Oya Armutçu

Orduevine traşsız ve uzun saçlı erkek de giremeyecek

19 Aralık 2007
ORDUEVLERİNE ve askeri tesislere türbanlıların girişine kesinlikle izin vermeyen asker, günlük sakal tıraşı olmamış, saçını uzatıp arkadan bağlayan, eşofmanlı ve kirli elbiseli erkeklerin kesinlikle alınmamasına karar verdi. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) de TSK’nın bu kararını hukuka uygun buldu. Karar, Anamur’dan, Ankara’daki AYİM’e kadar uzayan bir davada alındı. Bakın nasıl?

Geçen yıl bir emekli astsubay Anamur’daki askeri tesise günübirlik giriş yapmak için gitti. Askeri kimlik kartını görevlilere vermeyen ardından personele hakeret eden astsubay bir başka gün de yine eşofmanla ve günlük sakal tıraşsız şekilde tesise geldi. Bu iki olayın ardından astsubayın TSK tesislerine girişi bir yıl süreyle geçici olarak yasaklandı.

AYİM’DE DAVA AÇTI

Emekli astsubay, "yasaklı listesine" alınması ve askeri tesislere geçici giriş yasağının iptali için AYİM’de dava açtı. AYİM 3. Dairesi de eşofmanlı ve sakal tıraşı olmamış davacı astsubayın içeri alınmamasını hukuka uygun buldu ve davasını reddetti.

İŞTE KARAR

Askeri tesislere hangi kıyafetle girileceğini ayrıntılı olarak belirleyen 19 Kasım tarihli AYİM kararı da bakın şöyle:

GENELKURMAY’IN YÖNERGESİ VAR

Genelkurmay Başkanlığı’nın bu konudaki yönergesininde erkeklerin mevsimine uygun, temiz, ütülü ceket, gömlek ve kravatlı sivil kıyafet veya düzgün temiz ütülü kumaş veya kot pantolan, yakası açık, göğüs kısmı ilikli gömlek, tişört veya kazak, 15 Ekim ve 14 Mayıs tarihleri arasında akşam yemekleri için lokanta kısmına sadece ceket, gömlek, kravat ve kumaş pantonla girebilecekleri belirtilmiştir.

TRAŞSIZ GİRİLEMEZ

Günlük sakal tıraşı olmamış, (orduevine sakal tıraşı olmak için gelenler hariç), saçları kulak ve enseyi örtecek kadar anormal uzun veya arkadan bağlı erkeklerin, ütüsüz ve kirli elbise giyenlerin orduevleri, askeri gazino, misafirhane ve sosyal tesislere alınmayacakları düzenlenmektedir. Davacı astsubayın yukarıda yer verilen kurallara uymaması nedeniyle Anamur Özel Eğitim Merkezi’ne alınmadığı ve hakkında bir yıl süreli yasaklama kararı verildiği anlaşıldığından işlemin hukuka uyarlı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davanın reddine.

5’te 4’le asansör yaptırılabilir...

SORU: Apartmanımız dört katlı olup altında dükkanlar var. Fakat dükkanların yüksekliği 6 metre olduğundan bir yerde apartman 5 katlı konumda bulunmaktadır. 9 daire 5 dükkandan ibarettir. Merdiven boşluğuna tadilat yapılarak, asansör koydurmak istemekteyiz. İnşaat mühendisine apartmanı incelettik. Merdiven boşluğuna asansör yapılması ile ilgili projeyi çizdi ’asansör yapılabilir’ raporu verdi. Fakat apartman kat maliklerinden 2 kişi asansör yapımına karşı çıktı. Yani asansör yapılması için 14 bağımsız bölümden 12’si yapılmasına, 2’si yapılmamasına karar verdi. Bu durumda oybirliği mi oyçokluğu mu geçerli. Yani biz asansör yaptırabilir miyiz? Yeni Kat Mülkiyeti Kanunu bu konuda nasıl bir düzenleme getiriyor. (N.G)

YANITIM: Yeni Kat Mülkiyeti Kanunu ile apartmanda, inşaat ve tadilat işlemlerinde oybirliği yerine 5’te 4 rıza şartı getirildi. Siz de komşularınızın 5’te 4 oranında oy çoğunluğu ile karar aldırarak (11 oy) asansör yaptırabilirsiniz. Sağladığınızı söylediğiniz 12 oy artık yeterli. Yeni Kat Mülkiyeti Kanunu, tadilat, inşaat, onarım, değişik renkte dış badana veya boya yapması için tüm daire sahiplerinden yazılı izin alınması yani oybirliği şartını kaldırdı ve 5’te 4 yazılı izin şartı getirdi.
Yazının Devamını Oku

