C.E.’nin Budizm ve Taoizm temelli kişisel gelişim dersleri alarak evde ayin yaptığını, ailesini ihmal ederek bir kadınla birlikte ‘inziva’ adı altında gezilere gittiğini iddia eden 19 yıllık eşi P.E. açtığı boşanma davasını kazandı. Karara göre, C.E. boşandığı karısına 1 milyon lira tazminat ile aylık 30 bin lira nafaka ödeyecek.
#Budist Koca1970’lerden beri kameraların önünde olan bir isim… Hollywood tarihine damga vuran filmlerde başrol oynadı. Romantik komedilerin beyaz atlı prensi de oldu, politik gerilimlerde de yer aldı. Kırlaşmış saçları ve çapkın gülümsemesiyle yıllar boyunca sinemanın en çekici erkeklerinden biri olarak kabul edildi.
#Richard GereBugüne kadar evlerinin güzelliğiyle ve lokumuyla tanıdığımız Safranbolu, aslında bundan çok daha fazlasını sunuyor ziyaretçilerine. Nehirlerin biçimlendirdiği vadileri, türlü sebze-meyvenin en lezizlerini yetiştiren bereketli toprakları, eğitime öncelik veren sosyal dokusuyla kendine münhasır bu kasabada asıl yıldız ‘kırmızı altın’ denilen safran. Efsanelere konu olan, asaletin simgesi bu büyülü bitkinin hasadı kasım sonuna kadar sürüyor, katılıp toplamak için hâlâ fırsatınız varken buyurun Safranbolu’ya!
#SeyahatCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’deki Türk ve Müslüman toplumla buluştuğu, Marriot Marquis Otel’deki Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin programına yoğun güvenlik önlemlerine rağmen 7 protestocu sızmayı başardı. Protestoculardan en az ikisinin YPG’li olduğu tespit edildi.
#ErdoğanVakti zamanında ‘Günaha Son Çağrı’sıyla dini çevreler tarafından tepkilere maruz kalan Martin Scorsese, son filmi ‘Silence’ta, 1600’lerde Japonya’da Budist sistem tarafından acı çektirilen cizvit rahiplerin öyküsünü anlatırken adeta kendini affettiriyor. Film çok iyi çekilmiş bir Hıristiyanlık propagandası tadında.
#Vizyondaki FilmlerHer gidişin bir bahanesi vardır. Önce bahane bulunur, sonra onun peşine takılıp gidilir. Son yılların gözde ülkesi Tayland, gitmek için en çok bahane yaratılan ülkelerin başında yer alıyor. Kimi biraz erotizmi de içeren masajı (Tay) bahane eder. Kimi ise cennet benzeri adaları, güneşi, denizi, kumun en güzelini sunduğu için tatili. Ben ve benim gibi midesine düşkünlerin bahanesi ise yemekler. Daha doğrusu sokak yemekleri…
#Mehmet YaşinÖrümcek Adam, sinemadaki yolculuğuna yepyeni bir yönetmen ve başrol oyuncusuyla devam ediyor. Marc Webb’in yönettiği filmde Örümcek Adam rolünde Andrew Garfield’ı izliyoruz. Anne babası olmadan büyüyen bir ergenin süper kahramanlığa geçişindeki sorunlara eğilen dramatik yapısıyla etkileyen film, 3 boyutlu olarak izlenebildiği IMAX perdesinde müthiş bir seyir keyfi de sunuyor.
Birkaç arkadaşımla hayal ettiğimiz “Dünya Seyahatini” nihayet gerçekleştirdik. Amacımız, İstanbul’dan çıkıp, sürekli batıya giderek tekrar İstanbul’a dönmekti. Bilet fiyatlarının yüksekliği ve zamansızlık nedeniyle bu yolculuğu sürekli erteledik.
On bir saat uçup oraya vardığımda hava çok sıcaktı ve muhalefetin gösterileri kana bulanmaya başlamıştı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen kuzeyden güneye ülkenin bir çok yerini gezdim. Güler yüzlü insanların ülkesi; doğası, lezzetli yemekleri, orkideleri, pirinç tarlaları ile süslenmiş tepeleri ile gönlümü çeldi.
Bursa’da ilköğretim okulu öğretmeni İnci-Soner Sarıhan çifti bugüne kadar birlikte 6 bin kilometreden fazla pedal çevirdi. Bu yıl rotalarını yurtdışına çevirdiler. Avrupa’nın güvenli asfaltları yerine, İpek Yolu’ndan medeniyetlerin beşiğine yöneldiler. İki aylık gezide İran, Pakistan, Hindistan ve Nepal’i geçen çift, onlarca din, yüzlerce dil, binlerce renk, doku ve tat olarak niteledikleri maceralarını anlattı.
Gece saat 00.30’da İstanbul’dan kalkan uçağım Dubai aktarmasından sonra Sri Lanka’nın Colombo şehrine doğru uçmaya başladı. Her yurtdışına çıkışımdaki heyecan yine bütün benliğimi kaplamıştı, üstelik bu kez, Sri Lanka’dan sonra Kenya ve ardından Uganda, Tanzanya, Zanzibar, Malawi, Mozambik, Zimbabwe, Zambia, Botswana, Namibia, Güney Afrika, Lesotho ülkelerini sırt çantası ve çadırla dolaşacak, Afrika’nın en ücra köşelerinde fotoğraflar çekecektim.
Çin’i daha yakından tanımama olanak veren bir daveti, daha doğrusu bir görevi, hem de yeri yıllardır merak ettiğim Uygur Sincan bölgesinde olunca, hemen kabul ettim. Coca-Cola’nın Çin bölümünde görevli, yaşları 25-35 arasında 100 yönetici ve çalışanla İpek Yolu’nun Urumçi ve Kaşgar bölümüyle Taklamakan Çölü’nde dört gün beraber olduk. İpek Yolu, şirket çalışmalarında mükemmeli aramanın nasıl ince ve uzun bir yol olduğunu anlatmak için kullanılabilecek etkin bir metafordu; meşakkatle refahı, rekabetle dayanışmayı aynı anda simgeliyordu.
Prof. Günseli Malkoç sakin sakin anlatıyordu: ‘Burası Bhaktapur Meydanı. UNESCO’nun ‘Dünya Kültür Mirası’ ilan ettiği yer. Küçük Buda filmi burada çekildi. Şuradaki altından kapısı olan, 55 pencereli bir tür kervansaray. Eskiden dağlardan gelen köylüler kalırmış. Şuradaki erotik tapınak...’ Neee... Önce kulaklarıma, sonra da gözlerime inanamadım. Ne erotiği? Düpedüz Kamasutra...