Paylaş
LABİOPLASTİ
Merhaba Ayşe Hanım,
Bugünkü yazınız üzerine cevap vermeye gayret göstereyim dedim.
Kadın dış genital organlarına yönelik cerrahi girişimler genellikle "gereksiz" olarak görülmektedir.
Oysa dış genital bölgedeki şekil bozukluğundan dolayı rahatsızlık çeken hastaların büyük çoğunluğunun sorunlarının psikolojik yöntemlerle çözülebilmesi mümkün değildir!
Bir süre önce bu konu üzerinde araştırma yapan İngiliz psikologlar da cerrahi olarak tedavi edilip sorunları giderilmeyen hastalarda kalıcı psikolojik hasarlar geliştiğine dikkat çekerek uyarıda bulundular.
Genital bölge cerrahisinde amaç; özel tasarım, ya da hot kutür-genitalleri yaratmak değil, psikolojik ve fiziksel olarak yoğun baskı altındaki hastalarımızın doğal bir vücuda sahip olma hissiyatını sağlamak ve sorunsuz bir cinsel hayat yaşamalarını mümkün kılmaktır.
Birçok hasta, jinekologlarına bile durumlarını açıklayamadıklarını, eşlerinin de “o kadar da önemli değil” şeklindeki ifadelerle durumu geçiştirdiklerini vurguluyor.
Kadın, kendi kendini beğenmiyor ve bir kısır döngüye giriyor. Hatta bu sebepten dolayı cinselliği sadece karanlıkta yaşayan kadınlar, birlikteliklerini ve cinsel hayatlarını çoğunlukla çözülmesi zor sorunlara boğuyorlar.
Bu tür sorunların da en sık sebebi, gerek genetik gerekse yaşlanmaya bağlı olarak küçük dudakların sarkık ve büyük olmasıdır. Bu, bisiklete veya ata binerken ve cinsel ilişkide ağrı ve acı duyulmasına dahi sebep olabilmektedir.
Küçük dudaklar, diğer adıyla iç dudaklar, "vulva" adındaki kadın dış genital organlarının, vajina girişini örtmekle yükümlü olan kısmıdır.
İç dudaklar, dış ortamdaki yabancı maddelerin (kir, toz, vb.) Vajinaya girerek burayı kirletmesini (kontamine etmesini) önlerler. Ancak günümüzde hijyenin sağlanabilmesi son derece kolaylaşmış olması sebebiyle bu işlev göz ardı edilebilmekte ve estetik kaygılar ön plana çıkabilmektedir.
Bu bağlamda, büyümüş veya sarkmış olan labia minora'nın (labium minor'ların veya iç genital dudakların, hepsi aynı anlamda) cerrahi yolla küçültülmesi sorun yaratmamakta, daha da ötesi bir "kurtuluş" olmaktadır.
Bu işlem, lokal anestezi, sedasyon destekli lokal anestezi veya genel anestezi altında yapılabilmektedir. Ben, lokal anestezi yapmadan önce kısa süreli bir sedasyon tavsiye ediyorum. Böylece hasta, lokal anestezi uygulanmasına daha kolayca katlanabilmekte, lokal anestezi etkimeye başlayınca da hiç acı hissetmemekte hatta isterse doktoruyla sohbet bile edebilmektedir.
Anesteziden sonra küçük dudakların fazlalık yaratan kısmı (aynı sünnet işlemindeki gibi) alınır, soğuk uygulaması ve kompres ile hasta birkaç saat dinlendirildikten sonra evine gönderilir. Hasta evinde bir iki gün dinlendikten sonra normal yaşantısına döner.
Fazla olan derinin alınması için çeşitli yöntemler mevcuttur. Hatta birçok cerrah da kendine özgü birtakım yöntemler geliştirmiştir. Kimisi fazlalığı elektrikli bıçak (koter) ile keserken kimisi de sadece bistüri (neşter) kullanmakta, kimisi de lazer cihazına başvurmaktadır. Hangi alet ile kesi yapıldığının önemi bir yana, kesinin şekli (zig-zag veya düz, kama şeklinde veya karesel gibi) de sonucu etkilemektedir.
"Hastalık yoktur, hasta vardır" ana fikrinden, her hastada farklı yöntemler kullanılması gerektiği de ortaya doğal olarak çıkmaktadır. Hastalar elbette sadece teorik bilgi alarak, akıllarına en yatan yöntemi anlatan doktora fiziksel muayene olmaktadır. Bu sebeple, konuyu enine boyuna görüşmek gerekmektedir.
Dış genital organların estetik cerrahisi kısaca şunları kapsıyor; zühre kabarıklığının (pubis) küçültülmesi, iç ve dış dudakların düzeltilmesi, klitorisin düzeltilmesi, vajinanın gerilmesi ve daraltılması ile himen rekonstrüksiyonu. Öte yandan, mesela yaralanma veya tümör sebebiyle şekli bozulmuş dış genitallerin rekonstrüksiyonu da endikasyonlar arasındadır.
Tüm bu imkânlara rağmen akıldan çıkarılmamalıdır ki, her cerrahi girişimde olduğu gibi bu girişimler de tehlikesiz değildir. Bundan dolayı mutlaka konunun uzmanı bir plastik cerraha danışılmalıdır.
Yazılarınızda başarılar ve iyi bir akşam dilerim.
Oygar Aytekin
CEVAP: Ayrıntılı bilgi için çok teşekkürler, inşallah okurumuz için de aydınlatıcı olmuştur.
……………
ÇOCUKLARA GİYSİ TALEBİ HAKKINDA
Merhaba Ayşe Abla,
Köşeni elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum
Öncelikle Yetiş Ayşe köşen için Allah razı olsun senden.
Okudukça içim parçalanıyor. Ne hayatlar varmış meğer diyorum.
Tekrar teşekkürler deyip, mail yazma nedenime geleyim;
Bugünkü Yetiş Ayşe köşende çocuklara giysi talebi kısmında bir şeyler yapmak istiyorum.
