Kırmızı rujla 120 k yeni süper kadınlar

Televizyonları dolaşıyorum.

Türkiye geceleri siyaseti tartışırken İzmir’in Selçuk ilçesinde ilginç bir şey oluyor.

*

Gece tam yarısına yaklaşmıştır.

120 kilometrelik Ultra Efes Maratonu’na katılan yarışmacılar Selçuk’un İstasyon Meydanı’na 6 kilometre mesafeye gelmiştir.

İşte o son duraklama yerinde, maratonun birinci sırasında koşan kadın, kendisini bekleyen bir arabanın yanına gelir.

Arabanın yan aynasına bakarak dudak boyasını sürer ve sonra koşmaya devam eder.

Genç kadının adı Seda Nur Çelik’tir...

Biraz sonra Selçuk’un ödüllü İstasyon Meydanı’nda sona eren yarışı o kırmızı dudak boyasıyla birinci olarak bitirecektir.

Tam 18 saat 48 dakika 23 saniyede tamamlamıştır 120 kilometrelik ultra maraton parkurunu...

İkinciliği Çiğdem Topatan, üçüncülüğü ise Devlet Pasin Ulutan aldı.

Efes Ultra Maratonu bu yıl çok ilginç sahnelere tanık oldu.

Yol boyunca zeytin toplayan kadınlar erkekler yollara koştu.

Maratonun geçtiği köylerde masalar kuruldu.

Gözlemeler yapıldı, zeytinler paylaşıldı.

Yol boyunca gençler maratoncuların geçişi sırasında zeybek oynadılar.

Yani Fransa Bisiklet Turu gibi sahneler yaşandı.

*

Evet arkadaşlar...

O kadar üzülmeyin...

Türkiye’nin bütün sorunlarına rağmen kasabalarında köylerinde başka yeni bir Türkiye de doğuyor.

Ve emin olun bu “Öteki Türkiye” çok güzel.

11 Nisan’da İzmir maratonu koşulacak... Orada da göreceksiniz zeybekleri, zeytin masalarını...

*

Ve o günün gecesinde dünyanın öteki tarafında da bir başka güzel şey oluyordu.

İlginç bir şarkı, “Yılın Şarkısı” seçiliyordu.

PANTOLONU UNUTMA

PARMAK ARASI TERLİKLE HARLEY’Cİ OLABİLİR MİYİM

PAZAR günü yazdığım “Urla’ya giderken pantolonumu unuttum” yazısı çok ilgi çekti.

Bazı okurlardan ilaç tavsiyeleri geldi... Bazılarından zihinsel cimnastik tavsiyeleri...  

Osman Hoca ise dün Hürriyet’te bana Andre Malraux’nun yazısını almamı tavsiye etti. Üstelik reçetesizmiş...

*

Bir arkadaşım ise tuhaf bir tavsiyede bulundu: Benim yaşımda yaratıcı insanların bir Harley Davidson motosiklet alıp yeni bir hayata başladığını söyledi. Mesajına Selahattin Duman’ın altın çağındaki efsane yazılarından birini eklemiş.

Düşündüm.

Kafanıza ya bandana takacaksınız ya da o Nazi askerlerinin miğferini hatırlatan o kaskı... Bandana tamam da, o Nazi miğferini asla...

Küpe de şart.

O da tamam....

Ama bir şart daha var ki... Ayağına çizme veya mahmuzlu gibi bir bot giyeceksin...

Ben ki... Nisan ayından itibaren parmak arası terlikle gezen ben...

İşte o mahmuzlu çizmeyi asla...

O zaman Türkiye’nin Harley tarikatına soruyorum.

Parmak arası terlikle “Easy Rider”cılık olur mu...

PANTOLON UNUTMAYLA İLGİLİ EN KOMİK UYARI

PANTOLON unutma konusunda gelen en komik uyarıyı en sona bıraktım.

Çok ünlü bir işinsanı arkadaşım.

Benden 3 yaş küçük...

Sabahın köründe mesaj atmış.

