Paylaş
Ancak Hızır Paşa’nın öfkesi geçmemiştir.
Paşaya göre Pir Sultan’a idamdan önce bir ceza daha gereklidir.
Ozanın halk tarafından taşlanması için emir verir.
Taşlamayanların da öldürüleceği ilan edilir.
Elleri bağlı olarak halkın arasından geçirilen Pir Sultan Abdal’a herkes taş atar.
Ancak bu taşlardan hiçbiri ona değmez.
Kalabalığın arasında bulunan Pir Sultan’ın saymanı Ali Baba ise ne yapacağını bilemez.
Pirine taş atmaya da eli varmaz.
Bir şey atmış olmak için gizlice bir gül atar.
Pir Sultan Ali Baba’yı görür.
Çok üzülür ve duyduğu acıyı şöyle dile getirir:
Şu ellerin taşı bana hiç değmez
İlle dostun gülü yaralar beni.
* * *
Abdi İpekçi’yi anmak, ona olan özlemimizi dile getirmek için mezarı başında toplandığımızda Pir Sultan’ın bu dizeleri aklıma takıldı.
Mehmet Ali Ağca’yı cezaevi kapısında alkışlayıp bağrına basanlar...
Ona kol kanat gerenler...
Onu topluma kazandırmak için TV’de programlar bile yaptırmaya kalkanlar...
Abdi İpekçi’nin katledilişinin otuz birinci yılında işte bu bilinçsiz, sorumsuz davranışlar bir kez daha onulmaz yaralar açtı yüreğimizde.
Onların yaptıkları daha ağır yaraladı, daha fazla kahretti bizi.
Ünlü gazetecinin mezarı başında hep Pir Sultan’ın yukardaki dizelerini mırıldanıp durdum.
Bizleri üzüp yaralayanlar sadece Ağca’yı baş tacı edenler değil kuşkusuz.
Devlet de tam otuz bir yıldır boynumuzun büküklüğünü gideremedi.
Abdi İpekçi’nin de, öteki demokrasi şehitlerinin de kanını yerde bıraktı.
Vatandaş olarak otuz bir yıldır bu utançla yaşadık.
Devlet yalnız Abdi İpekçi’yi değil, bütün demokrasi şehitlerini katledenleri bulup çıkarmalıdır.
Hukuk devleti olmanın birinci koşulu karanlık cinayetleri çözebilme iradesini göstermektir.
Kabak yine başımızda patladı
ZAMAN Gazetesi’nin haberine göre meğer Başbakan’a gaz veren gazeteciler bizlermişiz.
Yazılarımızda Başbakan’ı tongaya düşürmek için tahrik ediyormuşuz.
Başbakan “Ama biz gaza gelmeyiz. Biz yapacağımızı biliyoruz” diyor.
Ben de diyorum ki: “Keşke Başbakan bizim gazımıza gelse...”
O zaman inanın Türkiye’de yaşadığımız bütün bu olumsuzlukların çoğu ortadan kalkar.
Durmadan yazıyoruz.
Başbakan şakşakçılık yapanların dediklerine değil de eleştirenlerin sesine kulak verse hem kendisi, hem partisi kazanır.
Ondan da önemlisi ülke kazanır.
Paylaş