Tarikat toplantısı yuva yıktı

12 Aralık 2007
ANKARA’dan, mail atan okurum, sürekli tarikat toplantısına giden ve artık eve bile gelmez olan 20 yıllık karısına söz geçiremediğinden yakınıp, "Boşanmak istiyorum. Eşimin tarikat toplantısına gitmesi boşanma nedeni olur mu?" diye sormuş. Ben de Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nden araştırdım. Bu konuda çeşitli örnek kararlar mevcut ve "Devamlı tarikat toplantısına katılma" boşanma nedeni sayılıyor. Yargıtay bu kararında dini inanç, yaşayış ve ibadet açısından aralarında derin farklılık bulunan ve bu yüzden geçinemeyen çiftlerin boşanmasına hükmediyor. Kararlarda eşlerin dava açmakta haklı oldukları vurgulanarak, "Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" belirtiliyor ve. "Eşleri birlikte yaşamaya zorlamak kanunen mümkün değildir" deniliyor.

İŞTE ÖRNEK KARAR

Örnek kararlardan ilki İzmir’den Yargıtay’a uzayan Havvana H’nin davasında verildi. Bakın bu dava nasıl açıldı?

İzmir’de oturan Nuri H. adlı koca, tarikat toplantılarına giden ve eve sabaha kadar gelmeyen karısına boşanma davası açtı. İzmir 1. Aile Mahkemesi, davalı kadının tarikat toplantılarına katılmasını boşanmaya yeterli görmedi ve davayı reddetti. Bunun üzerine Nuri H. davayı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nde temyiz etti.

YARGITAY KOCAYI HAKLI BULDU BOŞADI

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kocayı haklı gördü ve çifti boşadı. Yerel mahkemenin boşanmayı red kararını bozdu. Yargıtay’ın 21 Eylül tarihli son örnek kararı özetle şöyle:

"Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalının (kadın) devamlı olarak tarikat toplantılarına katıldığı, davacının (koca) da ’ananızı pazarlayın’ diye davalıya hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.

Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır"

KOCAYA DA BOŞANMA

İkinci örnek karara konu dava ise Konya’da geçti. Bu defa davacıyı bir erkek değil kadın. A.S adlı kadın da sürekli tarikat toplantısına giden kocası Ş.S’ye defalarca "Evini ve çocuklarını ihmal ediyorsun" diye uyarıda bulundu. Ancak kocası kendisini dinlemeyince boşanma davası açtı. Mahkeme, devamlı tarikat toplantısına katılmayı boşanma nedeni saymadı ve kadının davasını reddetti. Davacı kadının temyiz başvurusu üzerine 2. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını bozarak, çiftin boşanmasına hükmetti. Bu karar da özetle şöyle:

"Davalının devamlı tarikat toplantılarına katıldığı davacının da ’a... pazarlayın’ diye davalıya hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. Kadının açtığı ve boşanma dosyası üzerinde birleşen ayrı mesken edinme ve nafaka davası hakkında da olumlu olumsuz karar verilmesi gerekir. Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeplerle bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir"

Yargıtay’dan anlamlı bağış

Yargıtay
Başkanlığı, asansör kazasında ölen işçi Murat Ökmen’in ailesi için bağış kampanyası düzenledi. Yargıtay’ın yardım kampanyası sonunda, küçük çocuğu olan işçinin ailesine verilmek üzere 14 bin YTL toplandı. Kazanın olduğu akşam Yargıtay’a gelen ve geç saate kadar üzücü olayla ilgilenen Yargıtay Genel Sekreteri Ahmet Ceylani Tuğrul’un da desteği ile yürütülen kampanyaya Yargıtay üyeleri yanında personel de katıldı. Yargıtay’ın ana asansörlerinin yenilenmesi işinde çalışan yüklenici firmanın işçilerinden Murat Ökmen asansör kazasında olay yerinde yaşamını yitirmişti.
Yazının Devamını Oku

Maganda kurşununa katlamalı ceza

5 Aralık 2007
İnsanların en mutlu günü düğünlerini kana bulayan magandalar artık kolay kurtulamayacak. Yargıtay, düğünde, açık havada, maç kutlamasında, havaya ateş edip insanların ölümüne neden olanlara yarı oranında ceza artırımı öngören "bilinçli taksir" maddesinin uygulanmasına vize verdi. İNSANLARIN en mutlu günü düğünlerini kana bulayan magandalar artık kolay kurtulamayacak.

