Demet Özdemir’in Oğuzhan Koç’la ilişkisini aylarca saklamasının haklı bir gerekçesi vardı.
Oğuzhan Koç, aslında “arkadaşının aşkı”ydı.
Kim o?
Yağmur Tanrısevsin.
“Gizli Kalsın” adlı gece kulübünün çıkışında “yakalanmalarının” ardından “arkadaşız” diyerek magazin basınını 1 sene oyaladılar.
Ama Yağmur yemedi tabii.
Anlar anlamaz arkadaşına bastı “engel”i...
Bodrum’da aynı lüks villada görüntülenince ilişkileri ortaya çıkan Sıla ve İlker Kaleli, art arda yaptıkları sosyal medya paylaşımlarıyla aşklarını itiraf etti.
Önce İlker Kaleli birlikte fotoğraflarını koyup yazdı:
“Gelirmiş... Bazen biri gelirmiş kalbin en kıymetli köşesine. Bilmediğim canımdan can bir yere.”
Sonra Sıla’dan etkileşim geldi:
“Diyecek afili söz çok fakat söze ne hacet... Konu sen olunca afili olan kalbim. Şu canımın canısın.”
Sıla’nın bir süre önce ayrıldığı eşi Hazer Amani’ye de aynı şekilde “canımın canı” diye hitap ettiği ortaya çıkınca sosyal medya kullanıcıları şarkıcıyı topa tuttu.
E n’apsın yani kadın?
İmzalar, dilekçeler, demeçler... Bulunabilen her ortamda sürdürdü kampanyasını Müjde Ar.
Bodrum Gündoğan’daki komşularıyla beraber BVS Bosphorus Resort Hotel’de yazlık açan Günay restoranın gürültüsünden şikâyetçiydi. Sonuç alamadıkça gözünü daha da kararttı. İşletmeyle karşılıklı davalık oldu.
Hatta açık bir mektup yazıp belediye başkanına da dava açtı.
Bence Gündoğan’daki bu evin bir önemi de şuradan kaynaklanıyor Müjde Ar için...
Nisanda kanserden kaybettiği oyuncu kardeşi Mehtap Ar da son dönemlerinin orada geçirmişti.
Neyse ki hikâyede mutlu son göründü.
Geçen yaz Müjde Ar’ı rahatsız olduğu konserler bu yaz Günay’ın Yalıkavak’taki yeni yerinde yapılacak.
4 bin metrekare, denize sıfır. Komşuları Şenol Koloğlu Kebap ile Paysage deniz ürünleri restoranı. Sahilinde Costa Beach var.
Sektörde kilolu insanlara fiziksel ayrımcılık yapıldığı tartışmasını yeniden harladı.
“Kilolulara başrol oyuncusunun en yakın arkadaşı olup onun yaşadığı aşka imrenerek bakmaktan başka bir rol düşmüyor. Bu bana gerçekçi gelmiyor” diyor.
Zeki-Metin’den Perran Kutman’a, Ata Demirer’e kilolu oldukları halde aşk hikâyelerinde oynayan çok örnek var tabii.
Var, var ama çoğunluk aile komedisi.
“Perihan Abla” da biraz öyle, “Eyyvah Eyvah” da.
Yani kiloluların âşık olmalarına imkân veriyoruz ama...
Öyle çok tutkulu değil, tatlış tatlış bir hikâyeyse.
Bugün günlerden
◊ Bu kadar çok ünlünün olduğu bir ailedeki ilişkileri nasıl tanımlarsınız: Yıldızlar takımı mı, yıldız savaşları mı?
- Tabii ki “yıldızlar takımı”... Hepsi alanının yıldızı. Bu arada ilk eşim Ernesto’yu niye öldürdünüz? Gayet hayatta. (Gülüyor) Barış da aslında şair. Ve çok iyi bir şair. Yeni kitabını herkese tavsiye ederim: “Büyük Atlas Küçük Canlılar”. Kezban’ın da ekimde açacağı sergi “Senin Annen Bir Melekti Yavrum” kaçırılmasın...
◊ Oyunculuğun yanında seslendirmeciliğiniz, senaristliğiniz, yazarlığınız, prodüktörlüğünüz de var. Ekranın önü mü, arkası mı?
- Elbette önü. Asıl mesleğim oyunculuk. Diğerleri zaman zaman yaptığım işler...
◊ Hangi evladınıza daha çok pozitif ayrımcılık yaptınız: Müzik mi, tiyatro mu?
- Tiyatro tabii... Pozitif de olsa ayrımcılığı sevmem. Ama bazen tiyatroya ve diğer bazı konulara yapabilirim pozitif ayrımcılık...
◊ Hem kardeşiniz hem ömrünüzün yarım asrını geçirdiğiniz merhum eşiniz yönetmen. “Kardeşin” sinemasında mı, “koca”nın sinemasında mı daha çok etkiniz vardır?
Küresel iletişim platformu WhatsApp, verilerini paylaşabilmek için kullanıcılarına bir sözleşme dayatmıştı.
E olur...
İsteyen, istediği hizmeti, istediği koşullarla sunar; bunu beğenen alır, beğenmeyen yoluna bakar.
Sonuçta kimse kimseye bedavaya bir şey sunmaz. Herhalde artık hepimiz bunu belledik.
Fakat WhatsApp buna geçerken önemli iletişim hataları yaptı.
Mesela Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşlarını bu dayatmadan muaf tuttu.
Bu ne demek?
Üçü de aynı yılların, aynı kuşağın pop starları. Ama ortak bir noktaları daha var. Zamanında iyi kazandıkları halde, idaresini beceremeyip bugün eskiye nazaran “zor” durumda olmaları.
En çarpıcı örneği Serdar Ortaç. Bankaların kredi düzenlemeleri sayesinde idare edebildi. Serdar Ortaç demişken... Kıbrıs’ta bir otelde çalışmaya başlayan Ozan Orhon da aynı kuşaktan. Bugün daha şaaşalı bir hayat sürmesi çok muhtemeldi.
“Bebeto” (Burak Kut) benzer şeyler yaşadığını açıkladı:
“Servet yapmak değil, serveti korumak önemli. Gelir düzeyin yüksek olunca ona göre bir hayat yaşıyorsun. Para kesilince maddi zorluklar yaşadım. Bankadan kredi çektim, geri ödeyemedim...”
Sanatçı insanın ticari hayatta ille de başarılı olmasını beklemek de haksızlık tabii ama...
Bu durum da ilginç.
Şimdiki gibi pandemi koşullarını görmemiş bir kuşaktı onlar.
Yeni “Kainat Güzelimizi” görmüşsünüzdür.
Meksikalı Andrea Meza.
Geçen yıl pandemi nedeniyle iptal edilen, bu sene ABD’de yapılan yarışmada aldı bu unvanı.
En başta bu “Kainat Güzeli” lafı problemli bence.
Başka gezegen katılmadığı için birinciler sürekli Dünya’dan çıkıyor.
Belki “Dünya Güzeli” dense daha doğru olacak ama...
Ona bile itiraz edenler var.