2 Mayıs 2004
Ünlü Alman uçak tasarımcısı Claude Dornier’in torunu Iren (45), 1939 model Do-24 tipi deniz uçağı ile dünya turuna çıkıyor. Filipinler’in tanıtımı ve UNICEF yararına düzenlenecek uçuşta Iren Dornier, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 60 ülkeyi ziyaret edecek. Iren’in dedesi Claude Dornier, havacılık tarihinin en önemli ve sıra dışı tasarımcılarından biriydi. İnanılmaz uçaklar onunla hayata geçti. 1969’da öldüğünde arkasında aralarında dikine havalanabilen tek yolcu uçağı olan Do-31 ile 169 koltuklu deniz uçağı Do-X gibi 70’e yakın proje bırakmıştı. Ancak Dornier şirketinin tarihinde her zaman deniz uçaklarının ayrı bir yeri olmuştu.
ALTIN YILLAR
Deniz uçakları için 1930’lar altın yıllardı. Gerek Amerika gerek Avrupa’da çok uzun menzilli kıtalar arası uçuşlar ancak deniz uçakları ile yapılabiliyordu. Claude Dornier, 1932’de Hollanda’nın isteği üzerine üç motorlu, askeri bir deniz uçağı üzerinde çalışmaya başladı.
Arama-kurtarma, devriye gibi görevlerde kullanılacak uçak Almanya’ya uygulanan yasaklar nedeniyle İsviçre’de imal edildi. Do-24’e Almanya, İspanya, İsveç ve Japon Hava Kuvvetleri de sipariş verdi.
Toplam 240 adet imal edilen Do-24’ler İkinci Dünya Savaşı sırasında aralarında uçaklarını paraşütle deniz üzerinde terk eden pilotlar, batan gemi yolcuları gibi 11 bin kazazedeyi kurtardı.
Do-24 birçok ülkede savaş sonrasında da kullanılmaya devam etti. En son uçak İspanya Deniz Kuvvetleri’nden 1970’te emekli oldu. Bu uçaklardan biri Dornier ailesi tarafından satın alındı ve Almanya’daki Oberschleissheim Müzesi’ne verildi.
Aslında reklam fotoğrafçısı olan Iren Dornier uzun yıllar amatör olarak sürdürdüğü havacılık merakını 1993’te profesyonel boyuta taşıdı. Filipinler’de ‘Seair’ adını verdiği bir havayolu kurdu. Adalar arasında sefer yapan şirketin halen filosunda 9 adet Çek imalatı 19 koltuklu Let 410 tipi uçak bulunuyor.
6 MİLYON DOLAR
Iren Dornier, dedesinin tasarladığı Do-24’ü yeniden uçurmak üzere dört yıl önce harekete geçti. Uzun uğraşlarla Oberschleissheim Müzesi’ndeki uçak restore edilmek üzere Filipinler’e götürüldü.
Tam 6 milyon dolarlık restorasyonla uçak tamamen yenilendi. Eski piston motorlar yerini turboprop Pratt&Whitney PT6A-45B tipi motorlara bıraktı. Gövde ve kanatlar elden geçti. Do-24’ün kabinine 19 koltuk yerleştirildi.
Testler tamamlandıktan sonra tarihi uçuş 16 Nisan’da Clark Uluslararası Havalimanı’ndan başladı.
YOLCULUK BAŞLADI
İlk durak Bangkok oldu. Dornier dört kişilik uçuş ekibi ile tam 60 ülkeye uçacak. Tayland’dan sonra Hong Kong, Hindistan, Pakistan, İran rotası izlenecek. Daha sonra Türkiye, Yunanistan, Fransa, Almanya, İngiltere üzerinden İzlanda’ya çıkılacak. Amerika kıtası boyuna katedildikten sonra Güney Afrika üzerinden Dubai ve Bahreyn’e geçecek. Do-24, 8 Aralık’ta Manila’ya ulaşacak.
Ekip her gittiği yerde Filipinler’in tanıtımıyla ilgili organizasyonlara katılacak. Özel uçuşlar yapacak. Tarihi uçuştan sonra Do-24, Seair’in prestij uçağı olacak. Sadece VIP ve nostaljik seferler yapacak.
DO-24 TEKNİK ÖZELLİKLER
Kanat Açıklığı: 30 metre
Gövde Uzunluğu: 21.95 metre
Yükseklik: 5.65 metre
Kanat Alanı: 100 metre kare
Motor: P&W PT6A-45B
Seyir Hızı: 343 km/saat
Maksimum Ağırlık: 12 bin kg.
Tolga ÖZBEK
Türk Yıldızları 8 uçakla uçacak
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın akrobasi ekibi Türk Yıldızları ilk kez 8 uçakla birlikte gerçekleştireceği gösterisini bugün Konya’da yapıyor. Normalde 7 adet NF-5 tipi uçakla gerçekleştirilen gösterilerin 8 uçakla daha aktif ve ilgi çekici hale getirilmesi planlanıyor. İlk gösteride Türk Yıldızları toplam 20 hareket sunacak. Akrotim, önümüzdeki aylarda uçak sayısının artırılması için de çalışmalarını sürdürüyor. Konya 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı 134’üncü Filo bünyesindeki Türk Yıldızları’nın yedeklerle toplam 12 uçağı bulunuyor. Dünyada ses hızını aşan az sayıda akrobasi ekibinden biri olan Türk Yıldızları, 1992’den bu yana yurtiçi ve yurtdışında Hava Kuvvetleri’ni başarı ile temsil ediyor.
7E7’nin ilk müşterisi ANA
Boeing’in geleceğin uçağı olarak lanse ettiği 7E7’nin ilk müşterisi Japon All Nippon Airways (ANA) oldu. 6 milyar dolar değerinde 50 kısa ve uzun menzilli 7E7 siparişi veren ANA, uçakları 2008’de teslim almaya başlayacak. Boeing yetkilileri önümüzdeki aylarda en az 10 havayolu şirketinden sipariş beklediklerini açıkladı.
Boeing’in iki yıldır üzerinde çalıştığı çift motorlu uçak ilk uçuşunu 2007’de gerçekleştirecek. Hizmetteki yolcu uçaklarından operasyon maliyetleri yüzde 20 daha düşük olacak 7E7’nin yolcu kapasitesi 200-300 arasında değişecek. Hem kısa menzilde hem de çok uzun menzilli uçuşlarda ekonomik operasyon maliyetleri sunacak olan 7E7, 767 ve 757’lerin yerini alacak. Amerikalı imalatçının yaptığı araştırmaya göre 7E7 sınıfı uçak pazarı gelecek 20 yılda 7 bin uçağa ulaşacak.
Amerika dışında en fazla 767 serisi uçak sahibi olan All Nippon Havayolları 7E7’leri Tokyo çıkışlı iç hat ve Çin uçuşlarında kullanacak. ANA filosuna katılacak uzun menzilli 7E7-8 modeli, iki sınıflı toplam 230 yolcu kapasiteli olacak. Kısa menzilli 7E7-3 modeli ise 300 koltuklu olarak planlandı. Havayolu yetkilileri 7E7’lerin ekonomik işletim maliyetleri ile yılda 90 milyon dolar tasarruf edeceklerini açıkladılar.
7E7 isminin beklenenin aksine çok tutulduğunu söyleyen Boeing Ticari Uçaklar Başkanı Alan Mulally, uçağa şirketin 7 serisinden 787 veya başka ad vermeyeceklerini açıkladı.
Halen 7E7’nin iki ayrı modeli müşteri buldu. Bunlardan uzun menzilli 7E7-8 modelinin kanat açıklığı 58.8 metre, menzili ise 11 bin kilometre. Kısa menzilli 7E7-3’ün kanat açıklığı ise 51.6 metre olarak belirlendi. Uçak 2 bin 200 kilometre gibi yakın mesafelerde ekonomik operasyon yapabilecek. Boeing 15 bin 700 kilometre ultra uzun ve 7 bin kilometrelik orta menzilli modeller üzerinde de çalışıyor.
Abdurrahman Yılmaz emekli oldu
İstanbul Atatürk Havalimanı VIP Salonu Emniyet Müdürlüğü görevini 22 yıldır aralıksız sürdüren Abdurrahman Yılmaz, yaş haddinden emekli oldu. Dış Hatlar Flags Restoran’da düzenlenen kokteyl ile meslek hayatına veda eden Yılmaz’ı çocukları Ebru, Esin ve Uğur’la birlikte eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, eski bakanlar Necdet Menzir, Nevzat Ayaz, Hayri Kozakçıoğlu, Bülent Akarcalı, işadamları Ahmet Nazif Zorlu, Erdoğan Demirören, İbrahim Bodur, Mustafa Özkan, Zeynel Abidin Erdem’in yanı sıra TAV yöneticileri Hamdi Akın ve Sani Şener uğurladı.
THY’den mayıs promosyonları
Türk Hava Yolları, 31 Mayıs’a kadar gidiş-dönüş, ekonomi sınıfı, vergiler hariç Avrupa hattında özel fiyatlar uyguluyor. Maksimum kalış süresi 8 gün olan biletlerde İstanbul, Ankara ve İzmir çıkışlı fiyatlar: Amsterdam 239, Atina 189, Barcelona 238, Basel 289, Berlin 239, Brüksel 249, Budapeşte 189, Bükreş 169 (İstanbul), 219 (Ankara-İzmir), Cenevre 289, Düsseldorf 239, Frankurt 189, Hamburg 239, Hanover 239, Kiev 219 (İstanbul), 269 (Ankara-İzmir), Kişinev 189 (İstanbul), 239 (Ankara-İzmir), Köln 239, Kopenhag 239, Londra 229, Lyon 238, Madrid 238, Manchester 299, Milano 289, Moskova 219 (İstanbul), 269 (Ankara-İzmir), Münih 189, Nice 289, Nüremberg 239, Odesa 219 (İstanbul), 269 (Ankara-İzmir), Paris 289, Prag 239, Priştina 189 (İstanbul), 235 (Ankara-İzmir), Roma 289, Saraybosna 199 (İstanbul), 249 (Ankara-İzmir), Simferopol 169 (İstanbul), 219 (Ankara-İzmir), Sofya 149 (İstanbul), 199 (Ankara-İzmir), Stockholm 239, Strasbourg 238, Stuttgart 239, Tiran 169 (İstanbul), 219 (Ankara-İzmir), Üsküp 179 (İstanbul), 229 (Ankara-İzmir), Varşova 239, Viyana 199, Zagrep 219 (İstanbul), 269 (Ankara-İzmir), Zürih 239 dolardan başlayan fiyatlarla sunuluyor. Türkiye’nin diğer noktalarından ve Lefkoşe’den uçmak isteyen yolcuların İstanbul çıkışlı fiyatların üzerine 100 dolar ilave etmeleri gerekiyor.
MNG’ye özel yazılım
MNG Havayolları dünyada Delta, Lufthansa gibi büyük havayolu şirketlerinin kullandığı SAP sisteminin Türkiye’deki ilk kullanıcısı oldu. Havayoluna özel olarak hazırlanan yazılım bakım, operasyon ve ikmal konusunda entegrasyon sağlıyor. Sistemi hızla büyüyen MNG filosunun daha verimli kullanılmasında etkili olacak. Yaz sezonuna filosundaki uçak sayısını büyüterek giren MNG’nin portföyünde 2 MD82, 5 737-400, 1 A300 yolcu uçağının yanı sıra 6 A300 tipi kargo toplam 14 uçağı bulunuyor. Gelecek aylarda alınacak 2 MD82 yolcu ve 4 A300 kargo uçağı ile filo toplam 20 uçağa çıkacak.
Sivil Havacılık’tan ücret tarifesi
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, lisans veya yetki ilk alım, yenileme, onay gibi işlemlerden ücret alacak. Ulaştırma Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi’ne gelir kaynağı oluşturmayı hedefleyen düzenleme ile gelirlerin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün altyapı yatırımlarında kullanılması planlanıyor.
