×
Köpeği sahiplenmenizle başlayan birliktelikte ilişkinin refahı ve konforu sizinle direkt bağlantılıdır. Peki daha iyi bir köpek sahibi olmak için neler yapmalısınız?
* Köpeğin yürüyüş ve egzersiz programının rutin ve kaliteli şekilde günde birkaç kez tekrarlanması, dostunuzu rahatlatacak ve mutlu edecektir. Egzersiz yapan köpek daha uyumlu davranır.
* Beslenme, köpeğin sağlığı için kilit olguların başında gelir. Köpeğinizi günde en az iki kere kaliteli ve dengeli rasyonlarla yeteri kadar beslemelisiniz. Fazla besleme sonucu oluşabilecek obezite probleminin dostunuzun ömrünü kısaltacağını unutmayın.
* Dostunuzu periyodik olarak veterinere götürün. Yıllık rutin aşılamalarını ve paraziter uygulamalarını ihmal etmeyin. Yaşlı köpeklerde senede en az bir kez check-up yaptırmanızın gerekli olduğunu unutmayın.
* Köpeğinizle şehir yaşantısında sosyal ortamlarda daha uyumlu birlikteliğiniz için eğitimine vakit harcayın. Eğitim çalışmaları aranızdaki ilişkiyi kuvvetlendirecektir. Eğitimler esnasında baskı ve negatif uygulamalardan uzak durun.
* Onu uzun süreler evde yalnız bırakmayın. Yalnızlık ve özlem köpeğinizi strese sürükler ve mutsuz eder. Uzun ayrılıkların onu depresyona itebileceği gerçeğini gözardı etmeyin.
Bu özel günler ile tüm hayvanların dili olmak, onların ihtiyaçlarını ve isteklerini hatırlayabilmek çok önemlidir. Peki onlar için ne yapmalıyız?..
*Tüm hayvanlar tıpkı bizler gibi eşit yaşam hakkıyla doğar. Onların yaşam haklarına saygı duymalıyız.
*Yeryüzünde ormanlar birçok hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ormanların ağaç kesimleri ile yok edilmesi ve orman yangınlarının önlenmesi konusunda son derece duyarlı olmalıyız.
*Hayvanat bahçeleri ve su parkları vahşi doğada yaşaması gereken hayvanlar için esaret ortamlarıdır. Bu tip yerlere giderek esaret sistemine destek olmamalıyız.
ZOR DURUMDA OLANA DUYARLI OLMALIYIZ
*Sosyal medyada izlenme ve beğeni kazanmak hedefli olarak hayvanların suistimale uğratılmasına onay vermemeliyiz.
*Sokak hayvanlarını yaşadığımız semtlerin sakinleri olarak kabul edip birlikte barış içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
Özellikle en yaygın görülen kanlı ishal (parvo virüs) ve gençlik hastalığı (distemper) köpekler açısından büyük tehdit oluşturmakta. Bu hastalıklardan köpeklerimizi koruyabilmenin tek yolu rutin olarak aşılama programlarının uygulanması ve takip edilmesidir. Ancak aşı programları düzenli olarak yapılmış köpeklerin de bu ölümcül hastalıklara yakalandığı hatta hayatlarını kaybettikleri vakalar sıkça karşımıza çıkmakta.
* * *
Peki aşıları olduğu halde köpeklerin bu hastalıklara yakalanma sebepleri nelerdir ve bu aşılar dostlarımızı ne kadar koruyor?
* * *
* Özellikle yavru köpeklerde aşılamaya doğru zamanda başlamak aşının koruyuculuğunun oluşması açısından çok önemlidir. Yavrunun 40-45’inci günlere ulaşması ile annenin koruyucu bağışıklığından çıkmaya başlar ve bu dönemde aşılamanın başlıyor olması oldukça önemlidir.
* Aşıların bağışıklık oluşturabilmesi, belli periyotlarda tekrarlanması ile mümkündür. Tekrarları düzenli yapılmayan aşılar düşük bağışıklık oluşturabilir ya da hiç korumayabilir.
* Köpeklerimize uygulanan aşıların belli sıcaklıklarda muhafaza edildiği takdirde etkinliği söz konusudur. Soğuk zinciri bozulmuş aşıların etkinlik oluşturması mümkün değildir.
Yaklaşık 10-15 yıldır birlikte yaşayan bu iki tür dışı canlı birbirlerinden çok farklı alışkanlıklara sahip olsa da bu ilişkide köpek, insanın hayatına entegre olmaya çalışan taraftır. Köpekle olan birlikteliğimizde onu daha iyi tanımak ve anlamak adına bizden farklı olan taraflarını ve bize benzemeyen yönlerini bilmemiz gerekir.
*Bir insanın ortalama ömrü 70-80 yıl iken köpeğinki 10-15 yıldır. Birlikteliğin doğal akışında onun erken ayrılan taraf olacağını bilerek hareket etmek gerekir.
*Köpeklerin neredeyse tüm vücutları tüylerle kaplıdır ve sene boyunca tüy dökerler. Bu durumun normal ve fizyolojik olduğunu kabullenmek ve bununla yaşamayı öğrenmek gerekir.