Yargıtay, düğünde, açık havada, maç kutlamasında, asker uğurlamasında havaya ateş edip insanların ölümüne neden olanlara yarı oranında ceza artırımı öngören "bilinçli taksir" maddesinin uygulanmasına vize verdi. Artık, bu suçu işleyen kişilere "taksirle ölüme sebebiyet vermekten" 9 yıl hapis cezası verilebilecek.

Yargıtay’ın bu konuya ilişkin son örnek kararı Tokat’ın Zile ilçesindeki bir köyden Ankara’da uzayan davada verildi. Dava bakın nasıl açıldı?

Köydeki açık hava düğününe ruhsatsız tabancasıyla giden M.T. alkol aldıktan sonra tabancasıyla havaya ateş etmek istedi. Ancak, silahı tutukluk yaptı. M.T bunun üzerine silahını yere paralel hale getirdi. Tutukluğu gidermeye çalışırken tabancası ateş aldı ve çıkan mermi Ö.Ö. adlı kişiye isabet edip ölümüne neden oldu.

MAHKEME "BİLİNÇLİ TAKSİR" UYGULADI

Önce kaçan ama bir gün sonra teslim olan M.T’ye dava açıldı. Yerel Mahkeme M.T.’ye, "taksirle ölüme sebebiyet vermekten" önce 6 yıl hapis cezası verdi. Daha sonra, eylemini "bilinçli taksir" kapsamında değerlendirip yarı oranında ceza artırımına gitti. M.T’nin cezası 9 yıla yükseldi.

12 YIL CEZA VERİLDİ

Yerel Mahkeme M.T.’yi "genel güvenliği tehlikeye sokmak" suçundan 2 yıl, "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da bir yıla mahkum etti. Böylece, diğer düğün magandaları gibi ruhsatsız silah atıp, genel güvenliği tehlikeye sokan ve bir kişinin de ölümüne neden olan M.T.’nin cezası toplam 12 yıla çıktı. Temyizde dosyayı inceleyen Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi de, sanık hakkında üst sınırdan ve cezaya da "bilinçli taksir" nedeniyle yarı oranında artırım uygulamasını yasa ve usule uygun buldu.

Komşuların rızası şart

6 katlı iki blok ve 58 daireden oluşan bir sitede çatı dubleksinde oturmaktayım. Tapumda ve iskan belgemde evim çatı aralı mesken olarak görünmektedir. Terasımı kapattırmayı planlıyorum. Fakat yeni Kat Mülkiyeti Kanunu’nu bekledim. Yeni kanuna göre terasımı kapattırmak için beni ne gibi prosedürler bekliyor.Bu konuda beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.

Şimdiden çok teşekkürler...(S.S)

14 Kasım’da Meclis’ten geçen yeni yasa, 19 Kasım’da Köşk’e gönderildi. Köşk onayının ardından da Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girecek. Yasa ile inşaat, onarım, tadilat, değişik renkte dış badana veya boya yapması için tüm daire sahiplerinden yazılı izin alması gerekmeyecek. Ancak, daire sahiplerinin beşte dördünün yazılı rızası ile bu tür değişiklikler yapılabilecek. Siz de bu yeni düzenleme çerçevesinde, komşularınızın 5’te 4’ünün rızasını alarak, terasını kapattırabileceksiniz.
Yazının Devamını Oku

Tecavüze kalkışana on yıl

28 Kasım 2007
YARGITAY Ceza Genel Kurulu’nun iki hafta önce verdiği son kararı tecavüzcülere tokat niteliği taşıyor. Kurul, yetişkinlerde, tecavüze kalkışmaya bile on yıl hapis cezasına vize verdi ve "Tecavüz suçunda teşebbüs indirimi olmaz" dedi. Yargıtay, tecavüzde cezayı dörtte birden dörtte üçüne kadar indirilmesine ilişkin "suça teşebbüs" hükümlerini uygulamıyor ve TCK 102/5’e göre sanığa 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, tecavüzde de teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiği, aksinin "Ceza adaletine aykırı" olduğu itirazı da durumu değiştirmedi.

ÖYKÜSÜ DE KARAR GİBİ İLGİNÇ

Bu karar bir köyden (köyün adı bende saklı) küs olan komşusunun tecavüz girişimine mağruz kalan yalnız yaşayan bir kadının davasını verildi. Köyden, Ankara’ya uzanan davanın kendisi de karar kadar ilginç. Bakın nasıl?

