İsyan

AVCILAR’ın Ambarlı Mahallesi diye bilinen Marmara Denizi’ne cepheli 150 dönüm kadar alanda 56 apartmandaki 438 bağımsız daire ve işyeri bulunuyor.

Yaklaşık 15 ay önce Badem, Bayırlı ve Bahçe sokakların asfaltında yer yer çatlamalar ve ardından oturmalar sonucunda altyapının yetersizliği ortaya çıktı. Bakanlar Kurulu bölgeyi ‘afete maruz bölge’ ilan etti, gelişmeler arapsaçına dönüştü.

Avcılar Afetzedeleri Koruma Derneği Başkanı Cemal Kaya olayın bir boyutunu şöyle anlatıyor:

‘Yalçın Bey, bizi bu gerekçelerle buradan yollamak istiyorlar. Burası ‘gecekondu’ bölgesi değildir. Kamulaştırma yapmadan ‘afete maruz bölge’ ilan edildiğinden tapularımıza ‘satılamaz’ şerhini düşürüldü. Bu yolla ‘devletin’ bölgeden kazanacağı yer 250 dönümü buluyor. 1 km deniz cephesi bulunmaktadır. Şimdi 438 daireden (325 hak sahibi) oluşan 57 binayı yıkarak, bizleri Silivri’nin Gazitepe, Akören; Çatalca’nın Elbasan, İzzettin ve Kaleiçi köylerinin tarlalarına iskan etmek istiyorlar. Bu köylerde hiçbir altyapı yoktur.

Büyükşehir’in KİPTAŞ şirketi bu bölgede bizlere daire yapacakmış; daire parasını da 20’şer yılda ödeyecekmişiz. Bizlerin dairelerinin 100-150 bin Euro arasında olduğu dikkate alınmış.

Bizler bölgeyi boşaltırken, Büyükşehir’in burada yeni projeler oluşturacağı iddia ediliyor. Buna benzer bir durum da Zeytinburnu’nda yaşanıyor. 1999 depreminden sonra altyapı sorunlarının yaşandığı bölgeye gökdelenler, 5-7 yıldızlı oteller, marinalar ve villalar mı yapılmak isteniyor?

Bizler buradan atılırsa, sorunların biteceği mi sanılıyor? Bitmeyecek, bölge için verilen raporlarda alınması gereken tedbirler herhalde o zaman da uygalanmak zorunda. Böyle bir niyetleri yoksa park mı yapacaklar burasını?’

‘Hızlı tren’ ihalesinde kuşkular

ANKARA-
İstanbul arası ulaşımı 43 km kısaltarak 3 saate indirecek Hızlı Tren Projesi’nin 2. etabını oluşturan İnönü-Köseköy bölümünün ihalesini CRCC-CMC-Cengiz İnşaat-İçtaş İnşaat konsorsiyumunun kazandığı açıklandı. Ve de tartışmalar başladı.

Yerli firmaların daha yoğun katılımının sağlanabilmesi için ihalenin iki bölüm halinde yapıldığı ifade edilmişti. Ancak, geçen ağustosta yapılan ve önceki gün açıklanan ihalenin sonuçlarına göre, ihale rakamları ve bölümlere verilen teklifler dikkate alındığında çok sayıda sorunun cevapsız kaldığı anlaşılıyor.

CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kumkumoğlu, ihale sonuçları üzerine bazı kuşkular duyduğundan bunları Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a sormuş:

- İki ayrı bölüme ayrılan ve her bölüm için ayrı ayrı teklifler alınan ihaleler niçin tek bir ihale gibi değerlendirilmiştir? Bu yaklaşım yerli firmaların katılımını artırabilmek için sizin sunduğunuz gerekçelerle çelişmemekte midir?

- Özellikle Köseköy-Vezirhan bölümüyle ilgili ihalede 436.226.898 Euro’luk teklif varken (Doğuş’un içinde olduğu konsorsiyum), verilen fiyat açısından 6. sırada yer alan ve yaklaşık 100 milyon Euro daha pahalı teklif veren Konsorsiyum (CRCC-CMC-Cengiz İnşaat-İçtaş) neden tercih edilmiştir?

