Maratonun 42 kilometre 195 metre uzunluğunda olmasının kökeni, 1908 Londra Olimpiyatları'na dayanmaktadır. Tarihsel olarak evrim geçiren maraton, çeşitli nedenlerle değişime uğramıştır. İşte bu mesafenin nasıl belirlendiğine dair hikayenin detayları
#MaratonDr. Mehmet Öz’den yeni ‘sağlıklı yaşam’ prensipleri... Bodrum’da mevsim normallerinde bir sabah... Karşımda dünyaca ünlü doktorlardan biri oturuyor: Dr. Mehmet Öz. Yazarımız ABD’de yaşıyor ancak sık sık Türkiye’ye geliyor. Bu kez 80 yaşındaki annesini görmek için gelmiş. Haberi duyunca soluğu yanında aldık. Birlikte yemek yedik, kano yaptık, kürek çektik, bisiklete bindik. Beslenme, uyku, egzersiz ve seks tavsiyeleri aldık.
#Mehmet ÖzYıllardır çeşitli müsabakalara katılıyorum. Yüzme, koşu, bisiklet, hatta yağlı güreş... Ancak bunların çok üzerinde bir performans gerektiren bir yarışa ilk kez katıldım; Ironman... Hepsinden farklıydı. Çünkü bu triatlon yarışı... Mesafeler uzun, parkur zorlu... Daha rakipleri görünce moralim sıfıra indi, yarışta bisikletin iki kez lastiği patladı. Herkes çeşit çeşit enerji takviyeleri, vitaminler alırken ben de sadece iki muz vardı...
#Ironman‘İnsanoğlu’ dediğimiz pençesiz, kürksüz, boynuzsuz, küçük dişli zavallı canlının, fiziksel olarak diğerlerinden tek üstün yanı var: Uzun mesafeleri hızlı aşabilmek! Dik durmaktan hareketli eklemlere kadar fiziksel özelliklerimizin sebebi bu. Daha önemlisi, avlanmamızı, et tüketebilmemizi sağladığı için beynimizin gelişmişliğini sağlayan da uzun mesafe maratonları!
#YazarlarDenizden bakınca Tahtalı Dağı’nin zirvesi hayli çekici görünüyordu. Likya Yolu’nu da kapsayan zirveye çıkmayı istiyordum ama koşacağım hiç aklıma gelmezdi. Tam 27 kilometre... Yukarılara çıktıkça hava sıcaklığı 24’ten 4 dereceye düştü. Yağmur damlaları fındık büyüklüğünde doluya döndü. Çakan şimşeklerin etkisinden hemzemin oldum. Hiporeterminin eşiğinden döndüm. “Tamam” dedim, ”Zeus bu, çok kızdı...” Neyse ki tek parça yarışı bitirdim. Nasıl mı? Buyurunuz...
#BeydağlarıO benim can arkadaşım: Yonca Tokbaş. Onun azminin elinden hiçbir şey kurtulamaz. Kafaya taktığını mutlaka yapar. 7 yıl önce koşmaya başladı. O günden beri de koşuyor. O, Türkiye’nin maraton koşan ilk ve tek köşe yazarı. Yonca çok renkli bir kişilik. Zeki, güzel, yaratıcı, meraklı, önyargısız, algıları ultra açık ve çok iyi kalpli biri...
#AYŞE ARMANCan Onur (40) bir müzisyen. Gezmek en büyük tutkusu. Öyle ki sırf seyahat etmek için para kazanıyor. En büyük dostu da bisikleti. Avrupa’da iki tekere verilen önem dikkatini çekti. Bisikletine atladı ve Avrupa macerasına başladı. Şimdiye kadar 15 ülkede 10 bin km yol kat etti. Yeni rotası ise Asya...
#GezginlerSerhat Yıldırım (43) yaklaşık 20 ülkeye gitti. Seyahat ettiği ülkeleri koşarak geziyor. Koşmayı bir yaşam biçimi haline dönüştürmüş. Artık tüm özel gezilerini de maratonlara göre ayarlıyor. 42 kilometrelik bir maraton koşusunun bir ülkeyi ve o ülke insanlarını tanımak için en güzel yöntem olduğunu söylüyor. Üstelik seyahatlerine yalnız da çıkmıyor. Kurucusu olduğu ‘Team İstrunbul’ ile onlarca koşucuyla birlikte geziyor.
Caner Odabaşoğlu, makine mühendisi. Ancak mesleğini yapmıyor. Tam bir maceraperest. Aynı zamanda ‘ultra-maraton’ (42 kilometre ve üzeri) koşucusu. Hayatını da kurduğu Macera Akademisi ile kazanıyor. Gittiği ülkelerde hem yüzlerce kilometre koşuyor hem de normal bir seyahatte görülemeyecek yerleri görüyor.
#Seyahat