Çünkü bir doktorun en önemli görevinin liderlik olduğunu düşünüyorum.
Nasıl mı?
İYİ DOKTOR
Bir doktorun lider olması için ilk önce iyi bir doktor olması gerekiyor.
Bir doktoru da iyi yapan üç unsur var.
İlki, doğru teşhis koyması.
İkincisi, teşhise uygun tedavi uygulaması.
Bu ikisi bir doktoru iyi yapan en önemli iki unsur.
‘Değerli gençler.
Telafisi imkânsız çaresizliğin sahibidir bu satırların yazarı... Canını ver, o bir saniyeyi geri alamıyorsun. Baba rahmetliyse, ana vardır, akraba, komşu, arkadaş, illa ki yaslanabileceğin bi omuz vardır.
Kapat gazeteyi...
Hemen şimdi.
Git, o saniyeyi al kardeşim.’
Ben de işimi gücümü bırakıp babamı ve annemi görmek için memleketim Antalya’ya geldim.
Limana sığınmak ne güzel!
Not: Bugünkü yazımı okumak 3 dakika yerine 20 saniye sürüyor. Sevdiklerinizi arayıp ‘seni seviyorum’ demek için geriye size 2.40 dakika kalıyor.
Tartışmak en kötü iletişim modeli. Empati kurmayı ve anlamayı öldürüyor. En vahimi de tartışan tarafların daha çok kendi fikirlerine bağlanmasını sağlıyor.
Nasıl mı?
BİR CEMAAT DOĞUYOR?
1954 yılında Dorothy Martin adlı bir cemaat lideri 21 Aralık’ta dünyanın sonunun geleceğini ilan ediyor.
Büyük bir sel felaketi tüm insanlığı yok edecek ve sadece bir grup UFO’lar tarafından kurtarılacak.
O da tabii ki cemaat mensupları.
Radyoda ilanlar veriliyor. Reklamlar yapılıyor. Hatta bu sayede cemaate katılım da artıyor.
Çoğu cemaat üyesi liderlerinin talimatıyla evlerini, arabalarını ve tüm varlıklarını satıp, büyük yolculuk için hazırlanıyor.
Özgüveni yüksek olan çocuk, hayatın her alanında daha başarılı oluyor, ilişkileri daha sağlıklı ve daha mutlu oluyor.
(Tabii narsizm tehlikesi de var. Onu aşağıda anlatacağım.)
ÖZGÜVEN NEDİR?
Massachusetts Üniversitesinden Prof. Seymour Epstein, bir araştırmada deneklerden gün içinde özgüvenli hissettikleri anları kaydetmesini istiyor.
Verileri analiz ediyor ve iki bulgu ortaya çıkıyor.
Birincisi, bireylerin kendileri için önemli olan bir alanda başarı sağladıkları an.
İkincisi, bireylerin diğer insanlar tarafından kabul gördüğü an.
Bu bulgu, ilk psikolog kabul edilen William James’in 1890 yılında söyledikleri ile tamamen örtüşüyor.
Araştırmalar çok açık gösteriyor ki güven ile mutluluk, verimlilik, sağlıklı yaşam arasında pozitif bir korelasyon var. Bu bağlamda ilişkilerimizde güven bulmak çok önemli.
Güvenin de üç boyutu var: kişinin karakterine güven, becerisine güven ve beklentilerini karşılayacağına güven.
Bazı kişiler karakter açısından çok güvenilir olsa bile, beklentileri karşılama açısından güvenilir olmayabilir. Bu kişiler ile iş yaparken dikkatli olmak gerekiyor.
Peki, kim bu kişiler?
EGOSU YÜKSEK OLAN BİREYLER
Egosu yüksek olan kişilere güvenmek daha zor.
Bu kişiler ile çok verimli çalışabilirsiniz. Ama farkında olmadan onların egosunu tehdit ederseniz, o kişi enerjisini ilişkiyi sürdürmek değil, egosunu korumak için harcar. Tutumları ve tavırları birden değişir.
Sizden intikam almak ister. Cezalandırmak ister. Kendisi zarar görse bile, kaybet-kaybet tutumu ile size yaklaşır.
Kimin sorumluluk aldığını anlamanın da farklı yolları var. Etkili olanların bir tanesi söylem analizi.
İnsanların söylemlerini analiz ederek başarılı ya da lider olup olamayacağını anlayabiliyoruz.
Sorumluluk almayan insanların davranışları şu şekilde oluyor.
SUÇLAMA
Sorumluluk almayan insanlar başına gelenler için diğer insanları, ortamı veya sistemi suçluyor.
Bu sistemde ne yapabilirim ki?
Parasız hiçbir şey olmuyor gibi.
Özellikle ilişkilerde çoğu kişi ‘Beni mutsuz ediyorsun’ gibi ifadeler ile mutsuzluğunun sorumluluğunu karşıya yüklüyor.
Bence ayrıcalık yapılmalı. Öğretmenlerin maaşları diğer meslek gruplarına göre daha yüksek olmalı.
(Tabii ki bu, ‘diğer meslek gruplarının maaşları düşük olsun’ demek anlamına gelmez. Öğretmenlik, doktorluk ve avukatlık gibi insana hizmet eden mesleklerde maaşlar yüksek olmalı.)
Bütçe izin verdiği sürece bir artış söz konusu olduğunda, bu seçim öğretmenler lehine kullanılmalı. Başka bir deyişle, öğretmenlere daha fazla zam yapılarak ayrıcalık sağlanmalı.
Bunun iki nedeni var.
TOPLUMUN TEMELLERİNİ KURUYORLAR
Şu anda hemen hemen bütün meslek grupları, çalışanlarının niteliksizleştiğinden şikayetçi.
Daha geçen gün bir yönetici arkadaşım ‘Eskisi gibi mühendis bulamıyoruz’ diye serzenişte bulundu.
Bunun sebebi ne? Okul sistemimiz eleştirel düşünen, yaratıcı, sorumluluk alan bireyler yetiştirmede etkisiz kalması.
1966 yılının yazında kendince özgürlüğünü kazanma kararı veriyor ve kampüsü basıp, 16 kişiyi öldürüyor, 32 kişiyi yaralıyor.
Bu eylemin hemen öncesinde de hem annesini hem de eşini vuruyor.
VALİ ARAŞTIRMA YAPIYOR
Haberi duyan Texas Valisi, psikologları ve psikiyatristleri topluyor. ‘Nasıl olur da bir insan böyle bir eylem yapabilir?’ diye soruyor.
Psikiyatristlerin yanıtı hazır: Bu kişi bir sosyopat.
Ama araştırılınca ortaya çıkıyor ki Charles, ailesi ve arkadaşları tarafından çok sevilen bir kişilik. Arkadaşları onu dünyanın en iyi kocası, diye tanımlıyor.
Charles derslerinde de çok başarılı. Aynı zamanda Amerika tarihinde izci ünvanını alan en genç kişi.
OYUN EKSİKLİĞİ