Aklımızı karıştıran filmler…
Bazen öyle filmler izleriz ki kafamız iyiden iyiye allak bullak olur. Öte yandan da parçası olduğumuz bu bulmacadan büyük keyif duyarız. Ama bazılarımız da “Ne bu şimdi, böyle film mi olur” türünden tepki verir. İşte bizi psikolojik meselelerde dolaştıran, zaman yolculuklarına çıkaran, hafızamızla oynayan, ‘beynimizi yakan’ bir grup yapım...
1) DÜŞMAN / ENEMY
Ancak bir benzerim...
Tarih öğretmeni Adam Bell’in monoton hayatı okuldaki bir meslektaşının tavsiye ettiği filmi izlerken bambaşka bir boyut kazanır. Seyrettiği yapımda kendisine tıpatıp benzeyen bir aktör vardır. Merak eder, aktörü bulur ve tanışır. Lakin ‘ikizi’ hüviyetindeki Anthony saplantılı bir karakter çıkar ve denklem iyiden iyiye karışır. Denis Villeneuve’ün Jose Saramago’nun romanından beyazperdeye taşıdığı yapıtı, bir hayli kafa karıştırıcı ve sürükleyici bir psikolojik metin tadında...
2) DİĞERLERİ / THE OTHERS
Kimdi giden, kimdi kalan?
İkinci Dünya Savaşı dönemi... Kocası cepheden dönmeyen bir kadın, iki çocuğuyla tuhaf bir evde yaşamakta ve az sayıda ziyaretçiyle muhatap olarak hayatını sürdürmektedir... Savaşın acılarını ve yıkımı üzerine son derece etkileyici ve çarpıcı finaliyle dikkat çeken bu muhteşem yapım, Alejandro Amenabar imzasını taşıyor.
3) AKIL DEFTERİ / MEMENTO
Hafızai beşer
Eski bir sigorta çalışanı olan Leonard, karısının ölümünden sonra yaşadıklarını hatırlayamaz. Christopher Nolan’ın çıkış filmi niteliğindeki ‘Akıl Defteri’ çarpıcı kurgusuyla birlikte bütün zamanların en kafa karıştırıcı yapımlarından biri olarak kayıtlardaki yerini almıştır.
4) KAYIP OTOBAN / LOST HIGHWAY
Bir ben vardır bende, benden içeri...
Kapısının önüne bırakılmış bir kasetle hayatı allak bullak olan bir müzisyen... David Lynch’in tekinsiz dünyasının etkileyici yapımlarından biri olan film; hafızanın oyunları, kişiliklerin karanlık yanları gibi limanlara uğrayan kesif bir psikolojik deney. Vakti zamanında kimileri göklere çıkarırken kimileri de “İyi de bu film ne anlatıyor” şeklinde eleştirmişti.
5) DEHŞETİN NEFESİ / JABOB’S LADDER
Savaşın travmaları
Vietnam dönüşü psikolojik sorunlar yaşayan ve ikili bir hayatın içinde gidip gelen Jacob Singer’ın tuhaf öyküsü. Neresi gerçek neresi değil, pek anlaşılmayan ve sürekli kâbuslar içinde dolanan bir döngüdeki denklemin izlerini süren bu çizgi dışı filmin yönetmeni İngiliz Adrian Lyne’dı.
6) 12 MAYMUN / TWELVE MONKEYS
Virütik meseleler
İnsanlığı yıkıma uğratan bir virüs ve gelecekten gelen James Cole’un sorunu çözme çabaları... Terry Gilliam’ın, Chris Marker’ın efsane kısa filmi ‘Le Jetee’den ilham alarak çektiği bu etkileyici distopyası, öyküsünün tabanını ‘Cassandra kompleksi’ne (geleceği gördüğünü kimseye inandıramama) dayandırıyordu. Vizyona girdiği dönem fazla karmaşık bulunmuştu.
7) BAŞLANGIÇ / INCEPTION
Rüyaların hırsızı!
İnsanların rüyalarına girip sırlarını çalan bir hırsız... Kaçaktır ve bundan kurtulması için ona bir fırsat sunulur. Karmaşık filmlerin yönetmeni Christopher Nolan’ın yapıtı, felsefeyle aksiyonu etkileyici bir anlatımla birleştirmiş, öte yandan da son derece yorucu bir seyirlik olarak zihinlerde yer etmişti.
8) ZAMANIN ÖTESİNDE / PREDESTINATION
Ne içindeyim zamanın...
Ölümcül bombalama eylemlerine soyunan bir teröristin peşine, zaman yolculuğu vasıtasıyla düşen bir ajan... İç içe geçen olaylar ve karakterler eşliğinde fazlasıyla kafa karıştırıcı bir bilimkurgu. Michael ve Peter Spierig Kardeşler’in imzasını taşıyan yapım, ünlü yazar Robert A. Heinlein’in kısa öyküsünden sinemaya uyarlanmıştı.
9) YAŞAM ŞİFRESİ / SOURCE CODE
Durdurun şu treni!
Başka bir bedende uyanan ve kendisini gizli bir görevin ortasında bulan Yüzbaşı Colter sekiz dakikalık bir süre içinde yolculuk ettiği trendeki patlamanın öncesi faili bulmak durumundadır. Zamanda yolculuk esprisi etrafında biçimlenen bir öyküye sahip olan bu son derece dinamik bilimkurgunun yönet-
meni Duncan Jones’tu.
10) FREKANS / FREQUENCY
Baba-oğul aynı dalga boyunda
Bir doğa olayı sayesinde yakalanan frekans sayesinde babayla oğul aralarında 30 yıl olmasına rağmen aynı zaman diliminde buluşur. Oğul, babasını olası bir felaket için uyarır ama bu bir anlamda kaderin değişimine yol açacaktır. Gregory Hoblit’in ilginç ve iyi anlatılmış filmi, zaman yolculuğunu bir frekans üzerinden yeniden üreten, ilgiye değer bir yapımdı.
Bunlar da var...
11. Mulholland Çıkmazı / Mulholland Dr. / Yön: David Lynch
12. Oyun / The Game / Yön: David Fincher
13. Arlington Yolu / Arlington Road / Yön: Mark Pellington
14. Bay Hiçkimse / Mr. Nobody / Yön: Jaco Van Dormael
15. Kimlik / Identity / Yön: James Mangold
16. Başka Bir Dünya / Another Earth / Yön: Mark Cahill
17. Pi / Yön: Darren Aronofsky
18. Paralel Evren / Coherence / Yön: James Ward Byrkit
19. Kapsül / Primer / Yön: Shane Carrutt
20. Kelebek Etkisi / The Butterfly Effect / Yön: Eric Bress, J. Mackye Gruber
VE SİNEMA SALONLARI DA AÇILDI
BİR TÜR ‘PROVA’…
Normalleşme adımlarının parçası olarak sinema salonları dün açıldı. Martta perdeyi kapatan salonlar bir tür ‘prova’ niteliğinde yeniden hizmet vermeye başladı. Box Office Türkiye’den aldığımız bilgilere göre ülke genelinde 33 lokasyonda salonlar seyirciyle buluşmayı bekliyor. Daha önce açıklanan ‘koronavirüs önlemleri’ne dikkat edilerek film gösterecek bu lokasyonlardan yedisi İstanbul’da, ikisi Ankara’da, biri de İzmir’de olacak. İstanbul’daki sinemalar şöyle: Ümraniye Canpark, Sultanbeyli Cineatlas, Çekmeköy Cinecenter, Pendik Oscar, Ataşehir Cinematica, Pendik Neomarin ve Tuzla Şifa Park. Ankara’daki lokasyonlarsa; Arcadium ve A City. İzmir’deki tek yer Karaca Sineması.
Peki seyirciyi hangi filmler bekliyor? Öncelikle hepsi ikinci vizyon. En çok salonda seyirci karşısına çıkacak olan iki yerli yapım; ‘Bayi Toplantısı’ ve ‘Eltilerin Savaşı’. ‘Kirpi Sonic’ (‘Sonic the Hedgehog’), ‘Görünmez Adam’ (‘The Invisible Man’), ‘Rafadan Tayfa’ ve ‘Parazit’ (‘Gisaengchung’) de gösterime tekrar girecek filmlerden. Son olarak; ülke çapında bütün sinemalar büyük gişe filmleri olarak Christopher Nolan’ın ‘Tenet’ini ve Niki Caro’nun ‘Mulan’ını bekliyor. ‘Şimdilik’ ilan edilen vizyon tarihleri; ‘Tenet’ için 12 Ağustos, ‘Mulan’ içinse 21 Ağustos.