- İhaleyi alan konsorsiyumun temin ettiği dış kredi şartlarının uygunluğu, ihalenin verilme gerekçesi olarak sunulmaktadır. Ancak açıklamada diğer teklif sahiplerinin sunduğu kredi şartlarına ilişkin hiçbir bilgi yer almamaktadır. Özellikle Köseköy-Vezirhan arası bölüme verilen tekliflerin kredi koşulları nelerdir? Bu kredi koşulları arasındaki fark, teklifler arasında ortaya çıkan yaklaşık % 25’lik fiyat farkını nasıl karşılamaktadır?

- İki bölüm birlikte değerlendirildiğinde de ihaleyi kazan konsorsiyum ile en iyi teklifi veren konsorsiyum arasında yaklaşık 54 milyon Euro’luk fark olduğu görülmektedir. Üstelik ihaleyi alan konsorsiyumdan daha iyi teklif veren üç ayrı konsorsiyum daha bulunmasına karşın, sadece kredi şartlarının uygunluğundan bahisle 4. sıradaki konsorsiyum bu ihaleleri nasıl kazanmıştır?

- İhale şartnamesinde sağlanan dış kredinin, verilen fiyat tekliflerinden daha önemli sayılacağı belirtilmiş midir?

- İhaleyi kazanan konsorsiyuma 720 milyon dolarlık dış kredi sağlanmıştır. Geride kalan kısım hangi kaynaktan finanse edilecektir? Teklif veren diğer konsorsiyumlar işin ne kadarını dış krediyle karşılamayı önermişlerdir? Sağlayacaklarını vaat ettikleri kredilerin koşulları nelerdir?

Raylı sistemler konusunda Türkiye’nin önder firması sayılan Yapı Merkezi ve Japonya ortağının teklifinin ne olduğu merak edilmez mi?

Pakistan yalnız değilsin

SAKARYA Üniversitesi’nden Prof. Azmi Özcan’ın, ‘İkbal’in torunları yardım bekliyor’ başlıklı yazısının bir özetidir:

‘İslam dünyasının çilekeş coğrafyası Pakistan, yine taze bir acıyla gündeme geldi. Öyle bir acı ki ne yürekler taşıyabilir, ne de kelimeler ifade edebilir.

Bu acıyı ancak biz hissedebiliriz. Sözün bittiği yerdeyiz şimdi. Rahmet ve mağfiret ayında vefa sırası bizde. Nice milyonlar, viraneler arasında bir ses bekliyor. Nice yetimler, başlarını okşayacak bir şefkat eli. Şimdi hep birlikte her nefeste Pakistan’a ‘yalnız değilsiniz’ demenin ve nice yıllar içinde birikmiş bir borcun ödenmesinin vaktidir. O Pakistan ki nice yüzyıllardır tarihi paylaştığımız, ecdadımızın dilini ‘Urduca’ konuşan bir ülkedir. Ve halkı en sıkıntılı günlerimizde hep bizimle olmuş, hatta belki de yeryüzünde eğer varsa bizi bizden çok sevebilmiş, dostluğun, kardeşliğin, kadirşinaslığın, vefanın, fedakárlığın dünya durdukça parlayacak en mümtaz misallerini sergilemiş çilekeş bir halktır.’

Özcan yazısının sonunda ‘İftar sofralarımızda onlarla beraber olmak vaktidir. Şimdi bizim de tarihe onlar gibi bir kardeşlik ve vefa sahifesi daha kaydetme zamanıdır. Şimdi ramazan gibi ramazan zamanıdır’ diyor.

5 gelir 100 gider

BAŞBAKANIMIZ bir dönem ‘İstanbul’a vizeyle girilsin’ derken, şimdi ise başka şehrimiz veya bölgemiz yokmuşcasına İstanbul’u alabildiğine yüklemeye, büyütmeye, hormonlamaya çalışmaktadır. Halbuki bu parıltılı, ancak sığ proje ve ihalelerle meşgul edilen İstanbullu ulaşım tıkanıklığı nedeniyle her yıl yaklaşık 1 milyar dolarlık yakıtı havaya yakmaktadır. Yalnızca iki Boğaz Köprüsü’nde yılda 400 milyon dolara yakın yakıt israf olmaktadır. Mesai kaybı, atmosfer kirliliği, ruhsal gerilim çabasıdır.

