Paylaş
Pişman olan ve yıllar boyu gözyaşı döküp tövbesi kabul edilen Hz. Âdem Aleyhisselam neden sonra (bir rivayet 300 yıl) eşi Havva annemizle Arafat’ta buluştu. Ve insanlık o mukaddes vadide çoğalmaya başladı.
İlk insanın maya tuttuğu bu kutsal vadide başlayan insanlık tarihi günümüze kadar geldi.
Zamanla çoğalan insanoğlu dünyanın dört bir yanına yayıldı ve ilk nüveyi (çekirdek-öz) teşkil eden Ortadoğu hemen her bakımdan önemini korudu.
Kutsal kitaplara ve özellikle Kuran’ı Kerim’deki kıssalara dikkat edilirse, ibretlik hikâyelerin hep Ortadoğu coğrafyasından verildiği görülür. Halbuki yine Kuran’ı Kerim’in ifadesiyle ‘Her ümmete (millet) peygamber gönderilmiştir’.
Yani dünyanın her yanındaki insan topluluklarına peygamberler gönderilmiş ve onlar da ilahi mesajla mükellef kılınmıştır.
Yine Kuran’ı Kerim’den öğrendiğimize göre; ‘İnsan muhtaç yaratılmıştır’. Ve ‘Zenginlik insanı azdırır’. Evet zenginleşip dünyanın heva ve hevesine kapılan ve Allah’ı ve O’nun mesajını unutan insan sapıtır ve hatta sapkınlaşır, azgınlaşır. Tarih boyunca olageldiği üzere...
Bu durumun tipik örnekleri Ortadoğu coğrafyasında meydana geldiğinden Cenabıhak da örnek kıssaları bu bölgeye gönderdiği peygamberlerin ve onların ümmetlerinin hallerinden vermektedir.
İnsanoğlunun yaratılışındaki iyilik ve kötülük gelgitlerini ziyadesiyle yansıtan topluluklardan biri de Yahudi kavmidir. Allahütealâ kendilerini tarih boyunca birkaç kez yüceltti, lakin onlar bunun kıymetini bilmedi ve sonuçta da aşağıların aşağısına indirdi.
Cenabıhak, İsra Suresi, 4,5,7. Ayeti Kerimelerde mealen şöyle buyurur: ‘Biz kitapta İsrailoğullarına şöyle bildirmiştik’: “Yeryüzünde mutlaka iki defa fesat çıkaracak, çok böbürleneceksiniz. Bu iki fesattan ilkinin zamanı gelince üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik Bunlar, evlerin arasında dolaşıp köşe bucak her tarafı aradılar. Bu yerine getirilmiş bir vaat idi. Bir zaman sonra onlara karşı tekrar size üstünlük verdik, servet ve oğullarla gücünüzü artırdık; adamlarınızın sayısını daha da çoğalttık. Eğer iyilik ederseniz kendiniz için iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz yine kendinize edersiniz. Nihayet ikinci cezalandırma vakti gelince, düşmanlarınız onurunuzu çiğnesinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıksınlar istedik.”
İlahi rahmetten uzak tutulan bu kavmin içinden çıkan Siyonistlere bakın ki, diğer insan topluluklarının da içlerinden en şerlilerini yanlarına alarak; insanoğlunun düşebileceğini en alt dereceye inerek, en iğrenç ve en vahşi soysuzlukları, alçaklıkları ve en adi soykırımı sergiliyorlar.
Belli ki tarihte yaşadıklarından hiç ibret almıyorlar.
İbret almadıkları gibi kendilerini ikaz eden peygamberleri de öldürmekten geri kalmadılar.
Dün Hak’kı duymamak için peygamber öldürenler, bugün de tüm dünyanın çağrılarına lal kesilerek bebekleri, kadınları ve savunmasız sivilleri öldürmeye devam ediyorlar.
Dün de lanete müstahaktılar, bugün de...
Zalimler için yaşasın cehennem!
Yetmez; dünyaları bile cehennem olsun!
Paylaş