O fotoğrafları unutmayın

İstanbul-İzmir uçuşu. Günlerden 10 Ağustos, saat 16.00. THY uçağı kalkıyor. Birinci sırada bir pilot oturuyor. Belli ki İzmir’den bir uçuşa gidecek.

Haberin Devamı

Ya da neyse pas uçuyor. Yolcu olarak uçuyor. Belki İzmir’de ailesinin yanında olacak.
Bulmaca çözüyor. Çözsün ne güzel. Aklını rahatlatıyor.
Ama koca pilot çantası yerde duruyor. Üzerine ayağını uzatmış.
Bir yolcu kabin memurunu uyarıyor: “Bize bütün çantaları koltuk altına ya da yukarıdaki bagaja koyduruyorsunuz ama pilotun koca çantası yanında.”
Kabin memuru, “Ben söyleyemem” diyor. Söyleyemiyor. Yolcu pilotu uyarıyor. Ama pilot gözlüklerinin üzerinden bakıyor, umursamıyor. Yolcuyu takmıyor.
Pilot çantası önünde, üzerine ayaklarını koyup uçuyor. Belki de aklı sıra bu yöntemle çantayı tutuyor...
Bütün kurallara aykırı. Güçlü bir türbülans o çantayı yerinden fırlatıp tavana yapıştırsa, sonra o koca çanta arkaya doğru uçsa... Belki 5, belki 10 yolcunun kafasını koparıp ölümlerine yol açabilir. Kabinde bir facia yaratabilir.
Havacılık tarihi örneklerle dolu. Bu yüzden de yasaklanmış. Bütün uçuş boyunca böyle bir şeye izin verilmiyor.
Eğer o kabin memuru bir Alman ya da İngiliz havayolu şirketinde çalışsaydı, çantasını kaldırmayan pilotu uçaktan indirirdi.
Tabii bizimkilerden böyle bir cesaret beklemiyorum ama en azından o uçuşun mesul kaptan pilotuna gidip söyleyebilirdi.
Ama kabin memuru “Ben söyleyemem” diyor. Yolcu ısrar ediyor. Ses yok. Uçuş böyle bitiyor.
Kabin memuru yani hostes belli ki hiç çaba harcamamış. Bütün yolcuların hayatını göz göre göre tehlikeye atmış!
GÜRCÜ KADIN BAKAN
Bir başka uçuş. Yolcu Gürcistanlı bir kadın bakan. THY’nin yemekleri ile ünlü Do&Co’nun titizlikle hazırladığı et önüne geliyor.
O da ne? Kösele gibi bir şey. Diş geçmiyor. Sosu yanmış, tabağın dibine yapışmış.
Ne tat var, ne de tuz... Suyunu kaybetmiş. Kavrulmuş bir et parçası. Twitter’dan yazıyor. Cümle alem duysun istiyor.
Oysa aynı et bir başka uçuşta yolcudan tebrikler alıyor. Peki, bu uçuştaki skandal niye? Çünkü o uçuşta kabin memuru yemeği ısıtırken fırının ısısını iyi ayarlamamış. Yemeği fırında unutmuş. Isıtma süresini kaçırmış. Güzelim et olmuş kösele. Ne sosu, ne tadı, ne de tuzu kalmış.
Do&Co’nun patronu Atilla Doğudan’a aklını oynattıracak bir olay.
Duyunca geceler boyu uyumamıştır. Başına bunlar gelmesin diye uçan aşçılar bile aldı. İkram merkezinin içine uçak şeklinde eğitim üniteleri kurdu. Orada servisten yemeğin ısıtılmasına kadar geniş bir yelpazede dersler veriyor.
Ama nafile...
Her uçuşa da aşçı koyamaz. O zaman ikram bir kabin memurunun eline kalıyor. İşte o ellerde kendi markası, THY markası, özenle seçtiği et, pişirirken yüreğini koyduğu lezzet, hepsi bir irtifada buharlaşıp gidiyor. Bu faciayla nasıl baş edecek, ben de bilmiyorum.
Cinnet geçirecek ama yine de baş edemeyecek...
NE BÜYÜK HATA DLR TESTİ GEVŞETİLDİ
Türk Hava Yolları, Amsterdam kazasından sonra pilot alımlarında kaliteyi artırmak üzere DLR testlerini uygulamaya başladı. DLR aslında Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’nin (Deutsche Zentrum für Luft- und Raumfahrt) kısaltması.
Bu testin temel amacı, pilotun veya pilot adayının havayolu şirketine ne kadar uygun olduğunu tespit etmek. Sınav iki aşamadan oluşuyor. Birinci bölümde adayın genel bilgi, yetenek, İngilizce, zeka seviyesiyle psikomotor yani beyinin ve el-ayak uyumlu çalışması test ediliyor.
Birinciyi geçenler ikinci aşamada karakter yapısı, CRM olarak adlandırılan kokpitte ekip çalışmasına ne kadar açık oldukları, şirket kültürüne uyumları, stres yapısı ölçülüyor.
Testin ilk bölümü teori, bilgi ve beceriye dayalı, ikinci kısmıysa adayın karakter yapısı, davranışları, acil durumlarda sorunları çözüm yaklaşımları göz önüne alınarak detaylı olarak bir ölçüm yapılıyor. İki aşamalı sınavdan geçenler yüzde 92 oranında pilot oluyor. DLR aynı zamanda Lufthansa, SunExpress gibi şirketlerde görev alacak ikinci pilotlara da uygulanıyor. Hatta İsviçre Hava Kuvvetleri bile pilot adaylarına bu testleri yapıyor.
THY pilot alımlarında bu testlerin uygulanması için geçen yıl mayıs ayında Almanya’ya sivil ve askeri kökenli pilotlardan oluşan ikinci pilot adayı 44 kişi gönderdi. İlk bölümü 18’i geçebildi. İkinci bölümden ise sadece 7 pilot başarılı oldu.
Sonuçların düşük gelmesi üzerine THY, acil pilot ihtiyacı nedeniyle DLR’ın sadece birinci bölümünün uygulanmasına karar verdi. Halen THY’ye girmek isteyen ikinci pilotlar veya Uçuş Akademisi tarafından yetiştirilmek üzere alınan adaylar testlerin sadece birinci aşamasına giriyor.
Ancak uzmanlar birinci aşamanın teorik bilgiye bağlı olduğunu, sınava giren pilotun eksiklerinin zamanla tamamlanabileceğine dikkat çekiyor. Asıl elemenin yapıldığı ikinci aşamadaysa karakter testi büyük önem taşıyor. Havayolu pilotu kültürüne sahip olmayan, ekip çalışmasına uygunluğu bulunmayan adayların bu bölümü ne kadar çalışsa da geçemeyecekleri, eğitimlerde, uçuş hayatında sorun yaşayabileceği vurgulanıyor.
THY’de ikinci aşamanın kaldırılmasından önce yapılan ilk sınavlarda başarısız olan bazı adayların yeniden DLR’a girdikleri, THY’de işe alındıkları ancak görev yapacakları uçakların tip eğitiminde büyük sorunlar yaşadıkları haberleri geliyor.
Hızlı büyüme nedeniyle kaldırılan ikinci test aslında THY’nin geleceğidir. Gerekirse büyüme hızı düşürülür ama o testten vazgeçilmemeli. Amsterdam’da öğretmen pilot kontrolünde tarlaya otomatik iniş yapan uçağın fotoğrafları hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Biz unutsak bile THY unutmamalıdır...

 

Yazarın Tüm Yazıları