Ancak, esas korkumuz altımızın çürük olmasıdır.

Özet; %50 olasılıkla İstanbul’un önümüzdeki 30 yılı... Şeyh 5 milyar dolar getirir, deprem 100 milyar dolar götürür!...

Peki bu projeler neden tartışılmıyor?

Prof. Ahmet Vefik ALP

Mimar, Kentbilimci


Bu da turizm

İZMİR’e tatile geldiğimde ailece İnciraltı’ndaki ünlü bir balık lokantasına gittik. Hesap bir pusula üzerinde geldi. İncelediğimde, üzerinde birtakım rakamların yazdığı; ama yenilen ürünlerin tek tek fiyatlarının olmadığı bir pusula gördüm. ‘Türkiye’nin durumu bu’ diyerek parayı ödedim.

Sonra da fiş istedim. Fişteki sıra numarasını görünce şoke oldum. Akşam saat 22.10’da yemek yediğimiz yerde, gece yarısına saatler kala, benden önce sadece 2 kişiye fiş kesilmişti.

O sırada lokantada en az 10 masa vardı.

Durum ortada... Devletin hálá vergi toplayamıyorum diye bağırmasının bir anlamı var mı? Bunları denetlemek, ne kadar satış yaptıklarını izleyip sonra da vergisini almak, ücretlinin cebinde eli dolaşan maliyeciler için daha mı zor geliyor?

Eyüp COŞKUN BEYRUT

Biliyor musunuz

CHP Devrek İlçe Başkanı Dt. Murat Altunok’un, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar hakkında, vatandaşa kirli su içirdiği gerekçesiyle başsavcılığa suç duyurusunda bulunduğunu...

KARAMAN’dan mali müşavir Esat Uyur’un ‘Selçuk Üniversitesi hastalarının niye Konya Belediye Hastanesi’nde anjiyo olduklarını, üniversitede 30 doktor 0bulunurken neden iki uzman doktorun olduğu belediye hastanesinde anjiyo ve eko yaptırdıklarını’ sorduğunu...

‘Fareli site’

İÇERENKÖY Devlet Hastanesi (eski PTT hastanesi) arkasında Sandoz sitesi vardır; yanında da Eren Holding’e ait Trakya’daki fabrikasına hammadde yapılmak üzere atık ve kırpıntı kağıt deposu...

Ne yazık ki, pislik nedeniyle fareler cirit atıyor. Çocuklarımızın sitede dolaşmasından endişe ediyoruz. Lacoste gibi bir firmanın Türkiye temsilcisi olan holdingi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Site sakinleri

GÜNÜN SÖZÜ

‘Devlet adamlarını hayranları çıldırtır.’

(Seneca)

MESAJ PANOSU

SON derece dar kaldırımları olan Tevfik Paşa Sokağı’nın trafik yönü tersine çevrilerek yoğun bir araç trafiğine maruz bırakıldı. Sokakta uzun araç kuyrukları oluşuyor. Egzos dumanı ve klakson seslerine artık katlanamıyoruz.

Elif YARAR-KALAMIŞ

AÇIKLAMA: Ünal Erdemli 41 yıldır sporun içerisinde sporcu, idareci, kulüp başkanlığı, şube müdürlüğü yaptığını ve son olarak Rize Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak 30 yıl 4 ay hizmet ettikten sonra kendi isteğiyle emekli olduğunu belirterek ‘Samimiyetimle söyleyebilirim ki, emekliliğimde en ufak bir zorlama ve telkin olmamıştır. Spora hiçbir zaman siyaset karıştırmadım, bulunduğum makamlara siyasetle gelmedim, bunun semeresini de her zaman gördüm, iftihar ediyorum’ dedi.
Yazarın Tüm Yazıları