Yalçın Doğan

Yirmi günde yüz saat

26 Nisan 2015

-10 Mart 2015, saat 13.05, Tayyip Erdoğan muhtarlarla buluşuyor. 12 kanal canlı yayın, 59 dakika.
-11 Mart, saat 14.58, rektörlerle toplantı, 9 kanal canlı yayın, 30 dakika.
-12 Mart, saat 16.40, Macaristan Cumhurbaşkanı’nı karşılama, dokuz kanal canlı yayın, 14 dakika.
-13 Mart, saat 15.07, Memur-Sen Çanakkale Ruhu ve Gençlik toplantısı, 11 kanal canlı yayın, 36 dakika.
-14 Mart, saat 13.11, Çanakkale 14 Mart Tıp Bayramı toplantısı, 9 kanal canlı yayın, 23 dakika. Saat 14.27, Çanakkale toplu açılış töreni, 9 kanal canlı yayın, 40 dakika.
-15 Mart, saat 12.05, Balıkesir toplu açılış ve ödül töreni, 10 kanal canlı yayın, 45 dakika.
-16 Mart, saat 15.02, Aselsan merkezi açılış töreni, 10 kanal canı yayın, 35 dakika.

Yazının Devamını Oku

Aynı gün Çanakkale

25 Nisan 2015

TAŞNAK ve Hınçak komitelerinde ileri gelen 235 Ermeni 24 Nisan 1915’te İstanbul’da tutuklanıyor, akıbetleri hakkında bilgi yok. Ermeni ruhani lideri aynı gün Amerikan Başkanı’na telgraf çekiyor, “Türkler Ermenileri kesiyor”. 24 Nisan böylece sözde soykırım tarihi olarak benimseniyor.
Aynı gün İngiliz Donanması Çanakkale’de, İngilizler Ermenilere söz vermiş, “bağımsız Ermenistan” için. Osmanlı İmparatorluğu Ekim 1914’te savaşa giriyor, Doğu Anadolu’da Osmanlı ordusunda bulunan çok sayıda Ermeni asker Çar ordularına katılıyor. İsyan. İlk Ermeni Başbakanı Kaçaznuni doğruluyor, “İngiliz işgali umudumuzu yeşertti, Osmanlı ordusuna karşı gönüllü birlikler kurduk”.İttihat Terakki Mayıs 1915’te tehcir kanunu ile 700-800 bin Ermeni’yi sürüyor, ne oluyorsa o sırada oluyor, Ermenilerin yarısından çoğu sürüldükleri yerlere ulaşamıyor, insanlık trajedisi.


İlk girişim Tevfik Paşa’dan


Yazının Devamını Oku

‘Yok hükmündedir’, yemezler

23 Nisan 2015
HÂLÂ gözlerimin önünde, oradayım, gazetecisi, işadamı, siyasetçisi, dalga geçmiyorum, fiilen şakır şakır oynuyor, sanki bayram, “Türkiye seninle gurur duyuyor” naraları yeri göğü inletiyor.

3 Ekim 2005 Brüksel, Türkiye AB ile “Çerçeve Müzakere Belgesini” imzalıyor. AB’ye tam üyelik sürecinde görüşme kurallarını içeren belge. Hani, “ucu açık” diyerek, tam üyeliği torunlarımızın torunlarının belki görebileceği süreci başlatan belge. 2005, AKP reformcu, AKP modern İslam, AKP istikrar unsuru, AKP her türlü vesayetin kırıcısı, sözde aydınların, liberallerin avuçları patlıyor AKP’yi alkışlamaktan.


