Paylaş
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Mehmet Uyumaz, kararın Eldeniz ailesine maddi tazminat ödenmemesi bölümüne karşı çıktı ve bozulmasını istedi. Uyumaz karşı oyunda bakın ne sordu:
"Anne baba çocuklarının ölümüne neden olanlara teşekkür mü etsin?"
Yargıtay’ın önüne gelen davanın seyri bakın şöyle gelişti:
TEK ERKEK EVLATLARI ÖLDÜ
Dört çocuklu Eldeniz ailesi üç yıl önce on yaşındaki tek erkek çocukları Alaattin’i trafik kazasında kaybetti. Aile, 35 bin YTL maddi ve manevi tazminat talep etti. Mahkeme, maddi tazminat talebinin reddine, kazada ölen Alaattin’in annesi Aynur Eldeniz’e bin, baba Sedat Eldeniz’e bin ve üç kız kardeşe 500’er YTL olmak üzere toplam 3 bin 500 YTL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
MAHKEME, "MADDİ KAYIP YOK" DEDİ
Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, bilirkişi raporu çerçevesinde aileye maddi tazminat vermedi. Bilirkişi raporunda, toplam 5 bin 500 YTL maddi tazminat talep eden ailenin maddi bir zarara uğramadığı savunuldu ve yetiştirme masrafları sıralanarak, 1537 YTL borç çıkartıldı. Raporda, "Hak sahiplerinin destekten yoksun kalma zararı yetiştirme giderleri ile tamamen karşılanmış ve eksi bakiye ile karşı karşıya kalınmıştır" denildi.
YARGITAY KARARI DÜZELTEREK ONADI
Aile temyize gitti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de temyizde, mahkemenin "ailenin maddi kaybı yok" gerekçesine dayananan ve maddi tazminat talebinin reddeden kararını onadı. Eldeniz ailesine verilen manevi tazminat miktarının iki katına çıkartılarak 7 bin YTL olarak düzeltilip onandı. Kesinleşen karar çerçevesinde, aileye 7 bin YTL manevi tazminat ödendi.
UYUMAZ’IN İSYANI
Aynı dairenin üyesi Uyumaz da oğullarını kaybededen Eldeniz ailesine maddi tazminat ödenmemesine karşı oy verdi. Uyumaz, Türkiye’de özellikle tarımda çocukların ailelerine yük olmayıp çalışıp destek olduklarını hatırlattı. Uyumaz, çocuğun yetiştirme masrafları nedeniyle aileyi borçlu çıkaran bu uygulamanın "haksız ve adaletsiz olduğunu" savundu. 12 Haziran tarihli karara Uyumaz, bakın şu karşı oyu verdi:
20 MİLYON AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Ülkemizde 20 milyon kişi açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaktadır. Asgari ücret de açlık sınırının çok altındadır. Çocuklar toplumun büyük kesiminde okula giderken anne babalarına ’yardım’ ve ’hizmet’ ederek destek olmaktadırlar. Çocukların eğitim giderlerine ayrılan pay yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan ailelerde, onların aile bütçesine kattıkları bedensel yardım ve hizmet katkılarının çok altındadır. Çocuğun ölümü ile ailede bir boğaz eksilir. Bu da büyük bir tasarruf miktarı değildir.
ÇOCUKLAR TARIMDA ÇALIŞIYOR
Topluma karışan, ülke gerçeklerini bilen her kesimdeki insanın, çocukların küçük yaştan itibaren ailesine ekonomik katkı yapmak için çalıştıklarını görürler. Ülkemizin tarımla geçinen kesiminde de bu böyledir. Son yıllarda göçlerle kalabalıklaşan kentlerde de çocuklar ailelerine ekonomik katkı için küçük yaşta çalışma hayatına atılmaktadırlar. Yaşamak için başkaca şansları yoktur. Bu durum, yaşamın inkar edilemez gerçeğidir. Ancak bu gerçek tazminat davalarına yansımamaktadır.
HUKUKÇULAR GERÇEĞİ GÖRMELİ
Bu durum acı vermektedir. Hukukçuların bu yaşam gerçeğini görmeleri gerekir. Bizim iş yasalarımızda ve diğer yasalarımızda da çocukların çalışmaları ile ilgili hükümlere yer verilmiştir. Tüm bu hususlar çocukların aile bütçesine katkıda bulunduklarının açık kanıtıdır. İndirim gerekeceğine dair bu kararlarda yer alan görüşler, can zararını göz ardı eden, acıyı bilmeyen, maddeci bir bakış açısını kabul eden görüşlerdir.
KURTULUŞ MU KABUL ETSİN
Bu tür görüşler; çocuğun ölümü ile anne ve babanın bu ölümü ’kurtuluş’ kabul etmeleri gibi adaletsiz, acı verici, adalete olan güveni yok edici gibi bir sonucun doğmasına neden olur. Hukukçular bu adaletsiz sonuca biran önce son vermelidirler. Yargıya olan güven ve saygının azaltılmasını hiçbir hukukçunun kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Bunun için bu tür adaletsiz uygulamaların biran önce önlenmesi gerekir. Toplumun, bu uygulamalar için birçok alayda büyük tepkiler verdiğini de görmek zorundayız.
TEŞEKKÜR MÜ ETSİNLER
Destek tazminatı isteyen anne ve babanın borçlu duruma düşürülmesi gibi bir uygulamanın ölüme neden olan ve zarar veren davalının, davacı anne ve babadan teşekkür beklemesi gibi bir durumun ortaya çıkmasına hukuk "dur" demelidir. Hukuk devletinin gereği de budur.
UYGULAMA YANLIŞ
Tüm bu nedenler; uygulamanın yanlışlığını ortaya koymaktadır. Hiçbir hukuk devletinde çocuğu ölen anne ve babaya ölüme neden olan kişiye teşekkür etmelerinin gerektiği gibi bir sonucun doğmasına neden olacak şekilde karar verilmez.
Paylaş