Yonca Tokbaş

Kaya Köy’de çılgın tipler çadırda…

23 Eylül 2012
Bugün kamptaki ilk gün.<br><br>Henüz her şey başlamadı.

Her şey yarın sabah saat 06:30’da başlayacak.

Ormanın içinden Fethiye Kaya Köy’ün oraya geldik. Köy az ilerimizde.
Çadırlar geniş bir alana kurulmuş.
Sağlık ekipleri, UMKEciler, organizasyonda çalışan gönüllüler hepimiz aynı yerdeyiz.
Bir çadırda 8-10 kişi kalıyoruz.
Bizim çadırda:
“Koşan Adam” lakablı Kemal Özdemir (ki kendisi Gülben Ergen’in “Çocuklar Gülsün diye” projesi için koşuyor)

Yazının Devamını Oku

Hüngür hüngür ağladım

19 Eylül 2012
Aşağıda okuyacak olduğunuz yazı eski bir yazım.

11 Eylül 2007’de yazmışım.

Durduk yerde karşıma çıktı dün, kalakaldım. Yeniden paylaşmak geldi içimden. Çünkü şaşırdım.

Nedenini yazının ta en sonunda anlatacağım.

***
İş yerime giden sokağa dönmeden önce, tam o köşede, bir okul var. Okullar açılınca her sabah trafik cinneti oluyor o köşede.

Yazının Devamını Oku

Ayıplar coğrafyası

18 Eylül 2012
Küçükken ayıp bi söz söylediğimde, ya da çok ayıp bi şey yaptığımda, anneannem öyle bir bakış atardı ki, yerin dibine girmek isterdim.

Bakışların yetmediği hallerde, cezalardan kaçamadığım da olurdu.

Yakaladığı gibi ağzıma bi parmak kırmızı pul biber sürerdi.

Yana yana pişman olurdum. Tövbeler ederdim bir daha eşşeklik yapmayacağıma...

Totoma terlik yediğim de çok oldu.

Yazının Devamını Oku

Konuşamamak felaket dinleyememek beter

12 Eylül 2012
Sabah sürekli bunu düşündüm.

Biz çok konuşan; ama bir türlü gerçekten konuşamayan insanlar mıyız acaba diye…

Yani bir sürü şeyi konuşup anlatıyoruz; ama bir türlü tam olarak ne demek istiyorsak doğru düzgün ifade edemiyoruz.

Mesela şu anda acaba ben kendimi size doğru ifade edebiliyor muyum emin değilim. Yazmak da zor.

Öte yandan, daha daha fena bir şey var; doğru düzgün dinleyemiyoruz birbirimizi.

Tahammülümüz hiç ve asla yok.

Yazının Devamını Oku

İstifa cesaret ister

11 Eylül 2012
Binlerce kere bir sürü cümle yazdım, sildim, yazdım, sildim.

İnsan böyle birbiri ardına gelen kötü haberlerin salgın hastalık gibi her yerimizi sardığı zamanlarda büyük ikilem yaşıyor.

Canımın bir yanı, güzel şeyler yazıp moral vermek…
İleriye dönük hayaller kurmak, gülen güldüren şeylerden bahsetmek,
Devam etmek adına, hatta inadına umuttan söz etmek istiyor…
Bir yanımsa; ciyak ciyak bağıran, öfkeli, kırgın, dargın, isyankar yazıp deşarj olmak istiyor.

Sonuç: elleri kolları bağlı bir boşluk.
Bir boğulma hissi.

Şu hale bakın, içimizden gelen seslere bile hükmediyor ülkecek içinde bulunduğumuz durum.

Yazının Devamını Oku

Kaza

7 Eylül 2012
Büyük ve çok kötü bir kaza oldu.

Bir değil, 2 kaza oldu dün.

Hatta korkarım 2’den de fazla kaza oldu aslında.

Asla bu kazalarla kıyaslanmayacak olsa da, bir kaza da benim başıma geldi.

***
Hale baksanıza,

Yazının Devamını Oku

Tecavüz çocuğu!

5 Eylül 2012
Ayşe (Arman) Pazar günü yazdı trajedilerin trajedisi Zeynep’in hikayesini.

Bize hikaye tabi. Oysa Zeynep için acı gerçek.

 

Bizim okumaya dayanamadığımız gerçekleri yaşamış, tecavüzle hamile bırakılmış bir ÇOCUK daha Zeynep.

 

Söz konusu olan onun geleceği. Onun hayatı.

 

Umursayan var mı bizden başka?

Yazının Devamını Oku

10 Asker (daha) şehit oldu

4 Eylül 2012
Yine. Çatışma çıktı.
Yine.
Şehitlerimiz var.
Yine.
10 Askerimiz şehit oldu.
Yine ve daha.
Şehitlerimiz için Şırnak’ta “uğurlama” töreni yapıldı.
Yine.
3 helikopterle şehitlerimiz Diyarbakır’a gönderildi.
Yine.
Millet kızgın, öfkeli, üzüntülü, kaygılı, içi yanıyor.
Yine.
Şehit aileleri (Allah sabır versin, bilmem nasıl verecek…) perişan.
Yine.
Hem ünlüler, hem ünsüzler sürekli mesajlar yayınlayıp yazıp çizip üzüntülerini dile getiriyorlar.
Yine.
İnsanlar ulaşabildikleri her türlü mecrada; facebook, twitter, haber yorumları vesaire.. artık neresi varsa, içlerinden geldiği gibi tepkilerini gösteriyorlar.
Yine.
Kimisi küfürler yağdırıyor, kimisi lanet.
Yine.
Kimisi şiirler paylaşıyor, kimisi ağıtlar yakıyor.
Yine.
Konserler iptal ediliyor, iptal etmeyenler suçlanıyor, topa tutuluyor…
Yine.
Eğlenenlere yan gözle bakılıyor… Bakılacak. Bakıldı.
Yine.
Bu haberlerden maalesef sıkılanlar ve bunu ancak kendi gibi düşünenlere cesaret edip dile getirenler de var. Bile.
Yine.
Yas tutan var. Tutmayan var.
Yine.
Bazı hallerde yas bile, bir çeşit mahalle baskısı şeklinde tutuluyor.
Yine.
Adını koyamadığım, ama üzülerek hissettiğim,
Her türlü samimiyetsizlik ve ikiyüzlülük var.
Yine.Yine.
Ateş bi tek gerçekten düştüğü yeri yaktı.
Yine.
Çocuktum büyüdüm, hiçbir şey değişmedi.
Yine.
Müzakereler, barış çağrıları, toplantılar, konuşmalar yapılıyor.
Yine.
İyi de bu ne?
Yine.
Yonca
“terör”
Yazının Devamını Oku