Bir adım öne çıkınız lütfen...
“Kimin şiddete eyvallahı var ki” yanılgısına düşmeyin.
Maalesef var.
∆ Kocam o benim...
∆ O benim erkeğim sonuçta, bende kredisi var...
∆ Ufak tefek itmeye, kakmaya ses çıkarmam...
∆ Aile arasında olur böyle şeyler...
Diyenlerin sayısı hiç az değil.
“Yok olmaz öyle şey’”dedim.
“Gidilecek yerin 2-3 katını ücret olarak istiyorlar” diyorlar.
Ben de “Bireysel yaşanan bir iki olaydan ibarettir” cevabını verirdim.
Geçen akşam sırf bu durumu merak ettiğim için Uber üzerinden taksi çağırmayı denedim.
İlginçtir ama buldum taksi.
Taksim’den Kuruçeşme’ye gideceğim.
En fazla 6-7 kilometrelik bir mesafe...
Kimisi hak veriyor Farah’a, kimisi de “Öyle şey mi olur!” diyor.
Oyuncu falan değilim ama dışarıdan gözüken bir gerçek var ki maalesef Farah haklı.
∆ Kadın oyuncular, erkek başrole göre seçiliyor.
∆ Erkeğin boyuna posuna uygun bir tip aranıyor.
∆ Erkek oyuncunun arasının kötü olmadığı oyuncular araştırılıyor.
∆ Başroldeki erkek, seçilen kadın oyuncuyla anlaşabilecek mi, yoksa arıza mı çıkar didikleniyor.
Yani erkek oyunculara “Sen vazgeçilmezsin merak etme, yanına ne de olsa birini uydururuz” muamelesi yapılıyor.
Hatta topluca bezdik!
Hafta sonu Melek Mosso sahnedeyken para atmışlar üzerine. Hakarete bakın.
Müzisyenin üzerine para atıyorlar.
Benzer bir olayı daha önce de Murda’ya yapmışlardı.
Melek kendisine yapılan saygısızlığa “Arkadaşlar hiç mi konsere gitmediniz, sahneye para atılmaz” diyerek cevap vermekle yetinmiş ama bırakıp inseydi o sahneden, kimse ağzını açıp tek kelime edemezdi.
Maalesef bu para atma rezaleti bu yaz başında hortladı.
Sadece sahneye değil plajlarda içki kovalarının içine tomarla para atanlar gördüm ben.
Adam yanında getirdiği çantasını açıyor, içinden deste deste paraları çıkartıyor ve yanındaki kızlara hava atmak için saçıyor paraları.
Farkındasınız değil mi ‘kültür yolu festivalleri’nin kıymetinden.
Kültür Bakanlığı’nın, Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un nasıl değerli bir iş yaptığından.
Biz geçen hafta Diyarbakır’ı Bakan Ersoy’un danışmanı Tayfun Topal’la gezdik.
Uçaktan iner inmez koşarak gidilen Kahvaltıcı Edip’ten sonra Diyarbakır’ın simgesi ve Anadolu’nun da en eski camii olan Ulu Camii’ye geçtik.
Meğer içinde nasıl bir hazine barındırıyormuş.
Medreseleriyle çok yönlü, kültürel bir yapı Ulu Camii...
Hikayesini dinleyip, gezdikten sonra baştan aşağı yenilenen Sur’a doğru yola çıktık.
Ama önce bir tespit
Hürriyet Hafta Sonu eklerinin gastronomi yazarı Ebru Erke ile de konuştuk bu konuyu.
Mesela İstanbul’a yakın yerlerde, örneğin Şile’de hem otel hem restoran olarak hizmet veren yerler var.
Hatta otelden çok mutfaklarıyla ünlü bu yerler.
Neden onlar yok bu listede? Michelin değerlendirme yaparken sadece belirli bir bölge üzerine odaklanmış.
Ama olmaz ki...
Sen İtalya’da merkeze uzak köylerdeki restoranlara da gidiyorsun, neden burada gitmedin?
Rehbere baktığınızda Beyoğlu civarından çok sayıda restoranın olduğunu göreceksiniz.
Ojeli tırnaklarıyla bir programa katılmış sonrasında o tırnaklarıyla konuşulmuştu.
Son paylaştığı fotoğrafta da tırnaklarındaki ojeler konuşuluyor yine.
◊ Erkek adam oje sürmez!
◊ Hiç yakışmış mı, utan!
◊ Gençlere kötü örnek oluyorsun...
Diyerek eleştirenlere bir sorum olacak?
Pantene Altın Kelebek oylamasının ilk fazı hafta başında sona erdi.
Kendi kategorisinde ilk 10’a kalan finalistler için 19 Ekim’de ikinci tur oylama başlayacak.
Hemen sonrasında da 13 Kasım günü ünlülerden ve Kelebek yazarlarından oluşan Kelebek Jürisi toplanacak.
Daha önce de söylemiştim ama tekrar hatırlatmakta fayda var.
İlk 10 arasında sıralamayı yine halkın oyları belirleyecek.
Jüri, 13 Kasım’da yapılacak toplantısında ise bu oylamanın sonuçlarıyla masaya oturacak.
Jürinin oylara etkisi yüzde 30 olacak
O nedenle çok önemlisiniz.