NEW YORKKararlıyım, sonunda çözeceğim şu Amerikalıların sırrını. Son birkaç yıldır gide gele kapı komşusu yaptığım ABD'ye her gelişimde aynı şeyi düşünüyorum: Nedir bu Amerika'nın sırrı? Nedir ABD'yi dünyanın süper gücü yapan? Nedir ABD'yi dünyanın en büyük ekonomisi, en gelişkin bilim merkezi, en zengin kültürü, en büyük çekim gücüne sahip sanat mıknatısı yapan?Siz bakmayın Amerikalılar kültürsüz, Amerikalılar sanattan anlamaz diye kendilerini avutan düşkünlerimize. Siz bakmayın Türkiye'nin yerini bile haritada gösteremez diyen çok bilmişlerimize.ABD'li hemen her taksi sürücüsünün, Türk olduğumu öğrenir öğrenmez Türkiye ile sürü sepet bilgi sahibi olduğunu gösteren sohbetlere girişmesi, buna karşılık Türkiye'deki taksicilerin Mozambik'in başkentini dahi bilmemesi ayrı bir konu.Kültürel sidik yarışı değil merak ettiğim. İzini sürdüğüm ABD'nin devlet sırrı... Küçük ABD olmak gibi küçük fikirlerin de peşinde değilim. ABD'den büyük olmak için, hangi sırrını geliştirerek kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.Otomobilleri desen, aynı bizdeki gibi... En azından çoğu dört tekerlekli işte. Yolları desen aynı; biraz daha geniş, biraz daha az çukurlu hepsi o... Binaları desen farkı yok, biraz daha yüksek, biraz daha temiz yüzlü... Sokaklarında yürüyen kalabalık, biraz daha besili, biraz daha temiz... Gökyüzü... Yine mavi, asfaltı yine gri, bulutları yine beyaz, toprakları yine kahverengi...Peki başarılarının sırrı ne?.. Daha düzenli, daha disiplinli oldukları desen, değil. Öyle olsa Almanlar süper güç olurdu.Geleneklerine daha bağlı olmaları desen, o da değil. İngilizler ne güne duruyor?Yoksa milliyetçi olmaları mı? Hadi canım, Fransızların eli armut mu topluyor?Tamam buldum. Ateşli bir yapıya sahip olmaları. Şu İtalyanlar da olmasa...Sakın finansal kurnazlıkları olmasın? İsviçreliler, Museviler, Kayserililer duymasın.Geriye ne kaldı? Aklıma gelen her şeyi bir başka ulus sahiplenmiş. Hah buldum, anahtar kelime ulus... ABD'lilerin bir ulus olduğunu kim söyleyebilir. Dünyanın dört bir yanından kopup gelmiş çapulcular sürüsü. Arsızı, hırsızı, iti, kopuğu bir baltaya sap olamamış kim varsa akmış ABD'ye, bir topluluk oluşturmuş. İşin sırrı çapulcu sürüsü olmakta yatıyor diyeceğim ama dilim varmıyor. Ne de olsa isimlerini yazmaya elimin varmadığı bazı uluslara haksızlık olacak.Peki bu çapulcu sürüsünü, diğer çapulculardan farklı kılan özellikleri ne? Nasıl, yaklaşıyorum değil mi?Tek farklılıkları, diğer çapulcular gibi kıçlarını serip yan yatmamaları. Ne yapalım bizim de kaderimiz çapulcu olmakmış diye kaderlerine boyun eğmemeleri, kabullenmek yerine kaderlerine baş kaldırmaları. Oturup beklemek yerine, yollara düşüp yeni bir hayatın arayışına girmeleri. Kısacası, istisnasız her birinin, maceracı ruha sahip atalarının torunları olmaları.Bir de tabii, bu farklı ırklardan gelme insanların, birbirleriyle yaşayabilmek için farklılıklara zaman içinde hoşgörüyle bakmayı öğrenmek zorunda kalmaları.Ne dersiniz, bu formül Türkiye'de de tutar mı? İnsanların farklılıklarını yontmaktan vazgeçebilir miyiz? Farklı görüşleri savunan insanlarla yaşamayı öğrenebilir miyiz? Azınlık olduğumuz durumlarda demokrasiye sarılırken, aynı hakları çoğunluk olduğumuzda azınlıkta kalanlar için koruyabilir miyiz? Bırakın farklılıklara tahammül etmeyi, farklılıklara saygı duyabilir miyiz? Belki yanılıyorum. Ama yine de ya tutarsa diyorum...yurtsan@hurriyet.com.tr.
button