EVİNE SESSİZCE GİRDİ

B ilçesi Y. köyünde tek katlı bahçe içindeki evinde yanlız yaşayan Tekmile Ç. olay sabahı hava sıcak olduğu için kapıyı açık bıraktı. Küs olduğu köylüsü Satılmış T. adlı sessizce içeriye süzüldü.

KİLODUNU ZORLA ÇIKARTTI

Çaresiz kalan Tekmile Ç. niyetinin kötü olduğunu düşündüğü ve küs oldukları için eline bıçak alıp kendini savunmak istedi. Ancak, Satılmış T. kadının elinden bıçağı düşürdü. Kadını kucaklayıp odadaki yatağın üzerine yatırdı ve eteğini altındaki, beyaz kilodu zorla çıkarıp bacaklarının arasına oturdu. Yardım istemesini engellemek içinde ağzını kapattı.

TANIĞI DA TEKMELEDİ

Tam bu sırada aynı köyde oturan Gülbeyaz Ç. içeri girdi. "Ayıp değil mi Satılmış ağa, komşuluğa yakışır mı?" diyerek kolundan tutup kadının üzerinden kaldırmaya çalıştı. Ancak, Satılmış T. Gülbeyaz’ı tekme atıp uzaklaştırdı.

Ç’nin, "Tecavüz ediyor" diye bağırıp yardım istemesi üzerine sanığın kardeşi tanık Cemal T. olay yerine geldi. Cemal T. "Ayıp değil mi abi" demesi üzerine Satılmış T. evden ayrıldı ve tecavüz yarım kaldı.

MAHKEME: TECAVÜZE TEŞEBBÜSTEN CEZA VERDİ

Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi, komşusuna tecavüze kalkışan Satılmış T’nin bu eylemlerini, "teşebbüs" niteliğinde gördü. Sanığa, "Organ sokulması suretiyle bir kimsenin vücut dokunulmazlığını bozmaya teşebbüsten" 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. Dava, Yargıtay’da temyiz edildi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, "Neticesi sebebiyle ağırlaşmış tecavüz suçlarında teşebbüs hükümleri uygulanmayacağı" gerekçesiyle kararı bozdu. Üye Nihat Ömeroğlu, bu durumun ceza adaletine aykırı olduğu ve yasada da aksi bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle karşıoy verdi.

BAŞSAVCILIK "ON YILDAN AZ CEZA VERİLEMEZ" İTİRAZ ETTİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tecavüz girişimlerinde TCK’nın 35. maddesindeki teşebbüs indiriminin uygulanmaması halinde, TCK 102/5’e göre alt sınırdan on yıldan az ceza verilemeyeceğine dikkat çekti ve karara itiraz etti. İtirazda, "Adaleti sağlamak için hakim temel cezayı tayin ederek, TCK’nın 35. maddesini uygulayacakmış gibi düşünecek ve 10 ile 20 yıl arasında temel ceza tayin ederken, teşebbüs derecesinde kalan suç ile tamamlanmış suç arasındaki farkı gözetip cezayı belirleyecektir" denildi.

10-20 YIL CEZA

Genel Kurul, dosyayı kararın açıklanması (tefhimi) gizli yapıldığı gerekçesiyle usülden bozdu ve esasa hiç girmedi. Bu yüzden Başsavcılığın itirazı sonuçsuz kaldı. Bu durumda, Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı yeniden yargılayıp komşusuna tecavüze teşebbüs ettiği için on yıl hapis cezası verebilecek.

İskansızlara bin YTL ceza

KAT Mülkiyeti Kanunu ile ilgili geçen haftaki yazıma mail yağıyor. Bu konudaki sorularınızı bölüm bölüm yanıtlamaya çalışacağım. Bir mail de iskan evinde oturan elektriğini, suyunu bağlatmış ancak iskan almamış bir okurumdan geldi. "Bu yasa çıkınca iskan almama faydası olur mu?" diye sormuş. İşte yanıtım:

Köşte onayda bekleyen Kat Mülkiyeti Kanunu, iskan almamış konutlara bu imkanı tanıyor. İmarlı ve ruhsatlı olmasına rağmen iskan almamış, yapı kullanım izniyle oturanlara iskan verilecek. Yeni yapılan binalarda yapı kullanma iznini aldıktan bir yıl sonraya kadar, eski bina olupta aslında oturulmuşlarda iki yıl içinde kat mülkiyetine geçilecek. Kat mülkiyetine geçiş zorunlu tutuluyor. Bu işlemi yapmayanlara bağımsız bölüm başına bin YTL ceza ödenecek.

