Seymen Bozaslan, Hürriyet Seyahat gezginlerimizden. Pandemi sürecinde Türkiye’nin 81 ilini fotoğraflayıp ‘Ölmeden Önce Türkiye’de Görülmesi Gereken Yerler’ adlı bir kitap hazırladı. ‘Şehirde Mutlaka’ bölümü etkinlikler, yöresel tatlar gibi önerilerle tam bir rehber. Drone görüntülerinden oluşan 3 saatlik film de kitaptaki QR kodla izlenebiliyor. Bozaslan, Bitlis Hizan’dan Sivas Gürün’e pek bilinmeyen önerileriyle şaşırtırken bilinen noktalara da bir kez daha hayran bırakıyor.
#SeyahatSevgili okurlar... Bu hafta sizleri, tecrübelerini kitaba döken bir gezginle tanıştırmak istiyorum.Seymen Bozaslan, “Ölmeden Önce Türkiye’de Görülmesi Gereken Yerler” adlı yeni kitabında, her köşesi cennet Türkiye’nin 81 ilinin güzelliklerini fotoğraflarla sunuyor ve tecrübelerini de paylaşarak seyahat tutkunlarına rehber oluyor.
#Rıza ÖZELDil ustası Özdemir Asaf, şiiri sevmeyeni bile şiire yaklaştırır. Şiirlerindeki mantık kusursuzdur, okuru tam kalbinden vurur. Özdemir Asaf’ın şiirlerinin yer aldığı “Çiçek Senfonisi” ile “Benden Sonra Mutluluk”, etikalarının, öykülerinin ve otokopi-denemelerinin toplandığı “Kırılmadık Bir Şey Kalmadı”dan oluşan “Bütün Eserleri”, 1336 sayfa.
#YAZARSeymen Bozaslan (32) 10 yıldır işten artakalan bütün zamanını seyahat ederek değerlendiriyor. Ama daha önemlisi, bu yolculuklarda tanıştığı insanların hikâyelerini topluyor. Bugüne kadar 9 bin kilometreden fazla yol yapıp Türkiye’nin 81 iline gitti ve bu şehirlerde konuştuğu insanların hikâyelerini ‘İçinden Yol Geçen Hayatlar’ kitabında anlattı. Bozaslan ile hem kitabını hem de seyahat maceralarını konuştuk.
#Gezgin HikayeleriHenüz 29 yaşındaydı... Evleneli 1,5 yıl olmuştu... Sağlıklı, mutlu bir insanken bir anda ağrıları nedeniyle yatağından çıkamaz hale geldi. Genç kadının hayatını yaşanmaz hale getiren gizemli hastalığın ne olduğunu uzmanlar bile çözemiyordu. Belirtilerinin psikolojik olduğunu düşünen doktorlar dahi vardı. Peki neydi bu hastalık?
#Kronik Yorgunluk SendromuYerli edebiyatın yıldız isimleri Orhan Pamuk, Oya Baydar, Ahmet Ümit, Hakan Günday yeni kitaplarıyla geliyor. Dünyanın dört bir köşesinden usta kalemlerse son romanlarıyla Türkçe olarak karşımızda. Dilimize ilk kez çevrilen isimler de var, yerli ve yabancı çok iyi tanıdığımız yazarların kurmaca dışı metinleri de. 2021’de raflarımıza kurulacak kitaplara birlikte göz atalım...
#2021Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN TÜRK-Kanal D ortak canlı yayınında Hande Fırat ve Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı. Erdoğan, "31 Mart'tan sonra belki bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir, belki kendisi (Trump) Türkiye'ye bir ziyarette bulunabilir." açıklamasında bulundu. Erdoğan, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili de "Bunu Veliaht Prens bilmeyecek de kim bilecek? Talimat veren isim belli. ABD'den gelen heyet bile kararı adeta kendi aralarında vermiş konumunda. Ama konuşamıyorlar. BM'den gelenlere, CIA'den gelenlere kasetleri dinlettik. Biz ortadayız her şeyimizle bunu söylüyoruz. Senin kendinden şüphen yoksa ne korkuyorsun? Açıkça çık ortaya. Sağa sola dolar, petrol dağıtmakla bu iş çözülmez" dedi.
#ErdoğanYavuz Turgul, yedi yıllık bir aradan sonra çektiği ‘Yol Ayrımı’yla huzurlarımızda. Film, geçirdiği kaza sonucu iyi bir insana dönüşen hırslı bir işadamını anlatıyor. Usta yönetmenle ‘Yol Ayrımı’nın yanı sıra sinema serüveni, Şener Şen’in sadece kendi filmlerinde oynamasına yönelik eleştiriler ve ‘toplumsal ayrışma’ üzerine konuştuk...
