Doc Dr Can Kucuk
doc-dr-can-kucuk’a ait tüm site haberleri
Türk bilim insanının ödüllü projesi kanser tedavisinde umut oldu
Çocuk yaşlarda dedesini kanserden kaybetmesi üzerine bu alanda çalışmalar yapmaya karar veren Doç. Dr. Can Küçük, 'kanserin öncüsü' hastalıklarla ilgili çalışmasıyla dünyada 'Küresel Araştırma Ödülü'ne layık görülen sekiz bilim insanı arasında yer aldı. Öncü iki hastalığın 'agresif' kansere dönüşme riskini ve süresini belirleyerek uygun yöntemle tedaviyi amaçlayan Küçük'ün projesiyle sadece kan testi yapılarak tanının daha kolay hale getirilmesi hedefleniyor.
#Küresel Araştırma Ödülü
Büyük küçük demeden afetle mücadele
Zaman olarak çok kısa süren bazı anlar ve olaylar, yaşamlarımızda derin kırılmalar ve acılar oluşturur. Mesela deprem de böyledir. İnsanlık tarihinde en kısa sürede en büyük yıkıma sebep olan doğal afet olayıdır, deprem. Küçük ölçekli depremler genellikle 10 ila 30 saniye, büyük ölçekli ve şiddetli depremlerse 60 ila 90 saniye sürer. Sadece yerkabuğunun katmanlarında değil, ruhumuzda, kalbimizde ve zihnimizde de kırılmalar oluşturan, etkileri yüzyıllar boyu süren bir felakettir, deprem. Ülkemizde, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan deprem nedeniyle on binlerce insanımız ne yazık ki hayatını kaybetti. Bu büyük felaketin acı izlerini silmek on yıllar boyu devam edecek bir mücadele gerektirecek.
#Konuk Yazar
TikTok'u ruh sağlığımı bozmadan nasıl kullanırım?
Kısa video platformu TikTok, gençlere farklı dünyaların kapılarını aralıyor. Bir şeyler öğrenmelerine, yaratıcılıklarını yönlendirmelerine, ilham bulmalarına yardımcı oluyor. Onları bir topluluğa ait hissettiriyor. Ama pek çok risk de barındırıyor. Uzmanlar “Çare yasaklamak değil, bilinçli kullanmayı teşvik etmek” diyor.
#Tiktok
Deprem uzmanı Moriwaki anlattı! Biz nasıl Japonya oluruz
6 Şubat depremleri bizde 11 ili yıktı, 50 binden fazla can aldı. 7.6’yla sallanan Japonya’da ise evlerin çoğu ayakta, 55 can kaybı var. Peki onların yaptığını biz başaramaz mıyız? Japon deprem uzmanı Moriwaki ülkesinin nasıl başardığını, depremde yıkılmamamız için bizim neler yapmamız gerektiğini Hürriyet’e anlattı...
#Japonya
Akademik hayatta dört mevsim
Akademik hayat birçok süreci yapısında barındırır. Her aşaması akademik yolda yürüyen bilim yolcularını ayrı bir olgunlaşma sürecine yönlendirir. Yüksek lisans eğitimiyle başlayan heyecan, umut ve azim dolu bu süreç birçok sorumluluğu yükler bilim insanlarının omuzlarına. Her bir süreç bir sonraki süreç için altyapı ve çalışma ortamı oluşturur. Yapılacaklar listesi zihinlerinde akademik çalışmaların göbeğinde bulur bilim yolcuları kendilerini. Akademik hayata yeni adım atmış genç filizler güzelliklerle dolu bu serüvene başladığı andan itibaren bilim okyanusuna derin dalışlar yapar ve bilimin rengarenk dünyasında güzel bir yer edinebilme fırsatı yakalarlar. Akademisyen olma hedefi toplumun geniş kesimi tarafından benimsendikçe akademik yolda yürüme azmi, sevgisi ve üretkenliği doğrusal olarak artmış olur. Akademisyenlik sadece bir meslek değil aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Akademik çalışmaları hayatının bir parçası olarak gören her bilim insanı için başarı kaçınılmaz olur.
