Yonca Tokbaş - Kelebek

Suruç

25 Temmuz 2015
Üzüntüm büyük.

Politika şu hayatta tek sevmediğim şey. Terörü besleyen de politika, bundan prim yapan da politika. Politik bir kin, nefret, yıkım, katliam ve savaş çığırtkanlığı var. Bugünden yarına bu acılar unutulamaz, yaralar sarılmaz. Ama tekrar etmemesi için yılmadan çabalanabilir. Çabalamam bu yüzden.
Kendime saygımdan ve tüm dünya çocuklarına ve şu kısacık hayata duyduğum sevgiden.

Çöpüne Sahip Çık Vakfı

MV Holding, 2015 yılında Çöpüne Sahip Çık Vakfı’nı kurmuş. Perşembe günü gerçekleştirdiğimiz #temizlikvar eylemi sayesinde öğrendim.
Amaçları toplumda yere, çevreye, doğaya çöp atılmasının önlenmesi yönünde bir davranış dönüşümü sağlayarak, çevre kirliliğini azaltmak.
Çevre Bakanlığı için hazırladıkları kamu spotları nefis. Nasıl bir tesadüftür ki, ben bunları hiç bilmeden sosyal medyada #çöplerçöpe diyordum, onlar da bu ay İstanbul’da 320 billboard’da “Çöpünü çöpe at” sloganları ile farkındalığa hazırlanıyorlar.
Youtube’da “çöpüne sahip çık” yazıp ilgili videoları izleyip paylaşabilir, bilinçlenmeye katkı sağlayabilirsiniz.

Olanlar oldu

Yazının Devamını Oku

Kapak olsun

20 Temmuz 2015

Hani plastik kapaklar var ya, şişe kapakları filan, işte onları atmayın lütfen. Saklayın.
Biz bu perşembe Yalıkavak’ta Palmalife Bodrum, Bodrum Belediyesi, ASH Temizlik görevlileri ve gönüllülerle beraber yapacağımız temizlikte toplayacağımız bütün kapakları Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne (TOFD) göndereceğiz.
Toplanan kapakların geri dönüşümü sayesinde elde edilen gelirin tamamı; akülü veya manuel tekerlekli sandalye ve yara minderine kavuşmayı bekleyen binlerce kişinin başkalarına bağımlı olmadan, özgürce hareket etmesi için değerlendiriliyor.
Plastik kapaklar nasıl tekerlekli sandalye oluyor?TOFD’ye ulaşan kapaklar tartılıp anlaşmalı geri dönüşüm firmasına teslim ediliyor. Elde edilen gelir, ihtiyaç sahiplerinin akülü ve manuel sandalye satın almaları için kullanılıyor. Ortalama 2,5 tonluk kapak, 1 akülü sandalye bedelinde.
Sadece mavi kapak mı?
Hayır, metal alaşımlı olmayan tüm plastik kapaklar hangi renk olursa olsun geri dönüşüm için işe yarar.
Kapakları nasıl ulaştırabilirsiniz? Türkiye’nin her yerinden PTT kargoya 801231382 kodunu vererek kapaklarınızı indirimli olarak TOFD’ye gönderebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Palmarina Bodrum, belediye ve BİZ

17 Temmuz 2015
Şeker bayramımız çok mutlu geçsin. Mutlu, umutlu, iyi haberlerim var.


Yalıkavak yollarında koşarken gördüğüm çöp atma, kirletme kapasitemizi üzülerek yazdım. Instagram’da da çektiğim fotoğrafları, videoları paylaştım, paylaşmaya devam ediyorum.
Türkiye’nin her yerinden gelen “çöp” haber ve manzaraları içler acısı.
Temizlik görevlilerimizden utanıyorum.
Hepsinden, biz çöp üreticiler adına, şu bayram gününde candan özür dilerim.
Çarşamba sabahı bir grup çöp torbası önünde durdum ve kendime “Hadi Yonca, al bunları 2 metre ötedeki konteynıra at” dedim.
Yapamadım. Manzara çok fenaydı.

Yazının Devamını Oku

Yoncasal Yalıkavak tavsiyeleri

13 Temmuz 2015
Yonca Tokbaş'ın Bodrum tavsiyeleri...

1- Balığımı da mezemi de hep balıkçı sığınağının orada Çardaklı Restoran’da yiyorum. Tadımla, sohbetimle, anam babam usulü keyfimle. Yıllardır değişmedi Mehmet ve Çardaklı’sı. Şımarmadı. 100 yaşımda da orada, sardunyaların altında olurum. Biliyorum. Tel: 02523852444
2- Perde deyince Nalan Sönmez. Zevkinden de kalitesinden de ödün vermez. Bin bir güzel sıfatı aynı cümle içinde şıp diye kullanabilen, tatlı diliyle insanı hep gülümseten çalışkan insan. Tel: 05325983256
3- Kızılburun’da bizim Seba Prestij’in dibindeki Başkent Market. Harun ve Çiğdem çifti işin başında. Onları nasıl anlatsam ki size. Hayranlık duyuyorum ileri görüşlerine, çabalarına.
Neye ihtiyaç duysak cevap “hallederiz”. Telefon açtığımızda hepimize isimlerimizle hitap eden güzel insanlar. Çocukluğumdaki gibi mahallemizin her şeye yeten yetişen bakkalı onlar. Hayatım boyunca her şeyi onlardan almak istiyorum. Tel: 02523966989
4- Bodrum Balıkçısı Halil Arın’ın Yalıkavak Marina’daki yerine uğramadan gitmeyin. Balıklı tablolarına bir bakın kesin. Onun çizdiği balıklar başka! Bambaşka!
Bu sene de balıklı bardakları bitirdi beni. Rakı bardakları yapmış balıklı. O duble ayarını yaptığın çizgide yüzüyor balıkları. Rakı-balık öyle güzel ki!
Tüm Arın ailesinde bir şey var kalbime dokunan. Kızı da, oğlu Candaş Arın da çok özel. Kim bilir nasıl bir anne diyorum... Candaş’ın fotoğraflarıyla da başım dertte zaten! Koleksiyon yapabilsem keşke. Instagram’dan bakın @candas

