olanlara göz yumdum. Eğer vaktinde teslim olsaydım, cinayetler serisi de sona ermiş olurdu. Bunu yapmadım, dolayısıyla tetiği çekmemiş olsam bile suçluyum.” Zschaepe, mahkemede verdiği ifadelerde banka soygunlarından haberdar olduğunu, Zwickau’da Mundlos ve Böhnhart ile birlikte kaldıkları evi kanıtları yok etmek amacıyla ateşe verdiğini itiraf etmiş, ancak cinayetler ve bombalı saldırılardan daha sonra haberinin olduğunu söylemişti.

‘Cinayetlerden ben de sorumluyum’
Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos, Beate Zschaepe

Haberin Devamı

TAKTİKSEL DAVRANIYOR
Zschaepe, ifadesinde öldürülen kişilerin kökeni nedeniyle seçildiğini de itiraf etti: “Sadece ırkçı nefret yüzünden, bunu ancak böyle niteleyebilirim.” DW Türkçe’nin haberine göre gözlemciler ise Beate Zschaepe’nin bu ifadelerinin taktiksel olduğunu düşünüyor. Çünkü Zschaepe, pişmanlık göstermesi halinde müebbet hapis cezası nedeniyle 2019’dan bu yana yattığı Chemnitz cezaevi koşullarında iyileştirme talep edebilecek ve aşırı sağcı terör hareketinden ayrılmaya yönelik programlara katılmak için başvurabilecek. Uzmanlar, terör örgütü üyesinin bu nedenle böyle bir adım atmış ve suçunu itiraf etmiş olabileceğini düşünüyor.

Haberin Devamı

DERİN DEVLET İDDİASI
Üçlünün uzun bir zaman diliminde çok sayıda kişiyi öldürmesi, pek çok bombalı saldırısı düzenlemesi ve soygunlar yapmasına rağmen yakalanmaması, 2011’de ise bir soygun sonrası polisle yaşanan kovalamacanın ardından ölü bulunmaları, Almanya’da ‘derin devlet’ şüphesinin ortaya çıkmasına neden oldu. NSU’nun varlığının ortaya çıkmasından hemen sonra istihbaratta bazı belgelerin yok edildiğinin gün yüzüne çıkması bu yönde şüpheleri daha da güçlendirdi. Şüpheleri tetikleyen bir diğer nokta da Kassel’de bir internet kafe işleten ve NSU örgütü tarafından katledilen Halit Yozgat’ın öldürüldüğü sırada bölgeden sorumlu eyalet istihbarat teşkilatının bir çalışanının da kafede bulunduğunun ortaya çıkması oldu. Köln’de 2004’de çok sayıda kebapçı ve kuyumcunun bulunduğu Keup Caddesi’nde düzenlenen çivili bomba eylemi sonrasında bölge sakinleri, olayın arkasında aşırı sağcıların olduğunu ifadelerinde dile getirdilerse de bu tamamen reddedilmiş ve bizzat mağdurlar zan altında bırakıldıktan sonra olayın sorumlusunun NSU olduğu bu örgütün deşifre olmasından sonra ortaya çıkmıştı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!