Öğrenciyim fazla bir şey yapamam ama 10 yaşında kuzenim var erkek. Yengeme soracağım var mı fazla kıyafeti diye, varsa
Yollamak istiyorum. Umarım fazla vardır da yollarım.
Yollarsam nereye yollayacağım: adres nedir acaba?
CEVAP: İletişim bilgilerini sana gönderdim, desteğin için çok teşekkürler. Fazla bir şey yapamam diye düşünme, ne demişler damlaya damlaya göl olur. Senin aracı olman da bir çocuğu sevindirecektir. Öpüyorum.
………………….
OYUNCAKLARA TALİBİM
Merhaba sevgili Ayşe Aral,
Sizi inanın çok seviyorum ve sıkı bir takipçinizim.
Ben asgari ücretle çalışan işçi bir bayanım.
1,5 yaşında dünya tatlısı bir kızım var. Asgari ücretle çalıştığım için bakıcı parası, kızımın sütü, maması, bezi, ev kirası derken giysilerini bile hep yakınımdaki kişiler verdi.
Henüz 1 tane bile kendim giysi alamadım ki düşünün oyuncak hiç alamıyorum. Bunun içinde sevgili Aydan Hanım’ın oyuncaklarına talip olmak istiyorum. Lütfen ismimi ve adresimi yayınlamayın.
Teşekkür ediyorum
İyi ki varsınız.
CEVAP: Sizler de iyi ki varsınız benim canım okur dostlarım. Aydan Hanım’ın iletişim bilgilerini gönderdim. Aydan Hanım’a da desteği için tekrar teşekkürler. Kızını ve seni de sarılarak öpüyorum.
……………….
ÇOCUKLARA GİYSİ TALEBİ
Ayşe'm merhaba,
Yetiş Ayşe de yayınladığın 4 oğlan 1 kız çocuğu için talep edilen kıyafetler konusunda yardımcı olmak isterim.
Senin de söylediğin gibi yeni kıyafetler daha büyük haz uyandıracağından akşama hemen alışverişe çıkıyorum.
Bu konuda bana ulaştırabileceğim adres, isim bildirirsen sevinirim.
Öpüyorum seni sevgiyle kal.
Halisen
CEVAP: Hadisem harikasın, iyi ki sizin gibi melek okurlarım var. İletişim bilgilerini gönderdim, güzel haberlerinizi bekliyorum. Tekrar teşekkürler.
………….
İKİZLERE YARDIM
Merhaba Ayşe Ablacığım,
25 Nisan tarihli yazınızda bir okurunuz ikiz bebekler için yardım istiyordu. Tanıdığımın ikiz bebekleri var, 2-3 yaşlarındalar.
Maddi olarak elimden bir şey gelmez ama küçülmüş kıyafet, oyuncak vb. bir yardım sağlayabilirim.
Bana bebeklerin kaç aylık olduğu ve yardım isteyen kişilerin iletişim bilgilerini verirseniz çok sevinirim.
Allah kimseyi yardıma muhtaç etmesin. Yetiş Ayşe yazılarınızı her okuduğumda halime şükrediyorum. İnsanlara yardımcı olduğunuz için melekler hep yanınızda olsun.
Kucak dolusu sevgiler,
Zeynep
CEVAP: Zeynep’im iletişim bilgilerini gönderdim. Çok teşekkürler. Allah kimseyi muhtaç etmesin demişsin, ben de âmin diyorum.
…………
Ablam benim;
Çok utanıyorum ama sadece sana açılabilirim. Bu sefer yazma sebebim kendim ile ilgili ister yazında yaz ister yazma ama bana lütfen yardım et.
Ben 6 yıldır evliyim, 3 yaşında bir oğlum var, muhasebeciyim.
İlk evlendiğimde vajinusmus problemi yaşadım, psikolojik tedavi gördüm ve düzeldim sonra da oğlum oldu.
Şu an o problemim yok ama bende bir isteksizlik var, bu problemi de bir türlü yenemiyorum ya çok yorgun oluyorum ya da asla canım istemiyor.
Belki 2 ayda bir kere oluyor. İnanın bu problemden kafamı yiyeceğim, eşimle mutluyuz bir problem yok. Baskı da yapmıyor ama ben böyle nereye kadar devam edeceğim?
Psikolojik destek almak için öyle bir maddi imkânımız da yok, kendi yağımızla kavruluyoruz. Açıkçası bıktım bu problemden bana bir yol göster abla. Şunu yap de yapayım.
Kusuruma bakma, yazarken de mahcup oldum ama çözüm bulamadığım için sana yazdım.
CEVAP: Bunda mahcup olacak bir şey yok, herkesin başına gelebilir. Zaman zaman da geliyordur.
Merak ettiğim çocuk olmadan önce iyileştim dediğinde tamamen normaldin de sonradan tekrar mı soğukluk oldu, yoksa hep böyle miydi?
Daha önce vajinismus yaşadığın için bunun devamı olabilir gibime geldi. Psikolojik destek almanda yarar var. Çözülmeyecek bir sorun değil, eşin de anlayışlı davrandığı için çok şanslısın.
Uzmanlardan bilgi ve destek bekliyorum bu konuda.
…………
38 BEDEN GELİNLİK
Merhaba;
38 beden gelinlik için eğer çok ihtiyacı olan biri çıkmazsa gelinliğe talip olabilirim.
Ama kimsenin hakkini yemeyeyim çok ihtiyacı olan biri çıkarsa ona gitsin.
Teşekkürler iyi dilekleriniz için de.
Meleklerimden sizin için güzel bir gün diliyorum.
CEVAP: Gelinliğe başka bir talip çıkmadı henüz o yüzden sana gelmesinde hiçbir sakınca yok. Sen de giydikten sonra ihtiyacı olan birine verebilirsin bu köşe aracılığıyla böylece sorun da çözülür. Şimdiden mutluluklar dilerim. Öpüyorum.
………….