Ek tesis açılıyor
İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Ek Tesisi 7 Mayıs’ta hizmete giriyor. Resmi açılışı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak tesis, Dış Hatlar Terminali’nin kapasitesini yıllık 14’ten 20 milyon yolcuya çıkartacak. Ek tesis 5 körük ile uzun menzilli uçaklara hizmet verecek. İstanbul’u transit merkezi haline getirmek isteyen TAV Konsorsiyumu, ek tesisle beraber havalimanı otelini de hizmet sokuyor. Istanbul International Airport Hotel, 51’i hava tarafı yani gümrüklü bölümde olmak üzere toplam 85 odasıyla transit veya kısa süreli İstanbul’a gelen yolculara hizmet verecek.
Yazının Devamını Oku 25 Nisan 2004
<B>Y</B>oğun yaz sezonu öncesinde Türk Sivil Havacılığı tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor. Arka arkaya gelen uçaklar, yeni filo planları imalatçıların ilgisini Türkiye'ye çeviriyor. Rakamlar Türk Sivil Havacılığı'nın yaz sezonuna 187 uçaklık filoyla gireceğini ortaya koyuyor. Sayının gelecek yıl daha da artarak 200'ü geçmesi bekleniyor.
Kriz sonrası toparlanma, gelişen iç hatlar ve turizmdeki iyimser tahminler Türkiye'nin havayolu filosunu hızla büyütüyor. Gelecek aylarda 42 yolcu-kargo uçağının Türkiye'ye gelmesi öngörülüyor. Hızlı büyümede en büyük pay Türk Hava Yolları'nın. THY 3 yıl içinde 5 uzun, 36 orta ve 10 bölgesel toplam 51 uçak alacak. Gerek Boeing, gerekse de Airbus'ın yakın takibinde olan THY, pazarlık kozlarını iyi kullanmak istiyor. Genel Müdür Abdurrahman Gündoğdu başkanlığında yapılan çalışmalarda son kararı hükümet söyleyecek.
Önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen uçak alım planında yaz sezonundaki ek talep kiralanacak toplam 8 uçakla karşılanacak. Bunu 2005’te teslim edilecek yeni uçaklar izleyecek. Amerikalı imalatçı Boeing, orta menzilde THY'ye 737-300/400 kiralamayı öneriyor. THY filosunda da kullanılan 737-800'lere talebin çok fazla olması nedeniyle kiralama amaçlı pazarda bulunmadığına dikkat çeken Boeing yetkilileri, ihaleyi kendilerinin alması durumunda THY'nin yeni nesil 737 ailesinden 800, istenirse daha yüksek kapasiteli 900 modeli için sipariş almaya hazır olduklarını belirtiyor. Boeing, 737-400'lerin THY filosunda yıllardır uçtuğunu, herhangi bir ek maliyete gerek kalmadan 400 serinin kısa gövdeli modeli olan 737-300'ün de ekonomik olarak kullanılabileceğini ifade ediyor.
Airbus'ın önerisi ise 6 adet A321 ve 2 adet A320. Faaliyetlerini durduran Swissair ve Sabena Havayolları'nda kullanılan bu uçakların iki yıllığına THY'ye kiralanması öneriliyor. THY'nin filo yapısına yeni tip uçağın girmesi nedeniyle Airbus bakım, pilotaj gibi konularda THY'ye destek verecek.
Airbus'ın önerisine göre uçakların bakım ve yedek parça ihtiyaçları Swiss'in bakım şirketi SR Technic tarafından karşılanacak. THY filosundaki Airbus A340 uçaklarında görev yapacak pilotlar 8 günlük eğitim ile A321 ve A320'de uçabilecek. THY'nin seçiminin ülkedeki diğer havayolu şirketleri tarafından da takip edildiğini çok iyi bilen Airbus, A320/A321 serisini satabilmek için büyük çaba harcıyor.
THY'nin 5 adet uzun menzilli uçak projesinde Boeing 777, Airbus ise çift motorlu A330 ile dört motorlu A340-300'leri öneriyor. Kısa dönemli ihtiyaç kiralama ile karşılanacak. Bölgesel uçakta ise sessizlik hüküm sürüyor. Kanadalı Bombardier, Brezilyalı Embraer, Fransız-İtalyan ATR şirketleri jet motorlu veya pervaneli uçaklarını THY'ye satabilmek için büyük çaba harcıyor.
ÖZEL HAVAYOLLARI
Hızla büyüyen MNG, filosuna 4'er adet A300 tipi kargo ve MD82 tipi yolcu uçağı ekliyor. MNG ayrıca iç hatlarda kargo taşımak amacıyla Antonov 26 tipi uçak almak üzere çalışmalar yapıyor.
Onur Air bu yıl filosunu 5 adet A321'le 26 uçağa çıkartacak. Şirket filosundaki MD88'leri önümüzdeki yıldan itibaren A320'lerle yenilemeyi hedefliyor.
Antalya merkezli Inter iç hatlara giriyor. Dört adet Fokker 100 tipi uçak alan şirket iç hatlarda business class hizmeti de verecek. Inter'i iç hatlarda Antalya merkezli Sky ve AtlasJet izleyecek. Sky filosunu teslim aldığı 1 adet Boeing 737-400 ile 5 uçağa çıkarttı. AtlasJet ise yaz sezonunda filosundaki 3 Boeing 757'nin yanı sıra 6 adet A320 almayı planlıyor.
Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) filosunu üç adet Airbus A321 ile büyütüyor. Bu uçaklardan ikisi KTHY'ye teslim edildi. Orex Kargo ise filosuna 2 adet 747-200 Jumbo Jet alacak.
YENİ ŞİRKETLER
Sezon öncesinde kurulan yeni şirketler pazardan pay almak üzere diğer havayolları ile çarpışacak. Anı Tur bünyesinde kurulan World Focus Havayolları uçuşlarına Airbus A310 ile başlayacak. Abdülkadir Kolot'un kurduğu Saga Havayolları 1 Haziran'da uçuşlarına iki adet Airbus A300B4 ile başlıyor. Şirketin genel müdürlüğünü Ali Birhan Tanel yapıyor. Diğer yeni havayolu ise Baron Hava Kargo. Uygur Acuner tarafından kurulan şirket 3 adet A300B4 tipi uçakla sefer yapacak.
Hangi havayolu kaç uçak alacak
HAVAYOLU MEVCUT FİLO YENİ UÇAK
THY 65 8
Onur Air 21 5
Pegasus 14 -
Fly 9 -
SunExpress 8 -
MNG 6 8
KTHY 5 3
Sky 4 1
Free Bird 5 -
AtlasJet 3 6
Orex 3 2
Inter 2 4
Saga - 2
Baron Air - 3
Toplam 145 42
Free Bird sezona güçlü giriyor
Gözen Havacılık grubunda yer alan Free Bird Havayolları'nda yeni yönetim göreve başladı. Uzun yıllar Gözen Grubu'nda çalışan Emre Gürçay genel müdürlüğe atanırken,
genel koordinatörlüğe ise Serdar Cebeci getirildi. Antalya merkezli SunExpress Havayolları'nda yönetici olarak çalışan Kaptan Pilot Serdar Cebeci, Ulaştırma Bakanı Danışmanlığı ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştu.
Emre Gürçay ve Serdar Cebeci ile yeni bir döneme başladıklarını belirten Gözen Havacılık'ın patronları Mekin Gözen ve Mete Bozyiğit, Free Bird'ün yeniden yapılandırılarak sezona güçlü gireceğini söylediler. Yaz sezonu için filolarındaki 2 Airbus A320 ve 4 MD83 tipi uçak bulunan havayolu tüm uçuşlarını sattı. Şirket gelecek yıl Şubat ayından itibaren MD83 uçaklarını filodan çıkartmaya başlayacak. Bu uçakların yerine Airbus A320 alınacak.
Yeni yapılanma ile örnek bir hizmet kalitesi vermeyi hedefleyen Free Bird'ün önümüzdeki yıllarda tarifeli uçuş, kargo gibi alanlarda da faaliyet göstermesi planlanıyor.
Airbus'lara yakıt tankı İzmir’den
Airbus A320 serisi uçaklara ek yakıt tankı imal eden Alman PFW şirketi Türkiye'deki yatırımını büyütme kararı aldı. İzmir Serbest Bölge'de geçen yıl kurulan tesislere 3 milyon dolar yatırım yapacak olan PFW, 4 yıl içinde 80 çalışan sayısına ulaşmayı hedefliyor.
İlk yılını 1.3 milyon dolar ciro ile kapatan PFW Türkiye'nin imalat portföyünde ek yakıt tanklarının yanı sıra kanatların esneme yükünü alan gövde altındaki baskı duvar ve zemini ile bazı gövde parçalarının imalat ve montajını gerçekleştiriyor. Halen 40 çalışana sahip şirket bu yıl Almanya'ya 40 ek yakıt tankı ile 230 çift baskı duvar ve zemini teslim edecek.
A320 serisi yolcu uçaklarının menzilinin artırılması için kargo bölümüne her bir 2900 litre kapasiteli olan özel ek yakıt tankları konulabiliyor. Uçağa maksimum 6 adet yerleştirilebilen tanklardan her biri menzili 1200 kilometre uzatıyor. İmalatında yüksek işçilik ve kalite gerektiren yakıt tanklarının dışı özel titanyum-alüminyum alaşımdan oluşuyor.
PFW Türkiye'nin diğer önemli ürünü ise baskı duvar ve zemini. Yolcu uçaklarının kanatları yukarı 5, aşağı 1.5 metre esneyebiliyor. Oluşan bu ağır yükü dengeleyen baskı duvar ve zemini bir bakımı uçağın belkemiği olarak da adlandırılıyor. Parça, bilgisayar kontrollü tezgahlardan özel frezelenerek imal ediliyor.
Promosyonları kaçırmayın
Türk Hava Yolları 31 Mayıs'a kadar Yeni Delhi'ye ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş, vergiler hariç İstanbul'dan 499, Ankara ve İzmir'den 549, Türkiye'de diğer noktalardan 599 dolardan başlayan fiyatlarla uçuyor.
Lufthansa Alman Havayolları Türkiye'de özel yolcu programı Miles&More’a üye olan yolcularına yüzde 10 indirim yapıyor. 'Gülümseten İndirim' adını taşıyan kampanya 30 Haziran'a kadar devam edecek ve Lufthansa'nın İstanbul, Ankara ve İzmir çıkışlı tüm uçuşlarında geçerli olacak.
Air France 30 Nisan'a kadar ekonomi sınıfı vergiler hariç, gidiş-dönüş Paris, Nice, Lyon, Strasbourg, Amsterdam, Barcelona, Madrid, Milano, Roma, Londra, Cenevre, Zürih, Berlin, Düsseldorf, Hamburg, Stutgart ve Stockholm'e 238, New York, Şikago 399, Washington, Miami ve Philadelphia'ya 430, San Francisco'ya ise 630 dolardan başlayan fiyatlar sunuyor.
KLM ekonomi sınıfı, gidiş-dönüş, vergiler hariç 30 Nisan'a kadar New York, Şikago, Washington, Miami, Philadelphia'ya 399, Denver'a 530 ve San Francisco'ya 630 dolardan başlayan fiyatlarla uçuyor.
Macar Havayolları Malev, Türkçe açtığı İnternet sitesi ile yolcularına hizmet veriyor. Yaz sezonunda uçuşlarını haftada 9 adede çıkartan Malev'in sitesine www.malev.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
BA'den terminal müjdesi
İngiliz Havayolları British Airways (BA), Londra Heathrow Havalimanı'nda uzun mesafeli uçuşlarından bir kısmını Terminal 4'ten Terminal 1'e aldı. Bu uygulama ile İstanbul uçağından Terminal 1'e inen yolcular fast track olarak adlandırılan hızlı check-in noktalarından geçerek Hong Kong, Los Angeles, San Francisco, Tokyo ve Johannesburg aktarmalarına fazla yürümeden ve zaman kaybetmeden geçebilecek.
THY'den bakım anlaşması
THY, Boeing ile Rusya ve çevre ülkelerdeki 737 uçakları için bakım anlaşması imzaladı. 7 yıl süreli anlaşmada Boeing'in bölge ülkelerine satacağı veya kiralayacağı 737 serisi yolcu uçaklarına bakım ve teknik destek THY tarafından verilecek. İlk yıl 10 uçakla başlayacak proje aşama aşama 20 uçağa çıkacak. THY bu anlaşmadan yılda 40 milyon dolar gelir elde etmeyi planlanıyor.
