İhmal.
Hayallerinin peşinde koşan çocukları için çırpınan, hayallerini gerçekleştirsin diye kendini paralayan; zoru seçen cesur evladını desteklemek için bağrına taş basan o anne babaya verilen cevap bu mu?
İhmal.
17 yaşındaki milli kayakçımız Aslı, antrenman yaparken geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetti hani...
Yapılması gerekenler yapılmadığı, önlenebilecek kazalar için gereken önlemler alınmadığı; elde imkan-karar-fikir-beyin-örnek-malzeme-insan gücü-zaman-mekan her şey olmasına rağmen bunların organize edilememesi yüzünden kayan bir hayatmış Aslı’nın hayatı öyle mi?
İhmal.
Aslı’nın bu dünyaya bir misyonla geldiğine inandıkları için ayakta durmayı görev edindiklerini söylerlerken, benim gözlerimi kapamak zorunda kaldığım, yüzlerine bakacak yüzü ve gücü kendimde bulamadığım, Aslı’nın o müthiş örnek anne babasına verilen cevap bu, öyle mi?
Yani mesela kedi köpek sevip böceklerden nefret ederiz. Tanıdığım herkes böcek gördü mü öldürmek için sıraya giriyor. Ezeni, vuranı, ilaç sıkanı her türlü katil profilinde tanıdığım var.
Bir de mesela süleymancık, kurbağa ve sürüngengillerin düşmanları var. Durduk yerde insana asla zararı olmayan bu cimcimelerden kim neden nefret eder hiç anlamam. Ben Yalıkavak’da sivrisinekleri bile ilaçladık mı kahroluyorum. Sivrisineklerin azmasına neden olan da insanoğlu, hem suçlu hem güçlüyüz valla.
Arı düşmanları da var. Arıları ilaçlamak yerine bi köşede kültablasında kahve yakıyoruz biz, kokusunu alan arı zzzz kaçıyor.
Bu hayvanların da yaşam hakkı, yeri ve işlevi var bu dünyada. Yaşıyorlar bi kere onlar, canlılar, canlı. Ben sizi gördüğüm yerde ilaçlasam ne hissedersiniz bilmem!
FATMAGÜL'ÜN DUBAİ MARATONU - FOTOGALERİ
İLK 10 KM'LERİNE NASIL HAZIRLANDILAR - WEBTV
KOÇ YONCA KOŞ DUBAİ 2012 - WEBTV
Allah akıl fikir versin evet. Annem de öyle diyor.
Amin.
Kendi yeni 10km rekorumu kırdım. 2 dakika daha gelişmişim çaktırmadan. 1:00:35 ile bitirdim 10km’yi.
Toplamda 1009., kendi yaş kategorimde de 132. olmuşum. Hürriyet.com.tr’de Web TV ve Foto Galeri’ye bekliyorum sizi. Malum, yine konuşarak ve videoya çekerek koştum. Yine izler ve gülersiniz halime. Sus Yonca Sus dersiniz.
2- Ay bütün gün evde boş durur mu hiç çocuk canım! Binlerce yapılacak şey var; kış kampı, zart kampı, zurt kampı... Hemen onlardan birine yazdır anacım.
3- Valla şekerim ben her gün çocuğumla baş başa bir program ayarladım. Tüm zamanımı ona ayırdım. Seni bilmem.
4- Çocuklar eve, ben sokağa şeklindeyim. Evde çocuklarla kalmaktan korkuyorum ya, ne yapacağımı şaşırıyorum, şu okullar hiç kapanmasın istiyorum valla...
Bu liste uzar gider böyle.
Bu cümleler eğer size yabancıysa, bu yazıyı sakın okumayın bence.
Bana hiç yabancı değiller; çünkü ben aynı gün içinde bunların hepsini duyuyor, söylüyor, hissediyor, yaşıyor, yapıyor, utanıyor, rezil hissediyor, gurur duyuyor ve her nedense berbat hissediyorum.
Berbat hissederim tabii!
İÇİME GÖKKUŞAĞI KAÇTI - FOTOGALERİ
TAKSİM'DE BİR ATEŞBÖCEĞİ / webtv
İnanın hâlâ kendimde değilim. Attığım bir adımın, yazdığım bir yazının bu boyutta bir esere dönüşebileceğini ömr-ü hayatımda hayal edemezdim. Asla!
Taksim Meydanı’nda konuştuğum an, kendi miladi ihtilalimdir.
İki kelime etmemi istiyorlardı. Aslında konuşmak en kolay yaptığım şey.
Ama bu başka.
“Neyi nasıl desem de içimdeki gökkuşağını gösteriversem” diye kıvrandım.
Dört gözle yarını bekliyorum.
Yarını öyle uzun zamandır bekliyorum ki! Öyle çok ADIM attım ki yarına varabilmek için.
Öyle heyecanlı, öyle duygulu, öyle başka türlü bir haldeyim ki!