ERKEK KIYAFETİ VE OYUNCAK
Ayşe Hanım,
Yurt dışında yaşıyorum. Boyu 1.70-1.77 arasında, 41-42 numara ayakkabı giyen, ince-orta kilo arası olup elbise ihtiyacı olan insanlara elimdeki bazı giysileri bağışlamak istiyorum. Kargo işini ben hallederim.
Elimizde ayrıca 1-4 yaş arası için çocuk oyuncakları da mevcut. Bunları da ihtiyacı olanlara vermek isteriz.
Teşekkür ederim,
Batur
CEVAP: Batur Bey harikasınız, desteğiniz için çok teşekkürler. Talep gelir gelmez size yönlendireceğim.
GÖNÜLLÜ İLİK NAKLİ VERİCİSİ
Merhaba Ayşe Hanım;
Yazılarınızı mümkün olduğunca takip ediyorum ve yardıma ihtiyaç duyan insanlara el uzattığınızı görüp mutlu oluyorum.
Benim de sizden bir ricam olacak,11 aylık yeğenim Dokuz Eylül Üniversitesi’nde lösemi tedavisi görüyor ve ilik nakli için sıra bekliyor, aileden uyuşan ilik bulunamadığı için ilik bankası bulunan hastanelere başvurusu yapıldı, cevap bekleniyor şu anda.
Benim sizden ricam gönüllü ilik vericisi sayısını artırmak için yazınızda bir çağrıda bulunmanız, insan kendi başına veya yakınlarından birinin başına bu tür bir şey gelmeyince bilmiyor küçük şeylerle hayat kurtarabileceğini.
Sadece yeğenim için değil, ilik bekleyen bütün çocuklar için eğer bir çağrıda bulunursanız çok minnettar kalacağım. Sevgiler.
CEVAP: Çocuk dediniz mi bende akan sular duruyor biliyorsunuz. Hele ki 11 aylık bir bebek ile lösemi kelimesini aynı cümlede duymak bile gözleri doldurmaya yetiyor.
Acil şifa diliyorum. İnşallah aranan ilik hemen bulunur.
Sevgili okur dostlarıma da bağışta bulunmaları için çağrıda bulunmak istiyorum. İzmir’de olmasanız bile bulunduğunuz şehirde bağışta bulunun ki çocuklarımızın canı kurtulsun.
…………….
CANIM AYŞE ABLAM
Ayşe Ablacım nasılsın? Sana bunu daha önce de yazdım ama yine diyeceğim.
Çok tuhaf ama varlığın bana güç veriyor, biliyorum ki zor durumda olsam Ayşe ablam var. İyi ki varsın. Allah uzun ömür versin sana.
Canım ablam benim 10 Mayıs’ta doğum günüm var. Son 3-4 senedir doğum günlerimde çok üzgün oluyorum gelmesini istemiyorum. Yalnız olmamın da etkisi var tabi.
Bu günümde bana seni hatırlatacak, kendinden ufacık bir parça bir şey gönderirsen beni çok mutlu edersin. Çünkü sana ait, elinin değdiği bir şeyi saklamak benim için çok değerli. Göndermezsen de üzüleceğimi düşünme sakin ablam. Kocaman öpüyorum seni.
Duygu
CEVAP: Duygu’m şimdiden doğum gününü kutluyor, sana sağlıklı ve çok güzel bir ömür diliyorum. Yalnız değilsin her zaman yanındayım. Sarılarak öperim.
…………….
ÇAĞIN İLLETİ KANSER YARDIM EDİN
Merhaba Ayşe Hanım;
Allah sizden bin kere razı olsun. Çağın illeti başlıklı yazımı geçen hafta yayınladınız. Sizin sayenizde bir yavrum sesimi duydu.
Tam eşimin kolostomi torbaları bu ay erken bitmişti. Ayı tamamlamak için torba parasını nerden bulacağımı düşünürken bu güzel kızım o gün bana bu parayı gönderdi.
Allah ondan da razı olsun. Güzel yüzlüm, güzel Ayşe’m daha çok sıkıntılarım var.
Elektriğim kesik, mutfağım bomboş, her yere borcum var. Ben yılmadan çalışıyorum. Evlere temizliğe gidiyorum bazen tekstil işleri çıkıyor iplik ayırma gibi onlara gidiyorum ama yetmiyor.
Bu kanser eşimi zaten mahvetti ama maddi yönden ailemizi perişan etti. Bu inanın zengin hastalığı. Her şeyi para. Kendi çabalarımla akciğere sıçramış bağırsak kanserini eşime de güç vererek beraber yendik ama yine türüyor bu hastalık.
Hayatımız hep mücadele olacak ama yenilmeyeceğiz. Şu sıkıntılı günlerimde bana yardımcı olacaklar olursa onların duacısı olurum.
Çok ama çok acil paraya ihtiyacım var. Eşim evde yalnız, inanın ne yedi evde onu merak ediyorum.
Ben dün akşamdan bugün öğlene kadar konfeksiyonda çalışacağım. Öğlen olsunda aldığım yevmiye ile peynir zeytin alıp eşime kahvaltı hazırlamak için saatleri sayıyorum. Bu maili de size konfeksiyondan gönderiyorum. Ne olur bana yardımcı olun. Allah sizden razı olsun.
Mine
CEVAP: Mine Hanım, geçmiş olsun. Eşiniz yine de sizin gibi çalışkan ve vefakâr bir eşi olduğu için çok şanslı. Eşinizin sigortası yok mu, kolostomi giderlerini sigorta karşılamıyor mu?
Bana bu konuda da bilgi verirseniz bir şey yapılabilir mi araştırırım. Geri kalan maddi yardımlar için de okur dostlarımdan destek bekliyorum.
……………
38-40-BEDEN KIYAFET TALEBİ
Ayşe Hanım merhaba;
Birkaç ay önce de size yazmıştım; kıyafet ve oyuncak talep etmiştim, sağolsunlar gönderdiler. O zamanlar eşim ile beraberdim.
İş arıyordum, amacım hem kariyerimde ilerlemek hem de eve katkıda bulunmak idi. Faydasızmış.