Son bir not. Türkiye’de imarlı, ruhsatlı olduğu halde iskan almamış binaların oranı yüzde 30...
Yazının Devamını Oku

"Huysuz komşu" engeline son

21 Kasım 2007
Kat Mülkiyeti Kanunu değişiyor tadilat ve binalara deprem zırhına "huysuz komşu" engeli kaldırılıyor. Artık, olası bir depreme karşı binasını güçlendirmek isteyen apartman sakinleri, oybirliği yerine oyçokluğu ile binada büyük çaplı tadilat ve tamirat yaptırabilecek. BAHÇELİEVLER, Emek, Çankaya Ankara’nın en eski semtleri.Bu semtlerde, 35-40 yıllık bazıları iki üç katlı birçok eski apartman var hala. Çoğunun olası bir depreme karşı güçlendirilmesi gerekiyor.

8 daireli apartmandan 7’si büyük çaplı tadilat ve olası depreme karşı binanın güçlendirilmesine "evet" dese de birinin çıkıp "hayır" demesi bu tadilatı imkansız hale getiriyordu. Çünkü Kat Mülkiyeti Yasası bu tip değişikliklerde oybirliği şartı arıyordu. Ana yapıda "acil" ihtiyaç olsa bile komşulardan birinin huysuzluğu apartmanda adamakıllı tadilatı da binanın deprem tehlikesine karşı zırhlı hale getirilmesini de mümkün kılmıyordu.

ŞEKİL DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN DE RIZA ŞARTI VARDI Apartmanın rengi ve şekli aynı kalacaksa da oyçokluğu yeterli oluyordu. Ama renk ve şekil değişikliği isteniyorsa, örneğin mermer kaplanacaksa, mozaik yapılacaksa ve kırmızı apartman maviye boyancaksa yine tüm komşuların onayı yani oybirliği şartı aranıyordu. Bu konuda bana mail atan tüm okuyucularıma da hep "malesef oybirliği aranıyor" yanıtı veriyordum. Ama, huysuz komşusundan dertli tüm okuyucularıma iyi bir haberim var. Kat Mülkiyeti Kanunu değişti ve artık "huysuz komşu" engeli yasayla kaldırıldı. 14 Kasım’da Meclis’ten geçen yasa, 19 Kasım’da Köşk’e gönderildi. Köşk onayının ardından da Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girecek. Bakın yeni yasa neler getiriyor:

OYÇOKLUĞU YETERLİ Bir apartmanda artık depreme veya muhtemel afetlere karşı bir güçlendirme yapılmak istendiği zaman, oybirliği değil, 5’te 4 oyçokluğu aranacak.

HARCAMALAR GENEL GİDERLERE İLAVE EDİLECEK Muhtemel afetler ve özellikle depreme karşı yapının güçlendirilmesi için yapılacak harcamalar, ana gayrimenkulün genel giderlerine ilave edilecek.

KAPIYI AÇMAK ZORUNDASINIZ Kat malikleri, yapı güvenliğiyle ilgili teknik inceleme ve çalışmalar sırasında, kendilerine ait bölümlere girilmesine izin verecek.

ÖDEMEYENE DE YÜZDE 5 GECİKME TAZMİNATI Bu gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki, ödemede geciktiği günler için aylık yüzde 5 gecikme tazminatı ödeyecek. Kat malikleri, yapı güvenliğiyle ilgili teknik inceleme ve çalışmalar sırasında, kendilerine ait bölümlere girilmesine izin verecek.

KİRİŞ ORTAK YER Binalardaki, kiriş, kolon ve perde duvarlar gibi taşıyıcı sistemin parçaları, ana gayrimenkulün ortak yerleri sayılacak. Ana yapının tamamını etkileyen sonuçlar doğurabilecek yerlerde, kat malikleri bağımsız hareket edemeyecek.

ANA YAPIYA ZARAR VERMEME ŞARTI Ana gayrimenkullerin ortak yerlerinde yapılacak değişikliklerde, "bütün kat maliklerinin" yazılı rızası olmadıkça değişiklik yapılamayacağına ilişkin düzenleme değiştirildi. Kat maliki, kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişikliğe gidemeyecek.

