TikTok'u ruh sağlığımı bozmadan nasıl kullanırım?

Güncelleme Tarihi:

TikToku ruh sağlığımı bozmadan nasıl kullanırım
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2024 07:00

Kısa video platformu TikTok, gençlere farklı dünyaların kapılarını aralıyor. Bir şeyler öğrenmelerine, yaratıcılıklarını yönlendirmelerine, ilham bulmalarına yardımcı oluyor. Onları bir topluluğa ait hissettiriyor. Ama pek çok risk de barındırıyor. Uzmanlar “Çare yasaklamak değil, bilinçli kullanmayı teşvik etmek” diyor.

Haberin Devamı

Evinde vahşi hayvan besleyen insanlar, saç düzleştiricilerin tanıtımları, garip temizlik tüyoları, gündüz kuşağı programlarından komik kesitler... TikTok’u açtığımda önüme düşenler aşağı yukarı bu temalarda. Uygulamayı üç saatten daha kısa sürede kapatabildiğim hiç olmadı. Pek çok uykusuz gecemin müsebbibi o. Tembellik etmek onun sayesinde hiç olmadığı kadar eğlenceli. Pek çok kişi gibi ben de izlediklerimle gurur duymuyorum ama uygulamanın başarısı da buradan geliyor zaten; ayrıntıları açıklanmayan algoritması sayesinde takip etmediğiniz hesapların izlemekten kendinizi alamadığınız videolarını karşınıza çıkarabilmesinden...

Benim durumum yine fena değil. 35 yaşında; fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimini (umuyorum ki) büyük ölçüde tamamlamış biriyim. Ya neyin iyi, neyin kötü olduğunu henüz tam oturtamamış, hayatın gerçeklerinden kopmak isteyen, başkalarının ne düşündüğünü fazlaca önemseyen bir genç olsaydım? TikTok işte o zaman ruh sağlığım için tehlikeli olabilirdi.

Haberin Devamı

2017’de Çinli ByteDance şirketinin piyasaya sürdüğü TikTok’u bugün milyonlarca kişi kullanıyor. Temel olarak kısa videolar yayımlama ve canlı yayın yapma imkânı sunan bu platform başta daha çok gençler tarafından tercih ediliyordu. Artık farklı kesimlerden insanların akla hayale gelmeyecek şeyler paylaştığı bir ‘her şey’ uygulaması. Facebook’u ‘demode’ bulanların, Twitter’da laf dalaşına girmekle ya da Instagram’da havalı fotoğraflar paylaşmakla ilgilenmeyenlerin platformu. TikTok’taki sonsuz içerik denizinde gezinmek bir görünmezlik peleriniyle yolunuzun belki de hiç kesişmeyeceği hayatlarda dolaşmak gibi... Tam da bu nedenle taşıdığı bütün risklere rağmen yasaklanması kötü bir fikir.

TikToku ruh sağlığımı bozmadan nasıl kullanırım

‘FİKİR ALIYORUZ’

TikTok etki alanını genişlettikçe bazı ülkelerde ve kurumlarda güvenlik gerekçesiyle yasaklandı, bazılarında da yasaklamanın eşiğine gelindi. Özellikle gençler üzerindeki etkileri hâlâ çok tartışılıyor. Avrupa Birliği Komisyonu daha geçen hafta bir soruşturma başlattı. Komisyon, platformun; küçük yaştakilerin korunması, reklam, araştırmacıların veri erişimi, bağımlılık yaratan tasarım ve zararlı içerikler konularında yeterince önlem alıp almadığını inceleyecek. TikTok yaptığı açıklamada aldıkları önlemleri komisyona açıklamak için sabırsızlandıklarını söylüyor.

Haberin Devamı

Bu endişeler yersiz değil. Platform gençlere yeni keşif alanları sunmasının yanı sıra tehlikeler de barındırıyor: Kötü niyetli kişilerin onlara ulaşabilmesi, zorbalığa ve istismara maruz kalma ihtimali, kendine zarar verme, şiddet, alkol ve uyuşturucu konusunda yanlış yönlendiren içerikler... Dahası diğer sosyal medya uygulamaları gibi o da bağımlılık yaratma, beden algısına zarar verme, aşırı tüketime teşvik etme potansiyeli taşıyor.

Görüşlerin aldığım 25 yaşından küçük TikTok kullanıcıları uygulamayı kullanırken çok eğlendiklerini, farklı konularda fikir edinebildiklerini, ilham aldıklarını söylediler. Bazıları platformun hayatın zorluklarından uzaklaştırdığını, ‘kafasındaki sesleri susturduğunu’ anlattı. Bazıları da ihtiyaç duymadıkları şeyleri almalarına, kendilerini başkalarıyla kıyaslamalarına yol açtığından şikâyet ettiler. Odak sürelerinin kısaldığını, uygulamayı kapatmakta zorlandıklarını paylaştılar. Aralarından biri uygulamayı kapattıktan sonra ‘enerjisi emilmiş gibi’ hissettiğini ifade etti. İçerik üreticilerinin neler yaşadığını TikTok’ta 200 bin takipçisi olan Berkay Can İgit’e sordum. İgit ağırlıklı olarak olumlu yorumlar aldığını ama çok emek verdiği bir videoya gelen “Bu gerçek değil, montaj” yorumuna ne kadar sinirlendiğini anlattı. Ama asıl dış görünüşle ilgili yorumlara dikkat çekti: “Sosyal medyaya dış görünüşünüzle ilgili yorum yapılacağı gerçeğini kabullenerek girmeniz gerekiyor. Beni sinirlendirmiyor. Ama kendinizle barışık değilseniz ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz.”