*Köpekler hiç büyümeyen çocuklara benzer. Hayatları boyunca ilgiye ve dirsek temasına ihtiyaç duyarlar. Bu ciddi sorumluluğun köpeğin hayatının sonuna kadar devam edeceğini bilmek önemlidir
*Sürü hayvanı olan köpekler uzun süreli yalnızlık ve ayrılıklardan hiç hoşlanmazlar. Onların ‘biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var’ dediklerine çok fazla şahit olmayız.
Köpekler toplu olarak bir arada yaşayan sürü hayvanlarıdır. Sürüyü oluşturan bireylerin doğal olarak birbirleriyle akrabalık ilişkileri bulunur. Ancak bu ilişkiler biz insanlarda olduğu gibi temel ahlaki değerler üzerinden kurgulanmaz.Örnek vermek gerekirse, anne bir köpeğin yavrularıyla olan aile ilişkisi, yavruların 4-6 aylık döneme gelmesiyle ve annenin yeni bir çiftleşme dönemine girmesiyle son bulur. Bunun sonucu olarak ilerleyen dönemde anne köpeğin yetişkinliğe ulaşmış yavrularıyla çiftleleşebilmesi ya da kardeşlerin kendi aralarında çiftleleşebilmesi söz konusu olabilir.İnsanda var olan anne, baba, kardeş, kuzen ve bunun gibi akrabalık ilişkileri bazı duygusal ve ahlaki değerlere dayanarak sınırlamalar içerirken; köpeklerde bu kurgu daha çok hiyerarşik kavramlar ve mertebeler üzerinden yürür. Köpeklerin temel olarak sürü içerisindeki ast-üst ilişkileri ve statü ilişkili mertebeler keskin ve net kurallara dayanır. Statü ilişkili yükselme mücadeleleri genellikle sürünün alt ya da orta seviye bireyleri arasında gözlemlenir.Sonuç olarak, köpeklerde bizlerdeki aile kavramının bir benzeri var olsa da insandaki gibi ahlaki normlarla sınırlandırılmış şekilde olmayıp daha çok statü ilişkili dizayn olmaktadır.
* Diğer köpeklere cevap vermek ve sesli iletişim hedefli havlama
* Yalnızlığın sonlanması hedefli çağrı havlaması
* Bölgeye bir yabancının yaklaştığını veya ihlal ettiğini haber vermek amaçlı havlama
*Korkuya bağlı havlama
*Görselseki görüntünün tanımlanamadığı durumlarda havlama
39.5 DERECE ÜSTÜ ATEŞE DİKKAT
* Köpekler 39 çift olmak üzere toplamda 78 kromozom sayısına sahipleridir.
* Dişi köpeğin gebelik süresi ortalama olarak 60-65 gün aralığındadır.
* Köpeğin ortalama sağlıklı vücut ısısı 38-39 derece aralığıdır. 39.5 derecenin üstü köpekte ateş olarak kabul edilir. Çevre ısısı ve egzersiz, köpeklerde vücut ısısını değiştirebilir.
* Yetişkin bir köpeğin ağzındaki diş sayısı 42’dir. Bebeklik döneminde ise süt dişlerinin sayısı 28’dir.
* Köpeğin nabız sayısı 70-120 aralığıdır. Küçük ırk köpeklerde bu aralık üst sınıra yakınken büyük ırk köpeklerde alt sınıra yakındır.
Köpek salyasının büyük bir kısmı sudan oluşur. Ayrıca elektrolit maddeler, peptit bileşenleri ve bakteri üremesine dirençli proteinler ihtiva eder. Peki zaman zaman sevgilerini göstermek, isteklerini belirtmek ve birtakım analizler yapmak için bizleri yalayan köpeklerimizin salyası bizler için tehlike midir?
SAĞLIKLI KÖPEKTE TEHDİT YOK
Köpek salyası zararlı bakteri yükü, beslenme, bakım ve çevresel faktörlere göre değişkenlik gösterebilse de insan salyasının bakteri yüküne göre çok daha düşüktür. Sağlıklı ve bakımlı bir köpeğin insanı yalaması bu sebeple bu bakımdan sağlık açısından hiçbir tehlike içermez. Ancak bazı durumlarda köpeğin salyası insan sağlığı için tehdit edici olabilmektedir. Köpeklerden insanlara bulaşan en tehlikeli ve tedavisi olmayan hastalık kuduzdur. Kuduz bir köpek tarafından ısırılan insanda kuduz virüsü ihtiva eden salya insanın dolaşım sistemine kan aracılığıyla karıştığında kuduza neden olur. Bu durumda aşı bağışıklığı oluşturulmamış bir insan tedavisi olmayan bu hastalığa yakalanacaktır.
TEMİZLEME İŞE YARAYACAKTIR
Bazen köpeğinizle oyun ve şakalaşmalarınız esnasında dişleri ile derinizde oluşabilecek olan sıyrık ve erozyonların ya da açık yaralarınızın salya ile teması basit yüzeysel enfeksiyonlara neden olabilir. Bu tip yüzeysel yaralanmalarda bölgenin antiseptik solüsyonlarla temizlenmesi, riski ortadan kaldıracaktır.Köpek salyasının ihtiva edebildiği ve insan sağlığı için tehlikeli olabilecek diğer bir hastalık da tetanozdur. Bu sebeple bir köpek tarafından ısırıldığınız takdirde daha önce aşılanmadıysanız tetanoz aşınızı yaptırmanız elzemdir.
ALERJİYE KARŞI YIKAYIN