BEŞTE DÖRT YAZILI RIZA ŞARTI İnşaat, onarım, değişik renkte dış badana veya boya yapması için tüm daire sahiplerinden yazılı izin alması gerekmeyecek. Ancak, daire sahiplerinin beşte dördünün yazılı rızası ile bu tür değişiklikler yapılabilecek.

YAN KOMŞU RIZASI İLE TADİLAT Tavan, taban veya duvar ile bağımsız bölümlerin birbirine bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızasıyla, ana yapıya zarar vermeyecek şekilde değişiklik yapılabilecek.

KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞTE SORUN ÇIKARANA CEZA Kat mülkiyetinin kurulması için tapu idaresine verilmesi gereken belgelerden eksik olanları tamamlamaktan veya imzalanması gerekenleri imzalamaktan kaçınan kat irtifak hakkı sahipleri, her bağımsız bölüm için bin YTL para cezası ödeyecek.

DAVA HAKKI Kat malikleri kurulu kararlarına aykırı oy kullanan veya toplantıya katılmayanlar, ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine, kararın iptali için dava açabilecek.

ADINI ASMAYAN YÖNETİCİYE DE CEZA Yöneticinin ad ve soyadı ile iş ve ev adresi, ana gayrimenkulün kapısı yanına veya girişte görülecek bir yere asılacak. Bu yapılmazsa, yönetici veya yönetim kurulu üyelerinin her biri ilgilinin başvurması üzerine, mahkemece para cezasına çarptırılabilecek.

SİTE YÖNETİMİ ÜÇ AY İÇİNDE YENİLENECEK Site yönetimi üç ay içinde yenilenecek. Kanundan önce kat irtifakı kurulmuş ve yapılar tamamlanıp yapı kullanma belgesi alınmış ana gayrimenkullerde, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunlu olacak. Belirtilen süre içinde, kat mülkiyetinin kurulması için gereğini yerine getirmeyen kat irtifak hakkı sahipleri bin YTL para cezası ödeyecek.

Kat malikleri değişik renkte dış boya yaptıramaz

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun rıza getiren 19. maddesi şöyle değişti: "Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz.

Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir."
Yazının Devamını Oku

Tarihi cezaevinden sinema platosuna

14 Kasım 2007
Anayasa Mahkemesi’nden sonra Danıştay da merkezden taşınmaya hazırlanıyor. Boş duran Ulucanlar Cezaevi ise film platosu oluyor. Yeniden düzenlenip kiraya verilecek "Stüdyo cezaevinde" koğuşlar, müdür odası, ziyaretçi görüşme odaları özel olarak tasarlanacak. Elde edilen gelir yine cezaevleri için kullanılacak. ANKARA’daki yüksek mahkemeler birer birer merkezden taşınıyor.

İşyükleri katlanan, buna paralel üye ve personel sayıları artan artık eski binalarına sığımaz olan yüksek mahkemeler kentin dışındaki yeni binalarına geçmeye hazırlanıyorlar.

Anayasa Mahkemesi önümüzdeki yıl Ahlatlıbel’deki yeni binasına taşınıyor, Danıştay, Eskişehir Yolu’ndaki arsaya bina yapmaya başlıyor. Yalnızca istinaf mahkemelerinin kuruluşu ile üye sayısı azalacak Kızılay’daki Yargıtay yerinde görünüyor.

ERDOĞAN HALKBANKASI BİNASINI SÖZ VERMİŞTİ

Bina konusunda çok büyük sorun yaşayan bazı dairelerde üç hakimin aynı odayı paylaştığı Danıştay’a sonunda bina değil ama arsa tahsisi yapıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Halk Bankası binasını söz vermesine rağmen bu bina yıllardır bir türlü verilmeyen Danıştay’a, Eskişehir Yolu’nda arsa tahsisi yapıldı. Yeni binanın projesi için de 2008 bütçesine 2 milyon YTL’lik ödenek konuldu.

MİLLETVEKİLLERİ ŞAHİN’E SORDU

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’e geçen hafta bütçe görüşmeleri sırasında, "Sayın Başbakan Halk Bankası Genel Müdürlüğü binasının Danıştay’a tahsisi konusunda söz vermişti. Ne oldu" diye soran milletvekillerine, Danıştay’a arsa tahsisi yapıldığını söyledi. Bakın Şahin bütçede ne dedi:

"Eskişehir yolu üzerinde Milli Emlak’a ait bir arsayı Danıştay’a tahsis ettik. Binanın projesi için bakanlık olarak yardımda bulunacağız. Önümüzdeki dönemde temel atma töreni yapılacak"

İşte Danıştay da Eskişehir Yolu’nda yeni binanın yapılması ile birlikte Sıhhiye’de merkezde kalan eski binasından taşınacak.

