Paylaş
“Sayın Türenç
Aşağıda Rıfat Ilgaz’ın ‘Aydın mısın’ adlı şiirini bulacaksınız. Bugünleri ne güzel anlatmış. Onu da sevgi ve saygıyla hatırlayalım. Hoşcakalın.”
* * *
Gerçekten de Rıfat Ilgaz sanki bugünleri görerek yazmış şiiri.
Aydının oynaklığını, kıvraklığını, dönekliğini ve suskunluğunu anlatmış dizelerinde.
AYDIN MISIN
Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol
Tam çağı işe başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alın teri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol
* * *
Rıfat Ilgaz bu şiirde sorumluluklarını unutan, ya da köşesine çekilip, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyen aydınlara sesleniyor.
Onları içine yuvarlandıkları yanılgılar, ihanetler, suskunluklar konusunda uyarıyor.
Sürüklenecekleri felaketleri onlara anımsatıyor, anlatıyor.
Aydın sorumluluğunu, ülkesine, toplumuna olan borcunu yerine getirmekten kaçıp “Benden geçti” diyenlere de sesleniyor.
Onlara “Korkuluk ol” diye sesleniyor.
Ve onlara bir korkuluk gibi onursuzca yaşamayı öneriyor.
Arınç Bey özür dileyin
ÖNCE yaptığınızın yanlış olduğunu, demokrasiye ve nezaket kurallarına sığmadığını kabul edin.
Sonra da gidip Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’dan özür dileyin.
Böylece sicilinize işlenen ayıbı biraz olsun hafifletmiş olursunuz.
Paylaş