Öğrendim ki eşimin olduğu şehirde benim ne sevgim ne merhametim ne de vefam beş para etmezmiş; kafama vura vura öğretti çocuğumun babası.
Canı sağolsun.
Yaklaşık 1 ay önce eve geç gelmeler, mesajlar derken anlayıverdim bir kadın vardı; hep inkâr hep inkar…
Önceleri görmemezlikten geldim; ta ki 1 ay önce gece 2’de eve geldi ve eve gelinceye kadar telefonu meşgul çaldı; kapıyı açtım merak ettim, aradım saatlerdir telefonun meşguldü dedim.
Patlama anıymış.. Sıkıldım senden, seninle mutlu değilim dedi. Sustum. Ama içimde bir kabullenememe var ki sormayın bana.
Arsız edepsizce dedim ki “Tamam anladım, her insan sıkılabilir ama bizim bir evladımız var, en azından cümle kurabilseydi, en azından kendini ifade edebilseydi şu an ayrılmak için erken değil mi?” dedim.
“Doğanın kanunu büyüyecek” dedi. Seni çok seviyor sana tapıyor, sensiz geceleri çok zor uyuyor, arada uyanıyor “baba nerde, gelsin” diyor biliyorsun dedim, demagoji yapma dedi. Yutkundum.
Eşimle bulunduğumuz şehirde aktif olarak iş aramama rağmen bulamadım kader demek ki buldurmadı; sonra işte bu küçük şehirde bir iş buldum.
Aldım karşıma “bak” dedim, “beni görüşmeye çağırıyorlar gideyim mi?” dedim.
Senden ayrılayım da bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırım dedi. Oğlumun doğum altınlarını sattım, oğlumu dedesigillere bıraktım onlara da durumu izah ettim, kabul etmekten başka ne gelir. Ben ailemin evine geri dönsem Ayşe Hanım bir sürü baskı, kimseye muhtaç olmak istemiyorum; kolumda bileziğim var çok şükür.
Eşimin bulunduğu şehirden 8 saatlik mesafeli bu küçük şehre geldim, 6 saat mülakata tabi tutuldum ve çok şükür işe alındım.
Aynı gün kreş buldum 350TL’ye küçük bir şehir olduğu için emlakçı da yok ve soğuk bir şehir.
4.5 saat kreş etrafında ev aradım, kimisi pahalı geldi, kimisi dulsun imalarında bulundu, kimisi bıyık süzüp yardımcı olmak istedi.
Eyvallah etmedim, pes etmedim bir gece daha bu küçük şehrin minik otogarında bir pansiyonda kaldım, kilidi bozuk bir otel odasında arkasına sandalye dayayıp uyumaya çalıştım.
Ertesi sabah ara ara derken yok bulamadım evi, bir an pes ettim, baktım her evin ışıkları yanmaya başlıyor, ben de evimi özledim dedim ama benim bir evim yok ki dedim yutkundum.
Oturdum bir kaldırıma 2 damla yaş süzülüverdi “şişşşşşt” dedim, “erkek gibi olacaksın yoksa bitersin, seni bitirirler, oysaki sen evladın için yaşamalısın hadi bakalım, gayret” dedim. Kalktım ve nihayet bir arka sokaktan 350 TL’ye bir ev buldum, ev sahibi çok iyi.
En çok istediğim şeyse korunaklı olmasıydı hırsıza, ite, uğursuza karşı. Çok şükür en üst kat. Evin içi bitik ama kreşe yakın ve güvenli bir ev bize yeter.
Aynı gün eşimin şehrine döndüm. Ertesi akşam eve geldi. “Biz” dedim “gidiyoruz.”
“Hayır” dedi, “senden ayrılacağım, seni sevmiyorum ama evladımdan ayrılamam” dedi, “hayatımda beraber olduğum bir kadın var evet, o bekâr bir kadın, onda huzur buluyorum” dedi aynı işyerine çalışıyorlarmış.
O kadın ona diyormuş ki çok düzgün adamsın ama tek kusurun var evlisin diyormuş; eşim de diyor ki bana o kaçıyor ben kovalıyorum ne sürprizler yapıyorum hoşuna da gidiyor ama anlıyorum ki gözlerinden evlisin diyor, boşan diyor o yüzden senden boşanacağım dedi.
Ben sana kızoğlankız geldim, senin yüzünden ailemi karşıma aldım ben bir tek seni sevdim şimdi sensiz ne yaparım beni hiç mi düşünmüyorsun diyemedim demedim. Ben mutlu olmak istiyorum dedi. Evladımız mutsuz olacak razı mısın diyemedim. Baktım ki eşim benden çoktan gitmiş.
Hemen ertesi sabah sarrafa gittim rahmetli babamdan yadigâr bir kolye, oğlumun künyesi ve bir kaç altını bozdum, nakliyeyi tuttum, hemen gelin dedim, eşyalarımızı topladım eşime de telefon açtım biz gidiyoruz anahtarın paspasın altında dedim. Harikasın dedi.
Sen benim bulunduğum şehirde kalmalısın buradan iş bulmalısın dedi evladımı her gün görmeliyim dedi. Kapattım telefonu. Eşyaları yükledim, tren garına geldim oğlumla 9 saat süren bir yolculuktan sonra gece 5’te bu şehre geldik. Kalacak yerimiz yok. Eşyalarımız daha yolda. Yeni evimize geldik ev buz gibi. Montumu çıkardım evladımı sardım göğsümde yatırdım kendim duvara yaslandım sabah oldu eşyalarım geldi. Şimdi bu evdeyim oğlumlayım oğlum bugün öksürmeye başladı hafif de ateş hastaneye gittim eşimin SSK’sı yokmuş.
Orada yaşadığım düş kırıklığı, cebimdeki para belli ama gene de aldım ilaçlarını 46 TL tuttu. Şimdi içerde uyuyor ben pazartesi günü işe başlayacağım.
Cep telefonum kapalı 2 gün önce arattım evladımı babasıyla konuşturdum ben konuşmadım susmak istiyorum. Eşimin şehrindeyken içimde öfke vardı tazminat davası açacağım diyordum o kadına da eşime de gene yaparım belli olmaz ama şu an öyle yalnızım ki.
