1) DENİZİN DİŞLERİ / JAWSİzleyenleri denizden soğutmuştu
Yaz tatilinde küçük bir sahil kasabasına musallat olan bir köpekbalığı ve onu avlamaya çalışan ekibin mücadelesi… Peter Benchley’nin çok satan romanını dönemin genç yönetmeni Steven Spielberg sinemaya uyarlamış ve Hollywood’un üzerindeki ölü toprağını atarak popüler sinema adına gişe rekorları kırmıştı. Bu filmden sonra birçok insan denizden korkar olmuş, sahillerde görülen kimi büyük köpekbalıklarına da artık ‘Jaws’ adı verilmişti.
2) SEN BENİMSİN / A BIGGER SPLASHPatlarsam yanarsın
Dünyaca ünlü bir rock yıldızı Marienne Lane, tatilini kendisinden genç belgesel sinemacı sevgilisi Paul’le birlikte, İtalya’ya bağlı volkanik bir adada geçirirken sürpriz misafirler, kimi dengeleri değiştirecektir. Luca Guadagnino, başrollerini Romy Schneider ve Alain Delon’un paylaştığı eski bir Fransız filmini (‘La piscine’) modernleştirmiş ve arka plana göçmen meselesini de katmış. Ralph Fiennes mükemmel oynuyor.
3) YAZ BEKÂRI / THE SEVEN YEAR ITCHMeşhur uçuşan etek!
Karısı ve oğlunu tatile gönderen orta yaşlı bir adamın, üst katında kalan sarışın, genç bir kadına duyduğu ilgi ve ne yapacağını bilememenin verdiği kaygı sonucu bozulan dengesi… Dönemin seksi yıldızı Marilyn Monroe’nun sürüklediği bu Billy Wilder klasiği, sinema tarihine ünlü havalandırma ızgarası üzerinde uçuşan etek sahnesiyle geçmişti.
4) 93 YAZI / ESTIU 1993
ŞAİR
Yön: Mehmet Emin YıldırımYazma sancıları...
Psikolojik temalı romanlar kaleme alan bir yazar ve yeni romanının doğum sancıları... Zaman geçer ama o ilk adımları bir türlü atamaz, üstelik geçirdiği bir trafik kazası, işleri daha da karmaşık hale getirir.
Bugün, saat 21.00
PLAZAYön: Anıl GelberiIssızlığın ortasında...
Atanamamış bir öğretmen, güvenlik görevlisi olarak çalıştığı banka tarafından yıllardır atıl duran bir plazaya gönderilir. 27 katlı bomboş binada beklenmedik olaylar ve karışık bir aşk onu beklemektedir.
Yarın, saat 21.00
BİLMEMEK Yön: Leyla Yılmaz‘Sevgisiz’lik
1) AFFEDİLMEYEN / UNFORGIVENFelsefi ve vicdani
Karısının vefatından sonra iki çocuğuyla sakin bir hayat süren eski silahşor William Munny, kimi gelişmeler sonucu elini tekrar kana bular ve uzak durduğu geçmişiyle buluşur. Clint Eastwood, ‘Affedilmeyen’de, hayat verdiği karakter gibi kendi sinemasal mitiyle hesaplaşırken bir yandan western’in klişelerine yaslanır, bir yandan da türün en temel reflekslerinden öldürme eylemini felsefi ve vicdani yanlarıyla sorgular. Bu muhteşem yapıt, dört dalda Oscar’a uzanmıştır.
2) İYİ, KÖTÜ VE ÇİRKİN / IL BUONO, IL BRUTTO, IL CATTIVODünyanın en ünlü western’i
İşte sinema tarihinin en popüler (spaghetti) western’i: Amerikan İç Savaşı sırasında yolları kesişen ve servet kazanmak için birbirlerini alt etmeye çalışan üç kişi... Hikâyenin karmaşıklığından kaynaklanan cazibenin yanı sıra olağanüstü kadrajlar ve Ennio Morricone’nin muhteşem film müziği, bu Sergio Leone yapıtını ölümsüzlüğe taşımıştır.
3) KAHRAMANIN SONU / THE MAN WHO SHOT LIBERTY VALANCEHukukun üstünlüğüne...…
Bir cenaze ve geri dönüşlerle geçmişin hatırlanması: Genç bir avukat, kanunu silahların belirlediği Batı’da hukukun üstünlüğü için mücadele eder. John Wayne ve James Stewart gibi iki Amerikan sineması ikonunun sürüklediği yapımda John Ford dertleri bakımından sinema tarihinin en ‘derin’ western’lerinden birine imza atar.
4) VAHŞİ BELDE / THE WILD BUNCHTutunamayan kovboylar…
Sanayileşme hamlelerinin adımlarını sıklaştırdığı bir dönemde, yaşlanmakta olan kovboyların zamana ve değişen koşullara tutunma çabaları... Öte yandan ‘şiddetin estetiği’ üzerine kafa yoran
1) DÜŞMAN / ENEMYAncak bir benzerim...
