Yeni bir yeri görmenin iki yolu var. Birincisi, gitmeden okumak. Tarihini öğrenmek. Elinde harita, yolunu kaybetmiş turist karikatürüne benzememek. Bir ülkeye gitmeden önce dil kursuna bile yazılan, o ülkenin haberlerini özellikle takip eden, edebiyatını hatmeden tanıdıklarım var. Ben tersini yapıyorum. Önce görüp, yaşıyor, sonra okuyup öğreniyorum. Venedik maceramı da işte böyle yaşadım.
#Venedik TuruBasın özgürlüğü ile ilgili tartışmalar, Hürriyet Gazetesi yazarı ve Odatv internet sitesinin imtiyaz sahibi Soner Yalçın’ın hapse atılması vesilesiyle geçen hafta medyada geniş bir yer buldu. İyi de oldu. Bu tartışmalar kenarda köşede sürdürülüyor, ana akım medyada ertelenip duruyordu.
Uzak ve İklimler filmlerinin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan ile diş hekimi ablası Emine Ceylan, 86 yaşındaki babaları Mehmet Emin Ceylan’ın doğum günü şerefine bir sergi açtı. 2006-2007 yıllarında çektikleri Mehmet Emin Ceylan fotoğraflarını "Babam için" adıyla İstanbul Teşvikiye’deki Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde sergiliyorlar.
1963 yılında Justine’i okuduğum zaman (Yayıncılarımıza yıllarca kabul ettirememiştim) kendime mekán olarak Mersin’i seçmiştim. Justine, Akdeniz dininin romanıydı. Elbette Akdeniz bir pagan dindir. Çöl ve serap olmasaydı tek tanrılı dinler Akdeniz’e karşın egemenliklerini kuramazlardı.