Afd Yasagi

AfD yasağı taslağı Meclis’te

Almanya’da koalisyon hükümetini oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP’li parlamenterlerle ana muhalefet CDU/CSU ve Sol Partili bazı milletvekillerinin, sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) Federal Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanması için ortaklaşa hazırladıkları tasarının taslağı Federal Meclis’e sunuldu.

‘Halk gammazları’ kampanyasına 800 bin imza

Almanya’da halk, sağ popülist Almanya için Alternatif’e (AfD) karşı ülke genelinde protesto gösterilerini sürdürürken, partinin yasaklanması sesleri de yükselmeye başladı. Ülke genelinde bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, iş insanları, sendikalar öncülüğünde AfD’nin yasaklanması için başlatılan imza kampanyasına 800 binden fazla kişi destek verdi.

Almanlar uyanmaya başladı

Almanya’nın başkenti Berlin yakınlarındaki Potsdam’da aşırı sağcı ırkçıların 25 Kasım 2023 tarihinde bir villada toplanarak ülkede yaşayan sığınmacıların, Alman vatandaşı olup da asimile olmayanların, göçmen kökenlilerin toptan sınır dışı edilmeleri, hatta bir Afrika ülkesine sürgün edilmeleri konusunda planlar yaptıkları ortaya çıktı.

Kadınlardan AfD yasağına destek

Almanya’da oy oranı son dönemlerde sistematik olarak artan sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) yükselişinin nasıl engelleneceği yönünde tartışmalar sürerken, AfD’nin yasaklanıp yasaklanmaması konusunda Almanların kararsız olduğu ortaya çıktı.

Almanya’da, ‘AfD’ye yasak’ tartışması

Yeşiller Eş Başkanı Ricarda Lang, Almanya’da darbe planına adı karışanlar arasında sağ popülist AfD’lilerin de bulunması üzerine partinin yasaklanmasını istedi, CDU Genel Başkanı Friedrich Merz “İşe yaramaz” diyerek buna karşı çıktı.

Mültecilere karşı yasalar sertleşiyor

Almanya’da koalisyon ortakları, Solingen saldırısından sonra, göç ve iltica politikalarına yönelik kapsamlı ve sert tedbirleri öngören bir düzenleme konusunda anlaşmaya vardı.

Faeser’e istifa baskısı

Federal İdari Mahkemesi, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in ‘aşırı sağcıların sözcülüğünü’ yaptığı gerekçesiyle ‘Compact’ dergisini yasaklama kararını kısmen kaldırıp derginin geçici olarak yayımlanmasına izin verdi. Bunun üzerine “Faeser istifa” sesleri yükselmeye başladı.

Güvenli ülke masalı

Almanya’da seçimler yaklaşırken, ağır suç işleyen sığınmacıların, yabancıların, göçmen kökenlilerin, İslami radikal zanlı ve şüphelilerinin sınır dışı edilmesi tartışmaları da gündeme yerleşti.

Compact’ın kapanması tepki çekti!

Almanya’da Federal İçişleri Bakanlığı tarafından aşırı sağcı görüşlerin yer aldığı ‘Compact’ dergisi ve ‘Conspect Film GmbH’nin yasaklanmasına yönelik tartışma başladı. Ayda yaklaşık 40 bin baskısı bulunan Compact’ın yasaklanmasına hükümet üyeleri destek verirken, aşırı sağcı parti AfD sert bir dille eleştirdi. Alman Gazeteciler Birliği (DJV) ve Federal Meclis Başkan Yardımcısı FDP’li Wolfgang Kubicki ise şüphelerini dile getirdi.

Aşırı sağcı yayına yasak!

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından aşırı sağcı olarak sınıflandırılan ‘Compact’ dergisi ve Conspect Film GmbH’yı yasakladı.

Almanya, elini taşın altına koymalı

SPD’li Bavyera milletvekili Arif Taşdelen, Antalya Valisi Hulusi Şahin ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı İdris Taş önderliğinde Nürnberg’e gelen AGC üyelerini ağırladı. Görüşmede, AfD’nin minare yasağı talebinden ana dil eğitimine, yabancı düşmanlığından Almanya’daki imamların durumuna kadar birçok konuda görüş belirten Taşdelen, şunları söyledi:

‘AfD huzuru bozamaz’

Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı İdris Taş ile AGC üyeleri, Nürnberg ziyareti kapsamında Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann’ı da ziyaret etti. Görüşmeye, Nürnberg Basın Kulbü Başkanı Dr. Siegfried Zelnhefer, Bavyera Tabipler Birliği Onursal Başkanı Dr. İsmail Baloğlu, Nürnberg Nachrichten editörü Volkan Altınordu da katıldı.

Şimdi de ışıklandırma sancısı

Daha önceleri de yazdım... İşte yine yazıyorum... Şu ‘bizim Almanları’ anlamak kolay değil. Hem de hiç kolay değil. Hatta zor. Hem de çok zor. Zaman zaman ise imkânsız.

Irkçı parti minare yasağında ısrarlı

Almanya’da da yıllardır Yahudi, İslam ve sığınmacı düşmanı, ırkçı politikalarla oy avcılığı yapan sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD), eyalet genelinde minare yapımının yasaklanması için Bavyera Parlamentosu’na  Bavyera İnşaat Yönetmenliği’nde değişiklik içeren bir tasarı sundu.