#Yavuz TurgulRoman, Türk edebiyatına Fransızcadan yapılan basit çevirilerle girdi. Yıl 1862’ydi, Fénelon’un romanı Türkçeye Yusuf Kâmil Paşa’nın çevirisiyle ‘Terceme-i Telemak’ olarak çevrildi. Sonra Victor Hugo geldi... İlk Türk romanıysa bundan 10 yıl sonra yayımlanacaktı. Şemseddin Sami’nin ‘Talat ile Fitnat’ın Aşkı’ adlı eseri, ana-babasının zorlamaları sonucu istemediği biriyle evlendirilen ve sonunda kendini öldüren genç bir kızı anlatıyordu. Sonra Ahmet Midhat Efendi’ler, Recaizade Mahmut Ekrem’ler geldi. Türk edebiyatı akımlardan etkilendi ve yazıldığı döneme ışık tutan eserler üretildi. Kimi yazar insanı öne çıkardı, kimi tarihi, siyasi tutumunu, kimi cinselliği... Hepsi biricikti, hepsi bize masa başında yazılmış gibi görünen ‘gerçek hayatlar’ı anlattı. Okuyana ‘hayatın anlamı’nı sorgulattı. Bir liste yapıp romanlara gömülsek insanların, ülkelerin, psikolojinin, siyasetin nasıl değiştiğine dair tarih dersi almamız da kaçınılmaz. İşte biz de bu büyük fotoğrafa bakalım istedik. Hürriyet Pazar olarak ‘sinema’ ve ‘müzik’ soruşturmalarının ardından eleştirmenler, yazarlar, akademisyenler, edebiyat öğretmenleri ve yayıncılardan oluşan 100 kişilik bir jüriyle ‘Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı’nı çalıştık. Tavsiyemiz bu listeyi alın ve onun izinden bir kütüphane oluşturun.
#Türk Edebiyatının En İyi 100 EseriDoğan Grubu’nun bir yıl önce başlattığı ‘Türkiye’nin Ortak Değerleri-Müştereklerimizi Keşfedelim, Geleceğe Birlikte Yürüyelim’ projesinde farklı kesimlere yönelttiğimiz “Sahi nedir bizim müştereklerimiz” sorusuna verilen yanıtları yayımlamaya devam ediyoruz. Proje, ortak değerlerimizin, müştereklerimizin yeniden konuşulmaya başlanmasını, geliştirilmesini amaçlıyor. İsteyen okurlarımız, görüşlerini proje için açılan sosyal medya hesaplarına gönderebilir.
#Doğan GrubuÇözüm süreci yakın zamana kadar ona emanetti. Yeni dönemde partisinin en iddialı olduğu alanlarından birinin direksiyonunda, AK Parti'nin Tanıtım ve Medyada Genel Başkan Yardımcılığını yürütüyor. Aynı zamanda da parti sözcüsü. Genel Merkez'deki buluşmamızda içinden 5 hükümet çıkaran AK Parti'nin 12 yıllık iktidar performansını samimiyetle analiz etti. Son dönemin partisi açısından en stresli konularına ve siyasetin dikenli alanlarına girmekten kaçınmadı. AK Parti içinden tüyolar da verdi. Hatta 'Kendi içimizdeki çıkardığımız analizlerin yanında bazen basında yazılanlar hafif kalır' bile dedi. Çözüm sürecinin gidişatı için ise ‘aynı özde yürüyor, çok rahatım’ değerlendirmesi yaptı.
Halfeti’nin bazı köyleri, 2000 yılında yapılan barajla sular altında kaldı. Boşaltılan yerleşimler yöreye turizmi getirdi. Nisan ayında ‘sakin şehir’ unvanını da alan Halfeti, kesinlikle keşfedilmeyi hak ediyor…Bir kış günü yolum düştü, kendimi Fırat’ın suyunda yüzerken buldum.
Kanal D’nin yeni sezondaki iddialı dizilerinden “Kayıp Şehir”, Londra’da oyunculuk eğitimi alan İlker Kaleli ile Arnavutluk doğumlu Nik Xhelilaj’i birlikte kamera karşısına geçirdi. Kaleli dizide Karadeniz’den İstanbul’a göçen Toptaş ailesinin fırlama genci İrfan’ı, Xhelilaj da onun ağırbaşlı, sorumluluk sahibi kardeşi Kadir’i canlandırıyor.
Kuzey Irak denince hâlâ ilk akla gelenler Kandil, sınır ötesi operasyonlar ve PKK’yı Türkiye’ye karşı kullanan Iraklı Kürt liderler...<br>Oysa orada hızla değişen bir şeyler var.Komşularımızın geçirmeye başladığı bu değişimin şifrelerini çözmek için uzun bir yolculuğa çıktık. Türkiye’nin, yıllarca kendi Kürt meselemizde domino etkisi yapar diye korktuğumuz Kürdistan bölgesinin başkenti Erbil’e resmen temsilci atamasıyla farklı bir boyut alan iklimin izini sürdük.