Güçlenmem lazım. Camdan baktım az önce tam karşımda kalabalık bir aile var, terasta mangal yapıyorlar değmeyin keyfilerine. Yutkundum...
Tek isteğim evladım halası, amcası, dayısı teyzesi kalabalık bir ailede büyüsün nasip değilmiş. Biz hep yalnız kalacağız onunla bunu belledim.
Olsun bana sarılması yeter, anne seni seviyorum demesi yeter bana, yetinirim. İçimdeki ümitleri; aşkı sevgiyi her bir şeyi sakladım çeyiz sandığıma Ayşe Hanım. Taş gibiyim. Gözümden yaş akmıyor. Uyuşmuş gibiyim sadece ne oluyor sabahları uyanıyorum canım günaydın diyorum bu hep oluyor bende sonra bir tokat çarpıyor yüzüme kocan başkasını seviyor diyor. Yastığa sımsıkı sarılıyorum.
Ayşe Hanım; 400 TL ile geçinmeye çalışacağım geçineceğim; ama gelin görün ki işyerimi görseniz herkesin üstü başı pak bayanlar var çalışan. Görseniz ne güzel giyinmişler ben iş görüşmesine geldiğimde kısa kollu bir gömlekle geldim üstünde de hırkam vardı inanın dondum. Aa çok ince gelmişsiniz dediler hava durumuna bakmamışım dedim gülümseyerek. Benim isteğim 37 numara giyiyorum; 38-40 beden arası beden numaram; arkadaşların giymediği kıyafetler varsa bana gönderebilirler mi?
İşyeri kıyafeti olacak. Hani gömlek pantolon falan. Elbet ben de bir gün şu hayata karşı dimdik dururum da. Ben de ihtiyacı olanlara yardım ederim. Evladımın küçük gelen 5-6 kıyafeti var ihtiyaç sahiplerine şimdilik bunları gönderebilirim.
Temmuzda 3’e girecek evladım. İsteyen varsa göndereyim.
Böyle be Ayşe Hanım. Ayakta kalmak için işime dört elle sarılacağım ama biliyorsunuz iş hayatında üst baş da önemli hele ki müşteri temsilcisi iseniz.
Bir de son bir soru içimden atamıyorum işte. Şimdi diyecekler ne onursuz bir kadın ama öyleyim, öyle de olsam bu kadar olandan sonra hayat bize bir sihirli değnek değdirir de eşim de hatasını anlar da pişman olur da oğlum babasız büyümek zorunda kalmaz mı? Bize döner mi ne dersiniz arkadaşlar?
CEVAP: Sen gerçekten çok güçlü bir kadınsın, çocuğun da bu yüzden çok şanslı. Eminim okur dostlarım sana harika elbiseler ve ayakkabılar gönderecektir.
Bu arada Av. Merve Gürcan’a da danıştım son Yargıtay kararlarına göre hem eşine hem de onun sevgilisine tazminat davası açma hakkın varmış. 400TL ile de geçinmek zorunda değilmişsin, babası da çocuğuna en az senin kadar bakmak zorundaymış boşanma davası açacak mısın bilmiyorum ama boşanma davası açmadan da nafaka davası açabilirmişsin. Hiç durma hemen nafaka talep et. Avukat tutacak durumun yoksa bulunduğun şehirdeki barodan adli yardım isteyebilirmişsin. merve@mervegurcan.av.tr adresinden de yardım alabilirsin dilekçe konusunda.
…………………
YARDIM ETMEK İÇİN YARDIM
Merhaba Ayşe Hanım,
Yazılarınızı sürekli takip ediyorum. Yazılarınız hem eğlenceli hem yaşadıklarımızı dile getiren hem de farklı bakış açıları sunuyor. Yetiş Ayşe yazılarında insanlara yaptığınız yardımlardan dolayı özellikle tebrik ediyorum.
Belki bana bir konuda yardım edersiniz diye düşünüyorum. Yardım etmek için yardım istiyorum sizden. Ben özel bir şirketin insan kaynakları sorumlusuyum ve sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmek istiyorum.
Burada çalışan arkadaşlarımızla evlerinde okunmayan kitapları ve çevrelerinde bulunan çocukların giymedikleri kıyafetleri toplayarak ve yeni oyuncaklar alarak bir çocuk esirgeme kurumunu ziyaret edip çocuklarla vakit geçirmek istiyoruz.
Ama maalesef İstanbul’da hangi çocuk esirgeme kurumuna ulaşmaya çalıştıysam hiçbiri yardımcı olmadı. Devlet kurumu zihniyetiyle çalışan kişiler beni telefonda başlarından atarak mail atmamı istediler ama nafile cevap yok.
Bana yardım etmem için bir yardım kuruluşu bulur musunuz? Kendi şirketim olarak bir yardıma başlayıp ve bunu aralıklarla yapmak istiyorum.
Şimdiden teşekkür ediyorum.
CEVAP: Bu harika bir fikir, ben şimdilik sana bir kurum ismi yazmak istemiyorum. Okur dostlarımdan gelecek önerileri değerlendirip sana ona göre cevap vereceğim. Bu arada aşağıdaki mailde belirtilen okula yardım ederek de başlayabilirsiniz diye düşünüyorum. Bu güzel düşünceniz için şimdiden tebrikler, her zaman desteğe hazırım.
……………
İLKÖĞRETİM OKULUNA YARDIM
Sevgili Ayşe,
Bugün bir öğrencim size mail yazmak istediğini söyledi. Ben de adresinizi verdim, bilgisayar laboratuvarındayken sanırım mailini gönderdi. Ben Bursa …….. İlçesi… beldesi ……. ilköğretim Okulu’nda görev yapıyorum.
Biliyorsunuz, bizim basına bilgi ve demeç vermemiz maalesef yasak. Benim çocuklar da benden sürekli bir şeyler isteyip duruyorlar. Hepsi öyle hayat dolu, akıllı ve istekiler ki anlatamam.
