Aylarca köşe bucak kaç sonra kendi evinde çekil

Demet Özdemir’in Oğuzhan Koç’la ilişkisini aylarca saklamasının haklı bir gerekçesi vardı.
Oğuzhan Koç, aslında “arkadaşının aşkı”ydı.
Kim o?
Yağmur Tanrısevsin.
“Gizli Kalsın” adlı gece kulübünün çıkışında “yakalanmalarının” ardından “arkadaşız” diyerek magazin basınını 1 sene oyaladılar.
Ama Yağmur yemedi tabii.
Anlar anlamaz arkadaşına bastı “engel”i...
Yılbaşında birlikte fotoğrafları ortaya dökülünce bir rahatladı aslında Demet-Oğuzhan çifti.
Sırları ifşa olunca üzerlerinden de yük kalktı bir bakıma.
Doludizgin aşk yaşıyorlar.
Bırakınız olsunlar, bırakınız yaşasınlar.
En son Kaş’taki evlerinden görüntülerini çekti bizim muhabirler.
Samimi, biraz da nasıl desem, “özel” görüntüler.
Sen aylarca köşe-bucak, sokak-taksi kaç...
Sonra da kendi evinde sobelen...
Bu da kaderin bir cilvesi tabii. Sosyal medyada sitem ettiler paparazzilere:
“Kaş’taki evimiz burası. Halka açık bir yer değil, ev. Evimizi uzaktan zoom’larla çekeceğinize bir selam verseniz, hiçbirinizi kırmayız halbuki...”
Madem öyle, selamı ortadan verelim. Bin selam olsun.
Bu hikâyeyi en başından itibaren konuşacağımız ikili bir röportaja var mısınız?

Bergen’in filmi bile talihsiz

Kadına şiddetin en bilinen örneklerinden biri.
Kocası kezzapla kör etti.
Sonradan bir gözü açıldı ama diğeri öyle kaldı.
Bu yüzden albüm kapakları için falan bütün pozlarını saçları bir gözünü örtecek şekilde verdi.
Hayatı film olacaktı, talihsiz şarkıcı Bergen’i de Serenay Sarıkaya canlandıracaktı.
Fakat pandemi nedeniyle proje ertelendi. Yeni takvim belli olunca bu sefer de Serenay Sarıkaya’nın programı buna uymadı.
Kadının filmi bile talihsiz.
Şimdi Bergen rolü için başka isimler dolaşıyor.
En kuvvetli aday Demet Evgar ama onun dışında Ezgi Mola, Gökçe Bahadır, Aslı Enver, Farah Zeynep Abdullah ve Burcu Biricik’in de adı geçiyor.
Zor seçim.
Yapımcı ben olsam, gönlüm Farah’la Burcu arasında gidip geliyordu.

FİLTRELİ MAARİF TAKVİMİ

Vampirli korku filmi gibi

“Filtreli maarif takvimi”nde geçen hafta neler olmuş bakalım...
◊ Zorlu’da basın mensuplarıyla karşılaşan oyuncu Naz Elmas’a paylaşımlarında fotoşop yaptığı iddiaları soruldu.
“Şimdi siz çekiyorsunuz fotoğrafımı... Benim fotoşopa ihtiyacım var mı?” cevabını verdi. Bence kimsenin ihtiyacı yok ama o gözle bakarsan senin var Naz Elmas.
Hem de kaliteli, gerekirse ücretli bir uygulamaya.
Unutma, bedava olanlar tuzak olabilir, hesaplarını falan bile boşaltabilirler.

◊ Dansöz Asena da fotoşop kurbanı olanlardan. “Sibel Can sendromu” diyoruz buna. Bir fotoğrafını paylaştı ki şahane. Belli ki paraya kıymış, iyi bir aplikasyon indirmiş. Ama aynayı unutmuş. Kendisi başka, hemen yandaki aynada görüntüsü başka. Bunu nasıl yapabiliyorlar bilmiyorum ama fotoğrafta hafifçe tebessüm ediyor, aynadaysa gülüyor, dişleri görünüyor. Vampirli korku filmi gibi.
Aynı hataya daha önce Sibel Can da düşmüştü. Bize hava hoş, iki gülüp geçiyoruz. Ama siz malzeme olmayı gerçekten bu kadar seviyor musunuz?

Emina Jahovic’in kitabı kaç satar?

Mustafa Sandal’ın eski eşi Emina Jahovic’e, ilişkisini ve hayatını anlatması için 100 bin euro teklif gelmiş bir yayınevinden.
Bizim paramızla 1 milyondan fazla.
Bu işte bir yanlışlık olmasın?
Rekor kırmasına rağmen Mustafa Sandal’ın geçen yıl çıkardığı kendi kitabı “Beni Ağlatma” bile 2 haftada ancak 10 bin satmıştı.
Tanesi 16 liradan eder 160 bin lira.
Diyeceksiniz ki Jahovic, memleketi Sırbistan’da da ünlü, orada da satar...
Yahu bütün ülke topu topu 7 milyon.
Herkes koştura koştura Jahovic kitabı alsa, hesap anca
tutuyor.