Tufan Türenç

Üniversitenin ayıbı

15 Şubat 2010
TEKEL işçilerinin hükümeti fena halde sallaması iktidar partisinde ciddi rahatsızlık yarattı. <br><br>Başbakan’ın işçinin yaptığı eylemi polis zoruyla dağıtacaklarını resmen açıklaması demokrasi adına vahimdir.

Ama Türkiye körler, sağırlar ülkesi haline getirildiği için buna toplumdan yeterince bir tepki gelmiyor.

İktidar şakşakçısı olan demokrasi havarileri ise işlerine gelmediği için yaşananları görmüyorlar, duymuyorlar, işitmiyorlar.

Onlar akıllarını, mantıklarını ve de vicdanlarını kiralamışlar.

Ya iktidara yaranmak isteyen özgür bilim kurumları...

Ya onların en saygınlarından biri olan, Tekel işçilerine destek veren öğrencileri için soruşturma açan Hacettepe Üniversitesi?

Görevi, özgür düşünceye sahip, çağdaş bilimle donatılmış öğrenciler yetiştirmek olan bu üniversitedeki gelişmelere bakın.

Özgür ve çağdaş eğitimle binlerce saygın bilim adamı yetiştiren Hacettepe ne kadar vahim bir noktaya sürüklendi? Yazık!

* * *

Yazının Devamını Oku

Tekel işçilerine Chomsky’den sevgilerle

13 Şubat 2010
İŞTE liberal anlayışın demokrasi, insan haklarına saygısı bu kadar olur. <br><br>Tekel işçilerinin 60 gündür çektiklerine bakın.

Bir de liberal olmakla övünen, ülkeyi bir tüccar gibi yönettiğini göğsünü gere gere anlatan Başbakan ile bakanlarının yaklaşımına...


Ne diyor işçilere Başbakan:

“Verdiğimizle yetinin. Bunu bulamayanlar da var. 4-C’yi alın gidin. Size ay sonuna kadar müsaade. Ondan sonra müdahale edeceğiz ve böyle bir eyleme bir daha izin vermeyeceğiz.”


Bu insanlar haklarını koruyabilmek için tam altmış gündür Ankara’nın ayazını yiyorlar.


Yazının Devamını Oku

L.K. L.K. olalı böyle konser görmedi

12 Şubat 2010
O ilginç geceyi, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın girişinden başlayarak anlatalım.<br><br>Binanın girişine cumhurbaşkanlarının, başbakanların karşılanışında serilen kırmızı halılar serilmişti.

Halıların iki yanına çok şık pirinç kordon bariyerler yerleştirilmişti.

Konsere gelenler kırmızı halıların üzerinden ve pirinç bariyerlerin arasından geçerek girdiler binaya.

Bariyerlerin arkasında onlarca kamera ve elinde mikrofon gazeteci arkadaşlar saf tutmuştu.

Gelen artistler, mankenler ile İstanbul sosyetesinin gözde isimleri görünür görünmez anında kameraların ışıkları yanıyor, mikrofonlar uzatılıyordu.

Manzara tam Oscar törenleri ile film festivallerinin girişini andırıyordu.

Konser izleyicileri, hiç de alışık olmadıkları bu şıklığı yaşayarak girdiler içeri...

* * *

Bütün biletler satıldığı için kalabalık Lütfi Kırdar’ın devasa fuayesine bile sığmadı.

Yazının Devamını Oku

Aşk-ı Memnu ve RTÜK kafası...

10 Şubat 2010
HALİT Ziya Uşaklıgil Aşk-ı Memnu romanını yazdığında otuz bir yaşındaydı.

Yıl 1898...

Roman, 1899’da Servet-i Fünun Dergisi’nde tefrika edildiğinde büyük beğeniyle karşılandı.

Özellikle gençler, yasak aşkın içli öyküsünü anlatan romandan çok etkilendi.

Roman, 1923’te Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra kitap olarak yayımlandı.

1939’da da yeni yazıyla basıldı ve bir tutku haline geldi.

Yazarına büyük şöhret getiren roman, klasikler arasına girdi.

Her romanda olduğu gibi Aşk-ı Memnu da zaman zaman unutuldu ve basılmadı.

Ama belli dönemlerde yeni baskıları yapıldığında yine büyük ilgi uyandırdı.

Yazının Devamını Oku

AKP erime sürecinde

8 Şubat 2010
BAŞBAKAN Erdoğan’ın son zamanlarda öfkesi en ufak bir olayda bile birden patlayıveriyor. <br><br>Başbakan herkese, ama herkese kızıyor.

Siyasetteki ana hedefinin de değiştiği gözleniyor.

CHP’den çok artık MHP’ye eleştiri yöneltiyor.


Başbakan oylarının erozyona uğramasında MHP’nin ağırlıklı rolü olduğunu görüyor.


MHP özellikle son zamanlarda AKP’yi ciddi bir şekilde tırtıklamaya başladı.


Yazının Devamını Oku

Rıfat Ilgaz’dan Aydınlara

6 Şubat 2010
BREMEN’den okurum Refik Gültekin, Rıfat Ilgaz’ın benim de çok sevdiğim “Aydın mısın” şiirini anımsattı:

“Sayın Türenç

Aşağıda Rıfat Ilgaz’ın ‘Aydın mısın’ adlı şiirini bulacaksınız. Bugünleri ne güzel anlatmış. Onu da sevgi ve saygıyla hatırlayalım. Hoşcakalın.”

* * * Gerçekten de Rıfat Ilgaz sanki bugünleri görerek yazmış şiiri.

Aydının oynaklığını, kıvraklığını, dönekliğini ve suskunluğunu anlatmış dizelerinde.

AYDIN MISIN 

Kilim gibi dokumada mutsuzluğu

Gidip gelen kara kuşlar havada

Yazının Devamını Oku

İlker Paşa’dan GATA olayına insani yorum

5 Şubat 2010
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüşmemiz iki saate yakın sürdü.

Önce sorularımızı aldı, sonra da şöyle dedi: “Bu soruları soracağınızı tahmin ettim. Ona göre de hazırlandım.”

Gazetecilerle sık sık muhatap olan devletin üst düzey yöneticileri zamanla gazetecilerin ruhunu okur hale geliyorlar.


Hangi sözlerinin haber, hatta hangilerinin manşet olacağını çok iyi biliyorlar.  


Genelkurmay Başkanı’nı çok rahat gördüm. Sorduğumuz soruların büyük bölümüne açık ve net yanıtlar verdi.


Yazının Devamını Oku

Otuz bir yıl geçti boynumuz hâlâ bükük

3 Şubat 2010
OSMANLI’ya başkaldıran Pir Sultan Abdal’ın idamı için padişahtan ferman çıkmıştır.<br><br>Hızır Paşa onu yakalatır ve zindana attırır.

Ancak Hızır Paşa’nın öfkesi geçmemiştir.

Paşaya göre Pir Sultan’a idamdan önce bir ceza daha gereklidir.

Ozanın halk tarafından taşlanması için emir verir.

Taşlamayanların da öldürüleceği ilan edilir.

Elleri bağlı olarak halkın arasından geçirilen Pir Sultan Abdal’a herkes taş atar.

Ancak bu taşlardan hiçbiri ona değmez.

Kalabalığın arasında bulunan Pir Sultan’ın saymanı Ali Baba ise ne yapacağını bilemez.

Pirine taş atmaya da eli varmaz.

Yazının Devamını Oku