10. MADDE


Bu sahte karnavalda laf anlatmak mümkün değil. Eleştirdin mi, “eskide kalmışsın”. Oysa, o belgeye bilimsel itirazlar var, örneğin belgenin 10. maddesine. O madde, tek tek sayıyor: “Birlik çerçevesinde kabul edilen kararlara, bildirilere, tavsiyelere, ortak eylemlere, anlaşmalara Türkiye uymak zorundadır”.Bu maddeyi eleştirenler 2005’te 2015’i görmüş gibi: “Avrupa Parlamentosu (AP) tavsiye kararları bu madde ile Türkiye açısından bağlayıcı hale gelmiştir. AP’nin sözde Ermeni soykırımı ve Kıbrıs kararlarına Türkiye’nin uyması talep edilecektir”. Hayaldi gerçek oldu, Avrupa Parlamentosu on yıl sonra “Ermeni soykırımı” diye karar alıyor.


VAR HÜKMÜNDEDİR


Yazının Devamını Oku

Kıyamet elbet kopar

22 Nisan 2015
ARTIŞ sadece iki puan, sosyal yardımların milli gelire oranı bugün yüzde 12.2 iken, CHP sosyal yardım paketi bu oranı yüzde 14.6’ya yükseltiyor.

Bu bile AKP’de “Eyvah iktidar elden gidiyor” telaşına yol açıyor. Oysa, OECD ülkelerinde sosyal yardımların milli gelire oranı ortalama yüzde 21.4. Türkiye epey geride.
Örneğin, CHP’nin emeklilere iki maaş ikramiye vaadi. Emekliler Finlandiya ve Macaristan’da milli gelirden yüzde 10, Almanya’da 10.6, İtalya’da 15.8, Avusturya’da yüzde 13.2 pay alırken, Türkiye’de sadece yüzde 7.5 pay alıyor. CHP programında yüzde 8.8’e çıkıyor, bu bile AKP’de “iktidar telaşını” yaratmaya yetiyor.

GEDİK AÇILDI


AKP’deki telaşı anlamak mümkün, CHP açıkladığı sosyal programla AKP’nin en büyük güvencesi, on yıllık sarsılmaz sanılan oy deposunda büyük gedik açıyor.
Bu seçimde CHP üzerine gideceği kitleleri belirlerken, yoksul kesime göz dikiyor. Üç milyon yüz bin hane, on iki milyon seçmen ki, AKP yıllardır o insanlara yardım veriyor, para ya da mercimek, nohut gibi ayni yardım. Yardım yaptıkça, AKP oradan hep oy alacağını hesaplıyor. Oysa, o kitle sabit değil, farklı ulaşılırsa, oy tercihi değişebiliyor. CHP bunu yapıyor. AKP de kıyamet koparıyor, normaldir.


Yazının Devamını Oku

Adam Alman, yazmış işte

19 Nisan 2015
DÜSSSELDORF’tan kalkan THY uçağı Yeşilköy’de körüğe yanaşırken, uçağa da dört sivil polis yanaşıyor.

Yolculardan biri elinde kamera, kamera çantası, bilgisayar çantası, arkasında sırt çantası, hafif sakallı, güneş gözlüklü, pasaportunu uzattığı anda, o polislerden biri, İngilizce “Bay Spyra siz şöyle gelin” diyor. Yan odaya alıyorlar, “Çantanızı açın”. Çantadan iç çamaşırı, birkaç gömlek, tıraş takımı ve pantolon çıkıyor.
“Fotoğraf makinenizi verin”, kameradan Kuzey Irak’ta çekildiği belli olan fotoğraflar çıkıyor, anormal bir şey yok. “Telefonunuzu verin”, oradaki fotoğraflara bakıyorlar.

SINIR DIŞI


“Bizimle gelin” diyorlar, diğer yolcular alanı çoktan terk etmiş, o uçaktan sadece Andy Spyra orada. Olup biteni sabırla izleyen Spyra sonunda patlıyor, “Bir yanlışlık var galiba, ben gazeteciyim, Türkiye’ye çok sık geliyorum”. Basın kartını gösteriyor, pasaportunda yazan “Journalist” sözcüğünü, Türkiye’ye giriş-çıkış damgalarını.