Yazının Devamını Oku 18 Nisan 2004
Geçen hafta başı Türk Hava Yolları’nın TK 1826 sefer sayılı uçağı ile Paris’ten İstanbul’a geldim. Bu bir business uçuşuydu. İyi bir kokpit ve kabin ekibi ile karşılaştım. Her nedense uçuşa 45 dakika kala çıkış kapısı verildiği için güvenlik geçişlerinde gecikmeler meydana geldi. Oysa diğer havayollarının çıkış kapısı 1 saatten çok daha önce belliydi. Tarife saatini biraz geçerek kalktık.
Uzun süredir THY uçaklarında bulunmayan yastık ve battaniye koltuğumun üzerinde duruyordu. Battaniye kırmızı, THY yazısı son derece kötü ve özensiz çizgiler taşıyordu. Rengi öyle kırmızıydı ki, sanki sedyedeki kanamalı bir hastanın üzerinden çekilip alınmıştı.
Yastıkta başka bir kepazelikle karşılaştım. Kime ihale edilmişse, yastık kılıfları rengi beje çalmış un çuvalı kumaşındandı. Üstelik kılıfın bir kapağı var ki size anlatamam. 1956 model Chrevrolet otomobilin ön kaputu gibiydi. Böyle bir kılıf dizaynı hiç görmedim. Sanırım ihaleyi alan kişi, imalatı babaannesine yaptırmıştı. Ve o da gözlüğünü komşuda unuttuğu için böyle bir kesim ortaya çıkmıştı. Daha doğuştan kirli görünen yastık kılıfının standart içe dönük ve yastığı tutması gereken kısmı 20 santimetre ile dışarı sarkma rekoru kırıyordu. Kılıfın üzerindeki THY logosu sanırım bir ilkokulda elişi dersinde çocuklara işletilmişti. Kendini geriyor, büzüyor, rengini kırmızıdan beter ediyordu.
YEMEK REZALETİ
Paris’ten yüklenen yemek bir tepside önüme geldi. Tepside neden konduğu, ne işe yaradığı belli olmayan iki tabak vardı. Birinin ortasında peynir duruyordu. Oysa mönüde peynir çeşitleri yazıyordu. Tereyağı da yazıyordu ama yoktu. Peynirin önündeki kapta ise salata vardı. Büyük bir uğraşla salatanın üzerindeki saydam folyoyu açtım. Salata tabağında üç adet 2 ile 3 santimetre kare büyüklüğünde yeşillik üzerinde 5 mikron kalınlığında üç havuç uzantısı yer alıyordu. Daha üzerinde ise 6 santimetrelik üç adet soya filizi bulunuyordu. Salata sosunu üzerine döktüm. Ama malzeme o kadar azdı ki, çatalı hangi yönden saplamaya kalksam tabağın içinde buz pateni yapıyor ve acayip sesler çıkarıyordu. Bir soya filizi ağıma düştü ama diri filiz üzerindeki yağı silkeleyerek ağzına ulaşırken çevreyi de batırdı.
Somon fümeden oluşan ordövr tabağına dokunmadım. Sıcak yemek olarak ıspanaklı ‘tortellini’ istedim. Bırakın demiri, ıspanağın yeşili bile ortada yoktu. Bir kaç şişkin makarna anlaşılmaz bir sosun içinde yüzüyordu. Araya karışan peynirler de onları bırakmak istemiyordu.
Sıcak yemek folyo kapta geldi ve kabin memurları servis yaparken eğilmemesi, beni yakmaması için büyük çaba harcadılar. Tepsideki kürdan ise artık kebapçılarda bile kullanılmayan cinstendi. Şarap yelpazesi daralmış, Fransız şarabının Fransa kalkışında kırmızısı yoktu. Oysa mönüde yazanlar THY’nin iş ahlakıydı. Yolcuya karşı bir taahhüt idi. Ama sanırım kimse yolcuyu takmıyordu.
DOKTOR YOLCU
Zaten bir kişi eksik uçan kabin memurları bu arada uçuş korkusundan fenalaşan bir yolcuya tam anlamıyla profesyonel yardım verdiler. Uçakta anonsla bir doktor yolcu da bulundu. Hep yazıyorum bu doktor yolcunun önceden belirlenmesini. Biraz uçuş mili verilerek bu özendirilebilir ve herhangi bir sorun halinde hiç zaman kaybedilmeden uçaktaki doktora ulaşılabilir. Benim önerimi Emirates bile uygulamaya başladı ama bizim THY’nin aklına yatmadı.
Boeing 737-800 tipi wingletli ‘Ardahan’ uçağı ile güzel bir uçuş yaptım. Ama yol boyu THY’nin bir yastık kılıfında, battaniyede bile mükemmel markasını harcamaya başladığı görüp üzüntü duydum.
Tasarruf elbette kurumlar için önemlidir. Ama tasarrufun şekli ve şemaili vardır. Tasarruf, tasarruf derken bir bakarsınız yolcuda THY’den tasarruf etmiş. İşte o zaman çok kötü olur...
Esenboğa’ya TAV imzası
Hızla ilerleyen yap-işlet-devret terminal ihalelerinden en sonuncusu Ankara Esenboğa Havalimanı için gerçekleştirildi. İlk defa hem iç hem de dış hat beraber ihaleye çıkılan projeyi TAV (Tepe Akfen Vie) konsorsiyumu kazandı. Esenboğa’ya yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırım yapacak olan TAV, yeniden inşa edeceği iç ve dış hatlar terminalini 15 yıl 8 ay süreyle işletecek.
Rüştünü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ispat ederek tecrübesini bölgedeki havalimanı inşaat ve işletmelerine ihraç eden TAV, Türkiye’nin resmi giriş-çıkış kapısı olan Esenboğa’yı Ankara’ya yakışır bir görünüme kavuşturacak. Halen hac ve charter operasyonu için kullanılan C Terminali yerleşim alanına inşa edilecek yeni iç ve dış hatlar, 36 ayda tamamlanacak.
Yıllık kapasitesi iç ve dış hat toplam 10 milyon yolcu olacak terminaller TAV tarafından işletmesi tamamlandıktan sonra Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) devredilecek. Halen Ankara Esenboğa’nın yıllık kapasitesi 2 milyon 800 bini iç hat olmak üzere toplam 5 milyon 675 bin yolcu.
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni 22 ay gibi rekor sürede tamamlayarak hizmete sokan TAV, İran’da da Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı’nın yap-işlet-devret projesini seyrüsefer hizmetleri haricinde tamamen havalimanı işletmecisi olarak yürütüyor. TAV ayrıca Emirates Havayolları için Airbus A380 uçaklarının bakım hangarlarının çatılarını imal etti. Halen Mısır’daki havalimanı ihalelerini takip eden konsorsiyum, bölgedeki işlettiği havalimanı sayısını artırmayı hedefliyor.
İHALELER SÜRECEK
1990’ların ikinci yarısında Antalya Havalimanı ile başlayan yap-işlet-devret projelerini İstanbul Atatürk, Antalya 2’nci Dış Hatlar ve Dalaman ihaleleri izledi. Halen Antalya’da Çelebi, Dalaman’da ise Aksa terminal için temel atma aşamasına gelirken her iki binanın 2006 yaz sezonuna yetiştirilmesi planlanıyor.
Önümüzdeki aylarda Ankara’dan sonra İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın ihalesi yapılacak. İç ve dış hatlar beraber ihaleye çıkılması beklenen projeyi ilerleyen zamanda Bodrum Milas takip edecek. DHMİ özellikle doğudaki havalimanlarının yeterli kapasiteye kavuşması ve standartların yükseltilmesi için yeni formüller üzerinde çalışıyor.
NELER YAPILACAK
11 iç, 7 dış hat toplam 18 yolcu köprüsü.
Yüzde 100 bagaj taramaya yönelik son teknoloji ürünü güvenlik sistemleri.
93 bin metre kare 4 bin araçlık katlı otopark.
30 bin metre karelik açık otobüs parkı.
41 kilometrelik yol ve viyadük inşaatı.
180 bin metre kare apron inşaatı.
Haydi Hezarfen’e
Türkiye Pilotlar Günü kutlamaları 25 Nisan’da İstanbul Hezarfen Havaalanı’nda düzenlenecek özel gösterilerle halkla buluşuyor. Bu yıl beşincisi yapılan kutlamalarda Hezarfen’deki şenlik saat 13.00’te başlayacak. Havacılık gösterilerinde Ali İsmet Öztürk’ün akrobasi uçuşlarının yanı sıra paraşüt, helikopter, model uçak, paramotor ve ultralight gösterileri de yapılacak. Kutlamalar 26 Nisan’da düzenlenecek törenlerle sürecek.
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) tarafından organize edilen şenliğe halkın rahat ulaşımı için saat 11.00’de Kadıköy’den, 12.00’de de Taksim ve Bakırköy’den belediye otobüsleri kaldırılacak.
Bu yıl Türkiye Pilotlar Günü’nün beşincisini kutladıklarını söyleyen TALPA Başkanı Kaptan Gürel, amaçlarının 26 Nisan’ı tüm dünyada pilotlar günü olarak kabul ettirebilmek olduğunu söyledi. 2006’da yapılacak olan Uluslararası Havayolu Pilotları Federasyonu (IFALPA) toplantısının İstanbul’da organize edecek olan TALPA, bu konuyu gündeme getirecek. İstanbul’da en son IFALPA toplantısı 1960’ta yapılmıştı.
Tolga ÖZBEK
Bolukçu TÖSHİD Başkanı
Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Yönetim Kurulu Başkanlığı«na Şahabettin Bolukçu seçildi.
Free Bird Havayolları Genel Müdürlüğü ile eş zamanlı TÖSHİD Başkanlığı«ndan da ayrılan Tuncay Doğaner«in yerine seçilen Bolukçu, aynı zamanda Onur Air Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyor. Olağanüstü genel kurula gidecek olan TÖSHİD’de seçimin gelecek ay içinde yapılması planlanıyor.
Free Bird«ün genel müdürlüğünden ayrılan Tuncay Doğaner ise AtlasJet«e transfer oldu. Öger Grubu portföyündeki AtlasJet’te yönetim değişikliği ile birlikte ETS Tur da ortaklar arasına girdi.
Charter yani tarifesiz yolcu taşımacılığı yapan AtlasJet, tarifeli olarak iç ve dış hat uçuşlarına başlamayı planlıyor. Filosundaki 3 adet Boeing 757’yi Airbus A320’lerle yenileyecek AtlasJet bu yaz filosuna toplam 6 adet A320 alacak. Şirket ayrıca Antalya olan merkezini İstanbul’a taşıyacak.
Free Bird’te Tuncay Doğaner’den boşalan genel müdürlük görevine Gözen Havacılık’ta uzun yıllardır çalışan Emre Gürçay atandı.
Havalimanında polis sıkıntısı
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda mayıs ayında açılacak Dış Hatlar Terminali ek tesis ve yoğun yaz sezonunun başlamasıyla birlikte polis sıkıntısı had safaya ulaşacak. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre 3 vardiya çalışan toplam 346 amir ve polis memurunun bulunduğu Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde sadece kapıda 60 kişilik ek kadroya ihtiyaç duyuluyor. Pasaport polisleriyle birlikte ihtiyaç 100’e ulaşıyor.
İstanbul IFATCA 2007’ye talip
Uluslararası Hava Trafik Kontrolörleri Derneği’nin (IFATCA) Hong Kong’da yapılan yıllık genel kurulunda Türkiye 2007’de gerçekleşecek toplantı için tek aday oldu. İstanbul’un yüksek şansı olduğunu söyleyen Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Ayhan Kartal, toplantıya yaklaşık bin delegenin gelmesinin beklendiğini açıkladı.
