Biliyorsunuz, (Şeb-i Arus)“Düğün Gecesi”nin her sene-i devriyesinde bir şekilde bu köşecikte Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri’ni anmayı adet haline getirdik. Ve meslekteki yeni(yedinci) yılıma, -yine- Hazret’in -“Vuslat Gecesi” de denilen- (maşuku)Hakk’a kavuşmasının (745.)yıldönümü ile eşzamanlı giriyorum, hamdolsun. “Aşk Sultanı” Hz.Mevlana’nın himmetleri üzerimizde sahiban ve daim olsun!
#YazarO zamanlar “maji” vardı, firavun hükümdardı. Derken Hz.Musa(as) geldi, mucize, maji’ye galebe çaldı, zalim hükümdar ve yardakçıları suya battı. Elindeki gücü fenalığa kullanan bir medeniyet daha böylece yan yattı. Yaradan’ın herşeyin üzerindeki ilmi ile hükmü aşikare vardı..
#YazarlarGeleneksel “Tasavvuf” dediğimiz, beyanı taa ilk Peygamber’den başlayan ve Hz.Muhammed(sav) ile kemal bulan dinin özünü anlama, kalben bilme ve yaşama ilmidir. Bu ilmin içine dalan, kabuğundan çekirdeğinin özüne erene değin doğal olarak çeşitli merhalelerden geçer. Bu bir yoldur, ve bu yolun bütününü en güzel “Tarik-i Muhammedi” kavramı ifade eder. Aslında bu, tüm peygamberlerin tebliğ ettiğine inandığımız Hakk din “İslam”ın derununa “seyr-ü süluk”(yolculuk) etmenin bir ifadesidir. Velayet(Velilik) yolunu izleyiştir.
#Musa DedeAraştırmacıların birçoğunun mutabık olduğu üzere 'kutsal kitaplar'ın mimarisi şu şekildedir: Kitabın tamamı ilk surede, ilk sure ilk ayette, ilk ayet ilk kelimede, ilk kelime de ilk harfte mündemiçtir(içkin). Tersinden söylersek, ilk işaret, ilk harf açıla açıla kitabı oluşturur..
Müsadenizle bu yazıdaki olay anlatımlarında, fakirhane anladıklarımı ve inandıklarımı dolaysızca, yer yer şahit olmuşcasına aktarmak istiyorum, bu yüzden yazım dili bakımından bazen di'li geçmiş zamanı tercih edeceğim, yaşananlar kimilerine göre farklı yorumlanmaktadır, ona göre okuyun, isterseniz tarafsız ve detaylı kendi araştırmanızı yapın…