Paylaş
Cumhuriyet gazetesi İnternet sitesini ücretli yapıyormuş. Vay vay vay, yeniliğe bakınız. Şapka çıkartıp selam durmak lazım. Bu ne cin fikirdir, ne yaratıcılıktır, ne büyük devrimciliktir...
Aslına bakarsanız Cumhuriyet gazetesi, internet alanındaki devrimciliğini daha İnternet’te yayımlanmaya başladığı ilk günden göstermiş, kağıda basılı gazetenin sayfalarının görüntüsünü bire bir, yaprak yaprak İnternet’e koyarak adam olacak çocuğun ilk emaresini o günden vermişti.
Bağlanıyordunuz www.cumhuriyet.com.tr adresine, sayfa sayfa çeviriyordunuz gazeteyi. Aranılan habere kolay ulaşmayı, site içinde kaybolmamayı, belli bir habere gitmek için en az sayıda tıklamayı sağlayan bilgi mimarisi, navigasyon tasarımı gibi internet konseptleri de neymiş canım? Cumhuriyet bu, kendini yenilememekle övünen zihniyetin kalesi.. Öyle yeni kavramlara pabuç bırakacak hali yok ya.
Hani kendi yaptığıyla kalsa fazla diyeceğim yok da, korkum odur ki ortada daha son ekonomik krizin folu yok, yumurtası yokken dışarıdan kriz ithal eden sevgili Türk İnternet sektörüne kötü örnek olacak.
Cumhuriyet'in bu akıllara ziya ilk devrimciliğine mi özendi, yoksa elifi görüp, eline kalem alan her yeni bitme delikanlı gibi şair olduğunu sananların naif zekasına mı kapıldı bilmem ama eski çalıştığım gazetenin yayın yönetmeni de benden yaprak yaprak çevrilen bir site istemişti zamanında. Ne kadar anlatmaya çalışsam boş, adam Nuh diyor peygamber ı ıh. ''Biz dünyada örneği olmayan bir konsepti oturttuk, sitemizde de oturturuz'' diyor, başka bir şey demiyor.
Şimdi ister misiniz, İnternet’ten dakka bir kár bir bekleyen sektörümüz, bizim sitelerimiz de ücretli olacak desinler? Vallahi derler mi, derler. Biz değil miyiz sekiz yılda, iki küsur milyon İnternet kullanıcısına karşılık sekiz milyon İnternet dehası yaratan mucizevi ülke. Biz değil miyiz her şirketin köşebaşından parlak İnternet yöneticileri keşfeden, teknikeri yayın yönetmeni, art direktörü site boyacısı, bilgi mimarını kalfa, yayıncıyı dizgici, yağcıyı kalaycı yapan... Birim maliyet gideri olmayan bir medya aracını da ücretli yaparız, ''Biz yaptık oldu'' deriz, sen sağ ben selamet...
Tabii bütün bunları yaparken, tırışkadan nameler okumaktan geri durmaz, ''Bunun dünyada örnekleri var'', demeyi de unutmayız. Sayıları üçü geçmeyen başarılı örneklerin, ücret karşılığında verdikleri servisin kalitesine hiç bakmayız. Bir gazetenin en kıymetli özvarlıklarından biri olan arşivini veritabanına koymaz, hatta Cumhuriyet örneğinde olduğu gibi sayfalarını elektronik ortama geçiren taşeron şirkete emanet eder, ondan sonra da İnternet’te günlük sayfalarını ücretsiz, iki haftadan eski arşivini ücretli sunan New York Times'ı ya da günlük gazetesinden çok daha fazlasını sunan Wall Street Journal'ı örnek gösteririz.
Alaka not: Türkiye Cumhuriyeti'nin Türkiye'sini Türkiye gazetesine vermeyip, Cumhuriyet'ini Cumhuriyet gazetesine satan ODTÜ kaynaklı DNS örgütünün bir bildiği varmış demek ki.
yurtsan@hurriyet.com.tr
Paylaş