Tarih öğretmeni Adam Bell’in monoton hayatı okuldaki bir meslektaşının tavsiye ettiği filmi izlerken bambaşka bir boyut kazanır. Seyrettiği yapımda kendisine tıpatıp benzeyen bir aktör vardır. Merak eder, aktörü bulur ve tanışır. Lakin ‘ikizi’ hüviyetindeki Anthony saplantılı bir karakter çıkar ve denklem iyiden iyiye karışır. Denis Villeneuve’ün Jose Saramago’nun romanından beyazperdeye taşıdığı yapıtı, bir hayli kafa karıştırıcı ve sürükleyici bir psikolojik metin tadında...
2) DİĞERLERİ / THE OTHERSKimdi giden, kimdi kalan?
İkinci Dünya Savaşı dönemi... Kocası cepheden dönmeyen bir kadın, iki çocuğuyla tuhaf bir evde yaşamakta ve az sayıda ziyaretçiyle muhatap olarak hayatını sürdürmektedir... Savaşın acılarını ve yıkımı üzerine son derece etkileyici ve çarpıcı finaliyle dikkat çeken bu muhteşem yapım, Alejandro Amenabar imzasını taşıyor.
3) AKIL DEFTERİ / MEMENTOHafızai beşer
Eski bir sigorta çalışanı olan Leonard, karısının ölümünden sonra yaşadıklarını hatırlayamaz. Christopher Nolan’ın çıkış filmi niteliğindeki ‘Akıl Defteri’ çarpıcı kurgusuyla birlikte bütün zamanların en kafa karıştırıcı yapımlarından biri olarak kayıtlardaki yerini almıştır.
4) KAYIP OTOBAN / LOST HIGHWAYBir ben vardır bende, benden içeri...
Kapısının önüne bırakılmış bir kasetle hayatı allak bullak olan bir müzisyen...
1) CAROLHangi kapıyı çalsam karşımda buruk acı
İki farklı sınıfa ait kadının ilişkisini anlatan bu etkileyici yapımda sözcüklerden ziyade mimikler, dokunuşlar ve bakışlar ön plana çıkıyordu. Enfes ve buruk finali de bir başka önemli yanıydı. Patrica Highsmith’in Clarie Morgan adıyla yayımladığı romandan, Todd Haynes’in sinemaya uyarladığı filmi Cate Blanchett ve Rooney Mara ikilisinin performansları sürüklüyordu.
2) AY IŞIĞI / MOONLIGHTSiyah çocuklar mavi görünür…
2017’de ‘En İyi Film’ dalında Oscar’a uzanan ‘Ay Işığı’ bir hayatın üç evresine göz atıyor, ele aldığı karakterin kişiliğini ve cinsel kimliğini bulma çabasını perdeye taşıyordu. Barry Jenkins filmi Tarell Alvin McCraney’nin tiyatro oyunu ‘In Moonlight Black Boys Look Blue’dan (‘Ay Işığı Siyah Çocukları Mavi Gösterir’) sinemaya uyarlamış, senaryoyu oyunun yazarıyla kaleme almıştı.
3) ALEV ALMIŞ BİR GENÇ KIZIN PORTRESİ / PORTRAIT DE LA JEUNE FILLE EN FEUTablo güzelliğinde bir aşk
18’inci yüzyılda kadın ressamların sadece hemcinslerinin portresini çizebildiği bir ortamda modeline âşık olan bir sanatçı… Celine Sciamma’nın imzasını taşıyan yapım iki kadın arasında gelişen tutkulu ilişkinin öyküsünü etkileyici şekilde anlatıyordu. Başrollerini Noemie Merlant ve Adèle Haenel’in paylaştığı film, klasik dönem romanı tadı veriyordu.
4) ONUR / PRIDEYeter ki ‘onur’suz olmasın dayanışma ruhumuz…
Yıl 1984. İngiltere’de ‘Demir Lady’ lakaplı Margaret Thatcher’ın iktidarı alt sınıfları ezmektedir. İşte bu ortamda Londralı bir grup erkek ve kadın eşcinsel aktivist son dönemde kendilerine uygulanan şiddetin azaldığını, daha doğrusu başka yönlere kaydırıldığını fark ediyor. Peki ama nereye? Grevdeki madencilere… Onlar da gidip madencilerle direnişe katılıyor.
1) ŞAMPİYON / THE CHAMP‘Ayağa kalk şampiyon!’
Alkol bağımlılığıyla mesleğinden uzaklaşmış bir boksör, oğlu için ringlere dönerek bir ölüm-kalım maçına çıkar. Türkiye’de Ekim 1980’de vizyona çıkan ve ‘ağlatan film’ olarak şöhreti kısa sürede kulaktan kulağa yayılarak katlanan bu etkileyici melodram, Franco Zeffirelli imzasını taşıyordu. Öykünün küçük kahramanı TJ’i canlandıran Ricky Schroder’ın boks müsabakası sırasında babasına (Jon Voight oynuyordu) destek verirken döktüğü gözyaşları sinema salonlarının yolunu tutan herkesi ağlatıyordu.