Yazının Devamını Oku

Devalüasyon

18 Nisan 2015
YÜZDE 16.9, yıl başından bu yana Türk Lirası dolar karşısında bu oranda değer kaybediyor, bu çok ciddi bir devalüasyon:

- Türkiye’nin 402.4 milyar dolar dış borcu var. Bu borca üç buçuk ayda 171 milyar lira ek yük getiriyor, kişi başına yansıması 2.200 lira. Durup dururken senin, benim cebimden 2.200 lira çıkıyor.
- Reel sektörün 182.1 milyar lira açık pozisyonu var. Dolar artıyor, şirketlere 63.7 milyar lira kur farkı biniyor. Şirketin önünde üç yol var. Ya ürünlerine zam yapacak, ya işçi çıkaracak ya dükkânı kapatacak.
- Petrol ve doğalgaz başta, ithal edilen ne varsa, hepsi yüzde 16.9 oranında pahalı hale geliyor. Her türlü üretimi zincirleme etkileyen bir pahalılık, hayat herkes için daha pahalı, ücretler aynı oranda artmıyor.


M.B. İLE KAPIŞMA


Pek çok ülkenin parası dolar karşısında değer kaybediyor, doğru. Ama bir farkla, bize benzeyen Brezilya, Çin, Hindistan, Arjantin’de para yüzde 4.8 değer kaybediyor, bizde yüzde 16.9. Eski Hazine Genel Sekreteri, CHP milletvekili Faik Öztrak bunu şöyle açıklıyor:

Yazının Devamını Oku

Havuz patronuna Beşiktaş emri

16 Nisan 2015
PATRONUN arkasında kimin olduğu belli, âleme “nizamat” verme sırasında şimdi “Beşiktaş” var.

Tek tek insanları nasıl kendine göre hizaya getirmeye kalkıyorsa, şimdi de Beşiktaş’ı ele geçirme hevesi.
Dört bakana yolsuzluk iddialarında adı ön planda geçenlerden, işadamı Reza Zarrab bir süre önce Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’la kol kola, Beşiktaş tesislerini dolaşıyor, yemek yeniyor, iddiaya göre yapılmakta olan statta loca satın almak istiyor. Yok ya?
Zarrab’ın Beşiktaş tesislerine gitmesi boşuna değil, oradaki havayı yoklama. Hedef başka.


BAŞKAN VAZİYETİ


Yıl sonunda Beşiktaş’ın kongresi var, başkan seçilecek. Yukarıdaki gözünü Beşiktaş’a dikiyor. Etrafa bakıyor, “havuz medyası patronlarından birini” gözüne kestiriyor: “Şu başkan olabilir”.

Yazının Devamını Oku

Ah Akkuyu, ne uğruna

15 Nisan 2015
HAYRET, bu fırsat kaçmaz ama, nasıl olduysa dün Akkuyu Nükleer Santralı temel atma törenine katılmıyor.

Orada da bir nutuk, dünyanın vazgeçtiği “nükleer santralın faziletini” öğrenmekten yoksun kalıyoruz. Şimdi o “faziletin” ayrıntısı:
Akkuyu’da Ruslar VVER-1200 tipi reaktör kuracak. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2 Mart 2011’de Meclis’e yazıyor: “VVER-1200 tipi reaktörlerin işletmede olan bir modeli yoktur”. Dünyada hiçbir yerde yok, bizde olacak, Türkiye deneme tahtası.
Batı’da nükleer santrallarda üretilen elektriğin kilovatsaati 4-4.5 cent arasında, Akkuyu’da 12.35 cent. Japonya’dan sonra dünyada en pahalı elektrik.
Santralı, sermayesi yüzde 100 Rus olan şirket kuracak. Bizi karıştırmıyor. Santral burada ama sahibi Rus.
Akkuyu’daki araziyi bedelsiz olarak Ruslara bırakıyoruz. Ruslar burada on bin kişilik merkez kuracak. Onların Türkiye’ye giriş çıkışlarında, Akkuyu’da yerleşmelerinde özel kolaylıklar var, İncirlik Amerikan Üssü gibi.
Santrala nükleer yakıtı yine bir Rus şirketi sağlayacak.
‘MİLLETİN A...’

Yazının Devamını Oku