Toplam 750 kontrolörün katıldığı Hong Kong’daki toplantıda ele alınan en önemli konu hava trafik kontrolörlerinin olası bir kaza-kırım olayında kimliklerinin çalıştıkları kurum tarafından kesinlikle açıklanmamasıydı. Ueberlingen’de 1 Temmuz 2002’de meydana gelen Boeing 757 kargo ile Tupolev 154 tipi yolcu uçağının çarpışmasında görev yapan kontrolörün kaza sonrasında kimliği medyada açıklanmıştı. Kontrolör daha sonra 24 Şubat 2004’te evinde bıçaklanarak öldürülmüştü.
Yazının Devamını Oku 11 Nisan 2004
İstanbul Atatürk Havalimanı tarihinin en talihsiz günlerini yaşıyor. Uluslararası kimlikli havalimanını tanımlama güçlüğü çektiğini sandığım bir vali muavini yüzünden güvenlik kuralları ile havacılığın özgürlüğü sıkıştırılıyor. Dünyanın her yerinde havalimanlarının bir yanında genel havacılık için ayrılmış bölgeler vardır. Buradan iş jetleri, hava taksi kuruluşlarının uçakları-helikopterleri vızır vızır uçarlar. Buralara hiç bir zaman kem gözle bakılmaz. El üstünde tutulur. Hatta bu tutuş, o ülkenin kalkınmışlığının göstergesidir.
Ama kasabanın şerifliğine soyunan Atatürk Havalimanın yeni Mülki Amiri, Vali Muavini Murat Yıldırım, uygun güvenlik tedbirlerini izlemek yerine kapıları kapatarak sorunları çözeceğini sanıyor. Gazetecisinden, havayolu işletmecilerine, hava taksi şirketlerinden hangar sahiplerine kadar sektöre kan kusturuyor. Alfa 12 diye bilinen özel hangarlar bölgesinin giriş çıkışını kapatan, gazetecileri yıllardır süren uygulamaların önüne saçmalık kuralları ile engel yaratan mülki amir, havacılığın gelişiminde karşısına çıkıyor.
Oysa Türkiye’nin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, havacılığın her dalına inanılmaz bir ilgi duyarak gelişmesi için elinden gelen her şeyi yapıyor. Kampanyalar düzenliyor, sloganlar yaratıyor. En küçük havacılık şenliğine kadar giderek yeni bir vizyonu taşıyor. Sanıyorum filolara katılan her uçak onu heyecanlandırıyor. Ama Bakanın bu mükemmel davranışı, İstanbul’da bir vali muavini tarafından dinamitleniyor.
İSTANBUL’UN KADERİ
Atatürk Havalimanı’nın kaderidir bu. Her 7-8 yılda bir böyle bir yönetici ortaya çıkar ve bütün gelişmelerin önüne dikilir. Gerçi çalışma ve makam ömürleri kısa olur ama verdikleri zarar her zaman çok büyüktür. Elbette Atatürk Havalimanı’nda maksimum güvenlik kuralları uygulanacaktır. Başı terörle her zaman belaya girmiş bir ülke için bu gereklidir. Ama yetkililere düşen görev caydırıcılıktan başlayarak kuralları mantıklı bir biçimde uygulamaktır.
Mülki amire göre bütün uçuşlar durdurulsa, bütün kapılar kapatılsa, hiçbir personel işe gelmese Atatürk Havalimanı çok güvenli olur. Ama o zaman da sanırım mülki amire de ihtiyaç olmaz.
Orada bir güç gösterisine dayalı bir oyun oynanıyor. Kapılar kapatılıyor, gazeteciler önüne perdeler indiriliyor, genel havacılık için özel düşmanlar yaratılıyor. Merak ediyorum bunlar hangi akla hizmet yapılıyor? İçişleri Bakanlığı bu garip anlayışa nasıl seyirci kalıyor?
YURTDIŞINDA BÖYLE...
Yabancı ülkelerde iş adamları, uçaklarının yanına kadar özel VIP araçlarıyla girebiliyor. Gümrük ve güvenlik işlemleri sadece birkaç dakika sürüyor. Türkiye’de ise her şeyden ve herkesten kuşku duyan anlayış sorunları yasaklayarak çözdüğüne inanıyor.
MANTIKSIZ UYGULAMALAR
İster tek motorlu Cessna 172 ile havadan İstanbul turu atın, isterseniz 40 milyon dolarlık kıtalararası iş jetine binin genel havacılık yolcusu iç veya dış hatlar terminalinden yürütülerek geçiriliyor. Buradan araçla pistin etrafından bozuk 2 kilometrelik yolu dolaşıp Alfa 12’deki uçağının yanına gidebiliyor. Gerek İstanbul, gerekse Ankara’daki Genel Havacılık Apronları’nın giriş kapılarında güvenlik açısından her şey mevcut. Kapıda 24 saat polis nöbet tutuyor. Röntgen cihazları faal. Çevre kontrolü Jandarma’da. Gümrük görev başında. Uçucu personel dahi bu kapıdan uçaklarına gidemiyor. Normalde havalimanında mevcut olan tüm personele rağmen neden yolcu bu kapıları kullanamıyor? Akla ‘Acaba devlet personeline güvenmiyor mu?’ sorusu geliyor.
11 Eylül sonrasında genel havacılık yolcuları hakkında uçuştan önce ‘GBT’ olarak adlandırılan Güvenlik Bilgi Toplama verileri alınmaya başlandı. Diğer tarafta havayolu yolcusu bir biletle uçağa binerken bu uygulama İstanbul’da kaldırılsa da diğer havalimanlarında devam ediyor.
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye yatırım amacıyla Amerikalı bir iş adamı özel uçağı ile geldi. Havalimanının bürokrasisinden sıkılan iş adamı, benzer zorluklara yatırım sırasında karşılaşacağını söyleyerek indikten bir kaç saat sonra geri döndü.
Hava taksi şirketleri devletin kendilerini ‘potansiyel kaçakçı’ olarak görmesinden bıkmış durumda. Ekonomik krizin yanı sıra artan güvenlik önlemlerinden sıkılan iş adamları uçaklarına satmaya başladılar. Bazı iş adamları kendilerine daha uygun havalimanı arayışlarını sürdürüyor.
Önümüzdeki yaz aylarında Atina’da olimpiyat yapılacak. Yunanistan’a çok sayıda özel uçak gelecek. Ancak Venizelos Havalimanı’nda yeterli park alanı yok. Bu konuyla ilgili düzenleme hızlı yapılabilirse İstanbul bu pazardan pay alabilir.
MEZBELELİK SÜRÜYOR
Her biri milyonlarca dolarlık iş jetleri ve helikopterlerin bulunduğu Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Apronu Alfa 12’ye batmış havayollarına ait hurda durumdaki 4 adet uçak çekildi. Her tarafı sökülmüş hurda uçaklar, yabancıları ürkütürken Türkiye’nin imajını zedeliyor.
Alfa 12 inşa edilirken yolcuların tek bir terminalden çıkışlarının yapılması planlanmıştı. Bu terminal binası dört duvar bırakıldı. İnşaatıyla ilgili hiçbir gelişme yok. Hemen bu binanın tamamlanması ve işletmesi ile ilgili sorunla karşılaşılmaması için özel bir şirkete verilmesi gerekiyor.
Kapı inşaatı tamamlanmadığı için Alfa 12’ye hálá 1.5 kilometre ilerideki E Kapısı’ndan giriş-çıkış yapılıyor. Alfa 12’de çalışan personel hangarına gitmek isterse E Kapısı’nda aracını bırakıyor. Şirketinin içeride apron plakalı aracı yoksa 1.5 kilometrelik toz toprak içindeki yolu yürümek zorunda kalıyor.
Alfa 12’nin etrafı inşaatın bitmemesi nedeniyle göletlerle dolu. Kuşların etrafını istila ettiği göletler apron ve pistteki uçuş güvenliğini tehdit ediyor.
Apronda sadece özel plakalı araçlar hizmet verebiliyor. Bu araçlar özel yazı yazılarak yakıt almak veya bakım yapılmak amaçlı dışarı çıkartılabiliyor. Bürokrasi şirketlerin elini kolunu bağlıyor.
THY’de değişim beklentisi
Türk Hava Yolları’nda yeterli performans gösteremeyen bazı genel müdür yardımcılarının önümüzdeki günlerde görevden alınacağı iddia edildi. Ticaret ve Teknik’ten sorumlu genel müdür yardımcılarının değişmesi gündeme gelirken Genel Müdür Abdurrahman Gündoğdu’nun yoğun yaz sezonuna daha dinamik yönetim organizasyon yapısı ile girmek istediği öğrenildi.
2006’da 20 milyon yolcu ve 100 uçaklık filoya ulaşmak isteyen THY, henüz uçak alımının kesinleşmemesi nedeniyle filo planlamada sıkıntı çekiyor. Kiralama süresi biten RJ100 ve bazı Boeing 737-400 ve 500 uçaklarının geri verilecek olması yoğun yaz sezonu öncesinde THY’yi kara kara düşündürüyor.
RJ100’lerin imalatçısı İngiliz Avro şirketi THY’nin istediği şartlarda uçakların kalabilmesi için teklif verirken nisan ve mayıs aylarında kullanılmak üzere Kıbrıs Türk Hava Yolları’ndan (KTHY) bir adet Airbus A310 tipi uçak kiralandı. Kiralama süresi talebe göre uzatılabilecek.
KANADA EKİMDE
Elde yeterli uçak olmaması nedeniyle yeni hatlar açmakta zorlanan THY, daha önceden ilan ettiği Toronto uçuşlarına ekim ayında başlayacak. Bu hatta Air Canada ile ortaklık görüşmelerini Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Topçu sürdürüyor.
Nijerya’da Lagos’a uçmak üzere fizibilite raporu hazırlayan THY, bu bölgeden pay almayı hedefliyor. THY ileriki yıllarda Lagos aktarmalı Brezilya pazarında Rio de Janerio’ya uçuşu uzatmak istiyor.
YENİ ŞARAPLAR
THY uçaklarda sunulan şarap yelpazesini genişletmek üzere çalışmalara başladı. Türk markalarına da yer vermek isteyen THY, şarap üreticileri ile görüşüyor. Çorbanın servisi sırasında zorluk yaşanması nedeniyle THY uzun menzilli uçuşlarda business class’ta verdiği çorbayı ikram mönüsünden kaldırıldı. Yine uzun menzil business class’ta sıkma tereyağı ise yerini daha pratik olan paket tereyağına bıraktı.
Falcon 2000EX Türkiye’de
Ünlü Fransız imalatçı Dassault’un en yeni iş jeti modeli Falcon 2000EX demo uçuşları yapmak üzere Türkiye’ye geldi. İş adamlarına tanıtılan çift motorlu uçak, 7032 kilometre menzili ile yüksek performansı maksimum konforla sunuyor. Standart donanımlı fiyatı 25 milyon dolar olan uçak toplam 70 adetlik siparişe ulaştı.
Çift motorlu 2000 modelinin yeni nesil üyesi olan 2000EX’in teslimatlarına geçen yıl başlandı. Uçağın klasik 2000 modeli ile en büyük farkları menzil ve motorlarda. Falcon 2000EX, klasik 2000 modeline göre yüzde 25 daha uzun menzile sahip. Ekstra menzil, uçağın gövde altına konulan özel yakıt depoları ile sağlanıyor. Falcon 2000EX’te Pratt&Whitney imalatı PW308C motorları kullanılıyor. Çok sessiz olan bu motorlar 3815 libre itiş gücüne sahip. İmalatçı Dassault 15’inci uçaktan itibaren Falcon 2000EX’in yanı sıra diğer üç motorlu model 900EX’te de ‘Easy’ kokpit opsiyonu sunuyor. Pilotların üç ana ekrandan uçuşun tüm verilerini takip etmelerini sağlayan tasarım, özel harita sistemi ile tüm yeryüzü şekillerini pilotlara gösteriyor. Dassault imalatı Rafael savaş uçaklarından geliştirilen sistem, Airbus A380 gibi geleceğin yolcu uçaklarında da kullanılacak.
KOKPİT İÇİN UÇUŞ
Falcon 2000EX’in performansını İstanbul-İzmir arasında yapılan özel uçuşla yaşadık. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Kaptan Pilot Timur Özkan ile Dassault Test Pilotu Daniel Acton’un yaklaşık 40 derece tırmandırarak kaldırdıkları F-GUHP tescilli Falcon 2000EX, seyir irtifası olan 14 bin 200 metreye 18 dakikada ulaştı.