#Konuk Yazar
İş yerinde aşırı strese maruz kalmak kalp sağlığını tehdit ediyor... '42 yaşında kalp spazmı geçirdim, işten ayrılmama vesile oldu'
Çalışanların günlerinin büyük bir kısmını geçirdikleri iş yerlerinde kendilerini mutlu ya da aşırı stres altında hissetmeleri, ruh sağlıklarını, üretkenliklerini hatta zamanlarının geri kalanını bile etkiliyor. Yapılan araştırmalar, iş yerinde aşırı strese maruz kalmanın kalp sağlığını tehdit ettiğini, buna karşılık esnek çalışma saatleri olanlarda kalp damar rahatsızlıklarına yakalanma riskinin düşük olduğunu söylüyor. Biz de hem iş hayatındaki stresin kalbimize ve ruh sağlığımız etkisini uzmanlarla konuştuk hem de iş stresinden dolayı sağlık sorunu yaşayanların hikayelerini dinledik.
#İş Hayatı
9 SORUDA DIŞKI KAÇIRMA PROBLEMİ | Sadece yaşlıların sorunu değil, herkesin başına gelebilir
İdrar kaçırma problemini çoğumuz biliyoruz ama dışkı kaçırma sorunu çok daha nadir dile getiriliyor. Bu sorunu yaşayanların çoğu utandıkları ve yaşadıklarını yetişkinlerin başına gelebilecek bir şey olarak görmedikleri için doktora gitmiyor. Bu da yaşam kalitelerini önemli ölçüde etkiliyor. Halbuki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 15’inde karşılaşılan bu sorun pek çok nedene bağlı yaşanabilir. Dışkı kaçırmanın bir hastalık değil, hastalığın habercisi olduğunu söyleyen uzmanlarla sorunun nedenlerini ve tedavisini tüm yönleriyle ele aldık. İşte 9 soruda DIŞKI KAÇIRMA DOSYASI…
#SağlıkNeden gördüğüm delikler beni korkutuyor?
Kulağa çok tuhaf gelebilir ama meyve ve sebzelerin üzerindeki taneciklerden, bal peteğinden, baloncuklardan, deliklerde korkan ya da rahatsızlık duyan insanlar var. Tripofobi yani delik fobisi denilen bu durumu yaşayan insanların sayısı hiç de azımsanamayacak ölçüde. Biz de hem bu sorunu yaşayanlarla hem de konunun uzmanı ile konuştuk.
#Delik
TRİPOFOBİ (DELİK FOBİSİ) DOSYASI | İnsanların yüzde 10-15’i bu sorunu yaşıyor 'Hem bende hem kardeşimde hem de oğlumda var'
Siz hiç meyve ve sebzelerin üzerindeki taneciklerden, tohumlu ekmeklerden, bal peteğinden, baloncuklardan korkan ya da rahatsızlık duyan birilerini tanıyor musunuz? "Çileğin üzerindeki noktalardan kim korkar?" demeyin. Halk arasında pek iyi bilinmese de tripofobi yani delik fobisi, insanların yüzde 10-15’inde görülüyor. Biz de hem bu sorunu yaşayanlarla hem de konunun uzmanı ile konuştuk.
#Sağlık
BİR SORUDAN FAZLASI | Neden 'Seni seviyorum' diyemiyorum?
İnsan, doğası gereği sürekli birilerini sevme ve sevilme ihtiyacı duyuyor. Sevgilisinden, eşinden, arkadaşından ya da ailesinden sevildiğini duyabilmek için de elinden geleni yapıyor. Ama bazıları var ki ne kadar çok severse sevsin bir türlü iki dudağının arasından 'Seni seviyorum' cümlesi çıkmıyor. Peki ama neden? Bir Sorudan Fazlası serimizde “Seni seviyorum” demeyen ya da diyemeyenlerle konuştuk. Bunun altında yatan nedenleri de uzmanlarla mercek altına aldık.
#Bir Sorudan Fazlası
Bergama’ya, festivalde bir arada eğlenmeye...
11-13 Ağustos tarihleri arasında dördüncü kez düzenlenecek Bergama Tiyatro Festivali, programında 'neşeli' oyunlara, işinin ehli isimlerden özel atölyelere, bu sene ilk kez düzenlenecek buluşmalara, konser ve kültürel yürüyüşlere yer veriyor.
