Paylaş
Siyasetteki ana hedefinin de değiştiği gözleniyor.
CHP’den çok artık MHP’ye eleştiri yöneltiyor.
Başbakan oylarının erozyona uğramasında MHP’nin ağırlıklı rolü olduğunu görüyor.
MHP özellikle son zamanlarda AKP’yi ciddi bir şekilde tırtıklamaya başladı.
Başbakan bu tırtıklanmaya öteki partilerin kıyıdan köşeden de olsa katılması durumunda tek başına iktidarın elinden kaçacağını sezinliyor.
AKP kurmayları da Başbakan gibi bundan ciddi şekilde rahatsız.
İktidar partisinin oylarının yüzde 30’ların altına düştüğü bazı araştırmalarda ortaya çıkmaya başladı.
Başbakan Erdoğan bu erimeyi ekonomideki başarısızlığa, partisinin dar gelirli kitlelere dönük ilgisizliğine, sosyal devletin gereklerini yerine getirmemesine bağlamıyor.
Bunun değişik kesimlerin partisine dönük tertiplerinin sonucunda olduğuna inanıyor.
Onun için darbe ve suikast senaryolarına, yeniden türbana sarılarak mağduriyet edebiyatını ağdalaştırmaya çalışıyor.
* * *
Oysa bunların hiçbiri yaşam koşullarının ağırlığı altında ezilen, sadakalarla avutulmaya çalışılan dar gelirli gruplara ve orta direk denen toplumun gövdesini oluşturan geniş halk yığınlarına inandırıcı gelmiyor.
Onlar, çoluk çocuklarının karnını doyurabilmek, onları giydirebilmek, okutabilmek için çırpınıyor.
Onların belini, siyasi kısır tartışmalar, kavgalar, darbe, çete, suikast masalları değil işsizlik, aşsızlık kırıyor.
Başbakan Erdoğan bunları ya görmüyor, ya da görmek istemiyor.
İktidarlar eskidikçe ve parasal güçleri arttıkça yeni ve lüks yaşamlara geçme nedeniyle halktan kopuyorlar.
Onların sıkıntılarını görmez, onların feryatlarını işitmez oluyorlar.
İşte bu durumun en büyük yansıması giderek büyüyen işsizler ordusu ve onun sokaklara taşan Tekel işçilerinin yürekleri yakan direniş dramı.
Halkın oyuyla iktidar olan bir başbakanın bu drama bakışı ise bir başka dram.
Başbakan pembe tablolarla bu acıları örttüğünü sanırken bilimsel araştırmalar durumun giderek vahimleştiğini ortaya koyuyor.
Son araştırmalara göre, Türkiye yüzde 13’e varan işsizlik oranıyla dünya beşincisi oldu.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu tarafından yapılan bu araştırma uluslararası kuruluşların büyüme ve işsizlik konusundaki son verilerine dayanıyor.
Araştırmaya göre, Başbakan’ın “Bizi teğet geçti” söylemlerinin aksine krizin Türkiye’yi “delip geçtiği” anlaşılıyor.
2009 yılında Türkiye, yüzde 6 oranında küçülme ile 56 ülke içerisinde 12’nci sırada yer alırken, 44 ülkeden daha fazla küçüldü.
* * *
Başbakan ve AKP kurmayları ısrarla bu gerçekleri görmezden geliyorlar.
Onlar durmadan Türkiye’nin bir yıldız gibi dünyada parladığını söylüyorlar.
Erdoğan ekonomik gerçekleri ortaya koyan herkese kızıyor.
Büyük sıkıntı içinde olan esnafın, çiftçinin, işçinin, memurun, emeklinin sıkıntılarını pek önemsemiyor.
Siyaseten mağdura oynayarak partisinin oylarındaki erimeyi durduracağına inanıyor.
Buna göre politika yapıyor, yaptıkça da ülkenin gerilmesine neden oluyor.
Bu yolun çıkar olmadığını sanırım AKP içinde birçok milletvekili de görüyor olmalı.
Bir kez daha görülecektir ki, ekonomiyi iyi yönetemeyen, dar gelirli halk yığınlarının sıkıntılarının daha da artmasına neden olan bir yönetim iktidarda kalamaz.
Paylaş