- Devletin elinde “Aycell” vardı. 3’üncü GSM lisansının ilk sahipleri “Aria” markasını benimsedi. Sonra ikisi birleşti, “Avea” oldu. “Avea”nın çoğunluk hisseleri Türk Telekom’a aitti. Birleştirme operasyonu ile o markaya da veda ettiniz. Marka için harcanan kaç milyon dolar çöpe gitmiş oldu?
Sohbet sırasında Aslan’ın yanında Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca ile Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir vardı. Akdemir, birleştirme öncesi uzun süredir Avea’nın CEO’suydu. Aslan, yanıta Aycell ve Aria’dan girdi:
- Onlar iki ayrı şirketti. Birleşince Avea oldu. O dönemdeki maliyeti bilmiyoruz.
Avea’yı anlatmaya başladı:
- “Kahke”nin üçü, Antep’in içi...
Konukoğlu, bu deyimi Gazientepli işadamlarının şirketlerinin merkezini doğup büyüdükleri kentte tutmalarının arkasında yatan felsefeyi açıklamak için seçmişti:
- Gerekirse üç öğün “Kahke” (Gaziantep’e ve bölgeye özgü kurabiye) yer, yine memleketimizde iş yaparız.
Geçenlerde kentte Gaziantep Ticaret Odası’nda Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık’ı dinlerken aklıma Konukoğlu’nun sözleri geldi. Bartık, kentin vizyon ve iddiasını ortaya koydu:
- Gaziantep, ekonomik büyüklük açısından Türkiye’nin 7’nci, ticaret hacmi açısından 6’ncı kenti. Hedefimiz 2020’de 4’üncü sıraya yükselmek.
Kentin üretim ve ihracattaki gücüne işaret etti:
- Türkiye’deki sanayi üretiminin yüzde 5’ini gerçekleştiriyoruz. Ülke ihracatındaki payımız yüzde 4.8. Geçen yıl bazı aylarda ihracatımız Ankara’yı geçti, 5’inci sırayı gördü.
Aslan, Argela’nın Türk Telekom Grubu çatısı altında olduğunu anımsattı:
- Argela, Ar-Ge (araştırma-geliştirme) yapıyor. Biz de o ürünleri Türkiye’ye kazandırıyoruz.
Argela’nın ulusal baz istasyonunu geliştiren konsorsiyumun içinde olduğuna işaret etti:
- Aselsan, Argela ve Netaş birlikte ulusal baz istasyonu ULAK’ı geliştirdi. ULAK, baz istasyonunda dışa bağımlılığı azaltacak. Bir süre sonra baz istasyonlarımızın yüzde 30-40’ını ULAK oluşturacak. Zamanla oran yükselecek.
Bu konuda Turkcell ve Vodafone’a örnek olduklarını savundu:
- Biz ilk ULAK siparişlerimizi verdik. ULAK’la Türkiye’nin baz istasyonu kaynaklı cari açığında azalma olacak. İlk siparişle diğer operatörlere örnek olduk. Onlar da ULAK alacaklarını açıkladı. Yerli “baz”ın başarılı olacağına inanıyorum.
ULAK’ın fiyatını öğrenmek için ithal edilenlerin değerini sorduk:
- Patlamadan olumsuz etkilenen personeliniz var mı? Bizden yardım ister misiniz?
EY Global’in “Risk Yönetim Birimi” patlama sonrası Ankara’da görevli olan 3 yabancı uzmana da hemen ulaştı:
- Birşeye ihtiyacınız var mı? Sizin için ne yapabiliriz? Ankara’dan hemen ayrılmak istiyor musunuz?
O günlerde Ankara’da geçici görevle bulunan 3 yabancı da aynı yanıtı verdi:
- Ankara’dan ayrılmamızı gerektiren bir durum yok. İşimiz bitince bağlı bulunduğumuz merkeze döneriz.
EY Türkiye Başkanı Mustafa Çamlıca, patlama gününden bu bilgiyi aktardıktan sonra ekledi:
- Eskiden bu tür olaylarda merkezden daha fazla arayan olurdu. Bu kez sadece “Risk Yönetim Birimi”nin araması, Türkiye’de böylesi terör saldırısının “rutin olay” gibi görülmesinden kaynaklanıyor. Maalesef bir “kanıksama durumu” var.
