Siyasete spor sokan Türk

Güncelleme Tarihi:

Siyasete spor sokan Türk
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2008 21:31

Hamburg'da yaşayan sporcu ve siyasetçi mühendis Öğhan Karakaş (40) en sert spor dalı sayılan triatlon da da başarılı.

Haberin Devamı

Hamburg kentinde yaşayan 40 yaşındaki sporcu ve siyasetçi Öğhan Karakaş, dünyanın en sert sporu sayılan triatlon tutkunu.
Son olarak Frankfurt'taki Iron Man triatlon yarışlarına katılan ve iki bin 800 katılımcı arasında orta sıralarda yer alan Hamburg-Altona Belediye Meclisi SPD üyesi Karakaş, 'Benim amacım Türk gençlerine örnek olmak' dedi. Karakaş, bu kez siyasetçi değil sporcu kimliğiyle sorularımızı yanıtladı.

Aktif spor yapmaya ne zaman başladınız?

Ben dört yaşımda bisiklet sürmeyi öğrendim. Öğrenci yıllarımda çok futbol oynardım. Ama aktif spor yapmaya bundan yedi yıl önce başladım. Ben bisikletle işe gidip geliyorum elbette havalar elverdiği sürece. Bisiklet kullanmak çok keyifli olduğunu keşfettim. Daha sonra buna koşu sporu ilave ettim. Haftada çoğu kez bisiklet sürüyor ve koşu yapmaya başladım. Her geçen gün spor yapmak bana büyük bir keyif verdiğini fark ettim. Kendimi spordan sonra daha iyi hissediyordum. İş stresini atıyor, kafamı boşaltıp enerji depoluyordum. Sağlık sorunum yok. Bunun üzerine bundan yedi yıl önce haftada üç gün gibi disiplinli olarak spor yapmaya başladım. Ağır ağır her geçen gün daha çok koşuyordum ve her geçen gün spor hayatımın bir parçası haline gelmişti. Maraton yarışmasına katılmaya karar verdim. Maraton öncesi haftada üç gün yerine dört gün spor yaparak hazırlık yapmaya başladım ve ben kendi hedefimi her geçen gün biraz daha genişletiyordum hedefimi de ulaşıyordum. Böylece 7 yıl önce ilk kez maraton koşusuna katıldım. Elbette buraya katılan binlerce kişi vardı ve bu binlerce kişinin arasından ben birinci olurum dileği ile katılırsan kendi kendini kandırmış olursun. Ben kendi hedefimi yarışmanın sonuna kadar pes etmemeyi hedefledim. Haftada 40 kilometre koşuyordum ve bu iyi bir dereceydi benim için. İlk katıldığım maratonda pes etmedim sonuncu da olmadım. İşte hedef buydu ve kendi başarıma sevindim.

Kaç spor yarışmasına bugüne kadar katıldınız?

Toplam 11 kez katıldım. Hamburg, Hannover, Köln ve Berlin’de maraton yarışmalarına katıldım. 4 kez Hamburg’da 155 kilometrelik bisiklet yarışlarına katıldım. İlk kez Frankfurt’ta bisiklet, yüzme ve koşu kapsayan Iron Man Avrupa Yarışması’na katıldım. Bu yarışmaya hazırlanmak için üç hafta izin aldım. Ön hazırlıklar çok zor oluyor. Her sabah erken kalkıp yüzme, bisiklet sürdüm ve koşu yaptım. Haftada yaptığım üç gün düzenli ve disiplinli sporun yanı sıra son hazırlıklarda sporu her güne çıkardım. Ön hazırlıkları iyi yaptım ve hedefim 12 saatin altında kalmaktı. Ama 12 saat 38 dakika oldu. Yine de ben kendimi hedefime ulaştığımı kabul ediyorum ve büyük bir zevk aldım. Yarışma gerçekten kolay değil. Yarışmada 3 bin 800 metre yüzme, ardından bisikletle 180 kilometre yol almak ve 42 kilometre maraton koşmak oldukça zor. Çok sayıda bayılanlar ve hastanelere kaldırılanlar oldu. Fakat belirli bir ölçüde hedef koyulup o hedefe ulaşmak sporun keyif verici yanıdır. Bende büyük keyif aldım. Fakat öncelikle İron Man yarışmasına katılmayı düşünmüyorum. Çünkü ön hazırlıkları çok vakit alıyor. Ama New York’ta ileride düzenlenecek tarihi henüz kesin değil ama o zaman hedefim New York’ta yarışmaya katılmaktır.

Herkes spor yapabilir mi? Sporcu nelere dikkat etmeli?

Elbette herkes kendi çapında spor yapabilir. Örneğin 70 yaşında bir bayan veya erkek atletler yarışmalara katılıyorlar. Bu çok güzel ve harika bir olay. Bizler bunları örnek olarak görmeliyiz ve bu insanlar devamlı spor yapıyorlar. Ben haftada üç gün spor yapmadan duramam bu artık bir alışkanlık haline geldi ama önemli olan düzenli ve disiplinli olarak yapmaktır. Birisi belki yüzmeyi seviyordur ve bu bir spordur. Ama düzenli, disiplinli yaparsan spordur. Spor yapmak isteyen bir insan sigara kullanmayacak, alkol içmeyecek, yağlı yemeklerden kaçınıp düzenli ve yağsız yemekleri tercih etmesi gerekir. Kilosunu düzenli tutması lazımdır. İşte bunlara dikkat eden kişi hem spor yapıyor hem de kendi kendini tedavi etmiş oluyor. Çünkü spor birçok hastalığın ilacıdır. Ben ne zaman soğuk algınlığından yatakta yattığımı hatırlamıyorum. Spor yapan bir insan sağlıklı yaşıyor ve bu bir gerçektir.

Siyaset nasıl gidiyor ve siyasetteki hedefiniz nedir?

Ben Hamburg’da 24 Şubat 2008 seçimlerinde SPD Hamburg Altona ilçe meclis üyeliğine seçildim. Siyasette amacım milletvekili veya üst düzeylerde belirli bir yerlere gelmek değil. Benim amacım her geçen gün Türk gençlerinin eğitim, meslek alanlarında başarılı olmalarına yardımcı olmak ve kendilerine örnek olmak istiyorum. Eğer gençlerin bazılarına bu yönde yardımcı olabilirsem çok mutlu olacağım. Çünkü her insan başarıyı yakalayabilir. Ama başarı kendiliğinden olmuyor azimle çalışarak oluyor. Ayrıca, göçmenler ve Almanlar arasında uyum konusunda bir şeyler yapmak istiyorum. Almanlar yaklaşmaz ve göçmenler ‘bana ne’ gibi davranırlarsa uyuma yaklaşacağımız yerde uzaklaşırız. İşte bu düşüncelerin yerini Almanya’da yaşayan çeşitli ulus insanların ve Almanların birbirlerine yaklaşmasını birlikte geleceği yönlendirmek açısından çalışmak istiyorum. Ben bu hedeflerimden dolayı siyasete atıldım. Türk gençlerine yardımcı olmak için uğraş vereceğim. Ben bir öğretmen ailesinden geliyorum. Benim annemde babamda öğretmendiler. Biz üç kardeşiz bize tavsiyeleri ‘önce liseye kadar kesin okuyacaksınız ve sonrasına kendiniz karar vereceksiniz’ derlerdi. Bizde her zaman bildiğimizi başkalarına öğretmemizi söylerlerdi. Bir insan yaşlandığında geriye dönüp baktığımda çevresinde olan insanlara bir şeyler öğretebilmişse en güzel hatıra hatta miras odur. Bende bunun için çapa harcayacağım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!