Türk reklam camiası her sene rüştünü ispatlıyor. Fakat bazı reklamlar var ki Türk halkındaki yerleri tartışılmaz. Gerek karakterleri, gerek diyalogları ile söz konusu reklamlar, diğerlerinden farklı olarak beynimize kazınmış durumda. Hadi hep beraber nostaljik reklamlar arasında bir gezintiye çıkalım.
#Nostaljik Reklam FilmleriHem yönetmen hem yapımcı olarak Türk sinema tarihinin önemli isimlerinden biri Ömer Vargı. Aynı zamanda reklam sektörünün de öne çıkan bir karakteri. Geçen hafta Şeyda Taluk’la hazırladıkları ‘Bu Filmde Ben de Vardım’ adlı kitabı çıktı. Kitap vesilesiyle buluştuk, çocukluğunu, ‘Endişe’den ‘Eşkıya’ya, ‘Kabadayı’dan ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’a kariyerinde öne çıkan filmleri konuştuk.
#Necla BayraktarBir yazar, bir oyuncu ve bir müzisyen. Yaşanan bir aldatılma. Buradan başlayıp sanat ve sanatçıların dünyasına uzanan, eleştiren bir hikâye... 4 Ekim’de vizyona girecek ‘Tezgah’ filminin başrollerindeki Damla Sönmez, Rıza Kocaoğlu ve Erkan Kolçak Köstendil’le buluşuyoruz. Köstendil aynı zamanda filmin senaristi, yapımcı ve yönetmenlerinden biri. Onlara içinde bulundukları dünyayı, sanatçıların yaşadıklarını ve bu filmi yaparken çuvaldızı başkasına iğneyi ne kadar kendilerine batırdıklarını soruyoruz; “Biz her gün iğne, çuvaldızla birlikte uyuyoruz” diye cevaplıyorlar.
#Hakan Gence2024 Paris Olimpiyatları’nın açılış töreni büyük tartışmalara yol açtı. Sporcu kafilelerinin Seine Nehri üstünde teknelerle geçit yaptığı parkurda sahnelenen gösteriler, dünyayı 2’ye böldü. Öyle ki, aynı yayın kuruluşu içinde eleştirenler de oldu, övenler de. İspanyol Marca gazetesinde hem “Tarihin en iyi gösterisi” denildi hem de “Saygısız ve rezil” ifadeleri kullanıldı. Özellikle de ‘İsa’nın Son Akşam Yemeği’ tablosunun canlandırıldığı sahnede LGBTQ mesajlarına ve Katoliklere hedef alan imgelere yer verilmesi çok büyük tepki çekti.
#Paris2024‘Gişe Memuru’, ‘Sarmaşık’ ve ‘Kelebekler’le birçok ödül kazandı. Adını uluslararası arenada duyurdu. Yeni filmi ‘Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Bir Yazarın Sığ Hikâyesi’ New York’ta İngilizce çekildi. Dünya prömiyerini geçen günlerde New York’ta düzenlenen Tribeca Film Festivali’nde yaptı. Ve ‘Seyirci Ödülü’nü kazandı. Tolga Karaçelik’le buluştuk. Filmlerindeki meteor, araf ve Kenan ismine takıntısını, neden Amerika’da film çektiğini, cinayet ve ilişkiler arasında nasıl bağ kurduğunu konuştuk.
#Tolga KaraçelikYıllardır birçok projede farklı karakterlere hayat veriyor. Şimdilerde kurduğu Han Medya Yapım ile oyunculuğun yanında yapımcılık görevini de üstleniyor. Yeni bir sinema filmi için kolları sıvayan Tolgahan Sayışman’la buluştuk. Babalığı, eşi Almeda ile ilişkisini ve hayatı konuştuk: “Üç kuruş daha fazla kazanabilmek için insanlıktan çıkan çok kişi tanıdım.”
#Tolgahan Sayışmanİster yerli olsun ister yabancı gösteri dünyasının ünlüleri, hayatlarının belli bir dönemine geldiklerinde daha sakin bir hayat tercih ediyorlar... Ama bazıları o belli bir yaşa gelmeyi beklemeden daha erken yapıyor bunu. Tam da şöhretlerinin doruk noktasındayken ani bir kararla spot ışıklarının altından uzaklaşıp bambaşka bir hayata başlıyorlar.