İzmir’e yaklaşırken acil alçalma performansını görmek isteyen pilotlar uçağı yolcularını rahatsız etmeden 5 dakika içinde 3 bin metreye indirdiler. Bunu Adnan Menderes Havalimanı’na iniş izledi. Touch and go yani tekerleklerini piste değdirip tekrar havalanan uçak sağdan kısa meydan turuyla inişe geldi.
Dassault’un bölge satış müdürü Christophe van den Broek, Türkiye Temsilcisi Alişan Soylu, ikinci pilot Olivier Froment, demo kabin memuru Corinne Mohimont’un da katıldığı uçuşta, İzmir Deniz Restoran’da verilen öğle yemeği molasından sonra İstanbul’a geri dönüş yolculuğu başladı. 35 dakika süren İzmir-İstanbul uçuşu ile demo tamamlandı. Tolga ÖZBEK
Yazının Devamını Oku 4 Nisan 2004
Yolcu uçağının ekonomik ömrü ortalama 25-30 yıl. Her ne kadar uçağın dış görünümü aynı kalsa da bu süre içinde kabin defalarca değişiyor. Koltuklar, döşemeler yenileniyor, özel eğlence sistemleri kabinde daha fazla yer buluyor. Havayolu şirketleri yolcu konforu ve hizmette bir adım öne geçmek için ince detayların peşinde koşuyor.
Yıllık cirosu yaklaşık 20 milyar doları bulan kabin sektörünün bölgedeki en büyük fuarı, imalatçıları ve tasarımcıları Hamburg'da bir araya getirdi. Kabin ekipmanı yani koltuktan döşemeye, eğlence sistemlerinden ikram troleylerine kadar uçakta aklınıza gelen her türlü malzemeyi tasarlayan, imal eden veya bakım hizmeti veren toplam 340 şirketin katıldığı fuarda havayolları, iş jeti işletmecileri ve bakım şirketlerinin ilgisi yoğundu.
KOLTUKLAR İNCELİYOR
Bu yılki fuarın gözdesi ince koltuklardı. Yeni teknolojiler sayesinde artık koltuklar giderek incelirken konfordan da taviz verilmiyor. Yolcunun vücudunun şeklini alan ince süngerler sayesinde her koltuk sırasında ortalama 2-3 santimetre ekstra yer kazanılıyor. Bu alanlar koltuk aralıklarının açılmasıyla yolcu konforunun yükseltilmesinde kullanılıyor.
Yolcuların koltuk şikayetlerinin başında öndeki yolcunun koltuğunu yatırmasıyla koltuk arkalığının yolcunun dizine çarpması geliyor. Koltuğun yatış yaptığı yerdeki özel tasarım sayesinde artık bu dert de ortadan kalkıyor.
Hayal gücünün sınırlarını zorlamaya başlayan koltuklardan sonra fuarda en büyük ilgiyi özel eğlence sistemleri gördü. Film, müzik ve oyunlarla birlikte toplam 500 kanala ulaşan eğlence sistemlerinde artık imalatçılar kablosuz sistemler üzerinde çalışıyor.
THY KABİN YENİLİYOR
Fuara Türk Hava Yolları mühendislerinin rekor sayıda katılımı dikkat çekti. THY mühendisleri fuarda önümüzdeki dönemde filoya katılacak yeni uçaklar için koltuk baktılar. THY filoya yeni uzun menzilli uçakların katılmasıyla birlikte eldeki 7 adet Airbus A340'ı kabin yenileştirmesi için sırayla bakıma alacak. En büyük değişiklik business class'ta yapılacak. Tam yatar koltuk konseptini getirmeyi hedefleyen THY, koltuk aralıklarını 137 cm'den 152 cm'ye çıkartacak. Ekonomi sınıfında ise koltuk sırtlıklar incelecek. Böylece kabinde konfor için ekstra alan oluşturulacak.
THY ayrıca ekonomi sınıfında da kişisel ekran uygulamasına gidecek. Yaz sezonundan sonra uçaklarda hizmete girecek eğlence sisteminde istediğiniz an filmi durdurup ileri geri sarma şansına sahip olabileceksiniz.
THY ayrıca Boeing 737-800 uçaklarında kullanılan deri koltukların bakımların daha çabuk yapılabilmesi için bir takım değişiklikler planlıyor. Yeni kabinle ilgili olarak ihaleye önümüzdeki günlerde çıkılacak.
Tolga ÖZBEK
İŞTE 7E7 GÖZLER ÖNÜNDE
Boeing'in yeni nesil yolcu uçağı 7E7'nin kabin kesiti ilk defa Hamburg'da sergilendi. Yolcuya en geniş koltuk aralığının yanı sıra geniş koridor sunmayı hedefleyen 7E7'nin kabininde ferahlatıcı etkiler hemen dikkat çekiyor. Tavanda yeni ışıklandırma sistemi gündüz uçuşlarında mavi, gece uçuşlarında ise yıldızlı gökyüzünü yansıtıyor. Bu sistemle jet-lag etkisinin en aza indirilmesi hedefleniyor. Uçakta ayrıca yolcu başına iki kat fazla baş üstü bagaj hacmi de sunuluyor. Geniş camların amacı ise uçuş korkusunu azaltması.
10 BİN METREDE DUŞ KEYFİ
7E7'nin fuarda en çok ilgi çeken bölümü özel duş sistemi oldu. First ve business'ta birer, ekonomide ise iki duş kabini yolcuların uzun uçuşlarda ferahlamasını sağlayacak. Duşta çok ince ancak tazyikli su sıkılıyor. Yaklaşık 1 dakika süren bu işlemden sonra su iki dakikalığına kesiliyor. Bu arada yolcu vücudunu sabunluyor. Bunu 2 dakikalık durulama işlemi izliyor. Tamamen köpükten arındıktan sonra sıcak hava üflenerek kurutma gerçekleşiyor. Kişi başına duşta sadece 1,2 litre su harcanıyor. Saçın kurutulması büyük sorun olduğu için su sadece boynunuzun altına veriliyor. Havluya gerek kalmadan kurutma tamamlandıktan sonra giysilerinizi giyerek dışarı çıkıyorsunuz. Sistem duş kabinine özel solüsyonlu su püskürtülerek dezenfekte ediyor.
ZEYDAN ÖNCÜ SPEKON’DA
Uzun yıllar Airbus'ta çalışan ve A380, A400M gibi çok önemli projelerde sorumlu tasarımcı olarak görev yapan Türk mühendis Zeydan Öncü, Türk iş adamı Şenol Yeğin'in sahip olduğu Spekon şirketinin genel müdürü oldu. İki Almanya'nın birleşmesinden sonra özelleştirmeden aldığı Doğu Alman paraşüt fabrikası Spekon'u yolcu uçağı izolasyon malzemesi imalatı ile büyüten Şenol Yeğin, Zeydan Öncü'nün katılması ile şirketinin imalat portföyüne tasarımı eklemeyi de hedefliyor. Airbus'ın yeni projeleri A300Plus ve A310'ların yerini alacak A30X projelerinden de iş alan Spekon, Boeing ile 7E7 projesi için de görüşmelere başladı. Şirket büyük başarı göstererek izolasyon konusunda 13 şirketin girdiği yarışta ilk üçe kaldı.
Bu proje Spekon'un Amerikan pazarına girmesi için büyük önem taşıyor.
MASAJ KOLTUĞU
İngiliz Virgin Atlantic Havayolları’nda first class’ta kullanılmaya başlanan bu koltuğa masaj yaptırmak isteyen yolcular oturuyor. Sağa-sola, yukarı-aşağı hareket eden koltuktaki kemer yolcunun türbülans sırasında savrulmasını önlüyor. Sadece toplam 10 adet üretilen bu koltuk Virgin’in A340-600 uçaklarında Amerika hattında kullanılıyor.
AKKURT’TA HEDEF ABD
İmal ettiği metal aksamlı mutfak ekipmanları, koltuk parçaları ve kabin tekstili konusunda faaliyet gösteren Akkurt Havacılık da fuarda yerini almıştı. Genel Müdür Cengiz Katoğlu ve Şebnem Çaylan tarafından temsil edilen şirket, Türkiye ve Ortadoğu pazarında aldığı yüksek siparişler nedeniyle rahattı. Akkurt ay sonunda Las Vegas'ta yapılacak IFSA Fuarı'na katılacak. Amerikalı şirketlerle ortaklık için görüşen Akkurt, bu pazara yönelik ürün imal edecek bir merkezi Amerika'da açmak üzere çalışmalar yapıyor.
MAKARNALAR KURUMAYACAK
Alman B&W ve Bucher şirketlerinin ortak geliştirdiği fırın sistemi ile uçakta ısıtılan makarnalar kurumayacak. Halen sertifikasyon çalışmaları süren yeni fırın konseptine göre tepsilerin aralarına konulan su kaplarından çıkan buhar, yemeği kurutmadan çok daha hızlı ve lezzetli ısınmasını sağlayacak. Yeni fırın sistemi ile kabin yangınlarında önemli yere sahip fırın yangınlarının da önüne geçilmesi planlanıyor. Aşırı ısınmadan dolayı kaptan taşan yemek artıkları yangın riskini artırıyor. 7 dakika içinde yemeği ısıtan fırın halen kullanımdaki fırınlara oranla yüzde 25 daha küçük ve hafif. Çevresine minimum ısı veren yeni nesil fırınlar ilk olarak 2006’da hizmete girecek olan iki katlı, 555 yolcu kapasiteli Airbus A380’de kullanılacak.
UÇAKLARA CAMBRELLA
Yolcularını kapısı açık bekleyen uçaklar için tasarlanan ve adı İngilizce umbrella yani şemsiyeden gelen «Cambrella« kabine giren güneş ışınlarını ve yağmur damlalarını engelliyor. İngiliz PC Aviation tarafından tasarlanan sistem bir klipsle kapıya takılıyor. Katlanabilir Cambrella, özel çantası ile rahatlıkla uçakta taşınabiliyor. Şu anlık Boeing Business Jet, Challenger serisi iş jetlerinde ve CRJ bölgesel uçaklarında kullanılabilen sistemin diğer uçaklar için modelleri de üretilecek. Cambrella«nın fiyatı 8 bin sterlin.
Masada kalan bir proje daha YUNUS
İki hafta önce yayınladığımız '52 yıllık sır uçak Mehmetçik' haberinden sonra bir başka jet eğitim uçağı projesinin 2002'de başlatıldığı ancak Mehmetçik gibi durdurulduğu ortaya çıktı. Yunus adı verilen jet motorlu uçak, Türk mühendisleri tarafından tasarlanarak T-37'lerin yerine jet eğitiminde kullanılacaktı.
Mehmetçik Projesi'nden 50 yıl sonra Eskişehir'de 1'inci Hava İkmal Merkezi Komutanlığı'nda (1.HİBM) başlatılan çalışmayla tasarlanacak eğitim uçağının 2008'de hizmete girmesi planlanmıştı. Yunus, halen Hava Kuvvetleri'nin envanterindeki F-16 ve ileriki yıllarda hizmete girecek JSF uçaklarında görev yapacak pilotların eğitiminde kullanılacaktı.
Proje 1.HİBM'de Pilot Tümgeneral Çetin Dizdar komutanlığı sırasında Yüksek Mühendis Albay Yüksel Koyuncu başkanlığındaki ekip tarafından tasarlandı. Önce benzer uçakların performansını incelendi. Bunu tasarım izledi. Uçağın ağırlık hesapları, ön performans analizi, boyutlama, stabilite-kontrol, iniş takım tasarımı, üç boyutlu görünüşlerinin hazırlanması ve maliyet analizlerini kapsayan kavramsal tasarım faaliyetleri yaklaşık bir yıllık çalışma ile tamamlandı.