#Bergama Tiyatro Festivali
Karadeniz'de 'rip akıntısı' nedeniyle 304 can kaybı
On iki kentin kıyı şeridinde, on yılda 'rip akıntısı' nedeniyle, Karadeniz'de boğulma tehlikesi geçiren 648 kişiden 304'ü hayatını kaybetti. En fazla boğulma vakası Samsun'da, en azsa Artvin'de gerçekleşti. Doç. Dr. Mustafa Serkan Abdüsselam, 'Yoğunluk bakımından temmuz ve ağustos aylarına çokça dikkat etmeliyiz.' uyarısında bulundu.
#Karadeniz
'Rip akıntısı' nedeniyle 304 kişi hayatını kaybetti! En fazla ölüm Samsun ve Artvin'de
On iki kentin kıyı şeridinde, on yılda 'rip akıntısı' nedeniyle, Karadeniz'de boğulma tehlikesi geçiren 648 kişiden 304'ü hayatını kaybetti. En fazla boğulma vakası Samsun'da, en azsa Artvin'de gerçekleşti. Doç. Dr. Mustafa Serkan Abdüsselam, 'Yoğunluk bakımından temmuz ve ağustos aylarına çokça dikkat etmeliyiz.' uyarısında bulundu.
#Giresun
Meteoroloji'den 16 kente sarı ve turuncu kodlu uyarı! Samsun Valisi Dağlı: Akşam 21.00 itibarıyla yağışlar artacak
Meteoroloji Genel Müdürlüğü dün görülen yağışlar nedeniyle 14 kente sarı, 2 kente ise turuncu kodlu uyarıda bulundu. Kuvvetli yağışlar nedeniyle Samsun'dan beş ilçede, Kastamonu'nun İnebolu, Sinop'un Türkeli'nde eğitime 2 gün ara verilirken Ayancık ve Erfelek ilçelerinde ise taşımalı eğitime 1 gün ara verildi. Samsun Valisi Dağlı, akşam saatlerinde yağışların daha da artayacağını dikkat çekerek sel baskınlarına karşı uyardı. Öte yandan Samsun ve Amasya'da etkili olan sağanak yağış sonucu iki kişi hayatını kaybetti. Samsun'da açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Yaraları sarmakla ilgili bütün çalışmalar büyük bir özenle, büyük bir hassasiyetle devam ediyor. Allah tekrarından, beterinden milletimizi korusun. Samsun’da dikkat, bugün bu turuncu uyarı Ordu’ya doğru gidecek ve perşembeden itibaren de bu yoğun yağışlar Karadeniz’den çıkacak” dedi. Bakan Yerlikaya, AFAD ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan uyarılara vatandaşların dikkat etmesi çağrısında bulundu.
#Meteoroloji
‘Yas, toplumu dönüştürerek dayanıklılığı arttırabilir’
6 Şubat depremleri gibi yıkıcı afetler sonrası tutulan yasın sadece kişiler değil, toplum üzerinde de etkisi oluyor. Üstelik bayram gibi özel günlerde sevdiklerimizin yokluğunu daha yoğun yaşayabiliyoruz. Uzmanlara toplumsal olarak bu yas sürecini nasıl yönetebileceğimizi sorduk: “Bayramı afet bölgesindekileri de içine katarak kutlamalı”, “Bölgedeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi yas sürecinin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlar”, “Yapamadıklarımıza değil de yaptıklarımıza ve yetebileceklerimize odaklanmalı”...
#Yas
Soğuk ayaklar, topuk çatlağı, kalın tırnaklar... Ayaklarımız sağlığımız hakkında bize ne söylüyor?
Ayaklarımız bize sağlığımız hakkında şaşırtıcı bilgiler veriyor ama kaçımız bunun farkındayız? Kimler ayaklarını belli aralıklarla kontrol ediyor ve fark ettiği değişimleri önemsiyor? Tabii ki pek çoğumuz buna dikkat etmiyoruz. Peki hangi değişimleri önemsemeliyiz ve ayaklarımızın sesine kulak vermeliyiz? Alanında uzman isimlerle konuştuk.