ANAYASA MAHKEMESİ DE TAŞINIYOR

Taşınmaya hazırlanan diğer yüksek mahkeme ise Yüce Divan sıfatını da taşıyan Anayasa Mahkemesi. Anayasa Mahkemesi, PTT Genel Müdürlüğü’nün Ahlatlıbel’deki 63 dönüm arazisini Çankaya’daki binası ile takas yaparak aldı. Mahkeme yeni binaya taşındıktan sonra, Çankaya’daki mevcut bina PTT’ye devredilecek. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yeni binayı 2008 yılında, 29 Ekim Cumhuriyet bayramında açmayı planladıklarını belirtiyor ve "Özel bir günde binamızı açmak istiyoruz" diyor.

Binanın temeli de yine 29 Ekim’de atılmıştı. Böylece, Yüce Divan sıfatını da taşıyan ve iki daireli olarak inşaa edilen bina Cumhuriyet Bayramı’nda hizmete girmiş olacak.

ULUCANLAR FİLM PLATOSU OLUYOR

Son bir not da, boşaltılan Ulucanlar Cezaevi ile ilgili. Adalet Bakanlığı, dizi ve sinema filmlerindeki cezaevi sahneleriyle ilgili her gün yeni bir taleple karşılaşınca ilginç bir proje geliştirmiş. Ankara Ulucanlar ile İstanbul Maltepe cezaevleri film çekimleri için tahsis etmeye karar vermiş. Yeniden düzenlenerek kiraya verilecek "stüdyo cezaevleri"nde koğuşlar, müdür odası, ziyaretçi görüşme odaları özel olarak tasarlanacak. Elde edilen gelir ise yine cezaevleri için kullanılacak. Yani, Ulucanlar Cezaevi film platosu olacak...

DANIŞTAY’DA GÜVENLİK ARTIRILDI

17 Mayıs 2006’d a, da silahlı saldırıya uğrayan Danıştay’da güvenlik önlemleri de artırılmış. Bakın neler yapılmış:Danıştay’daki gece nöbetçileri ikiye katlandı. Arabaların tümüne alt araması yapılıyor. Danıştay’ın 24 saat kayıtta olan güvenlik kameralarındaki görüntüler de sıkı bir şekilde izleniyor ve inceleniyor. Danıştay ve yakınındaki orduevinin önüne arada bir bırakılan poşetler konusunda da son derece dikkatli davranılıyor.
Yazının Devamını Oku

Hakim ve savcılar sanığı gözünden tanıyacak

7 Kasım 2007
TÜRKİYE’de, 100 bin kişiye 8 hakim, 4 savcı düşerken, bu rakam Almanya’da 25 hakim, 6 savcı, Hollanda’da 12 hakim, 4 savcı, Portekiz’de 17 hakim 12 savcıya yükseliyor. Bu çarpıcı analizi dikkat alan Hükümet 2008 programına, yargılama sürecinin adil, hızlı güvenli ve isabetli şekilde işlemesini sağlayacak hukuksal ve kurumsal düzenleme yapma hedefini koydu. Hakim ve savcı sayısı artırılacak, hizmet içi eğitim yapılacak. İNSAN HAKLARINDA İLERİ DÜZEY EĞİTİMİ

İnsan hakları eğitimi verilen hakim ve savcılara ileri düzey eğitimi Ankara’da başladı ve 9 Kasım’a kadar sürecek. 26 Kasım’da ise tüm Türkiye çapında 100 hakim ve savcıya ceza adalet sisteminde uzlaşma semineri yine Ankara’da yapılacak. Bu seminerde Türk ve İngiliz uzmanlar konuşacak.

NLP DUYUSAL ALGI PROGRAMLAMA EĞİTİMİ
/images/100/0x0/55eb577bf018fbb8f8bb0f93
Bakanlık, Ankara’daki hakim ve savcılara dönük ilginç eğitim programlarına da başladı. NLP Uzman Eğitimcisi Mustafa Kılınç, bakanlıkta Ankara’daki hakim ve savcılarla merkez teşkilatındaki hakimlere eğitim yaptı. Kılınç, kişinin beden dilini tahlil ederek, "doğru" mu "yalan" mı söylediğinin nasıl anlaşılabileceğini anlattı.