2) HAYAT GÜZELDİR / LA VITA E BELLASavaş bir oyun mudur?
Naziler bütün Yahudiler gibi onun da kapısını çalar. İtalyan Guido, oğlu Giosue’nin bu zorlu süreci en iyi şekilde atlatabilmesi için götürüldükleri toplama
kampında yaşadıkları acıyı bir oyun gibi sunar. Nazi zulmüne trajikomik bir mantıkla yaklaşan Roberto Benigni’nin bu son derece çarpıcı filmi üç dalda Oscar almıştı.
3) BİSİKLET HIRSIZLARI / LADRI DI BICICLETTEFakirliğin gözü kör olsun
Savaş sonrası İtalya’da iki çocuk babası Antonio zorlukla bulduğu işinin ilk gününde en önemli aracı olan bisikletini çaldırır ve oğlu Bruno’yla gün boyu Roma sokaklarında onu arar. Vittorio De Sica’nın eseri, ‘yeni gerçekçilik’ akımının sembol filmidir ve izleyenin yüreğini dağlar.
4) KAYIP / THE MISSINGEvladıma ne yaptınız?
1) MISSISSIPPI YANIYOR / MISSISSIPPI BURNING
Ku Klux Klan illetine karşı…
Yıl 1964, Mississippi’de biri siyah, ikisi beyaz üç sivil haklar savunucusu ortadan kaybolur. Olaya el koyan FBI ekibinin başında biri okullu ve genç, diğeri alaylı ve tecrübeli iki ajan vardır ve yöredeki Ku Klux Klan örgütlenmesini çökertmek için kolları sıvarlar. Gerçek bir olaydan sinemaya taşınan filmde, yönetmen Alan Parker’ın her zamanki ajitatif anlatımı ön planda ve bu durum, seyircide ırkçı beyazlara karşı bir tür katarsis sağlıyor.
2) DOĞRUYU SEÇ / DO THE RIGHT THING
Şiddet çözüm değil
Brooklyn’de siyahların mahallesinde pizzacılık yapan İtalyan asıllı Sal ve iki oğluyla dükkânda çalışan Mookie odağında gelişen öyküde, günün birinde bilinçaltlarındaki ırkçılığın açığa çıkması anlatılıyor. Spike Lee, Public Enemy’nin ‘Fight The Power’ı eşliğinde meselelerin çözümünde şiddetin bir seçenek olmayacağını vurgulamaya çalışıyor. Filmin kilit sahnesi George Floyd’un katlini yıllar önce göstermiş sanki...
3) ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ / SELMA
Oysa bir hayali vardı…
1) BİR AYRILIK / JODAEIYE NADER AZ SIMINHER ŞEYİN BAŞI VİCDAN
Tahranlı orta sınıfa mensup bir çiftin hayatında ayrılık rüzgârları esmektedir. Anne Simin, 11 yaşındaki kızı için yurtdışına gitmek ister, kocası Nadir’se kendisini alzheimer hastası babasına bakmakla yükümlü görür. İranlı Asghar Farhadi’nin yapıtı 2000’lerin tartışmasız en muhteşem filmlerinden biridir, insanın yüreğine işler. Ayrıca ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ kategorisinde Oscar kazanmıştır.
2) LEVIATHANÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN RESMİ…
Kuzeybatı Rusya’daki bir kasabada ilk evliliğinden olan oğlu Roma ve ikinci karısı Lilya’yla yaşayan araba tamircisi Kolya odağında bir dönem panoraması. Andrey Zvyagintsev, filminin adıyla hem Tevrat’ta yer alan canavara hem de Thomas Hobbes’un klasik kitabına göndermede bulunurken genel bir çürümüşlüğün sosyolojisine soyunuyor.
3) MUHTEŞEM GÜZELLİK / LA GRANDE BELLEZZAROMA’DA FARKLI BİR GEZİ
Yıllar önce yazdığı romanla dikkat çeken ama sonrasını getiremeyen emektar gazeteci Jep Gambardella eşliğinde Roma’nın güzellikleri... Öte yandan toplumsal sıkışma ve her kesime sirayet eden kokuşmuşluk tasviri… İtalyan sinemasının son dönemdeki en etkileyici yönetmeni Paolo Sorrentino’nun ismi gibi ‘muhteşem’ yapıtı ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında da Oscar’a uzanmıştı.
4) SEN ŞARKILARINI SÖYLE / INSIDE LLEWYN DAVISHÜZÜNLÜ KAYBEDENLER
1960’ların başında hayata tutunmakta zorlanan bir folk şarkıcısı…