Hiç çekingenlikleri yok. Nerede sosyal faaliyet, hepsine katılmak istiyorlar ama ne velilerin ne okulun ne de benim, onların tüm isteklerine cevap vermemiz mümkün olamıyor.
Benim sizden ricam, okuyucularınızdan çocuklarım için ufak da olsa katkıda bulunmalarını istemeniz ama lütfen benim adımı vermeyin. Sonra neden izinsiz bir şeyler istedim diye soruşturma geçirmek istemiyorum.
Ben size kısaca çocuklarımın isteklerini sıralayayım. Sınıfımızda projeksiyon cihazımız ve bilgisayarımız yok. Haftada bir gün laboratuvara 2 saat gidiyoruz. Okumaya ve okuduklarını anlatmaya çok meraklılar. Hayal dünyaları çokkkk geniş. Sınıfı minderlerle döşemeyi, uzanarak kitap okumayı, dersleri kırlarda yapmayı, sınıfta kuş, kedi, köpek, balık, ördek beslemeyi düşünüyorlar. En son merakımız da uçurtma. Sınıf çıtalarla, parlak kâğıtlarla dolu. Her teneffüs uçurtmalar yapılıyor. Bir de şenlik düzenleyip sizi de bu şenliğe davet edeceklermiş. Sizden sıkça bahsettiğim için sizi tanıyorlar.
Çocuklarımla ilgilenirseniz çok mutlu olurum.
İyi çalışmalar diliyorum.
CEVAP: Sevgili öğretmenim, öğrencileriniz onlara çocuklarım diyen bir öğretmenleri olduğu için gerçekten çok şanslılar. Eminim benim okur dostlarım da size destek olacaklardır. Sevgiler ve başarılar.
…………………..
CİHAT AŞKIN VE TULUĞ TIRPAN DARÜŞŞAFAKA YARARINA ÇALIYOR
Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na kız öğrencilerin kabul edilmesinin 40. Yılı nedeniyle hazırlanan “Darüşşafakalı kızlar 40. Yıl” kampanyasına bir destek de dünyaca ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın ile piyanist Tuluğ Tırpan’dan geldi.
Darüşşafaka yararına 25 Mayıs 2011 tarihinde Kadıköy Süreyya Operası’nda hiçbir ücret almadan konser verecek olan ikilinin, bu konserinden elde edilecek tüm gelir 2011-2012 eğitim yılında Darüşşafaka’ya başlayacak 10 kız öğrencinin 10 yıllık eğitim giderinin karşılanmasında kullanılacak.
Cihat Aşkın - Tuluğ Tırpan konseri
Yer: Kadıköy Süreyya Operası
Saat: 20.00
CEVAP: Çok güzel bir proje, programımı ayarlayabilirsem ben de gelmek isterim. Gidebilecek olan herkes gidip kızlarımıza destek olmalı.
………….
LYS MAĞDURUYUM LÜTFEN SESİMİ DUYURMAMA YARDIMCI OLUN!
Merhaba 28.04.2011 de açıklanan lys sınavının sonuçlarını görünce artık bu dünyada kime, ne için, ne yapıyorum diye sorgulamaya başladım.
Girdiğim sınavda eşit ağırlık öğrencisi olup Türkçe çözmeyene rastlanmış mıdır bilemiyorum ama ben eşit ağırlıkçı olup sınav sonrası televizyondan takip ettiğimde de net en az 30 soru bekliyorken açıklanan sonuçta Türkçeden hiç soru yapmamış gözüküyorum.
Sosyal bilimlerden iyi bir net beklerken 10 doğru, 30 yanlış geliyor ve ben sosyal bilimlerden 40 sorunun hepsini yapmamama rağmen boşlarım olmasına rağmen 40 soru yapmış gözüküyorum.
Sadece bunlarla kalsa iyi matematikten en fazla çözdüğüm toplam soru sayısı 15’ i aşmaz iken sonuca göre 8 doğru 29 yanlış yapmışım.
Bununla da son bulmuyor bu rezalet. Fen bilimleri alanında olmadığım halde, fen bilimleri çözmememe rağmen 2, doğru 8 yanlış fen bilimleri geldi.
Şimdi soruyorum ben ygs barajını geçememiş oldum, elimdeki bu sonuca göre lys'ye giremeyeceğim. Ösym irtibat bürosundan dilekçe alıp göndermek için 29.04.2011 doldurdum ve ösym bürosunun bana verdiği bilgiye göre en az 2-3 hafta içerisinde cevap geleceği, gelecek sonuçtan da çok ümitli olmamam gerektiği söylendi.
Ve lys giriş sınavı son tarihi ise 06.05.2011 bu durumda ÖSYM cevap verene kadar ben sınav girişini kaçırmış olacağım. Ne yapmam gerek, bu durumun içinden nasıl çıkacağım bana yardımcı olursanız çok sevinirim.
Ayşe
CEVAP: Sevgili adaşım, bu sınav sistemi maalesef sizlerin aleyhine işliyor. Bu kadar çalışma emek boşa gidiyor. Gerçekten çok üzücü. Sana gelecek cevaba göre dava açabilirsin ama bu da uzun süreceği için sınavı kaçırmış olacaksın yine. Ben köşemde yayınlıyorum emailini umarım ilgililer de okur ve dikkate alır. Başarılar, öpüyorum seni.
………….
ÜÇÜZ BEBEKLERIME YARDIM
Merhaba Ayşe abla daha önce de yazmıştım size tüp bebekle dünyaya gelen 3 tane bebeğim var.
Eşim şu an çalışamıyor, ben de çocuklardan dolayı maalesef çalışmıyorum. Evimiz kira, 2 odalı rutubetli bir evde yaşamaya çalışıyoruz.