#Sağlık
Kadın hakları kadınların olmadığı yerde konuşulmamalı
José Ortega y Gasset “Kitlelerin Ayaklanması” eserinde, “Tarihin tüm erkeksi çağlarından” bahseder ve şöyle der: “Tarihin tüm erkeksi çağlarının özelliğinin, kadına karşı ilgisizlik olduğunu söylemek zorundayım. Kadın yaşamın dibine itilmiştir, öyle ki uzaklardan bakmak durumunda olan tarihçi onu belli belirsiz görür.”
#Kadın Hakları
90 bin binaya acilen müdahale
Depremde ilk kural riski azaltmak. İstanbul’da 1 milyon 200 bin konut var ve bunların yüzde 70’i depreme dayanıksız. Depremde çökeceği öngörülen yaklaşık 90 bin bina ya yıkılıp yeniden yapılacak ya da güçlendirilecek. Peki vatandaşın işi nasıl kolaylaştırılacak?
#Olası İstanbul Depremi
Avcılar'da ve Tekirdağ'da deniz çekildi! Kandilli'den açıklama: Meteorolojik bir olay
İstanbul Avcılar'da deniz yaklaşık 15 metre çekilirken daha önce görünmeyen kayalıklar ortaya çıktı. Tekirdağ'da da Marmara Denizi 25 metre çekilince 'Kral Yolu' olarak bilinen kayalıklar, ortaya çıktı. Kandilli Rasathanesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Marmara Denizi'ndeki suyun çekilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamada, deniz suyunun çekilmesinin deprem kaynaklı olmayıp meteorolojik bir olay olduğu belirtildi.
#Deniz
Depremle mücadele okulda başlamalı ve yaşam boyu sürmeli
İnsan kimi zaman, hakikatin acı suretiyle yüzleşmek istemediğinden yaşadığı anların bir rüya olmasını ister. Psikolojik olarak bir kaçış mekanizmasıdır aslında bu. Asla inanmak istemediğimiz bir hakikati kabul etmeye karşı gösterdiğimiz direnç. Nihayetinde tüm kaçış yolları tükenir ve hakikate teslim oluruz. İnkarın yerini kabul ve uyum almaya başlar. İşte tamda böyle zamanlardan geçiyoruz. Yaşadıklarımızın bir rüya veya yanılsama olmasını istiyoruz lakin hüzün ve hakikat bir tokat gibi çarpıyor suratımıza.
#Konuk Yazar
Uzmanlar depremleri yorumladı! Beklenen İstanbul depremi... 'Yeterince baskı oluştuğunda bu deprem olacak"
Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Martin Mai, CNN TÜRK ekranlarında Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri değerlendirdi. Prof. Dr. Mai, Maraş'taki ikinci büyük depremin sıradışı bir durum olduğunu belirtip, "Çok kötü bir tesadüf" dedi. Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr Mai, "Bu yaşanacak eninde sonunda. Santim santim hareket edecek plakalar, yeterince baskı oluştuğunda bu deprem olacak. Tam olarak ne zaman olacak bunu bilmek mümkün değil." ifadelerini kullandı.
#Deprem
Uzmanlar deprem fırtınasını yorumladı: Tam anlamıyla ‘Kozmik Afet’
Uzmanlar 10 ili yerle bir eden depremlerin ivmesinin, yerçekimi ivmesinin 2 katı büyüklüğünde olduğunu söyledi. Bu yıkıcı etkinin ‘anormal büyük’ olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Pazarcık’ta böyle bir deprem 1500’de oldu. O zaman ‘kozmik afet’ denmişti. Bu depremler de tam anlamıyla öyle. 500 yıldır stres biriken fay parçaları kırıldı” yorumunu yaptı...
#Kahramanmaraş
Strep A kâbusunda umut ışığı! Doktorlar 'Aşısı yok' diye uyarıyordu, güzel haber geldi...
Dünyada paniğe neden olan Strep A enfeksiyonuna bağlı can kayıpları gün geçtikçe artarken, İsveç'ten güzel bir haber geldi. Lund Üniversitesi'nden bilim insanları Strep A enfeksiyonu geçirip iyileşen bir hastanın kanında özel bir antikor keşfetti. Peki bu keşif ne anlama geliyor? Hastalığın seyrini değiştirebilir mi? Uzmanlar hurriyet.com.tr’ye anlattı.
#Sağlık