#Tarık Tarcan‘Eşkıya’ ve ‘Gönül Yarası’ gibi hafızalardan silinmeyen filmlerin yapımcısı. ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ın da yönetmeni. Fakat hayatının bu döneminde Ömer Vargı’nın en büyük tutkusu seyahat etmek. Yılın ilk günlerinde abisi, işinsanı Murat Vargı ve oğlu Arcan’la birlikte Antarktika yolcusuydu. Vargı’yla sonsuz beyazlıkta yaptığı bu seyahati konuştuk: “Bir kere insan yok. Müthiş bir sorunsuzlukla karşılaşıyorsunuz. Hayvanlar sizi görünce kaçmıyorlar.”
#Ömer Vargı“Afacanlar” serisinin ikinci filmi “Afacanlar Kampta” bugün vizyona giriyor. TRT ortak yapımı filmde Berat Efe Parlar ve Bülent Polat başrolde, yönetmen koltuğunda ise Enes Ateş oturuyor. Yaz kampına giden çocukların yaşadığı macerayı konu alan filmi üç isimle konuştuk.
#Afacanlar KamptaHollywood’un en beğenilen oyuncularından Chris Evans, namı diğer Kaptan Amerika, birkaç ay önce sürpriz evlilik haberiyle gündeme gelmişti. Sessiz sedasız büyük bir aşk yaşayan ve gizlice evlenen Evans ve Alba Baptista hafta sonu çıktıkları gece gezmesinde görüntülendi.
#Chris Evans500 milyon dolar... Nasıl da kolay söyleniyor değil mi? 500 milyon dolar. Yani başka bir deyişle yarım milyar dolar. Bu kadar büyük para müzik dünyasının efsane isimlerinden birinin toplam serveti. Elbette bu paranın her kuruşunda bu ünlü müzisyenin alın teri var.
#Mick JaggerSean Hepburn Ferrer, sinema ikonu Audrey Hepburn ile aktör, yönetmen ve senarist Mel Ferrer’in oğlu. Annesiyle babasının yeteneklerini taşıyan Ferrer, sinema endüstrisinde yapımcılık ve yazarlık yapıyor. Başta Audrey Hepburn Çocuk Fonu olmak üzere birçok hayır kurumunda da sorumluluk üstlenen Ferrer, annesinin hatırasına kurulan bu kuruma sahip çıkmayı sürdürüyor. Audrey Hepburn’ün kült filmi “Roma Tatili”, 70’inci yıldönümünde 76’ncı Cannes Film Festivali’nde kutlandı. Sean Hepburn, Kelebek aracılığıyla Barbaros Tapan’ın sorularını yanıtladı...
#Sean Hepburn FerrerSean Hepburn Ferrer, sinema ikonu Audrey Hepburn ile aktör, yönetmen ve senarist Mel Ferrer’in oğlu. Annesiyle babasının yeteneklerini taşıyan Ferrer, sinema endüstrisinde yapımcılık ve yazarlık yapıyor. Başta Audrey Hepburn Çocuk Fonu olmak üzere birçok hayır kurumunda da sorumluluk üstlenen Ferrer, annesinin hatırasına kurulan bu kuruma sahip çıkmayı sürdürüyor. Audrey Hepburn’ün kült filmi “Roma Tatili”, 70’inci yıldönümünde 76’ncı Cannes Film Festivali’nde kutlandı. Sean Hepburn, Kelebek aracılığıyla Barbaros Tapan’ın sorularını yanıtladı...
#Sean Hepburn FerrerHafsanur Sancaktutan hayatımıza bir girdi, pir girdi. Hedeflediği şekilde sağlam adımlarla ilerledi. “40 yaşıma geldiğimde ‘başarılı’ diye anılmak istiyorum. ‘Bu yıl benim yılım olsun’ gibi bir amacım yok” diyor. Şimdi Kanal D’de başlayan ‘Ya Çok Seversen’de Kerem Bürsin’le başrolü paylaşıyor. Sancaktutan’la buluşuyoruz, bu söyleşi üzerinden önce dizideki partnerine meydan okuyor: “Sana hayatının şokunu yaşatacağım Kerem!” Sonra da ‘ya kendisi çok severse neler olacağını’ anlatıyor; “Karşımdaki hak ediyorsa sevgimi olabildiğince vermek, güven içinde ilişkimi yürütmek istiyorum” diyor.
#Hafsa Sancaktutan"Ben o zamanlar henüz 27 yaşındaydım ve kendi adıma oldukça saftım. Elbette bugün olsa bu filmin çekilmesinin imkanı yoktu. Zaten bunu yapmamalıyız. Ama ben o filme dünyanın önde gelen yapım şirketlerinden biri tarafından davet edildim. Birlikte çalıştığım insanların konuyu hassas bir şekilde ele alacağına inandım."