Yazının Devamını Oku

Evli, bekar, boşanmış meselesi değil, mesele kadın olmak

10 Temmuz 2015
Arka arkaya haberler geliyor ünlü ve evli kadınların özel hayatlarına dair.

Dilini keserim diyeni, emzirmeyeceksin diyeni... Kayınpederi tarafından kötü kadın şeklinde damgalanıp sonrasında “biz demiştik bu kız 5 para etmez” cümleleri...
Çocuğundan ayıranını da gördük bir zamanlar gerçi. Kadın ne dediyse olmadıydı. Kadının adı yok edilmişti. Hikaye hep kadına vuran cinstendi. Adam, hayatına misler gibi devam etti.
Kadın her yerden köşeye sıkışmış, kimi zaman kucağında bebeği, henüz lohusa, hikaye nasıl başlamışsa başlamış ama canı artık yanık, canından bezmiş, hormonları alt üst...
Of of of...
Ağzınla kuş tutsan fark etmez yani.
Kadınsın. Mahkumsun. Hatalısın. Haklı olduğunu anlatırken bile belinden aşağı vurulansın.Basında bu kadar çok ve sık kadın hakkında çıkan her türlü habere şöyle bir bakın.
Kusura bakmayın ama, en “kadın taraftarı” yazar bile kadına yükleniyor yazının bir yerinde, günün elbet birinde.

Yazının Devamını Oku

Yaşarken gördüm

6 Temmuz 2015
Geçen yaz bir hayalim vardı. Dilek tuttum.

Dileği tutmaktan öte, dileğimi gerçekleştirmeyi istedim.
Kuru kuru istemek de yetmiyor; biliyorum.
Bir şeyi gerçekten, canının içinden istiyorsan eğer; istediğin şeyin gerçek olması için bir şey yapman gerekiyor.Bir adım atman, yüksek sesle söylemen lazım.
Dünyayla paylaşman lazım.
Evrene ne istediğini, neden istediğini, nasıl istediğini, ne amaçla istediğini, açık ve net şekilde söylemen lazım.
Hiç utanmayacaksın söylerken de.
Eğer istediğin şey kimseye bir şey kaybettirmiyor, zarar vermiyor ve hatta en az bir şey kazandırıyorsa hele, neden istemekten ve söylemekten utanacaksın ki!


Yazının Devamını Oku

Her şeyden birazcık

3 Temmuz 2015
Tanımları altüst eden, rutinleri bozan, alışılagelmiş şeylere meydan okuyan, insanı ters köşeye yatırıp şaşırtan, basit ve sade şeylere yaklaştırıp yüklerinden arındıran ne varsa seviyorum.

Yeniden doğmuş gibi hissediyorum o zaman.
Ne çok badire atlatıyoruz şu hayatı yaşarken.
Bir sene içinde neler neler oluyor, bitiyor, geliyor, geçiyor.
Ve bir şeyi atlattığımız zaman ne çabuk unutuyoruz neleri atlattığımızı değil mi?
Ne kadar az şükrediyoruz kimi zaman...
Az şükrettiğimi fark ettiğim anda başlıyorum çatır çutur şükretmeye.
Arayı kapatmak, borcumu ödemek istercesine.

Yazının Devamını Oku

Kafa tatili yaptınız mı hiç

29 Haziran 2015
Size birkaç soru sorsam...


Hayatınızda hiç paraya dokunmadan bir zaman dilimi geçirdiniz mi? Yani yanınızda para bulundurmadan, bulundurmaya bile ihtiyaç duymadan...
Toprağa değerek zaman geçirdiniz mi peki?
Anadolu’yu adımlayarak, güneşi sonsuz bir bozkırda sanki denize batarmışçasına, uçsuz bucaksız bir arazide toprağa batırarak günbatımı yaşadınız mı?
Peki ya Tuz Gölü’nü nasıl bilirsiniz?
Üzerinde durdun mu sanırsın aydasın.Gözünüzü tuzun pırlantamsı pırıltısı kamaştırır. Sonsuz bir beyazlık içinde zamanı unutarak sürekli ilerlersin. Zaman senin koluna taktığın bir çanta gibi olur. Zamanla berabersindir. En iyi arkadaşın olur zaman, bir zamanlar düşmanınken. Ne o senden ileride, ne sen ondan geridesindir. Hani “anı yaşamak” deniyor ya, imkansız sandığın, odur işte.
Geceleri doğanın sesinden, ay ve yıldızların ışığından başka bir şey olmadan uykuya daldınız mı hiç?

Yazının Devamını Oku