ARDAHAN'ın Çıldır ilçesine bağlı Güvenocak köyünde, milli mücadele dönemi öncülerinden Doktor Esat Bey'in (Oktay) taş ve ahşaptan evinin kırlangıç örgü yöntemiyle inşa edilen tek bacalı çatısı, üzerinden asır geçmesine rağmen ayakta duruyor. Esat Bey'in torunu olan Halk Ozanı Mehmet Oktay, evin çatısının kırlangıçların yuvasından esinlenerek inşa edildiğini ve dedesinin bir süre burada yaşadığını söyledi.
#ArdahanPROF. DR. ALİ KAFKASYALI’NIN YAZDIĞI, YRD. DOÇ. DR. ABDULKERİM DİNÇ’İN YÖNETTİĞİ “KIRK YILLIK KARA GÜNLER” ADLI TİYATRO SEYİRCİYLE BULUŞTU. KÂZIM KARABEKİR EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ TİYATRO TOPLULUĞU TARAFINDAN ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ KÜLTÜR VE GÖSTERİ MERKEZİ’NDE SAHNEYE KONULAN OYUN İZLEYENLERDEN TAM NOT ALDI.
Bir kurum düşünün; bünyesinde neredeyse Birleşmiş Milletler kadar büyük bir ülke çeşitliliği barındırıyor. Beş bine yakın üye firmasının yanında yaklaşık yüz üye kuruluşuyla 144 ülkede 152 iş konseyiyle faaliyet gösteriyor. Ancak işleri siyaset değil ticaret… Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ile buluştuk; eski albümleri karıştırırken Burdur’un köyünden çıkıp sanayinin patronluğuna uzanan yolun hikâyesini ve ticari diplomasinin inceliklerini dinledik.
#Dış Ekonomik İlişkiler KuruluUlaşılmaz kabul ettiğimiz, dağcılara bıraktığımız Ağrı Dağı her yıl ağustosta dünyanın dört bir yanından doğaseverleri ağırlıyor. Doğu Beyazıt’ın otelleri, Güney rotasındaki iki kamp alanı yaşları 70’i bulan yürüyüşçülerle doluyor. Yılda 5 bin kişiyi bulan zirve çıkışlarının yarısı bu dönemde gerçekleşiyor. 2009 Ağustosu, Ağrı’nın zirvesinde kar fırtınalarıyla geçmişti. Şu anda son beş yılın en iyi meteorolojik koşulları yaşanıyor. Çoğunlukla bulutların ardına gizlenen zirve açık, rüzgar 5 - 20 kilometre hızla esiyor. Ağrı Valiliği bu yıl 26 Temmuz’da ilk kez herkese açık zirve tırmanışı gerçekleştirecek. Üstelik otel, dağda konaklama, rehberlik, ulaşım hizmetleri ücretsiz. Önceki hafta bir grup doğaseverle zirve yürüyüşüne katıldım. 66 yaşındaki Ankaralı inşaaat mühendisi Esat Yarar, 71 yaşındaki Japon zoolog Akika Shimizu’ya Ağrı’nın güzelliklerini keşfettim.
Milli şair Mehmet Âkif’e soruyorlar, “Tarih tekerrür eder mi?” Şair şöyle yanıt veriyor: “Hiç ibret alınsa tekerrür eder mi?” Mehmet Âkif bugün hayatta olsaydı, son yıllarda yaşadığımız olaylar hakkında ne düşünürdü? Ergenekon soruşturması, darbe iddiaları, ıslak imza, kozmik oda, Balyoz planları, EMASYA tartışmaları vs... Şair kuşkusuz derdi ki, “Ama biz bunların benzerini aynen yaşadık.” Nasıl mı? Okuyacağınız bugün yaşadıklarınızdır...
‘Látife Hanım’ın evrakı’ tartışması nihayet sona erdi. Tartışmalar sırasında önceden kaleme alınmış olan birçok hatıranın tekrar gündeme getirilmesi üzerine, Paşa’nın eşini çok yakından tanımış olan bir kişinin, Ali Çavuş’un bu konuda yazdıklarının hatırlanmadığını farkettim ve sözkonusu hatıraların bir bölümünü nakledeyim dedim.
<B>BU </B>isim, <B>Faik Demiroğlu </B>tarafından yazılan kitabın adı. Bazıları <B>Abdülhamit'</B>i pek sever! Osmanlı'nın sondan üçüncü padişahıdır. <B>33 </B>yıl Yıldız Sarayı'nda yaşamış, dışarıya cuma namazları dışında adım atamamış, koskoca ülkeyi <B>jurnallerle </B>yönetmiş, korkunç bir ihbarcı ağı kurmuş, korkak, vesveseli, vehimler içinde bir padişahtır.
Eğer aşkın rehavetine kapılıp muhallebi gibi olmuşsanız bu kitapları akide şekeri niyetine okuyabilirsiniz. Ama aşk acısı çekiyorsanız ya da küt diye terk edildiyseniz arkadaşlarınızın kafasını ütülemekten vazgeçin. Önce yüzünüzü yıkayın, elinize bir bardak sıcak limonlu çay alın ve kalın bir battaniyenin altına girerek Hıçkırık'ı ya da Küçük Hanımefendi'yi okumaya başlayın.