#Keith Carradineİftarlık Gazoz, Arif V 216, Karakomik Filmler, Eltilerin Savaşı gibi pek çok filme yapımcı olarak imza atan Muzaffer Yıldırım, sinemanın ölüm döşeğinde olduğuna da demode olduğu görüşüne de karşı mı karşı… Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 36 milyon seyirciyi yakalayan sinemanın 2025’te 100 milyon bilete ulaşacağını öne süren Yıldırım, “Gazeteler öldü deniliyor ya, nasıl öldü? Hâlâ içeriği gazeteler, gazetelerdeki gazeteciler üretiyor, diğer mecralar kullanıyor. Sinema da ölmedi, ölmeyecek. Dünyadaki tüm stüdyolar en şaşaalı filmlerini sinema için yapıyorlar, yapmaya da devam edecekler. Çünkü bu işin büyüsü beyazperdede” dedi. İşte Muzaffer Yıldırım ile söyleşimiz:
#Muzaffer YıldırımDışarıdan bakıldığında özenilecek kadar kusursuz bir hayat onunki. Tanrı vergisi eşsiz bir güzelliğe sahip olarak dünyaya geldi. Daha küçücük yaşında gösteri dünyasına adım attı ve hâlâ hafızalardan silinmeyen filmlerde kamera karşısına geçti. Çok konuşulan aşklar yaşadı, ilki başarısızlıkla bitse de ikincisi mutlu bir şekilde süren bir evliliği var. Kendisi gibi güzel iki tane kız çocuğu sahibi oldu. İlerleyen yaşına rağmen kariyerini sürdürüyor.
#Brooke ShieldsOscar ödüllü Meksikalı film yönetmeni Alejandro Gonzalez Inarritu, son olarak “Bardo” filmini izleyiciyle buluşturdu. Reklam yönetmeniyken sinemaya adım atan, eğitimi olmamasına rağmen “Babil”, “Birdman” ve “The Revenant” gibi birçok başarılı yapımı beyazperdeye kazandıran Alejandro Gonzalez Inarritu, hayat hikâyesini, yaşadığı zorlukları ve kariyeri hakkında bilinmeyenleri Barbaros Tapan’a anlattı.
#Alejandro Gonzalez InarrituOscar ödüllü Meksikalı film yönetmeni Alejandro Gonzalez Inarritu, son olarak “Bardo” filmini izleyiciyle buluşturdu. Reklam yönetmeniyken sinemaya adım atan, eğitimi olmamasına rağmen “Babil”, “Birdman” ve “The Revenant” gibi birçok başarılı yapımı beyazperdeye kazandıran Alejandro Gonzalez Inarritu, hayat hikâyesini, yaşadığı zorlukları ve kariyeri hakkında bilinmeyenleri Barbaros Tapan’a anlattı.
#Barbaros TapanTakvimler 1980 yılını gösteriyordu... Bir film, sinema salonlarına konuk oldu. Belki bu kadar ilgi göreceğini, hatta birkaç kuşağın hafızasında yer edeceğini o zamanlar kimse tahmin bile etmiyordu. Ama işler tam da öyle yürüdü. Film, Büyük Okyanus'un kuzeyinde bir adada mahsur kalan ergenlik çağındaki iki gencin hikayesini beyaz perdeye taşıyordu. Seyirci; yaklaşık iki saat boyunca, adanın tropikal ortamında büyüyen, aşkı, cinselliği ve ruhsal gelişimi birbirlerinden başka kimse olmadan keşfeden bu iki gencin izini sürüyordu. Sonradan benzer örnekleri de çekilen film, büyük sükse yaptı. Bunun en önemli nedeni gencecik kadın yıldızın büyüleyici güzelliğiydi. Çocukluğundan beri kamera karşısında olan oyuncu, zaten kısa bir süre sonra "güzelliğin sembolü" olarak anılmaya başladı. Bu unvanını da çok uzun süre korudu.
#Brooke ShieldsEski bir Nürnbergli olan oyuncu Mehmet Ulay ile Nürnberg’de bir araya geldik. Uzun yıllar Türk-Alman dostluğunu pekiştirmek için çaba sarf ettiğini anlatan Ulay, “Ankara Sanat Tiyatrosu, ‘Otlak’ oyununda merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaret ettiğim iddiasıyla kapatılmıştı. O dönemde darbe olduğundan tiyatro yapma imkânım kalmamıştı. İşsiz kalınca Dışişleri Bakanlığı’nın konsolosluk memur sınavlarına katıldım. Sınavı kazandım ve Nürnberg Başkonsolosluğu’nda çalışmaya başladım” diyor. Ulay, memurluk yaparken oyunculuğa devam ettiğini, memurluktan sonra bir ara ticarete atıldığını ancak tiyatro için ondan da vazgeçtiğini söylüyor.
#Nürnberg