Çift motorlu, tamamı metal gövdeli, ses hızının altında uçan Yunus'ta pilotlar tandem yani önde öğrenci, arkada öğretmen pilot uçacak şekilde tasarım öngörülmüştü. Motorlar için performans hesapları doğrultusunda iki seçenek düşünülmüştü. Bunlar Kanadalı Pratt&Whitney imalatı JT15D-1B ile yakın tarihte hizmetten çıkacak F-5 uçaklarının J85-13/15 motorları olacaktı. Daha ekonomik çözüm için F-5'te kullanılan motorlar modernize edilecek ve uçağın ses hızını geçmesini sağlayan afterburner kiti sökülecekti. Uçağın birim maliyeti yeni motorlarla birlikte 7 milyon dolar, F-5 motoru kullanılırsa daha da düşük olacaktı. Bundan sonraki adımları ön dizayn, tasarım, mock-up imalatı ve rüzgar tüneli testleri izleyecekti. Yıllarca bir uçak imalatının ön aşamaları olan askeri jet uçaklarına modernizasyon ve büyük bakım yapan 1.HİBM, yurtiçinde TAI, TEI gibi ortaklarla bu projeyi rahatlıkla hayata geçirebilirdi. Ancak proje iptal edildi. Yunus da Mehmetçik gibi tarihin derinliklerinde kaldı. Türkiye havacılık sanayi için önemli bir fırsatı kaçırdı. Yine 52 yıl önceki Mehmetçik Projesi'nin bir benzeri yaşanacak. Yunus yerine Türkiye'nin eldeki imkanlarla yapabileceği bir uçak yurtdışından satın alınacak.
Yazının Devamını Oku 28 Mart 2004
Hızla büyüyen Türk Sivil Havacılık sektörü 5 yıl içinde yolcu uçağı filosunu 145'ten 250'ye çıkartacak. Taşınan yolcu sayısı ise 20 milyondan 45 milyona yükselecek. Türkiye Özel Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) çatısında birleşen sektör, ortak hareket ederek kaliteyi yükseltmeyi ve rekabetçi yapısını geliştirmeyi hedefliyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin (WTTC) yaptığı araştırmaya göre bu yıl Türkiye'de turizm sektörü 32 milyar dolar ciroyu yakalayacak. 700 bine yakın kişiye istihdam sağlayan turizm sektörünün en dinamik kolu havacılık. TÖSHİD'in verilerine göre 12 bin kişinin çalıştığı havacılık sektörünün ekonomiye katkısı yılda 5 milyar dolara ulaşıyor.
Türk Hava Yolları'nın da onur üyesi olduğu TÖSHİD'in 20 üyesi bulunuyor. Havayollarının yanı sıra terminal işletmecileri, yer hizmetleri, hava taksi ve temsil-gözetim şirketleri derneğe üye. Gelecek aydan itibaren iki yeni havayolu World Focus ve Baron Cargo uçaklarını getirdikten sonra TÖSHİD'e tam üye olacak.
REKABET ARTTI
Küresel değişim sektörde küçük şirketlerin yaşamasını her geçen gün zorlaştırıyor. Dernek son yıllarda tüm gücünü, kaliteye ayırmış durumda. Kalite çıtasının yükselmesi rekabet şansını da artırıyor.
Başkanlığını Free Bird Havayolları'nın Genel Müdürü Kaptan Pilot Tuncay Doğaner'in yaptığı TÖSHİD'in çabaları uçak imalatçıları Boeing ve Airbus tarafından da yakından takip ediliyor. İmalatçılara göre Türkiye'deki havayolu şirketleri artık rekabet etmeyi öğrendi.
Bu durum, Türkiye'nin olası Avrupa Birliği üyeliğinde havayollarının sıkıntı çekmeden hemen adapte olabilmesini sağlayacak. Boeing ve Airbus'ın hazırladığı pazar planlarına göre Avrupa Birliği'nin genişlemesiyle en büyük sıkıntıyı Doğu Avrupa ülkelerindeki şirketler yaşayacak. Rekabet edemeyen küçük şirketler büyük havayolları tarafından yutulacak.
İÇ HATLAR
Hızlı büyümede TÖSHİD'in projeksiyonuna göre iç hatlar ve bölge ülkelerinde açılacak yeni pazarlar önemli rol oynayacak. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın öncülüğünde yapılan değişiklikle iç hatlarda THY'nin monopolü kaldırıldı. Pazar özel havayollarına da açıldı.
İlk olarak sefere başlayan Fly ve Onur Havayolları kısa sürede uçuş noktalarını artırdı. Veriler, dört ayda özel havayollarının 550 bin yolcu taşıdığını ortaya koyuyor. Yıl sonuna kadar bu rakamın en az 3 milyona ulaşması bekleniyor.
Maliyet düzenlemesi yapan THY ise iç hatlarda bilet fiyatlarında yüzde 30 indirim yaptı. Bu indirim yolcu sayısının yüzde 20 artamasını sağladı. TÖSHİD'in araştırmaları iç hat pazarının önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyonu bulacağını gösteriyor.
İç hat pazarına gelecek aylarda başka şirketlerin de girmesi bekleniyor. Olgunlaşarak büyüyen iç hat pazarında sadece İstanbul, Ankara çıkışlı değil, çarpraz uçuşlar da başlayacak. Örneğin Trabzon-Antalya veya İzmir-Diyarbakır gibi çapraz uçuşlar iç hat pazarına yeni yolcu kapasitesi getirecek. Çapraz uçuşlarla birlikte bölgesel hub yani merkezler oluşacak. Üçüncü aşamada ise bu hublara, daha küçük havalimanlarından 40-50 koltuklu uçaklarla yolcu getirilecek.
Başta Rusya, Ukrayna olmak üzere Suriye ve İran gibi bölge ülkeleri çok önemli yolcu potansiyeline sahip. Ancak yapılan ikili anlaşmalar gereğince Rusya'dan sadece Rus havayolu şirketleri turist taşıyabiliyor. TÖSHİD bu konuda devletten ikili görüşmeleri hemen başlatıp bu pazarı Türk şirketlerine açmasını istiyor.
BAKIM VEEĞİTİM MERKEZİ
TÖSHİD'in uzun vadede en önemli projesi ise ortak bakım ve eğitim tesisleri. Bu konuda sektörün ağabeyi olan Türk Hava Yolları ile beraber hareket edeceklerini söyleyen Başkan Tuncay Doğaner, böylece her yıl bakım ve eğitim amacıyla yurtdışına yapılan milyonlarca dolarlık ödemenin önüne geçileceğine dikkat çekiyor.
İŞTE SORUNLAR
TÖSHİD devletten maliyetlerini düşürmek ve daha etkin operasyon yapabilmek için yeni düzenlemeler istiyor:
11 Eylül olayları sonrasında hızla tırmanan maliyetler havayollarını zorlamaya devam ediyor. Terör sigorta bedeli havayollarına ek yük getirdi.
İç hat uçuşlarında uygulanan KDV oranının yüksekliği bilet fiyatlarını artırıyor.
Havayolları her uçtukları saate karşılık ileride yapılacak motor bakımları için kenara para ayırıyor. 'Motor bakım rezervi' olarak adlandırılan bu para kanunen kabul edilmeyen giderden sayılıyor ve vergilendiriliyor.
Yakıt bedeli üzerinden alınan devlet royalty'leri maliyetleri artırıyor.
Bazı havalimanlarındaki uçuş güvenliğine yönelik altyapı eksikliği sorun yaratıyor. Özellikle yeni başlayan iç hat uçuşları nedeniyle trafiğin artmasıyla kapılarda yeterli personel ve röntgen cihazı bulunmayışı güvenlik kuyruklarını uzatıyor. Uçuşlar gecikiyor.
Özel terminal işletmelerinin imtiyaz hakları korunmuyor.
Charter karakterli terminallerde ölü saatlerin değerlendirilmesine yönelik dinamik tarife eksikliği hissediliyor.
Son iki yılın fiili verilerine göre düzenlenmeyen A grubu ruhsat temdit ücretlerinin yüksekliği ek yük getiriyor.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) ücret tarifelerinin yüksekliği havayollarını zor durumda bırakıyor.
DHMİ ücret tarifelerinde hava meydanları kategorizasyon çalışmalarında kendi hizmetini göre B grubu ruhsat sahiplerinin payı düşülmeden hacim değerlendirmesi yapıldığından bazı meydanlarda A grubu ruhsata sahip şirketlerin maliyetleri yükseliyor.
TÜRKİYE'NİN YOLCU UÇAĞI FİLOSU
HAVAYOLU UÇAK SAYISI KOLTUK SAYISI
THY 65 10598
Onur Air 21 5014
Pegasus 14 2608
Fly 9 1666
SunExpress 8 1504
MNG 6 1159
KTHY 5 1008
Sky 5 863
Free Bird 5 840
AtlasJet 4 798
Inter 2 378
Anatolia 1 314
Toplam 145 26750
Not: MNG'de 6, Orex'te ise 2 kargo uçağı bu listede yer almıyor. Bu yıl haziran ayına kadar havayollarına en az 9 uçağın katılması için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapıldı.
THY Vakfı kördüğüm
Türk Hava Yolları çalışanlarının kurduğu vakıf, 29 Ocak'ta 25361 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5072 sayılı kanunla çalışamaz hale geldi. Personelin görevdeyken maaşlarından yapılan kesintileri değerlendiren vakıf, emekli olanlara toplu para veya yerine her ay belirli bir miktar ödeme yapıyordu. Aslında bir yardım sandığı yapısında olmasına rağmen adı vakıf olarak geçtiği için sorun çıktığını belirten THY emeklileri, bir an önce bir çare bulunmasını, aksi halde çok zor durumda kalacaklarını açıkladılar.
Bu kesinti, personelin maaşından THY tarafından gerçekleştiriyor ve vakıf hesabına aktarılıyordu. Yeni düzenlemeyle kamu kurum ve kuruluşlarının aidat veya vakıflara bağış yapması yasaklandı.
Çalışan personelin vakfa yatıracakları aidatların takibinde zorluk yaşanacağını belirten yetkililer, düzenlemenin çalışanların yanı sıra emekli maaşı alan 1840 personeli de çok zor durumda bıraktığını söylediler. THY yönetimi ile uzlaşmaya çalışan vakıf yetkilileri, sorunun çözülmesi amacıyla ilk toplantısını Türkiye Hava Yolu Pilotları Derneği TALPA'nın merkezinde yaptı.
Yeni uçağa su takı
Kayı Grup portföyünde yer alan Sky Havayolları'nın yeni uçağı 'su takı' ile karşılandı. Havacılıkta bir gelenek olan 'su takı' ile Antalya’ya inen Boeing 737-400'le birlikte Sky Havayolları filosunu 5 uçağa çıkarttı. Antalya merkezli şirket, haziran ayından itibaren iç hat uçuşlarına başlamayı planlıyor.
MNG Çelebi ile çalışacak
MNG Havayolları, İstanbul dışındaki tüm havalimanlarında yer hizmetlerini Çelebi Hava Servisi'nden alacak. Geçen yıl sadece kendi uçaklarına yer hizmeti vermek üzere B grubu ruhsat alan MNG, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bu hizmetini vermeye devam edecek.
World Focus A310'la uçacak
Anı Tur portföyünde kurulan World Focus Havayolları mayıs ayında seferlerine daha önceden Kıbrıs Rum Kesimi Havayolları Cyprus Airways tarafından kullanılan A310-200 tipi uçaklarla başlayacak. Koltuk kapasitesi 241 olan A310'lardan ilki nisan sonu, ikincisi ise haziran ayında teslim edilecek.
Yazının Devamını Oku 21 Mart 2004
Türk mühendisleri tarafından tasarlanan Mehmetçik jet eğitim uçağının sır perdesi 52 yıl sonra aralandı. Araştırmacı Tuncay Deniz, Türkiye'de geride hiç belge bırakılmayan projenin izine Almanya'da rastladı. 1952 yılında başlanan proje eğer hayata geçebilseydi Türk tasarımı ilk jet uçağı olacaktı.
Sokakta insanlara Türkiye'nin ürettiği uçak hangisi diye bir soru sorsanız büyük çoğunlukla F-16 cevabını alırsınız. Aslında lisans altında TAI tarafından üretilen F-16'nın dışında bundan tam 52 yıl önce tasarlanmış ama ne yazık ki sadece kağıt üzerinde kalmış bir proje vardı. Önce Türk Hava Kurumu (THK) Uçak Fabrikası tarafından tasarlanan daha sonra Makina Kimya Endüstrisi (MKE) Fabrikaları'nda devam ettirilmek istenen projenin adı 'Mehmetçik'ti.