Delimehmetoğlu, o anda Başkanlığını Gönül Turgut’un yürüttüğü Engelsiz Yaşama Derneği’nin (EY-DER) Ankara’daki merkezindeydi.Akdemir, konuyu açmak için sordu:
- Yaptıklarınızı anlatır mısın?Delimehmetoğlu, söze kendi öyküsünden girdi:
- Almanya doğumluyum. Doğduğumda 1 kilo imişim. Aileme, “Bu çocuk göremez, duyamaz, konuşamaz” demişler. Gözlerim “görme engelli” denecek durumdaymış. Ailemi ve beni eğitimden geçirdiler. Gözlerim ışığı algılayabildiği için aileme ve bana verilen eğitim sayesinde görme engeli olmayan birey gibi yaşama yetisi kazandım.
Dünyada 300 milyon “görme engelli” olduğunu vurguladı:
İstanbul Kartal’ın eski Belediye Başkanı olan Sekmen, seçimi kazanıp, göreve başlayınca Erzurum’a damga vurmak için kolları sıvadı. Kartal’da ve İstanbul’da birlikte çalıştığı bazı arkadaşlarını Erzurum’a transfer etti. Bir yandan günlük yaşama hızlı yansıyabilecek adımları atarken, diğer taraftan kenti ayrıştırabilecek büyük proje arayışına girdi:
- Erzurum Atatürk Üniversitesi, “Bilim, Müze, Doğa, Tarih ve Eğitim Parkı” projesi için ön hazırlıklar yapmış, ancak gündeme alınamamıştı. Bana anlattılar, gündeme aldık. Üniversite ile birlikte hayata geçirmek üzere yeni proje çizdirdik. İçinde 7 müze olacak projeyi başlattık.
İlgili devlet birimlerinden de destek aldık.Müzelerden örnek verdi:
- Kar Tanesi Eğitim Araştırma Merkezi, Astronomi Eğitim Araştırma Merkezi, Sayılar Eğitim Araştırma Merkezi, Deprem Eğitim Araştırma Merkezi, Tarih Duvarı Eğitim Merkezi.Kar Tanesi’nin TÜBİTAK destekli olacağını belirtti:
Diyarbakır’dan Kahramanmaraş’a Eskişehir’den Mardin’e, İstanbul’dan Muş’a kadar değişik yörelerden kadınlar, 500-600 liralık “mikro kredi”lerle çıktıkları yolculukta ulaştıkları noktadan memnun:
- Mikro kredi sayesinde kendi ayaklarımız üzerinde durmayı öğrendik.
Muş’ta 3 katlı perde mağaza ve atölyesi olan ilkokul mezunu 54 yaşındaki Şükran Bingöl, çalışmaya evde çanta yaparak başladığını anlatarak söze girdi:
- Daha sonra kursa gittim, perde işine girmeye karar verdim. Eşim çalışmama hep karşı çıktı. 8 yıl ayrı yaşadık, 1 yıl önce de boşandık. 3 çocuğum en büyük kazancım oldu. 2013’te 4 bin, 2014’te 6 bin lira mikro kredi kullanıp işimi büyüttüm. Şu anda ayda 8-10 bin lira gelirim var. Muş’un “En Girişimci Kadın”ı seçildim.
Bunu aşmak için harekete geçen sektör dernekleri Barcelona’da oynayan milli futbolcumuz Arda Turan’ı yurtdışı tanıtım yüzü yaptı. Turan, başta Milano olmak üzere birçok şehirde afişlerde yer alacak, sektöre önemli destek verecek.
İSTANBUL Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, Yardımcısı ve Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin ile Deri Tanıtım Grubu (DTG) Başkanı Erdal Matraş, Milano’daki (İtalya) ayakkabı ve aksesuarları fuarı (MICAM) öncesi tanıtım yüzü için yönetim kurullarına danıştı:
- Duomo di Milano Katedrali başta olmak üzere, kentte ve fuarda kullanacağımız afişlerde tanıtım yüzümüz kim olsun?
Yanıt kısa sürede belirlendi: