Bütün sorular ve cevaplar işin mühendislik, tasarım kısmında düğümleniyor. Uçak imalatını ‘Memleket meselesi’ yapmadığımız için sadece montajcı kaldığımız gerçeği gün yüzüne çıkıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı davranışından çok etkilenen CEO, ağırlıklı olarak bir tasarım merkezinin kurulmasını öneriyor. Tasarım, iyi mühendisler ve sonra Türkiye’nin kendi uçağını yapması çok kolay görünüyor. Bir ortak çalışma için hazır olduklarını, bunu Başbakan’a söylediklerini açıklıyor.
Embrear’in Türkiye Temsilcisi Ergun Tuç da aynı fikirde. Brezilyalı bir ortaklıkta sorun yaşamadan yol alınabileceğini düşünüyor. Fabrikanın imal ettiği yolcu uçaklarına bakıyorum. Çevremizdeki ülkeler özellikle Embrear’in 190 ya da 195 modellerinden çokça sipariş vermişler. Lufthansa uzun süredir kullanıyor. Hatta yakında Münih’ten Bursa’ya yaptığı seferleri bu uçakla gerçekleştirecek. Sonra Kayseri, Adana ve Trabzon’dan Embraer ile Münih arasında sımsıkı bir bağlantı kurulacak. Belki Gazipaşa Havalimanı bir de bakacaksınız Londra’ya bağlanmış. Tahran Van’a, Kayseri Şam’a, Moskova İzmir’e sımsıkı sarılacak. Ekonomik uçuşlar az yolcuyla konforlu ve keyifli olacak.
Embraer’in Türkiye temsilcisi Delta Havacılık şirketinin patronu Ergun Tuç ve Satış Müdürü Ayşe Çamlıkaya Japon Havayolları JAL’dan Gulf Air’e, Amerikan JetBlue’dan KLM’e kadar bu uçakları kullanan şirketlerin operasyon başarılarını belgelerle anlatıyorlar...
BREZİLYA’NIN ALTIN ÇOCUKLARI
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Brezilyalılar kendi uçaklarını yapacak bir havacılık endüstrisi kurmak üzere yola çıktılar. Ama en önemli sorun ülkede yetişmiş mühendis olmamasıydı. Bunun için de fabrikadan önce iyi bir üniversite kurulması ve öğrenciler bulunması gerekiyordu.
Havacılık Teknoloji Enstitüsü (IPD) 1947’de açıldı. Tüm Brezilya’da çok zeki, derslerinde başarılı öğrenciler tespit edildi. Sınavlardan geçenler ABD’de Boston merkezli Massachusetts Institute of Technology yani MIT’ye uçak mühendisi olmak üzere gönderildi.
Havayolu şirketleri kabin memurlarının eski üniformalarını geri dönüşümle kemer ve çanta haline getiriyor. Hollandalı KLM Havayolları tarafından uygulanan çalışmayla 11 bin pilot, kabin memuru ve yer görevlisinin üniformaları toplanarak Texperium şirketine verildi.
Geri dönüşümü sağlanan eski üniformalardan elde edilen kumaşlardan aynı zamanda havayolunun yeni üniformalarını tasarlayan Hollandalı kreatör Mart Visser özel çanta ve kemer dizayn etti. KLM uçaklarında satılmaya başlanacak bu ürünlerden elde edilecek gelir çevre konusunda araştırma geliştirme projelerine harcanacak.
GÜVENLİK NEDENİYLE TOPLANIYOR
Hollanda hükümeti tarafından desteklenen Texperium şirketi, geri dönüşüm projesinde önce üniformaları kumaş özelliklerine göre ayırdı. Düğme, fermuar gibi plastik ağırlıklı parçalar için farklı geri dönüşüm işlemleri uygulandı. Kumaşlar ise çok küçük parçalar haline getirilerek preslendi. Havayolu şirketleri genellikle iki yılda bir uçuş ve yer personelinin üniformalarını yeniliyor. Ya tasarım değiştiriliyor ya da eskidiği için yenileri veriliyor. Değiştirilen üniformalar, kötü amaçlı kullanımın önüne geçilmesi amacıyla havayolları tarafından toplanıyor. Örneğin Türk Hava Yolları’nda görevinden ayrılan personel üniformasını geri vermek zorunda. Bazı havayolları da her değişimde üniformanın eskisini çalışandan mutlaka alıyor. En çok korkulan eski bir üniformayı giyen kötü niyetli kişilerin havalimanlarında dolaşmaları ve uçaklara yaklaşmaya çalışmaları.
JAL ÜNİFORMALARI SEKS KULÜPLERİNDE
Tokyo’daki erotik kulüplerde kullanılan ve ikinci elde fiyatları Beş bin liraya ulaşan kabin memuru üniformaları nedeniyle Japon Havayolları (JAL) soruşturma başlattı. 400 kabin memurunun eski üniformalarını kulüplere sattığını belirlendi. Havayolu şirketi seri numaralara sahip üniformaları toplayarak bunları satan personeline dava açtı.
Süpersonik geri dönüyor
Amerikalı imalatçı Boeing, çok gizli geliştirdiği ses hızından daha yüksek sürate sahip yolcu uçağı için patent aldı. Saatte 1600 kilometre hızla yani normal yolcu uçaklarından iki kat daha süratli uçabilecek tasarımla Boeing süpersonik havayolu yolcu uçağında ikinci perdeyi açmaya hazırlanıyor. Bu proje gerçekleştiğinde Boeing Avrupalı imalatçılar ve Ruslara ait süpersonik yolcu uçağı imalatında da rüştünü ispat etmiş olacak.
Ya da neyse pas uçuyor. Yolcu olarak uçuyor. Belki İzmir’de ailesinin yanında olacak.
Bulmaca çözüyor. Çözsün ne güzel. Aklını rahatlatıyor.
Ama koca pilot çantası yerde duruyor. Üzerine ayağını uzatmış.
Bir yolcu kabin memurunu uyarıyor: “Bize bütün çantaları koltuk altına ya da yukarıdaki bagaja koyduruyorsunuz ama pilotun koca çantası yanında.”
Kabin memuru, “Ben söyleyemem” diyor. Söyleyemiyor. Yolcu pilotu uyarıyor. Ama pilot gözlüklerinin üzerinden bakıyor, umursamıyor. Yolcuyu takmıyor.
Pilot çantası önünde, üzerine ayaklarını koyup uçuyor. Belki de aklı sıra bu yöntemle çantayı tutuyor...
Bütün kurallara aykırı. Güçlü bir türbülans o çantayı yerinden fırlatıp tavana yapıştırsa, sonra o koca çanta arkaya doğru uçsa... Belki 5, belki 10 yolcunun kafasını koparıp ölümlerine yol açabilir. Kabinde bir facia yaratabilir.