Hakkı Devrim bir yazısında, yazarın alıntı yapmaya hangi durumlarda gereksinim duyabileceğini sıralamıştı. Yazısını saklamamışım, alıntı yapamıyorum ama sıraladığı olası gerekçelerden birini aklımda kaldığı kadarıyla aktarayım. Yazar, diyordu Devrim, bir düşünceyi daha iyi cümlelerle ifade edemeyeceğini düşündüğü durumlarda alıntı yapar... Tansu Çiller'in son günlerdeki baş örtüsü düşkünlüğünü kıvranarak izliyorum. İki yıl önce yazmış olduğum bir yazıyı, hem bu konuyu daha iyi cümlelerle ifade edemeyeceğimi düşündüğümden, hem de Çiller cephesinde, aradan geçen iki yıla rağmen bir şey değişmemiş olduğunun kanıtı olması açısından alıntılıyorum:***Refah milletvekilleri arasındaki son moda Çiller'in porno resimlerini elden ele dolaştırıp, ‘‘Maşallah, baş örtüsü pek de yakışmış. Güzelliğine güzellik katmış’’, diyerek iltifat yağdırmakmış. Pornografi sözcüğü Yunanca ‘‘porne (fahişe)’’ ve ‘‘graphein (yazmak)’’ kelimelerinden türemiş. Zamanla anlam kaymasına uğrayıp yalnızca yazı değil edebe, ahlaka aykırı konuları işleyen her türlü araç için kullanılır olmuş.Çiller'in baş örtülü fotoğrafı da işte bu yüzden pornografiden başka bir şey değil. Samimi inançları gereği başını örtenler tabii ki pornografik bir görüntü oluşturmuyor. Ama Çiller'in başı örtülü fotoğrafları pornografinin dik alası. Çiller'in demokrasi ahlakı ve siyasi dürüstlüğü malum, yalanları tescilli... Başını örtmesinin de nedenleri açık saçık ortada. Hiç inancım gereği örtünüyorum demeye kalkışmasın, kimse yemez. Olsa olsa dini siyasete alet ettiği sürece daha çok oy kazanacağına inancı tam olabilir. Ama İngiliz yazar J. G. Ballard'ın ‘‘Myths of the Near Future (Yakın Geleceğin Mitleri)’’nde öne sürdüğü ‘‘Pornografiye olan beğeninin yaygınlaşması, doğanın bir tufan tehlikesine karşı uyarısı demektir’’ düşüncesi doğruysa Çiller'in bu pornografik fotoğraflarına Refahlıların gösterdiği ilgiyi de pek hayra yormamak gerekir.Aslında Tansu Çiller'in de Necmettin Erbakan'ın da birbirleri hakkında beslediği emelleri Aptal Sultan bile biliyor. Çiller ve Erbakan'ın flört dönemi pornografik hayalleri, İngiliz komedyen Tony Hancock'un bir BBC yayınında söylediği şu cümleleri hatırlatıyor, ‘‘Bu çeşit bir kitabın yanlış ellere düşebileceği ihtimalini düşünmekten nefret ediyorum. Bitirir bitirmez, yasaklanmasını önereceğim’’...Çiller'in içine düştüğü durum sahneden izleyici koltuğuna düşen prima-donna'nın haline benziyor. ‘‘Erkeklerin striptiz yaptığı gösterilerde, seyrettiğimiz yine kadınlardır. Seyirci kadınların suratındaki o şehvet, çıplak dans etmelerinden çok daha açık saçıktır’’, diyen Jean Baudrillard, sanki Çiller'in iktidar dramını anlatıyor.Independent on Sunday yazarı Angela Lambert'ın pornografi tanımı, laikliği ve inanç simsarlığını aynı ipte oynatmaya çalışan politikacı hokkabazlara gereksindikleri dersi tek bir cümlede veriyor, ‘‘Pornografi, tek elle okunmak üzere tasarlanmış edebiyattır’’... Hiçbir ahlaki değeri dikkate almadan pornografik siyaset yapmaya devam edenler de, sonunda karşılarında kendilerini alkışlayacak iki elli seçmen bulamayacaklar.yurtsan@hurriyet.com.tr