Ağrı kökenine göre vücudun dış yüzeyinde oluşan etkenlere bağlı olarak ya da vücudun iç boşlukları ve iç organlardaki etkilere bağlı olarak oluşabilir. Ayrıca sinir sistemi ve sinirlerdeki yıkımlayıcı ve engelleyici etkiler de ağrının farklı kaynaklarından biri olabilir. İnsan olarak bizler herhangi bir ağrı duyduğumuz ya da hissettiğimizde bunu sözlü olarak dile getirebilir, tarif edebilir ve çoğunlukla kökenini tahmin edebiliriz. Ancak köpekler sözlü iletişim kurabilen canlılar olmadıkları için ağrı duyduklarını anlayabilmek, onların vücut dillerini tanımak ve okuyabilmekle mümkün olur. Peki köpeğinizin ağrı çektiğini anlamanız için nelere dikkat etmeniz gerekir?
-Öncelikle ağrının dostunuzda yarattığı anormal tepkileri okuyabilmek için köpeğinizin normal ve sağlıklı durum ve davranışlarını bilmeniz iyi gözlem yapıp onun ilk doktoru olabilmeniz gerekir.
-Ağrısı olan köpek genel olarak her zamanki neşeli ve hareketli yapısında olmayacaktır. Özellikle durgunluk ve mutsuz ifadeli vücut dili ağrı çeken köpeklerde tipiktir. Fakat bazı olgularda yüksek ağrı eşikli köpeklerde bu semptomlar gizlenebilir ve gözden kaçabilir.
-Özellikle dostunuzun vücut boşlukları ve iç organlar kökenli ağrılarında yemeğe isteksizlik, iştah kaybı veya beslenmeyi reddetme tipik bulgulardan biri olabilir.
-Köpeğin aksak yürümesi, topallama ya da tamamen yürümeye isteksiz olması ortopedik ya da nörolojik kökenli bir ağrısının olduğuna işaret edebilir. Bazen gaz sancısı durumlarında bile bu semptomlar oluşabilmektedir.
Hele hele sıcak yaz günlerinde köpekler daha fazla dışarı çıkma ihtiyacı duyar. Şehir içerisinde köpeklerinizle gezinti yaparken elbette kayış ve tasma ekipmanlarını kullanmak hem köpeğinizin güvenliği, hem de başka insanları rahatsız etmemek adına önemli bir durum. Bunun yanında köpeğinizi serbest gezinti için götüreceğiniz alanların trafikten uzak ve mümkünse çevrili alanlar olmasına dikkat etmek de fayda var. Başka köpeklerle bir araya getirilerek serbest gezinti oluşturulacak köpeğinizin aşı programının eksiksiz tam, iç ve dış parazit ilaçlamalarının da yapılmış olması kaçınılmazdır. Köpeklerin bir arada serbest olarak gezdiği parkların kuralları olması gerekir ve bu parklara dahil olacak olan köpek sahiplerinin de bu kurallara uyması zorunludur. Köpek parklarında serbesti oluşturmadan önce dikkat edilmesi gereken önemli adımlar vardır. Bu adımları 12 maddede şöyle sıralayabiliriz:
1) Sıcak yaz aylarında parkları, sabah erken ya da akşamüstü serinlikte kullanmaya çalışın.
2) Parkta efor sarfedecek olan köpeğinizin su ihtiyacını gidermek üzere yanınıza su almayı unutmayın.
3) Parkta oluşabilecek yaralanmalara karşı mutlaka ilk yardım çantanızı yanınızda bulundurmalısınız.
4) Parklarda köpeğiniz aşırı aktivasyon göstereceği için karnı tok olarak götürülmemelidir. Aksi taktirde mide dönmesi gibi ölümcül rahatsızlıklar oluşabilir.
5) Agresif ve geçimsiz köpeklerin köpek parklarına getirilmemesi gerekir.
1) Netlik içermeyen davranışlar: Köpeğinize gösterdiğiniz davranış ve yaklaşım biçimlerinde değişkenlik olması onu tedirgin eder. Bir gün sıcak ve ilgili bir gün mesafeli ve ilgisiz davranış göstermek onun kafasını karıştırır ve mutsuz eder. Köpeğin iletişimde anladığı dil sertlik değil netliktir.
2) Sarılmak ve öpülmek: Köpeklerin kendi vücut dillerinde sarılma ve öpüşme davranışı mevcut değildir. Özellikle yabancı insanların bu tip yakın diyalog istekleri köpeği endişelendirir hatta reaksiyon vermesine sebep olabilir. Köpeğinizin sizin sarılıp öpmenize tolerans göstermesi herkese aynı toleransı göstereceği anlamına gelmez.
1) Su ihtiyacı: Köpekler sıcak havalarda soluk alıp vererek ağız yoluyla terlerler. Terleme ile de ciddi miktarda su kaybederler. Buna bağlı olarak sıcak yaz aylarında her zamankinden daha çok suya ihtiyaç duyarlar. Gün içerisinde birkaç defa tazeleyeceğimiz serin su onun kaybettiği suyu yerine koymasına yardımcı olacaktır. Ayrıca sıcakla birlikte artan vücut ısısını düzenlemesini de sağlayacaktır. Bu dönemde evdeki dostlarımızın yanı sıra sokaktaki canların da suya olan gereksinimlerini unutmayarak kapımızın önüne bir kap su koymayı hatırlayalım.
2) Beslenme planının düzenlenmesi: Artan sıcakla köpeklerimizin kalori ihtiyacı düşer. Soğuk kış aylarında ihtiyaç duydukları yağlanmaya artık gereksinimleri yoktur. Ayrıca sıcakla birlikte iştahın düşmesi normal sayılır. Bu dönemde besinlerin miktarını düşürerek içeriklerindeki yağ oranını da azaltmak önemlidir.
3) Dış parazitlerle mücadele: Yaz aylarında aktif hale geçen pire, kene ve tatarcık sineklerine karşı dostumuzu korumamız çok önemlidir. Bu parazitler birçok tehlikeli ve ölümcül hastalığın taşıyıcısıdır. Bu parazitlere karşı köpeğimize yapacağımız ilaçlamalara her zamankinden daha fazla dikkat etmeliyiz.
*Kalça çıkıklığı (Displazi): Bu hastalıkta kalça eklemini oluşturan arka bacak femur kemiğinin baş kısmıyla kalça eklem çukurluğu olan asetabulumun uyumsuz yapılanması ya da dejenerasyonu söz konusudur. Bu hastalık daha çok genetik geçişli olarak kabul edilir. Goldenretriever, Rottweiler, Kangal, Dobermann gibi büyük ırk köpeklerin bu hastalığa olan genetik yatkınlığı yüksektir. Genellikle topallamayla başlayan hastalık bacak kemiğinin kalça ekleminden çıkmasıyla köpeğin bacağını tamamen kullanamaz hale gelmesiyle sonuçlanır. Tanı için özel pozisyonda röntgen çekilmesi gerekir. Hastalığın iyileştirilebilmesi için tek yol operatif müdahaledir. Erken tanı operatif müdahalenin başarı şansını arttırır.
*Diz kapağı çıkması ( patella lüksasyonu): Genellikle küçük ırkların ortopedik hastalığı olarak bilinir. Jack russel, Yorkshire terrier, Beagle gibi ırkların genetik yatkınlığı vardır. Özellikle kaygan zeminlerde koşturulan ve manevra yapan köpeklerde diz eklem bağlarının zedelenmesi yada kopması diz kapağının çıkmasına zemin hazırlar. Hastalık zaman içerisinde diz eklemindeki dejenerasyona bağlı olarak köpeğin tamamen bacağını askıya alarak kullanamaması ile sonuçlanır. Tanı çekilen röntgenler ve elle yapılan muayene ile doğrulanır. Az gezdirilme ve egzersize bağlı olarak zayıf kas ve tendonlara sahip köpeklerin ve aşırı kilolu olanların yatkınlığı daha yüksektir. Hastalığın iyileştirilmesi ancak operatif müdahale ile mümkündür.
*Disk fıtıkları: Tıpkı insanlarda olduğu gibi boyun, sırt ve bel omurlarının aralarındaki koruyucu disklerin fıtıklaşarak sinirlerin üzerine yaptığı bası sonucu ağrı ile birlikte motor hareketlerin kısıtlanması hatta bazen felçle karakterize bir hastalıktır. Kısa boyunlu köpekler, kısa bacaklı uzun gövdeli köpekler, büyük ırklar, aşırı kilolu köpekler ve yaşlı olanlar hastalığa çok daha yatkındır. Hastalığın çözümü için operatif müdahale şart olup, müdahale için zaman kaybetmemek oldukça önemlidir.
*Çapraz bağ lezyonları ya da kopması: Genellikle orta ve büyük ırklar ile spor ve iş köpeklerinin rahatsızlığıdır. Isınma olmaksızın yapılan ağır egzersizler kaygan zemin manevraları, küt travmalar ve aşırı kilo bu hastalığın nedenlerinden bazılarıdır. Çapraz bağlar bazen sadece zedelenebildiği gibi kopmaların da görülmesi olasıdır. Hareket kısıtlaması, kafes istirahati beraberinde ilaç kullanılarak iyileştirilebilen bir hastalık olsa da kopmalarda çoğunlukla operasyon kaçınılmazdır.
1) Eğer köpeğin yaşadığı yerde beslenme kaynakları yetersizse doğal olarak kaynak bulma amacıyla ortamını terk edebilir. Yani sahibi tarafından düzenli beslenmeyen, az ya da yetersiz beslenen bir köpek sahibini ve yaşadığı ortamı terk edebilir.
2) Sahibi tarafından ilgi görmeyen ya da baskı ya da şiddete maruz kalan köpekler ortamlarından ve sahiplerinden doğal olarak uzaklaşmak isteyebilirler.
3) Çiftleşme isteği de erkek ya da dişi köpeklerin ortamlarını ya da sahiplerini terk etmelerine neden olabilir. Çiftleşme dönemine girmiş dişi bir köpek ya da kızgınlığa girmiş dişi köpeklerin kokusunu almış erkek bir köpek seksüel isteğe bağlı olarak sahibinden ya da yaşadığı ortamdan uzaklaşma eğilimi gösterebilir. Kısırlaştırma bu durumu engellemede en doğru hamle olacaktır.
4) Bebek ve yavru köpekler oyuna düşkün ve meraklı olurlar. Oyuna dalmış olan yavru bir köpek farkında olmadan yaşadığı çevre be sahibinden uzaklaşıp kaybolabilir; bu sebeple yavruluk dönemlerinde onları kontrol altında tutmak önemlidir.
5) Köpekler yaşadıkları ortamda onları endişelendirecek ve korkutacak stres kaynakları olduğu takdirde ortamdan uzaklaşmak isteyebilirler. Uygunsuz ve köpek için konforsuz olan bir ortam terk edilebilme potansiyeli taşır.
Bu düzenleme, bu ırkların mensuplarını besleyenlere yeni sorumluluklar ve yaptırımları da beraberinde getirdi. Maalesef yeni yaptırımların sorumluluğunu almak istemeyenler bu hayvancıkları sokaklara ve ormanlık alanlara terk etmeye başladı. Terk edilen köpeklerin bir kısmı bu ırklara gönül veren insanlar ve hayvanseverler tarafından kurtarılıp koruma altına alınmış olsa da hatırı sayılır bir kısım sokaklarda yaşamaya devam ediyor. Peki tehlikeli ırk olarak kabul edilen köpeklerden herhangi birine sahipseniz uymanız gereken kurallar ve sorumluluklar neler? İşte tehlikeli ırk sahiplerinin unutmaması gereken 10 madde:
*Öncelikle bu ırkların üretilmesi yasaklandığı için köpeğinizin kısırlaştırılmış olması zorunlu. Ayrıca köpeğin kısırlaştırıldığına dair veteriner hekiminizden aldığınız belgeyi karnesine işletmeniz ve saklamanız önemli.
*Kısırlaştırılmış olan köpeklerin mikroçip uygulaması yapılmış, pasaportunun çıkarılmış ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sistemine sahibinin kimlik numarasıyla tanımlanmış olması gerekiyor.
Soğuk kış sürecinde kürkünü uzatıp yoğunluğunu arttırmış olan dostumuz artık ısınan havaya karşı klima adaptasyonu geliştirmeye başlayarak kışlık kürkünden kurtulmaya çalışacaktır. Bu doğal adaptasyon sürecinde haliyle yoğun bir tüy dökülmesiyle karşı karşıya kalacağımız aşikardır. Köpek sahiplerinin büyük oranda şikâyetçi olduğu bu olgu aslında son derece normal bir değişim sürecidir. Bu dönemi alınabilecek önlemlerle dostumuzun ve bizim en rahat ve sıkıntısız şekilde atlatması mümkündür.
* Tüy değiştirme dönemine giren köpeğin günde en az bir defa tüylerin çıkışı yönünde ve ters yönde tel taraklar ya da fırçalarla taranması, dökmekte olduğu kışlık tüylerden daha çabuk kurtulmasını sağlayacaktır. Ayrıca tarama işlemleriyle derinin kan dolaşımı artacak ve yeni çıkacak olan yazlık tüyleri daha sağlıklı şekillenecektir.
* Tüy değiştirme döneminde köpeklerimize takviye olması açısından dışarıdan verebileceğimiz biotin ve çinko preparatları da sürecin daha hızlı ve kısa sürede atlatılmasına yardımcı olacaktır.
* Postunu değiştirme dönemi içerisindeyken dostumuzdaki kaşıntı davranışı onları rahatsız eder ve streslidir. Tel taraklarla yapılan fırçalama işlemi sonrası masaj tarakları ile yapılacak olan tımar işlemleri ile dostumuzu rahatlatmak onu mutlu edecektir.
* Bu dönemde ölü kışlık postun altında kalan deri, bakteri ve mantar enfeksiyonlarına oldukça yatkın hale gelir. Bu süreçte anti bakteriyel köpek şampuanlarıyla dostumuzu birkaç sefer yıkayarak enfeksiyon riskini ortadan kaldırabiliriz.