Özgür Bolat

Değerli Okuyucular,<br><br> Bu yazıyı Cumhurbaşkanlığının davetiyle geldiğim Irak'tan çok zor şartlarda yazıyorum.İki gündür eğitim konuşuyoruz. Eğitim, yaşam, bağımsızlık, var olma gibi kavramları sorguluyorum.

Yazıya bir türlü nasıl başlayacağımı bilemedim. Bazen duygu yoğunluğundan ne yapacağınızı bilemezsiniz ya işte öyle bir şey.

Ama bir yerden başlayayım.

İstanbul Maltepe’de Güzin Dinçkök İlköğretim Okulundayım. Kendi halinde bir devlet okulu. Öğretmenlerle oturduk, sohbet ediyoruz.

Öğretmenler “Özgür Bey, sizi okulumuzun en dinamik, en yenilikçi öğretmeni ile tanıştıracağız” diyor.

Ben genç bir öğretmen beklerken, 38 yıldır öğretmenlik yapan, eğitim aşkıyla yanan Fatma Turan öğretmen geliyor.

Fatma Öğretmen’in eğitim aşkını örneklendiren hikayeyi anlatmaya başlıyor öğretmenler.

BİRİNCİ YÜREK

Okula Muhammed Salih Efe adlı bir öğrenci geliyor. Muhammed diğer öğrencilerden farklı çünkü görme engelli. Özel eğitim alması gerekiyor, ama özel okula gitme şansı yok.

Fatma Öğretmen gibi eğitim aşkıyla yanan okul müdürü Şaban Güler Bey öğretmenleri çağırıyor. Muhammed’in durumunu anlatıyor ve ekliyor “Muhammed bize emanet. Onu eğitmeliyiz.”

Taksici kardeşim, yaptığın çok ayıp!

Geçen gün yurtdışından misafirlerim geldi. Taksine binmişler. Etilerden, Zincirlikuyuya gelmişler. 5 Km olsa gerek arası.

 

30 TL almışsın. Sanırım 10 TL tutmuş. Sen üç kişiler diye kandırıp 30 TL’lerini almışsın.

 

Sonra kardeşim, bir de senin küçük kardeşin var. O da onları alıp Taksim’e götürmüş.

20 TL almış. Sabahın köründe gece tarifesini açmış olmalı.

 

Özlü sözlere çok rağbet göstermem, ama bazı özlü sözler vardır ki aklınızdan çıkmaz, pusulanız oluverir.

Halil Cibran’ın Ermiş kitabında yazdığı “Bir öğretmen bilgisinden değil, sevgisinden verir” sözü benim pusulamdır.

 

Öğretmenlerimizin bize ne öğrettiğini unutabiliriz, ama bize hissettirdiklerini asla.

 

EYÜBOĞLU KOLEJLERİ

 

Geçen hafta Eyüboğlu Kolejlerinin kutlama yemeğine katıldım. Tüm çalışanlar bir aradaydı.

Newcastle Üniversitesi profesörlerinden Melissa Bateson, öğretim üyeleri arasındaki iletişimi artırmak için bir dinlenme odası yaptırıyor. Odaya kahve ve çay gibi içecekler koyuyor.

Her içeceğin cüzi bir fiyatı var. Öğretim üyelerinden istenen kendi içeceklerini almaları ve parayı da oraya konulan kutuya bırakmaları.

Prof. Melissa fiyat listenin yanına çiçek ve manzara fotoğrafları koyuyor. Belirli haftalarda da iki göz fotoğrafı koyuyor.

İki göz fotoğrafı koyduğu haftalarda, ilginç bir şey keşfediyor.

O haftalarda para kutusunda tam üç kat daha fazla para birikmiş.

İnsanların dürüst olma kaygıları olabilir, ama o anda yakalanmama riski yoksa, dürüst davranmayabilir.

Buradaki iki göz, izleniyor olma hissi yaratıyor ve bir bilinç kazandırıyor. Kişiler daha dürüst davranıyor.

AYNANIN GÜCÜ 

Tabii izleyen göz insanin kendi gözüyse, sonuç daha da çarpıcı oluyor.

Eğitilmesi en zor meslek grubu hangisi diye sorsam, herhalde öğretmen demek aklınızdan geçmez.

Ama maalesef eğitilmesi en zor meslek grubu öğretmenler.

 

BİLMEK VE ÖĞRENMEK

 

Bunun en önemli sebebi, öğretmenlerin güçlerini ‘öğrenmekten’ degil, ‘bilmekten’ kazanması. Otoriteleri bilmeye dayalı.

 

Otoritesini bilmekten kazanan bir kişi de “Ben bilmiyorum, öğrenmek istiyorum.” demez.

Geçenlerde seminer için gittiğim bir okulda, çok takdir ettiğim bir müdür yardımcısı “Özgür Bey, sizi çok ilginç bir öğrenci ile tanıştırmak istiyorum” dedi.

Ben de “Neyi ilginç?” diye sordum.

 

Öğrenci dördüncü sınıfmış ve hala okumayı çözememiş. Ayrıca sürekli kavga ediyor ve sınıfın düzenini bozuyormuş.

 

ÖĞRENCİ GELİYOR

 

Müdür yardımcısının odasına giriyoruz. Öğrenci geliyor. Müdür yardımcısı gayet kibar bir şekilde öğrenci ile konuşmaya başlıyor.

Kimler sigaraya başlıyor, kimler başlamıyor hep merak etmişimdir

Sigara içenlerin ortak özellikleri var mıdır? Bu sorunun yanıtını en sonunda araştırmalarda buldum.

SİGARA ZARARLIDIR

Hepiniz biliyorsunuz, ama yine de tekrarlayalım.

Sigarada 2000’den fazla zararlı madde var ve bunlardan 12 tanesi direkt kansere sebebiyet veriyor.

Sigara içenler bunu bilmesine rağmen, neden sigara içmeye devam ediyor? (Bu arada Türkiye’de sigara içen çok sayıda doktor görüyorum.)

Çünkü zevklerini erteleyemiyor. Bunu biraz açalım.

ARAŞTIRMALAR

Stanford Üniversitesi psikologlarından Prof. Philip Zimborda yıllardır bu konu üzerinde çalışıyor.