“Kırların özgür çiçeği nedir?” diye sorsam eminim hepimizin aklına ilk önce gelincikler ve papatyalar gelir. Zarif, incecik dalları ve süslü kırmızı saten dokusundaki yapraklarıyla gelincikler özellikle doğadaki üç beş günlük kısacık ömürlerine rağmen bizleri büyülemeyi başarıyor. Ben de baharı büyük bir heyecanla karşıladığımız bu günlerde, haftaya Fetiye’den sevgili Nebahat Hanım’ın gönderdiği gelinciklerle hazırladığım şerbet ile başlamak istedim sevgili dostlar.
#Gelincik ŞerbetiTürkiye gastronomisi ve turizminde çiftlikler artık daha popüler hale geliyor. Kimi sadece yemeli-içmeli, kimi konaklamalı, kimi de etkinlikli... Türkiye’nin meşhur tatil yörelerinde hatta İstanbul’un etrafında açılan çiftliklerden şef dokunuşlu mutfaklarıyla öne çıkanlardan bir seçki yaptım. Okullar kapandığında farklı bir tatil arayan ailelerin çok işine yarayacak ve her yaştan gurmeyi tam kalbinden yakalayacak önerilerim var.
#HürriyetLabadanın mantısı, kıymalı sarması, acı sarmaşığın da kavurması ve omleti harika oluyor. Bahar aylarında tarlaları kaplayan kırmızı gelinciklerin yeşil yapraklarıysa börek içlerine yakışıyor, gelincikten şerbet de yapılıyor. Yenebilir şifalı otlarla kendi damak zevkinize uyan yemekler hazırlayabilirsiniz. İlham vermesi için sıklıkla pişirdiğim dört tarifimi paylaşıyorum.
#SalataSon yılların gözdesi olmasında güzelliği kadar, lezzetli yemeklerinin de payı var. Kimi yıllara meydan okuyan tarifler, kimiyse yeni dokunuşlarla ortaya çıkmış lezzetler. Bu hafta Bozcaada’nın birbirinden güzel insanları ve onların ellerinde hayat bulan lezzetleri arasında gastronomik bir gezintiye çıkalım.
#YazarGittiğimiz lokantalarda ve restoranlarda uluslararası içecek şirketlerinin kolalı, meyveli(!), gazlı içeceklerinin yerini yakın zamanda doğal meyve suları ve yüzyıllardır geleneğimiz olan şerbetler almaya başladı. Ünlü restoranlar artık içeriğinde yüzlerce yıllık reçetelerin olduğu şerbet çeşitlerini içecek menülerine ekleyerek farklı olmaya çalışıyor.
#Bursaİnsan kalabalığının henüz bastırmadığı, havaların sıcaktan bayıltmadığı haziran ayı veya rüzgarların dindiği, kalabalığın çekildiği, denizin ısındığı eylül aylarında Bozcaada’da olmak çok daha keyifli olacaktır düşüncesiyle çıkarım ben her yaz bu adanın yollarına… Sizlere de aynısını önererek başlamak isterim Bozcaada yazıma…
#BozcaadaSaime Yardımcı (68) eşinden kalan aile şirketinin başındaki bir iş kadını, derneklerde çalışan bir sivil toplum gönüllüsü ve tam bir mutfak aşığı. Konya Meram’daki 250 yıllık bağevine gelin geldiğinde sadece 17 yaşında olan Yardımcı, yıllar boyunca büyüklerden öğrendiği tariflerle özel bir yemek kitabı hazırladı
Alaçatı’da trafiğe kapalı, restoran, bar, sanat galerisi, kahve ve butik otel dolu bir cadde var; Kemalpaşa Caddesi. Alaçatı ile birlikte her geçen gün daha popüler oluyor. Kahvaltı vakti ve akşamları tıklım tıklım doluyor. İçinde 65 yıllık restoranlar da var, son dönemde tütün deposundan butik otele çevrilmiş cazibe merkezleri de. Hepsinin de sevimli, oyuncaklı isimleri var. Bu yazıyı okuyup caddenin başından girip sonundan çıkmaya, hangi köşede ne var keşfetmeye ne dersiniz?
Mevsimin rengârenk çiçeklerini ocaktaki tencerenin içine katmak ya da salataya eklemek çoğumuzun gündelik mutfak alışkanlıkları arasında değil. Oysa Osmanlı’dan bu yana sofralarımızda olan bu zarif ve incelikli malzemelerin geçmişteki kullanım şekilleri bugüne de ilham olacak çeşit ve zenginlikte. Üstelik son yıllarda gastronomi dünyasının da popüler konu başlıklarından.
#ÇiçekTürkiye’nin en batı ucundaki Gökçeada, ‘güneşin en son battığı yer’ unvanını ihtişamlı günbatımıyla taçlandırıyor. Bakir koyları, sörf ve kite tutkunlarının vazgeçilmezi sert rüzgârı, şelalesi, tarihin izlerini sürebileceğiniz köyleri, tuz gölü, sualtı milli parkı ve kamp alanlarıyla farklı zevklere uygun tatil seçenekleriyle orada bir ada var yakında…
#GökçeadaMart festivallerle geliyor. Fethiye’den İrlanda’ya uzanan geniş bir coğrafyada danstan yemeğe çok sayıda organizasyon seçeneği var. Baharın habercisi ve bahar bereketinin getirdiği lezzetlerle damaklara da hitap eden yerel festivaller çoğunlukta. İşte yurtiçi ve yurtdışından birkaç öneri…
#FestivalİZMİR’in önemli miraslarından Tarihi Elektrik Fabrikası’nın satışına karşı kampanyalar başlatıldı, tesisin restore edilerek kente kazandırılması gerektiği açıklanıp, “Tarihi fabrika satılmasın. Kent ve kentli kullanımı projesi yapılsın. Havagazı Fabrikası, Sümerbank, Şark Sanayi ve benzeri alanları kapsayan plan düzenlemeleriyle ‘Tarihsel Eski İzmir Canlandırması Projesi’ oluşturulsun” görüşü savunuldu.
#İzmir