Haberin Devamı

TikTok yönetimi de önlemler alıyor. Zararlı içerikler ve bu paylaşımları yapan hesaplar kaldırılıyor.

TikTok yönetimi uygulamanın taşıdığı risklerin farkında. Bu nedenle özellikle çocukları ve gençleri korumak için çeşitli önlemler alıyorlar. 13 yaşından küçüklerin hesap açması yasak. Mesajlaşma özelliğini kullanabilmek için en az 16, canlı yayın özelliğini kullanabilmek, hediyeler gönderebilmek veya para kazanma özelliklerinden yararlanabilmek için en az 18 yaşında olmak gerekiyor. Ekran süresini ve zararlı olabilecek içerikleri kısıtlamak için bazı ayarlar var. ‘Aile Eşleşmesi’ ebeveynlere çocuklarının kullanımına eşlik etme imkânı veriyor. Yapay zekânın ve bu iş için istihdam edilen TikTok çalışanlarının tespit ettiği zararlı içerikler kaldırılıyor, bu paylaşımları yapan hesaplar kapatılıyor.

Haberin Devamı

TikTok ayrıca faaliyet alanı Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye olan bir Güvenlik Danışma Konseyi kurdu. 13 Şubat’ta Dubai’de bu konseyden uzmanlarla gençlerin ruh sağlığını konu alan bir etkinlik düzenlendi. Benim de katıldığım bu zirvede eleştirel düşünme becerisini ve medya okuryazarlığını geliştirme konuları ele alındı.

Konseyin üyelerinden Doç. Dr. Akın Ünver (Özyeğin Üniversitesi) bilginin hızla yayıldığı bir çağda güvenliği sağlamanın engel koymaktan değil, bilinçlenmekten geçtiğine dikkat çekti, gençleri ‘sorumlu dijital vatandaşlar’ olmaya teşvik etmenin önemine değindi. Gençleri sorumlu dijital vatandaşlar olmaya nasıl teşvik edebileceğimizi sormak için gençlerde bağımlılık alanında çalışan, klinik psikolog Özgün Ergin’i aradım. Ergin sürekli 3-5-7 saniyelik videolar izlemenin gerçek hayatta -ders dinlerken, ödev yaparken, bir sohbeti sürdürürken- ihtiyaç duyduğumuz dikkat süresini kısalttığını söyledi: “Kısa süreli içeriklerin, sürekli ve tekrarlı izlenebildiği her sosyal medya platformu ve oyunda beynin ödül mekanizmasının devamlı uyarılması söz konusudur. Bu, beynin sürekli dopamin salgılamasına ve tüm bağımlılıklarda gördüğümüz sürecin başlamasına sebep olur.” Ergin ayrıca “3 saniyede bir video kaydırarak ve bunu saatler boyu yaparak psikolojimizi korumak mümkün değil” diyor ve o da yasaklamak yerine uygun kullanmayı öğrenmeye vurgu yapıyor. Bakımverenlerin de kendi sosyal medya kullanımlarıyla gençlere model olmasının ve olumsuz etkiler ortaya çıktığında bir uzmandan yardım alınmasının önemine dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

GENÇLERE TAVSİYELER

Klinik psikolog Özgün Ergin

Açınca kapatamama: Kullanım süresi yaşa göre önceden belirlenmeli ve aşılmamalı. Süre giderek artıyorsa; bir sohbeti başlatmakta ve sürdürmekte, kitap okumakta, dersler dikkat vermekte zorlanmaya başlandığında veya çevredekilerden olumsuz geri bildirimler alındığında sınırlama zamanı gelmiş demektir.

Gün içinde sık sık bakma isteği: Bir şeyi kaçırıyor olma hissi zamanla katlanılmaz hale gelebilir. Oysa gerçekten önemli bir şeyi kaçırma ihtimalimiz yok denecek kadar azdır. 7-24 ulaşılabilir durumda olmak sağlıklı değildir, insanın diğer fiziksel faaliyetler için de zamana ihtiyacı vardır. Bu nedenle zamanımızı birçok sağlıklı aktiviteyi içerecek şekilde planlamalıyız.

Dış görünüşle ilgili kaygıları arttırması: Sanal ortamda görülenler resmin tamamını yansıtmaz. Sürekli aynı tip içeriklerin önümüze gelmesi herkesin veya her şeyin böyle olduğunu düşündürebilir. Oysa gerçek hayat tek biçimli değildir. Her insanın biricik ve değerli olduğunu hatırlamalıyız.

Yetişkinlerin sınır aşan taleplerine karşılık verme: ‘Dur’ ve ‘hayır’ diyebilme becerilerimizi geliştirmeliyiz.

Tüketime yönelme: İhtiyaç ve istek ayrımını öğrenmeli ve uygulamalı; istek olanları azaltmalı ve ihtiyaçlara ağırlık vermeliyiz.

Diğer kullanıcılardan gelen acımasız yorumlar: Her fikrin gerçeği yansıtmayabileceğini; yorumların, daha çok yorum yapan kişinin algısını yansıttığını unutmamalıyız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!