Aynen şöyle diyor: “Urla’ya giderken pantolonu unutmayı hiç mesele etme.  Asıl sorun, pantolon, eşofman veya jean’ı başka yerde unutmak...”

DÜNYANIN EN KALABALIK SINIFI KAÇ MEZUN VERECEK

DÜNYANIN en ünlü üniversitelerinden biri olan Yale pandemi sırasında herkese açık 10 haftalık bir program başlatmış.

Dersin adı ilginç:

“Psyc 157: Psychology and Good Life.”

New York Times buna “Mutluluk Sınıfı” diyor.

Yani insanlar nasıl mutlu olacaklarının bilimini okuyorlar burada.

Bu derse 3.3 milyon kişi yazılmış.

Yale Üniversitesi 320 yıllık tarihinde böyle bir şey görmemiş...

Mutluluk öğrenilebilen bir şey midir?

POPSTAR 2004’ÜN EN ARIZALI ARABESKİ HİP HOP’ÇI OLDU

2004 yılında Türkiye’nin fenomeni olan Popstar yarışmasının, Deniz Seki ile kavga eden en arızalı tipi Bayhan geçen hafta hip hop’çı olarak karşıma çıktı.

Şarkının adı “İstanbul”...

Zen-G ile birlikte söylüyor. Bayhan’ın 17 yıl önce seyrettiğimiz o gözler yarı kapalı, baygın sesli hali aynen yine karşımızda. Ama Zen-G ona öyle bir yeni hava vermiş ki...

Samimi söyleyeyim sevdim şarkıyı...

Bence güzel bir proje olmuş.

ÖYLE BİR ŞARKISIN Kİ SEN ÖMÜR BOYU SÜRECEKSİN

DÜNYANIN en büyük müzik ödülleri dün sabaha karşı sahiplerini buldu.

Yılın en iyi şarkısı ödülünü H.E.R adlı sanatçının “I Can’t Breath” adlı şarkısı kazandı.

Şarkı, Amerika’da polisin boğazına basarak öldürdüğü Afrika Amerika kökenli George Floyd için yazılmış.

Daha ilk dizelerinden dünyanın en büyük sorunlarını haykırıyor.

“Adaletsizlik, yolsuzluk, insan haklarını hiçe sayma, vicdansızlık, kayırmacılık...”

Sadece Amerika değil, bütün dünyanın başına bela olan kötülükler...

Sanatçının gerçek adı Gabriella Sarmiento Wilson...

1997 doğumlu

Sahne adı “H.E.R”.

“Having Everything Reveeled...”

Yani “Her gerçek ortaya çıksın” diye çevirebilirsiniz.

Pandemi bütün dünyada sanatçıları duygusal bir zonadan mustarip hale getirdi.

Sinir uçları daha duyarlı, daha hassas sanatçıların...

Ve sinir uçlarındaki o ıstırabı hepimize anlatmaya başladılar...

Bütün bunlar Türkiye’nin “Adalet ve İnsan Hakları Reformu”nun ne kadar önemli ve acil olduğunu bir kere daha gösterdi.

GENÇ BİR TÜRK SOKAK MODACISININ BAŞARISI

BİLİYORSUNUZ “fashion” yani moda tasarımı benim en renkli arka bahçem.

Orada ne olup bitiyor çok yakından takip ediyorum.

Gelen son haber şu.

Dünyaca ünlü Forbes dergisi 2021 yılı 30 yaş altı kategorisinde yılın “Medya ve Pazarlama” kategorisindeki adaylarından biri olarak genç bir Türk sokak modacısını da seçmiş.

Naz Arslan...

Midsole diye bir dijital dergisi var.

İlgiyle izliyorum.

Mesela son sayısındaki “Sokak Sanatının COVID’le Yüzleşmesi” yazısını büyük ilgiyle okudum.

Sneaker ayakkabı hastası olduğum için en iyi ve yeni sneaker haberlerini oradan takip ediyorum.

Mesela sneaker konusunda Londra’da bir müze açılacağını oradan öğrendim.

Bu arada “Midsolemag” adıyla açılan Instagram sayfasını da tavsiye ederim.

KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin