İnsanlarda olduğu gibi köpeklerde de damans olgularına rastlanmaktadır. Köpeklerde demans olgusuna az da olsa genç yaşlarda rastlanabilse de ağırlıklı olarak yaşlı köpeklerde gözlemlenir. Köpeklerde gözlemlenen demansın sebeplerini şöyle sıralayabiliriz...
- Yaşlılığa bağlı olarak oluşan bilişsel algı bozuklukları ve kayıpları.
- Travma sonrası oluşan (özellikle kafa travması) algı bozuklukları.
- Toksik maddeler ve ilaç zehirlenmelerindeki yan etki olarak algı kayıpları.
- Dolaşım sistemi bozukluklarına bağlı olarak oluşan bilişsel bozukluklar.
Mevsim geçişleri, bağışıklığın yeni doğa düzenine adaptasyonunu gerektirirken, oluşabilecek sağlık sorunları ve dikkat edilmesi gerekenler bizler için ne kadar önemliyse can dostlarımız köpekler için de o kadar önemlidir. Bu dönemde onlar için alınacak önlemleri tabiki bizim planlamamız gerekir. Dikkat etmemiz gereken olgulara şöyle bir göz atalım:
ÖLÜ TÜYLERDEN KURTULMALI
* Tüy değiştirme: Bu dönemde kışlık kalın kürkünü değiştirecek ve yaza hazırlanacak dostumuza yardımcı olmalıyız. Onu daha sık fırçalayıp tımarlayarak ölü tüylerinden çabucak kurtulmasını sağlamalıyız. Makas tıraşı yardımıyla kürkünü düzenlemeliyiz.
Zehirlemelerin yöntem ve içerik olarak net benzerlikleri olması aynı katil ya da katillerin işi olduğunu işaret ediyor. Bu zehirli etleri açlığını bastırmak ve karnını doyurmak hedefli yiyen masum dostlardan birçoğu korkunç acılar içerisinde can çekişerek hayatını kaybetti. Şanslı olanlar ise çevre sakinleri ve hayvanseverler tarafından kliniklere sevk edilerek tedavi edilebildiler.
Gelin gözünü bile kırpmadan bu canlara kıyan katil ya da katillerin anatomisine bir göz atalım:
TÜM SAKİNLER İÇİN TEDİRGİN EDİCİ
Her yıl 4 Nisan’da sokak hayvanlarının yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli açıklamalar yapılıyor, etkinlikler düzenleniyor. Ancak, sokak hayvanlarını anlayabilmek, onlara yakından bakmak ve yaşadıklarını algılayabilmekle mümkün olur. Peki sokakta yaşayan hayvanlar ne gibi zorluklar yaşar, sokakta yaşayan bir hayvan nelerle mücadele eder? İşte yanıtı...
* Sokak hayvanı olmak genel anlamda kimsesiz olmak demektir.
Köpeğin ateşinin olduğunu anlamak için halk arasında yaygın olan ‘burnunun kuruluğu’ ile ‘kulaklarının sıcak olması’ yeterli ve doğru veri değildir. Tam ve doğru sonuç için termometre yardımı ile köpeğin rektumundan ölçüm yapılır. Köpeğinizin ateşinin olduğunu anlayabilmek için gözlem yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğine şöyle bir göz atalım...
BELİRTİLERİ
*Halsizlik ve hareket etmeye olan isteksizlik dikkat çekicidir.
*Ateşin etkisiyle eklemlerde oluşan ağrı köpeği kısa adımlarla yavaş yürümeye sevk eder.
Yaşadıkları topluluğa ve bu topluluğun bireylerine ve dinamiklerine sıkı sıkıya bağlanırlar. İnsan tarafından sahiplenilen köpek, insanını ve onun ailesini aynı zamanda birlikte yaşadığı yakınlarını kendi ailesi olarak görür ve onlara yoğun şekilde bağlılık oluşturur. Köpeğin terkedilmesi, onun hayatı boyunca başına gelebilecek en kötü senaryodur. Hayatının merkezine oturmuş olan insanların kararıyla başka mekânlara bırakılmak, başka insanların kontrolüne ve insafına kalmak onların ruhunda iyileşmesi çok zor olan yaralar açar. Düşünün ki; bir sabah uyandığınızda hiç tanımadığınız insanların yeni aileniz olduğunu öğreniyorsunuz ya da artık ne bir aileniz ne de bir eviniz olduğunu... Bu durum için empati yapmak tüylerinizin ürpermesine sebep olacaktır eminim. Peki insanlar hangi sudan sebeplerle o kendilerine körü körüne bağlanan dostlarını terk ediyorlar?
* Sözde medikal sebepler: En çok bahane edilen olgu, evdeki aile bireylerinden herhangi birinin ve genelde özellikle çocukların köpek tüyüne alerjisi olma durumu. Oysa, bir canlının hayatının sorumluluğunu alma kararından önce küçük bir alerji taramasının yapılması çok zor olmasa gerek. Basit çaplı alerjik reaksiyonların da tedavi edilebileceği fikrinin kolay yol olan terk etmekten önce gelmesi gerekmez mi?
Ancak günümüzde şehirleşmeyle beraber hayvanlardan ve onları tanıyıp anlamaya çalışmaktan oldukça uzaklaştık. Buna bağlı olarak genel anlamda hayvanları, onların yaşam hakkını ihmal ve göz ardı eder hale geldik... Hızla gelişen bir toplum olarak farkındalığı, egomuzun kurbanı olarak sadece kendimiz için kurguladık. Oysa bu coğrafyayı sahipli ya da sahipsiz evcil ya da vahşi hayvanlarla paylaşıyoruz...
Peki Türkiye’de tüm bu hayvanların içerisinde bize en yakın ve en evcil olan köpek dostlarımızın ne tür zorluklar yaşadığına bir göz atalım:
YASAYA RAĞMEN ÖNEMSENMİYORLAR
İlkel dönemlerde korunma ve avcılık hedefli olarak insan tarafından yetiştirilen köpekler, günümüzde daha çok dostluk merkezli olarak bizlerle hayatı paylaşmaktadırlar. Tüm dünyada insanlığın refah düzeyinin artması, değişik bölgelerde birbirinden farklı kültür ve beğenilere sahip olan toplulukların yapay seleksiyonla bambaşka fiziksel özelliklere, yeteneklere sahip köpeklerin üretilmesine neden olmuştur.
Günümüzde birçok köpekseverin aşina olduğu popüler köpek ırklarının ana vatanlarının hangileri olduğu ve hangi ülkelerin bu muhteşem köpeklere ev sahipliği yaptığına bir göz atalım...
*ALMANYA: Tüm dünyaya mâl olmuş birçok köpek ırkını seleksiyonla insanlığa kazandıran ülkedir. Orijini Almanya olan bazı popüler köpek ırklarını örnek vermek gerekirse;
. Alman çoban köpeği(German shepherd)