SAĞ ÜSTE BAKAN YALAN SÖYLÜYOR

22 Temmuz seçimleri öncesinde MHP adaylarına beden dili eğitim veren ve siyasi koçlukta yapan Kılınç’a göre, bir kişinin "yalan" mı "doğru" mu söylediğini anlamak çok kolay. Nasıl mı bakın şöyle:

"Gözlerimiz nörolojik bağlantılıdır ve bizler konuşurken, iletişim kurarken, düşünürken etken olarak kullanmakta olduğumuz temsil sistemiyle hareket ederiz. Gözler sorgulamada geçmişte yaşanan bir olayın anlatılmasını göstermelidir. Doğru ifadelerde göz hareketleri sol üst köşeye, sol yanlara ve sol alt bölgeye gider.

Peki ya yalan söylemelerde; işte o zaman beynimizin kurgulama, fantezi bölümü devreye giriyor. Sanık sağ üst köşeye, sağ yanlara bakıyorsa ya da gözlerini sürekli olarak hareket ettirme ihtiyacı hissediyorsa yalan söylüyor demektir. Bu veriler tamamen bilimsel olup; ABD ve Avrupa da 1972 den beri ajanlarda, sorgulama yapan üst düzey generaller tarafından kullanılmaktadır"

UYGULAMALI EĞİTİM İLGİ ÇEKTİ

Kılınç, sağlıklı karar oluşturmak için hakim ve savcıların hangi yöntemlere başvurabileceğini de özetledi. Teknik uygulamalı eğitim de veren ve stres kontrolünün nasıl yapılabileceğini anlatan Kılınç, düşüncelerin oluşumu kimin kontrolünde olduğu, hakimlerin iletişimde etken olarak kullandıkları dil, etkili soru kalıpları, gözlerin iletişimdeki rolü ve beyindeki işleyişi bakış açısı seçeneklerini de anlattı. Adalet Bakanlığı yetkilileri, hakim ve savcıların büyük ilgisini çeken eğitimin, cezaevlerindeki mahkumlar için de düşünülebileceğini belirttiler.

TÜRKİYE’DE HAKİM SAYISI ÇOK GERİDE

Son bir notta hakim ve savcı sayıları ve cezaevlerinin durumu ile ilgili. Türkiye’de 2007 Eylül ayı itibariyle hakim ve cumhuriyet savcısı sayısı 10 bin 313, diğer personel sayısı ise 27 bin 618. Bu sayı da gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Bu nedenle de Hükümet, hakim, savcı ve diğer adalet personeli sayısı artırmayı da hedefleri arasına aldı.

CEZAEVLERİ YİNE DOLDU

Bu yılın Eylül ayı itibariyle ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin sayısının toplamı 389, toplam kapasite ise 90 bin 547. Ceza ve tutukevlerinde 2006 yılı Eylül ayı itibariyle 66 bin 917 hükümlü ve tutuklu bulunurken, bu sayı 2007 Eylül ayı itibariyle 85 bin 865’e yükseldi. Bunun ise büyük ölçüde, yargının etkin ve hızlı işlememesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Yazının Devamını Oku

Kazada çocuğunu kaybeden aile borçlu çıktı

31 Ekim 2007
İstanbul’dan, Ankara’ya uzanan ve 10 yaşındaki oğullarını kaybeden Eldeniz ailesini, "Yaşasaydı, anne-babası yetiştirme masrafı yapacaklardı" diye 1537 YTL borçlu çıkarıp maddi tazminatı reddeden ama manevi tazminatı ikiye katlayıp 7 bin YTL’ye yükselten karara aynı dairenin üyesi isyan etti.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Mehmet Uyumaz, kararın Eldeniz ailesine maddi tazminat ödenmemesi bölümüne karşı çıktı ve bozulmasını istedi. Uyumaz karşı oyunda bakın ne sordu:

"Anne baba çocuklarının ölümüne neden olanlara teşekkür mü etsin?"

Yargıtay’ın önüne gelen davanın seyri bakın şöyle gelişti:

TEK ERKEK EVLATLARI ÖLDÜDört çocuklu Eldeniz ailesi üç yıl önce on yaşındaki tek erkek çocukları Alaattin’i trafik kazasında kaybetti. Aile, 35 bin YTL maddi ve manevi tazminat talep etti. Mahkeme, maddi tazminat talebinin reddine, kazada ölen Alaattin’in annesi Aynur Eldeniz’e bin, baba Sedat Eldeniz’e bin ve üç kız kardeşe 500’er YTL olmak üzere toplam 3 bin 500 YTL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Yazının Devamını Oku