5000’ e yakın borcumuz var, çocuklarıma hiçbir şey alamıyorum, bu kahrediyor beni. Ne bez yetişiyor ne süt ne de kıyafet. Ne yapacağımı şaşırdım, bazen isyan ediyorum bakamayacağım üç yavruyu dünyaya getirdim diye ama 15 yıl evlat hasreti çektik şu an benim için dünyalara bedeller ama hiç bir şey yapamam beni çok üzüyor.
Eşimle de sorunlarımız var, yapamıyoruz ağustosta iki yaşına girecekler yavrularım siz değerli okurlarınızdan ricam bebeklerime kıyafet, erzak, bez gibi şeyler istiyorum. Şu an ne kadar zor benim için ama ne yapayım hayat, ailelerden de hiç destek yok, lütfen yardım edin bize.
CEVAP: Sanırım tüp bebek olmuş çocuklar, neden böyle çoğul gebelikler yapılıyor bu yöntemde anlamak güç. Ancak tabi olan olmuş Allah sağlıklı uzun ömür versin bebeklerine, isyan etme öyle çabuk büyüyecekler ki sen bile şaşıracaksın. Benim okur dostlarım da size gerekli giysi ve erzak yardımını gönderecektir. Öpüyorum hepinizi.
……….
BEKÂRETİM YOK DİYE DİPTEYİM, SONDAYIM
Bu sadece tecavüze uğramış ve bu durmadan sevgilisi tarafından yüzüne vurulan bir kızın gerçek hikâyesidir.
Ayşe’m günaydın,
Kendimi çok kötü hissediyorum. Senin yazıların bana umut verdi, ama şu an kendimi o çemberin içinde kalmış, kanatlarını çırpmaya cesaret edemeyen kuş gibi buluyorum. Elimdeki gücün azmin farkındayım, ışıl ışıl parlıyorum başarılarımla, aile içi aldığım büyük büyük sorumluluklarla ama bilmiyorum.
Türkiye’de …’da yaşıyorum, çok küçük yaşta mecburen çalışmaya başladım, babam hasta yatıyordu, ailenin yükü bendeydi.
Bir finans kurumunda iyi bir işim vardı, gece gündüz çalışıyordum. Sonra bir müdürümüzün düğünü oldu, gittik, ….’ten yeni gelmiş tahsilatçı ve bizi götürüp getirmekle mesul olan arkadaş, o akşam düğün dönüşü bizi evlere dağıtırken en sona beni bıraktı, benimle evleneceksin seni alacağım diye damdan düşme söyledi yarım yamalak Türkçesiyle, kızdım konuyu kapatmaya çalıştım, nereden çıktığını anlamamıştım, tartışmaya bağırmaya başladı tehditler vs, sonra karanlık bir alana götürdü beni arabanın içindeki boğuşmaları kimse görmedi oraya giderken zaten saat de 01:00 gibiydi.
Orada ırzıma geçti, eve geldim kafam kanıyordu, beni deli gibi dövmüştü, sadece bekâretimi bozup bıraktı ve bundan sonra elin mahkûm benim olacaksın dedi.
Olmadım, ne evdekilere ne başka kimseye belli etmedim, bir daha işe gitmedim, yaklaşık 3-4 ay evden dışarı çıkmadım, telefonlarımı değiştirdim.
Tehditler devam ediyordu markete gitsem ensemde bitip tenhada silah dayamalar vs, ben de dayanamadım, açtım polise yaptıkları bütün gayri resmi işleri anlattım ve hapse girmelerini sağladım, o hapse girince rahatladım, iş buldum çalıştım, sonra bir sevgilim oldu, seviyor seviliyordum.
Birlikte olduk, bekâretimin olmadığını görünce bozuldu, kibarca sordu, ben o yılları yaşadıklarımı yok saydım hafızamdan sildim lütfen sorma ama kendi isteğimle olmadı dedim.
Keşke sevdiğim bir insanla medenice bir şey yaşamış olsaydım ama öyle değil, öyle olsaydı söylerdim dedim.
5 yıl birlikte olduk, gizli evimizde buluştuk, gezdik tozduk, kavga ettik, askere gitti bekledim, fedakârdım, o da fedakâr davranıyordu ama durmadan en ufak bir sorunda bunu yüzüme vurmaya başladı.
Hakaret küfür, azıcık alkol alsa kafaya takıp telefonda hakaretler, maalesef seni sevdim demeler vs.
Şimdi bana git ona dedi, askerden geleli bir yıl oldu, işini kurdu belli ki hayatını kurmak istiyor. Dün akşam yine hakaret etti, tiksiniyorum senden dedi, oysa geçen akşam içmiş sarhoş olmuş sabaha karşı beni arayıp … kadınım, sen benimsin, bir tanemsin seni her şeye rağmen seviyorum demişti.
Ben olanları o acı olayı çoktan unuttum ama en sevdiğim kişi tarafından zorla kafama kakılması, hakaret duymak beni çok üzüyor.
Her şey bekâret mi, ömrümün sonuna kadar böyle kullanıp atacak mı beni sevdiklerim, lütfen bana yalnız olmadığımı, bekâreti olmayan kızların da evlenip yuva sahibi, çocuk sahibi olabileceklerini söyle ya da gerçekleri, bilmiyorum, namus akılda değil mi?
Ben ki 5 yıldır gözüme göz değdirmedim ondan başka, deli gibi sevdim onu, uyurken kirpiklerini saydım, nefesi bana huzur verdi, kalbinin sesini diniyordum o uyurken. Allah’ım benim ömrüm de onun olsun diyordum, o ki bana bakarken gözleri doluyordu ama belli ki içine sindiremiyor ve gelgitler yaşıyor. Beni kimse bu halimle sevip kabul etmeyecek mi, neden hep etrafımda benle aynı durumda olan mutsuzların haberlerini duyuyorum, bir örnek dahi yok mu, bekâretini kaybedip gidip başkasıyla evlenmiş, sorun yaşamamış, yok muuuuu, ben mi lekeliyim, ben mi suçluyum?
Kafanı şişirdim, hoşçakal.
CEVAP: Sen neden suçlu olasın tecavüze uğradın diye. Senin bence tek hatan tecavüze uğradığında durumu polise ve ailene anlatıp o adamın gerçi adam da denmez ya ona, ceza almasını sağlamamak olmuş.