AfD minarelere savaş açtı

Almanya’da yıllardır Yahudi ve İslam karşıtlığı ile sığınmacı düşmanlığı yapan, ırkçı politikalarla oylarını yükseltmeye çalışan sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) yeni hedefi minareler oldu. AfD’liler, Bavyera Meclisi’ne, eyalet genelinde minare yapımının yasaklanması için ‘İnşaat Yönetmenliği’nde değişiklik içeren bir tasarı sundu.

Kiliseler de AfD’ye isyan etti

Alman Anayasası’nın 20. maddesinde, “Almanya Federal Cumhuriyeti, demokratik ve sosyal bir federal devlettir” denilmektedir. Evet... Almanya Federal Cumhuriyeti, aynı zamanda seküler bir devlettir. Yani resmi bir dini bulunmayan, yasaların belirli bir dine göre şekillendirilmediği bir devlettir.

AfD’ye tepkiler çığ gibi

Aralarında Alman pasaportu da taşıyan yabancıların geri gönderilmesi planları Almanya’yı ayağa kaldırdı. Aşırı sağcı AfD’ye tepkiler çığ gibi büyüdü. Daha önce cılız seslerle dillendirilen ‘yasak’ tartışmaları artık toplumun her kesiminde konuşulmaya başlandı. Geçen hafta sonu yapılan AfD karşıtı gösteriler ise ülke genelinde devam ediyor. Köln’de “Irkçılığa karşı ittifak” sloganıyla düzenlenen gösteriye yaklaşık 30 bin kişi katıldı.

Almanya kritik bir yıla girdi

Almanya’da siyaset açısından kritik bir yıla girildi. Bu yıl üç doğu eyaletinde eyalet seçimleri olacak. Üç eyalette de açık ara önde olan aşırı sağcı AfD’nin ilk kez bir eyalette tek başına iktidara geleceğine inananların sayısı oldukça fazla.

Esrar yasası esnetildi

Almanya’da iktidar partileri, esrar yasası üzerindeki düzenlemeleri tamamladı. Koalisyon ortakları, esrarın yasallaştırılmasına ilişkin yasa tasarısını revize etti ve ilk taslağa göre esrar kullanımı daha çok esnetildi.

Gel de güven

Hafta başında yayımlanan ‘Bana güvenin!’ başlıklı yazımda, Almanya’da partilere ve politikacılara güvenin dibe vurduğuna yer vermiştim. Daha yazım yayınlanmadan pazar akşamı Alman Devlet Televizyonu ZDF’teki ‘Yaz Söyleşileri’ programda Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz’i izledim.

Hâlâ ‘demokratik özgürlük’ saçmalığı

Dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 belasına karşı mücadelede yaşanan vurdumduymazlık ve ihmaller, bana Türkçemizdeki “Perşembe’nin geleceği çarşambadan bellidir” özdeyişini anımsattı. Örneğin Almanya’da geçen yıl yaz tatili öncesi kısıtlamalar gevşetildi.

Başörtüsü yasağı yolu açıldı

Almanya’da Memurların Görünümünü Düzenleme Yasası’nda değişiklik içeren ve dini sembollerin de yasaklanması yolunu açan tasarı Federal Meclis’ten sonra Eyaletler Meclisi’nden de geçti.

‘Tek elden’ yasaya çok ‘elden itiraz’!

Almanya’da Federal Meclis, salgınla mücadele kapsamında, hükümete tek elden karar alma yetkisi veren Enfeksiyon Koruma Yasası’nda değişiklik tasarısını kabul etti. Tasarıya, Birlik Partileri (CDU/CSU) ile koalisyon ortağı SPD tarafından 342 milletvekili ‘evet’ derken 250 milletvekili karşı oy kullandı. 64 milletvekili ise çekimser kaldı. Yasa, Eyaletler Meclisi’nde kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek.

‘Virüs gecikmeyi affetmez’

Merkel, “Virüs gecikmeyi affetmez” diyerek Enfeksiyon Koruma Yasası’nda değişiklik istedi, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını gerekçe gösteren muhalefet ise Anayasa Mahkemesi’ne gitmekle tehdit etti.

Yaşam mı, sokağa çıkma özgürlüğü mü?

Covid-19 olarak bilinen koronavirüs belası dünyayı kasıp kavurmayı sürdürüyor. Bu belanın ne kadar devam edeceği de bilinmiyor.

Bu ülke aklını mı yitirdi?

“Bu ülke (Fransa) aklını mı yitirdi?” Bunu Fransız kadın bir milletvekili söylüyor. Aslında birçok Avrupa ülkesinde son yıllarda tedirgin edici düzeye ulaşan aşırı sağcı gelişmeleri görünce, insanın aklından, “Bu ülke, bu ülkeler aklını mı yitirdi?” demek geçiyor.

Bir dönem sona eriyor

Angela Merkel, 15 yılı aşkın başbakanlık görevi boyunca ülkesinin kaderini belirleyen kararlara imza attı ve Almanya’yı değiştirdi. Kamuoyu ona, ‘Ulusun Annesi’ adını verdi. Dünya siyasetinde Almanya’nın ağırlığını hissettirmesi ona ‘Dünyanın En Güçlü Kadını’ itibarını getirdi. Donald Trump’ın ABD Başkanlığı ile ‘özgür dünyanın lideri’ olarak gösterildi. Ama her şeyin bir sonu var.

Enfeksiyon Koruma Yasası yıldırım hızıyla yürürlüğe girdi

Almanya’da sert tartışmalara neden olan enfeksiyon koruma yasasındaki değişiklikler hızla Meclis ve Federal Konsey’den geçti. Cumhurbaşkanı Steinmeier’in de aynı gün imza atmasıyla yeni yasa bugünden itibaren yürürlüğe girdi.