1940'ların başında kurulan THK Uçak Fabrikası savaş nedeniyle ülkelerinden kaçan Polonyalı uçak mühendislerinin yardımıyla ciddi yol almıştı. Yerli imkanlarla tasarlanan uçak ve planörler THK'nın yanı sıra Hava Kuvvetleri tarafından da kullanılıyordu. Fabrikanın tasarladığı 16 değişik uçak ve planör dizaynından belki de en ilginci jet motorlu THK-16 olarak adlandırılan Mehmetçik'ti. Hazırlanan projeler arasında 16'ncı sırada yer aldığı içinde bu modele THK-16 denilmişti.
EĞİTİM UÇAĞI
Yüksek Mühendis Selahattin Belen başkanlığındaki ekip tarafından tasarlanan uçak, Türk Hava Kuvvetleri'nin envanterine girmeye başlayan jetlerde görev yapacak pilotların eğitiminde kullanılacaktı. Tamamen metal gövdeye sahip uçağın kokpitinde pilotlar tandem yani önde öğrenci, arkada öğretmen pilot uçacak şekilde tasarlanmıştı. Kesinleşmeyen bilgilere göre öğrenci ve öğretmen pilotun yan yana oturduğu bir modelin de tasarımı planlanmıştı.
Motorlar ise ilk jet savaş ve eğitim uçaklarında olduğu gibi kanatların altında yer alacaktı. Uçakta Fransız Turbomeca imalatı Pimene jet motorları kullanılacak, istenirse yine aynı şirketin Palas tipi jet motoru da takılabilecekti.
Yeterli sayıda uçak siparişi alamayan THK Uçak ve Ankara Gazi Çiftliği'ndeki Motor Fabrikası krize girmişti. THK, 5 Nisan 1952'de yapılan anlaşma ile Uçak ve Motor Fabrikası'nı 4 milyon lira karşılığında MKE'ye sattı. Yavuz Kansu müdürlüğünde yeniden yapılan fabrika, THK'nın geliştirdiği 6 ayrı modeli imal etme kararı aldı. Bunlardan biri de Model 3 olarak yeniden adlandırılan Mehmetçik'ti.
PROJE DURDU
Ancak Mehmetçik imalata geçemedi. Aynı dönemde Amerikan yardımları ile Hava Kuvvetleri'ne hibe edilen Lockheed T-33 jet eğitim uçakları nedeniyle proje sona erdi. MKE'nin imal ettiği uçaklar günün teknolojisinden geri kalmaya başlayınca uçak imalatı 1957'de durduruldu. Fabrika 1957'den sonra uçak yerine traktör ve çeşitli makine parçaları üretmeye başladı. Türk Uçak Sanayii, 1970'lerin sonunda Kayseri'de Hava İkmal Bakım Merkezi tarafından üretilen Mavi Işık ilaçlama uçağı ve portföyünde TAI, TEI gibi şirketleri bulunduran TUSAŞ'ın kurulmasına kadar sessiz kalacaktı.
Aradan 52 yıl geçti. Belki o günlerde başarıyla yürütülecek bir Mehmetçik Projesi Türkiye'de uçak sanayiinin daha hızlı gelişmesine ve yerli tasarım uçakların yapılmasına imkan sağlayabilecekti.
Tolga ÖZBEK
Almanya’da ortaya çıktı
Münih Havalimanı Uçuş Koordinatörü olan Tuncay Deniz uzun yıllardır Türk Havacılık Sanayii hakkında araştırma yapıyor. Kitap hazırlığında olan Deniz, Mehmetçik ile ilgili bilgi toplamak amacıyla önce MKE'ye başvurdu. Ankara'da Levent Başara ile sürdürdüğü çalışmalarında MKE Deniz'e bir Alman askeri diş hekiminin yıllar önce Türkiye'deki uçak fabrikaları ile ilgili çizimler, istatistikler ve resimlerden oluşan tüm belgeleri araştırma yapmak için aldığı daha sonra geri getirmediği cevabını verdi. Hatta birçok belgenin atık kağıt olarak SEKA'ya gittiği de tahmin ediliyor.
Tuncay Deniz belgelerin Almanya'da peşine düştü. Mehmetçik'ten kalanların Berlin'deki Alman Havacılık Müzesi'nde olduğunu tespit ederek başvurdu. İncelemek amacıyla istediği bu belgelerden ancak çok azı Tuncay Deniz'e verildi. Geriye kalan belgeler ne yazık ki gösterilmedi. Daha sonra yapılan yazışmalara Alman Havacılık Müzesi cevap vermedi.
Uçağın illüstrasyonları bilgisayarda Özkan Türker tarafından çizildi. Ödüllü modelci olan Türker, illüstrasyonları hazırlarken uçağın elde kalan çizimlerinden ve dönemin uçaklarında kullanılan sistemlerden yararlandı. Özkan Türker Mehmetçik uçağının 1/48 ölçekte plastik modelini hazırlamayı da planlıyor.
TEKNİK ÖZELLİKLERİ
Görev: Jet eğitim
Mürettebat: 2
Motor: 2 adet Turbomeca Pimene
Azami Hız: 430 km/saat
Maksimum Yükseklik: 12 bin metre
Menzil: 710 km
Boş Ağırlık: 510 kilogram
Kalkış Ağırlığı: 1.100 kg
Kanat Açıklığı: 10 metre
Kanat Alanı: 14 metre kare
Gövde Uzunluğu: 7 metre
Yerden yükseklik: 1.8 metre
Şaraplara cam mantar
Lufthansa, uçaklarda sunulan şaraplarda ilk defa cam mantar kullanan havayolu şirketi oldu. Alman Lufthansa Havayolları tarafından şarap üreticileri ile ortak geliştirilen cam mantar, herhangi bir tat farkına neden olmadan şarabın kalitesini koruyor. Şarapla ilgili olarak yolcu şikayetlerinin başında metal vidalı kapaklı şişeler geliyor. Tat farkı nedeniyle yolcular vidalı kapaklı küçük şişelerdeki şaraplardan içmek istemiyor. Bu nedenle havayolları büyük şişe şarap yüklemek zorunda kalıyor. Şişedeki mantarların kesici ve delici alet kategorisine giren tirbuşonla açılması uçuş emniyetini de tehdit ediyor. Yeni tasarımda kabin memurları servisten önce yolcunun önünde hiç bir alet kullanmadan şarap şişesi ağzındaki cam kapağı açıyor. Camın üzerinde özel bir alüminyum koruyucu kapak bulunuyor. Şarap mönüsünü bu yıl tamamen yenileyen Lufthansa, Uluslararası Uçuş İkram Birliği IFCA'nın özel ödülünü kazandı. Dünyaca ünlü degüstatör yani şarap tadımcısı Markus Del-Monego'nun hazırladığı mönüde Fransız ve Alman şaraplarının yanı sıra Güney Afrika, Şili gibi farklı bölge şarapları da bulunuyor.
Q400 İstanbul'da
Kanadalı uçak imalatçısı Bombardier yeni nesil turboprop uçağı Dash 8 Q400’ü Türk Hava Yolları'na tanıtmak üzere İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirdi. THY Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu ve üst düzey yetkililere demo uçuşu yapan Q400, Türkiye'de bölgesel uçak pazarından pay almayı hedefliyor.
Koltuk kapasitesi 70 ila 78 arasında değişen Dash 8 Q400, saatte 667 kilometrelik hızıyla 1.5 saate kadar olan seferlerde jetlerle aynı sürede uçuyor. Yolcuların pervaneli uçaklarda en fazla şikayet ettiği ses ve titreşim kabinde özel bir sistem tarafından minimize ediliyor. Düşük uçuş maliyetlerine sahip uçak, İstanbul çıkışlı Londra, Kahire ve Tahran'a kadar rahatlıkla uçabiliyor.
Apron’a kurşun yağıyor
İstanbul Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Apronu sınırında bulunan Şükrü Balcı Polis Meslek Yüksekokulu Atış Poligonu'ndan seken mermiler uçuş emniyetini tehdit ediyor. Poligondan seken mermi çekirdeklerinin aprona düştüğünü tespit eden havacılık şirketlerinin çalışanları durumu Polis Meslek Yüksekokulu'nun yanı sıra Havalimanı Mülki İdare Amirliği ve Başmüdürlüğe bildirdi. Valilik konuyla ilgili rapor tutarken, uzmanlar mermi çekirdeklerinin çalışan uçak motorları tarafından emilip büyük hasarlara neden olabileceğine dikkat çektiler.
Helikopter satıldı
Türk Hava Yolları, VIP uçuşları için aldığı Bell 430 tipi çift motorlu helikopteri 3 milyon 700 bin dolara sattı. Kuveytli bir iş adamı tarafından alınan helikopterin teslimatı ay sonunda yapılacak. THY'nin uzun süredir satmaya çalıştığı helikopter 1998'de Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde alınmıştı.
26 purser yere
THY'de 26 purser yani geniş gövdeli uçaklardaki kabin amiri emekli oluyor veya yer görevine geçiyor. Ağırlıklı olarak açılacak çağrı merkezinde görev yapacak olan purserlar için alınan kararın Özelleştirme İdaresi'nden onay gelmesi ile 1 Nisan'dan sonra yürürlüğe girmesi bekliniyor.
TASSA büyüyor
Türk Hava Yolları Kabin Memurları Derneği TASSA, sadece THY değil diğer havayollarında görev yapan kabin memurlarının da üye olabileceği bir dernek haline geliyor. Adını Havayolu Kabin Memurları Derneği olarak değiştirmeyi planlayan TASSA, nisan sonunda seçime giderek yeni tüzüğü oylayacak. Amaçlarının tüm kabin memurlarını bir araya getirecek yapıya kavuşmak olduğunu belirten dernek başkanı Berna Tanyolaç, yönetim kurulunun havayolu şirketlerin kabin memuru sayısına göre dağılacağını söyledi.
NATO’yu THY taşıyacak
NATO'nun yeniden yapılanması sürecinde İzmir'e kaydırılan Avrupa Müttefik Komutanlık Karargahı SHAPE Hava Birimi'nin personel ve kargo taşıma ihalesini Türk Hava Yolları kazandı. İtalya içinda Alitalia tarafından taşınacak personel Roma'dan İstanbul aktarmalı İzmir'e yapacağı uçuşlarda THY uçaklarını kullanacak. Merkez Brüksel'den yapılacak olan personel ve kargo taşınması için de THY ile NATO arasında pazarlıklar sürüyor.
Düzeltme
14 Mart 2004'te yayınlanan 'Ne bekliyorsunuz' haberinde, son 10 yılda pistten çıkan uçaklar listesinde yer alan 27 Ağustos 1994 tarihinde THY'nin Boeing 737-400 uçağı 18-36 pisti değil 06-24 pistinden çıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz.
Yazının Devamını Oku 14 Mart 2004
Şantiye görüntüsünden kurtulamayan Atatürk Havalimanı tehlike sinyali veriyor. Yılbaşından bu yana meydana gelen üçüncü pistten çıkma kazasında son kurban Türk Hava Yolları oldu. Antalya'dan gelen THY'nin Boeing 737-800 uçağı 36 pist başını terkettikten sonra kayarak toprağa çıktı. Olayın sadece maddi hasarla atlatılması büyük şanstı.
Peki ya Atatürk Havalimanı'nın bu kazadaki suçu neydi? Elbette bu araştırmalar sonunda çıkacak. Olayın pilotaj, teknik arıza ya da meydan şartlarından mı kaynaklandığı belli olacak. Ama ortada bir gerçek var. Atatürk Havalimanı Türkiye'nin gözbebeği ve hálá bir şantiye.
ACİL ÖNLEM
1 Yedek pist karanlığın içinde uzayıp gidiyor. Bir türlü trafiğe açılamıyor. Işıklandırması yok. Çevresini toprak kitleler sarıyor.
2 Yedek pist açılamadığı için iki yorgun pist 18-36 ve 06-24 ciddi bir bakıma alınamıyor. Geçici tamiratlarla ayakta tutulmaya çalışılıyor.