Sevdiğin genç de 5 yıldır seninle birlikte ama iş evlenmeye gelince bakire kız mı istiyor?
Benim tavsiyem başına gelenleri ona açıkça anlat eğer anlayış göstermezse de kendine yeni bir yol çiz bu şekilde hayat boyu başına kakılmayı hak etmiyorsun. Tabi ki sana saygı duyacak erkekler var bu dünyada.
…………………
POMEM VE 1982'LİLER
Sayın Aral,
Öncelikle size bizlere kulak verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu durumdan mağdur olan bütün arkadaşlarım adına bu maili size yolluyorum;
Üniversite mezunlarının kpss puanı ve ardından yapılan mülakatla seçilip 6 ay eğitim aldıktan sonra polis olmalarıyla ilgili 3201 sayılı kanunun ek 24. Maddesi hükmü gereğince, erkekler ve bayanlar için sınav tarihi itibariyle 28 yaşından gün almamak; askerliğini yapmış erkek adaylar için ise 30 yaşından gün almamış olmak şartı aranmaktadır ama sınav tarihinin her yıl değişmesi çok büyük mağduriyetlere yol açmaktadır.
Öncelikle bizler bu yaş sınırının Maliye Bakanlığı’ndaki gibi ya da KKTC'deki polis alımlarındaki gibi veya zabıtalıktaki gibi 35'e çıkarılmasını istiyoruz.
O olmaz deniliyorsa subaylıktaki gibi 32'ye çıkarılmasını istiyoruz. Geçen sene yapılan bir değişiklikle polislerimizin çalışma süreleri de 55'e kadar uzatıldığı için bu yaş sınırının yükseltilmesi hiçbir problem çıkarmayacaktır.
Ona da olmaz diyorlarsa en azından bu sınırdaki ay hesaplamalarından dolayı oluşan mağduriyetin giderilmesini istiyoruz. Örneğin mülakatlar 09.09. 2011’de olursa 09.09.1982’de doğmuş biri başvuru yapabilirken 10.09.1982’de doğmuş bir kişi başvuru yapamıyor.
Aynı askerlik alımlarında hangi ayda doğduğuna bakılmaksızın bütün 1982’lilerin tamamının 30 yaşından gün almamış olarak kabul edilmesini istiyoruz. (örneğin 01.01.1981 öncesi doğanlar gibi).
Birçok internet sitesinde 2011 Pomem başvurularında askerlik şartı aranmayacağı dair yazılar dolaşıyor.
Bu bizlere de mantıklı geliyor. Mademki askerlik polislerimiz için kalktı o zaman başvurulardaki askerlik şartının kaldırılmasını istiyoruz.
Forum sitelerinde herkes bu konuya hükümetimizin çıkarmış olduğu KHK ile bir çözüm getirileceğini düşünülüyor. Sayın Aral bizler bu konuda bazı milletvekillerine yazdık. Bize bunun KHK ile çözülebileceğini ve mayıs ortasına kadar hükümeti etkilememiz gerektiğini yazdılar.
Eğer sizin gibi değerli ve güçlü bir kalem bizlere destek verirse hükümete sesimizi duyurabiliriz diye düşünüyoruz. Sayın Aral çok teşekkür ederiz. Saygılarımı sunarız.
CEVAP: Tabi ki destek veririm size. Sadece bir gün fark yüzünden mağdur olmanız hiç doğru değil.
Üstelik 35 yaş da gayet mantıklı. Üniversite bitirmiş, belki yüksek lisans yapmış askere gitmiş gençlerin işe başvurmaları zaten 30 yaşını buluyor. Bu kadar nitelikli genci işsiz bırakmak çok yanlış. İnşallah sesinizi duyar ve bu soruna bir çözüm üretirler.
…………..
Ayşe Abla merhaba;
Yardımına ihtiyacım var. Daha doğrusu mümkünse yardımına ihtiyacım var. Konu şu;
Yaklaşık 4 senedir bir şirkette çalışıyorum. Muhasebeciyim. 1 ay önce evlendim. İstifa ettim. Tazminatım, düğün takılarım falan toplayıp peşinat verdik bir ev aldık.
Tabi büyük bir kısmını kredi çektik. Ben bu ay sonu işten ayrılıyorum bir firmayla anlaşmıştım onlara güvendim ama aksilik çıktı herhalde olmadı ve ben hala iş bulamadım.
Çok tedirginim iş bulamayacağım diye. Sana ekte cv mi gönderiyorum. Kulağına uygun bir iş haberi gelirse yönlendirebilir misin beni lütfen?
Evliliğimin 2. Ayında maddi sıkıntıdan tartışmak istemiyorum. Yani ikimiz olsak yalnızca bir şekilde geçiniriz ama ben aileme de yardımcı oluyorum. Kardeşlerim okuyor. Yani acil iş bulmam gerek. Yardım edebilirsen çok sevinirim.
Teşekkürler.
CEVAP: Öncelikle tebrikler, Allah yardımcınız olsun. Sevgili okur dostlarımdan da işvermek isteyenler olursa sana ileteceğim. Sevgiler.
………….
Merhaba Ayşe,
Kızımın küçülen, hediye gelen ama küçük geldiği için giydiremediğim bir torba kıyafeti var.
Sadece ayaklı ve eldivenli 10 kadar tulum var. Bunun dışında atlet, kısa kollu body, ayaklı pantolonlar vs vs vs... Hepsi tertemiz ve yıkanmış şekilde duruyor.
Bedenleri 0-3 ve 3-6 ay arası değişiyor. İhtiyacı olan birileri varsa bana yönlendirirsen sevinirim. Kargo ücretini de kendim ödeyerek gönderebilirim.
Sevgiler
Esen
CEVAP: Sevgili Esen çok teşekkürler, talep olduğunda sana yönlendireceğim. Diğer konuyu da görüşüyorum, bilgilendireceğim tekrar. Sevgiler.
Paylaş