3Apronların çoğunda bozulmalar var. Havalimanının kontrolsüz, plansız büyümesi nedeniyle yeni park alanları deneme yanılma yöntemi ile açılıyor.
4 Özel hangarlar bölgesi genel havacılık kültürüne yakışmayacak bir manzara içinde. Apron çevreleri bir bataklık halinde. Su birintilerine gelen kuşlar iniş-kalkışlarda uçak motorlarını tehdit ediyor. Kapısı anlaşılmaz bir biçimde kapalı. Hangar ara yolları ve kontrol noktası gecekondu gibi duruyor.
5Atatürk Havalimanı genel olarak karanlık bir havalimanı. Standarda uygun ışıklandırmalar olsa bile karanlık görünüyor.
6Dış Hatlar Terminali'nin modern görüntüsü ile havalimanının altyapısı arasında ciddi bir kontraslık var. İkisi arasında 50 yıllık bir gelişim eksikliği ortaya çıkıyor.
7Dünyanın önemli merkezlerinden biri olan Atatürk Havalimanı bu anlayışla yatırım kurbanı olmaya devam ederse, gücünü bölgedeki Atina, Sofya ya da Tahran'a kaptıracak.
YOĞUN SEZON KAPIDA
Yaz sezonuna sayılı günler kaldı. Ulaştırma Bakanlığı'nın başta yoğun trafiğe sahip uluslararası havalimanları olmak üzere tüm meydanlardaki uçuş emniyetini artırmak zorunda. Önümüzdeki günler meydana gelebilecek kazalar Türkiye'ye ve havacılık sektörümüze leke sürebilir.
Atatürk Havalimanı'nın hızla artan uçak ve yolcu trafiği yavaş yavaş mevcut pistleri yetersiz hale getiriyor. Halen meydanda iki pist bulunuyor. Bunlar 3 bin metre boyunda ve 45 metre eninde 18-36, 2300 metre uzunluğunda ve 60 metre eninde olan 06-24 pistleri. Havalimanının ana yükünü daha uzun olan 18-36 pisti çekiyor. Zaman zaman 06-24 pisti bakıma alınsa da hem hakim rüzgarın kuzeyden (36 yönü) olması hem de uzun pistin büyük uçaklar tarafından tercih edilmesi nedeniyle 1973 yılında hizmete giren 18-36 ancak çok kısa süreli kapalı kalabiliyor. Bu sürelerde de pist sadece temizlenebiliyor. Büyük bakımlar yapılamıyor. Atatürk Havalimanı'nın trafiğini özellikle bu gibi durumlarda rahatlatacak yedek pist ise bir türlü hizmete giremiyor. Yapımına 1997'de başlanan ancak yılan hikayesine dönen pist tam kapasite ile hizmete ancak yıl sonunda girebilecek.
YEDEK PİST AÇILAMADI
Ana inşaatı 2001'de tamamlanan yedek pistin emniyet sahasına giren genel havacılık hangarlarının yıkımı için iki yıl beklendi. Müteahhit şirket ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) arasındaki davalar halen sürerken Bu sefer pisti ekonomik kriz vurdu. Tasarruf tedbirlerine takılan ışık sistemi ihalesi geçen yıl sonunda yapıldı. Hedef yıl sonuna kadar pistin taksi yolları ve ışık sistemi tamamlanarak hizmete girebilmesi. İşlemler tamamlandıktan sonra pistin her iki başına da Aletli İniş Sistemi (ILS-Instrument Landing System) takılacak.
Atatürk Havalimanı Başmüdür Vekili İrfan Balta'nın verdiği bilgiye göre en azından bir miktar trafiği rahatlatmak üzere yedek pist, yaz sezonunda görerek şartlar yani gündüz saatlerinde sadece uçakların kalkışına açık tutulacak. Bu hizmetin verilmesi için pistin güney tarafında yer alan eski radar anteninin sökülmesi ve toprak yığınlarının düzeltilmesi gerekiyor. Geçen yıl yolcu uçakları için yedek pist deneme amaçlı inişlere açılmıştı.
KAPASİTE DOLDU
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği Başkanı Kaptan Pilot Tuna Gürel aynı zamanda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün havalimanı denetleme kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Bu kurul her yıl meydanları Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu'nun (ICAO) 14 numaralı ek dokümanına göre denetliyor. Gürel'in verdiği bilgiye göre havalimanlarındaki eksiklikler belirlenerek rapor haline getirilip otoriteye sunuluyor. Hazırlanan son rapora göre Atatürk Havalimanı'nın pistleri mevcut uçak trafiğine göre yetersiz kalıyor. Hızla yedek pistin hizmete alınması tavsiye ediliyor.
SON 10 YILDAKİ PİST DIŞINA ÇIKMA KAZALARI
21 Şubat 2004 Limak Air, Cessna Citation Excel (18-36 pisti)
12 Ocak 2004 MNG Havayolları, Airbus A300 (06-24 pisti)
20 Nisan 1998 Air Liberte DC-10 (18-36 pisti)
20 Ağustos 2001 Hamburg Airlines, Boeing 737-700 (06-24 pisti)
23 Mayıs 1998 İstanbul Havayolları Boeing 737-400 (18-36 pisti)
11 Ağustos 1997 Mısır Havayolları Boeing 767 (06-24 pisti)
22 Ağustos 1996 Mısır Havayolları Boeing 707 (06-24 pisti)
27 Ağustos 1994 Türk Hava Yolları Boeing 737-400 (18-36 pisti)
UÇAKLAR NEDEN KAYIYOR
Pistten veya taksi yolundan çıkılmasıyla meydana gelen olayların tüm havacılık olaylarında olduğu gibi birbirinden bağımsız birçok nedeni var. Pistin yapısından yağış durumuyla oluşan su yastığı yani aquaplaninge, zemindeki kayganlıktan pilotaj hatalarına kadar nedenler kazaları oluşturuyor.
Pist zemininin durumu: Uçağın inişte teker koymasıyla birlikte tonlarca ağırlık nedeniyle lastik parçaları piste yapışıyor. Tekerleklerle pist zemini arasındaki teması keserek kayganlığı artırıyor. Bu kirlilik özel araçlarla temizleniyor.
Motordan çıkan atık yağ: Uçak motorlarından çıkan ve içinde yüksek oranda yağ barındıran egzoz gazları zamanla pist yüzeyinde kaygan bir zemin oluşturuyor.
Aquaplaning: Aynı otomobillerde olduğu gibi uçaklarda da bazen su tabakası tekerlekler ile pist zemini arasında teması kesebiliyor. Böylece uçak su kayağı gibi kayıyor. Frenleme ile ısınan lastikler su yastığı oluşumunu hızlandırıyor.
Aşırı frenleme: Bu faktörlerle birlikte aşırı frenleme uçağın savrulmasına neden olabiliyor. Bu tür havalarda yapılan inişlerde pilotlar aşırı frenlemeden kaçınıyor.
Stop way: Pist sonunda ve başında aynı pist özelliğine sahip 'stop way' olarak adlandırılan özel bölümler yer alıyor. Bu bölgelerde hareketin fazla olmaması ve pist sonunu pilotlara göstermek amacıyla çizilen özel çizgilerin üzeri boyaların zamanla niteliğini kaybetmesi ve yosunlaşma nedeniyle kayma limitlerini arttırıyor.
THY Star Alliance flörtü
Alman Lufthansa Havayolları'nın başını çektiği Star Alliance havayolu birliği, bölgedeki ağırlığını artırabilmek için Türk Hava Yolları görüşmelere başladı. Üst seviyede gerçekleştirilen ve çok gizli tutulan toplantılarda THY'nin Star Alliance'a katılması ile Türkiye, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya pazarında Star Alliance'ın güç kazanması hedefleniyor. En son Star Alliance ortaklığına Polonyalı LOT ve Güney Afrika Havayolları SAA katılmıştı.
Konuyla ilgili olarak Lufthansa'nın Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Mayrhuber 'Benim Star Alliance adına açıklama yetkim yok' derken Türkiye'nin ekonomisi ile Avrupa'da önemli bir yere sahip olduğunu, iki ülke arasındaki hava trafiğinin çok hızlı büyüdüğünü söyledi.
Diğer taraftan Lufthansa'nın Star Alliance konusunda yaptığı atak Air France ve Delta'nın oluşturduğu 'SkyTeam' ile British Airways ve Amerikan Havayolları'nın 'Oneworld' ortaklıkları tarafından yakından takip ediliyor. THY yetkilileri ise geçmişte Swissair'in başını çektiği Qualiflyer tecrübesi nedeniyle havayolu ortaklıklarına temkinli yaklaşıyor.
Delta 75 yaşında
Amerikan Delta Havayolları 75'inci yılını kutluyor. Dünyanın en büyük ikinci havayolu şirketi olan Delta her gün 84 ülkede 497 noktaya toplam 7 bin 664 uçuş gerçekleştiriyor. SkyTeam havayolu ortaklığında yer alan Delta Havayolları’nın bünyesinde Song, Delta Shuttle, Delta Connection gibi havayolu şirketleri yer alıyor.
Toplam 833 uçağı bulunan Delta'nın filosundaki 485 uçağı kendi malı. Şirketin ayrıca 89'u kesinleştirilmiş 457'si de opsiyon toplam 546 uçak siparişi bulunuyor. Geçen yıl 105 milyon yolcu taşıyan Delta Havayolları, esnek filo yapısıyla Amerikan pazarında liderliği hedefliyor.
10 bin metrede portrenizi çizdirin
Tayland Havayolları 9 Nisan'a kadar first ve business class'ta uçan yolcularına portrelerini çizdirme imkanı sunuyor. Silpakorn Üniversitesi ile ortak yürütülen kampanyada Bangkok çıkışlı Londra, Frankfurt ve Paris uçuşlarında first ve business kabinlerinde bir ressam bulunacak. İsteyen yolcular ücretsiz olarak portrelerini çizdirebilecek. Bu hizmet aynı zamanda özel yolcu salonlarında da verilecek.
İTÜ'lüler uçuyor
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencileri gerçek uçuşun etkilerini İstanbul Havacılık Kulübü'nde uçarak görüyorlar. Ders programında 'Uçuş Deneyimleri' olarak geçen derste uçak mühendisliği bölümünü bitirip teorik olarak her şeyi bilen ancak hayatında uçağa binmemiş yada uçağı yakından görmemiş öğrencileri uçuşla tanıştırmayı hedefliyor.
Dersler 64 saati İTÜ Ayazağa Kampusu’nda teorik ve 6 saati de Sabiha Gökçen Havalimanı'nda olmak üzere toplam 70 saatten oluşuyor. Gerçek uçuşun yanı sıra öğrencilere simülatörde sanal olarak da uçuş yaptırılıyor.
7E7 120 milyon dolar
Amerikalı imalatçı Boeing, yeni yolcu uçağı modeli 7E7'nin 120 milyon dolardan satışa sunulduğunu açıkladı. Hizmete 2008'de girmesi beklenen çift motorlu uçak için ilk siparişlerin bu yıl içinde alınması planlanıyor. Uçak üzerinde değişikliklerini tamamlayan Boeing şirketi, standart 7E7 modelinin menzili yaklaşık 1200 kilometre artırarak 15 bin 700 kilometreye yükseltme kararı aldı. Gövdenin uzatılması ve ek yakıt depoları ile 7E7 ayrıca 6 ton kargo daha taşıyabilecek. Kargonun havayolları arasında her geçen gün öneminin daha da arttığını belirten 7E7 Programı sorumlusu Mike Blair, uçağın uzun menzilli modelinin ise 18 bin kilometreye rahatlıkla uçurmayı hedeflediklerini açıkladı.
Özellikle Japonya pazarından ilk müşterilerini almayı planlayan Boeing, Asya pazarından çok umutlu. Bu pazarları Amerika, Avrupa ve Ortadoğu izleyecek. Rakibi Airbus gibi uçak parçalarını özel modifiye edilmiş 747 Jumbo Jetlerle taşıyacak olan Boeing, ilk üç uçağın modifikasyonlarına önümüzdeki günlerde başlayacak.
Tolga ÖZBEK
Yazının Devamını Oku